05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

* lanmadığı zamanlardan kalan kahramaalann kederli öyküleri... Aziz Bey Hadisesi insan ilişkilerine başka bir yerden bakmak isteyenler için. Harem/ N. M. Penzer/ Çeviren Doğan Şabın/ Say Yayınlart/ 332 s. "Hiçbir toplumun geçmişinden kopmaması ancak noksan ve kusurlu taraflannı eleştirebilmesi, iyi taraflarını ise güniimüze uyarlaması düşünceme dayanarak oturup bu kitabı Türkçe'ye çevirdim. fcnim gördüğüm kadarıyla bu kitap Harem ve saray teşkilatının işleyişini kıyafetlerden tüketilen günlük gıdaya, savaş kararlanndan cariye seçimine ve harem kadınlannın eğitimine kadar en ince aynntılan, yansız olarak anlatan tek kaynak kitaptır. N. M. Penzer sadece kendisinden önce sarayda bulunmuş olan insanlann yazdıklanyla yetinmemiş, yazılanlann gerçekliğini değerlendirmek üzere defalarca Istanbul'u ziyaret etmiş; söylentileri "söylenti", güvenilmez bilgileri "güvenilmez" olarak nitelendirme dürüstlüğünü göstermiştir. Saray teşkilatını detayü olarak anlatmış olması nedeniyle de ilgili herkesin okuyacağı, başvuracağı bir kitaptır" diyor kitabın çevirmeni Doğan Şahin. Ahtnet Hamdi Tanpınar/ Şiirler/ Yapı Kredi Yayınlart/ 90 s. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın ilk kez 1961 yıhnda kendi sağhğında, Yeditepe Yayinlan'ndan yayımladığı ^ıir kitabı Şiirler, neredeyse kırk yıl sonra, bu kez şairin daktilolu, tashihli nüshalan ile birlikte Yapı Kredi Yayınlan şiir dizisinden yayımlandı. Şiirler'de toplam otuz yedi şiir yer alıyordu. Bu şiirlerin bir anlamı ve önemi var; şu: Şairin sağhğında kendisinin seçtiği ve kitaplaştırmayı istediği şiirlerdi bunlar. Şimdi bu şiirlerin tekrar baskısını yaparken, Yeditepe'nin arşivinde 39 yıldır uvumuş olan daktilolu manüskri de kitaba eklendi. Ustanın şiirini ve üzerinde, yayım aşamasında dahi ne tür değişikliklere yer verdiğini görmek isteyenler için çok özel bir baskı sayılır bu kitap. Kısaca söylersek, şiirini yapıtının tamamına yaymış, ama sayıca "az" şiir yazmış olarak görülebilecek bir ustanın, (ki, bir mutlak avcısından daha çok sayıda şiir beklemek aslında haksız bir beklentidir) Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Şiirler'i; ânın uçuculuğuna, anının kalıcılığına çakılmış otuz yedi "mavi" şiir. Huzur/ Ahmet Hamdi Tanpınar/ Yapt Kredi Yaytnlan/ 442 s. Geçmişimiz, kimliğimiz, Doğu ile Batı'nın engin kültürleri arasında, iki cihan arasında kendimizce ve kimi zaman kendimiz olamadan duruşumuz, tereddüderimiz, günü ve ânı yaşayışımız,itiyadanmız, itikadanmız, "sükut musikisi"nden aldığımız haz, kendi kültürünü üreten, ürettikçe harcayan Istanbul, neylerin, kudümlerin ve derin bir musikiyi yaratmışların hâlâ bizi çeken hâlesi, ruh gezintileri, yumuşak ama derin sorular, bürün bu "terkip"ten bize kalan lezzetli bir huzursuzluk... Huzur, önce Mümtaz ile Nuran'ın aşklannın romanıdır, sonra ömrümüzün romanı. Ahmet Hamdi Tanpınar en önemli romanı olarak kabul edilen Huzur'u önce tefrika olarak Cumhuriyet gazetesinde yayımladı. Bir süre sonra romanda önemli yapısal değişiklikler yaptı. Eklediği yeni bölümler romana bambaşka bir boyut getirdi ve bu haliyle kitaplaştı. Elinizdeki bu kitap, Huzur'u ve tefrikadan kitaba geçerken yazarın roman üzerinde yaptığı tüm değişiklikleri içeriyor. Huzur'u yazannın elinden ilk çıktığı ve son çıktığı biçimde, bir arada görmek isteyenlere... Yeniversite Bilim Kurumlaşmasında Günümüz tçin Bir Perspektiiy Alı Menteş/ Metıs Yayınlan/ 168 s. Türkiye'de bilim ortamının tartışılması için.önceki yıllarda özellikle "Sosyal Bilimleri Âçın!" diyerek yaptığımız çağn yönünde bir katkı olarak görüyoruz Yeniversite'yi. Yazarın da yayımcının da amacı, tamamlanmış "hazır bir reçete" sunmak değil, bilim ortamına ilişlun benzer kaygılara sahip olan ve akademik ortamın mevcut statükoyu aşması gerektiğini ve aşabileceğini düşüSAYFA 22 nenler arasındatartışma sağlayabilmektir. Ege Üniversitesi Genel Cerrahi Profesörü Ali Menteş'in günümüzdeki bilim kurumlaşması için çizdiği perspektif şu temel görüşlerle özedenebilir: "Bilim üretim sürecinin temel yönelimi gerçeğin sürekli aranması ve sorgulanması olmalıdır. Önümüzdeki dönem bilgi ile bilgeliğin sentezini ve buna bağlı olarak yeni öğretim ve eğitim amaçlannın geliştirilmesini gerektirecektir. Türkiye'de üniversite eğitimi, mesleki öğretim ağırlıklı yönelimini terk etmeD, birey oluşumuna odaklanmalıdır. Üniversite iç örgütlenmesinde açıkça tanımlanmış bir işlevler farklılaşmasına gidilmeli, nitelikli bilim insanı korunmahdır. Türk üniversitesinin demokrasi gereksinimi yönetim erkinin seçimiyle sınırh değildir; demokratikleşme üniversitenin içinde aranmalı, yönetim erkinin "üniversite düşüncesinin" devamı yönünde nasıl kullanılabileceği geniş katılımla tartışılmalıdır. Üniversite sisteminin temel sıkıntısı, mevcut statükonun bilim yapılanmasına getirdiği kısıdamalar artık hiçbir şekilde saklanamaz hale gelmiş olmasına rağmen, sözde akademisyen kadrolann bu statükoyu iktidarda tutmakta direnmelerinden kaynaklanmaktadır. Önemli bir bölümü bilimin temel kavramlarına bile yabancı kadrolar tarafından istila edilmiş olan üniversiteler, içinde bulundukları paradigmayı sorgulamak bir yana, bunun gereklerini yerine getirmekten bile uzak kalmaktadırlar. Bu durumda üniversiteye biri bilim yapılanmasını yeniden oluşturmak, diğeri üniversite kurumunun taşıdığı sıkıntılan aşmak şeklinde ikiz bir görev düşmektedir." Çüriimenin Kitabı/ E. M. Cioran/ Çeviren: Haldun Bayrt/MetisYayınlan/ 168 s. Çüriimenin Kitabı, E. M.Cioran'ın 1947'de yazdığı ve Fransa'da yayımlanan ilk kitabı, avnca her zaman yazarın en temel yapıtı olarak kabul edildi. Azizler, siyasetçiler, reformisder, fanatikler, kolektif herhangi bir bahanenin ardına gizlenenler: Çüriimenin Kitabı'nda Cioran'a boy hedefi oluyorlar... Yazar söz sarf eden ya da eyleyen herkese düşman. Kitap, III. Richard'dan alınmış "Yeisle birleşeceğim ruhuma karşı, Ve düşmanı olacağım kendimin" epigrafıyla açılıyor ve yazar kitap boyunca bu andına sonuna kadar sahip çıkarak, öfkesinden en küçük bir taviz vermiyor. Sanki doğmuş olmanın bitmez tükenmez öfkesi bu. Ama vazgeçmişlik ve beyhudelikle harmanlanmış bilgece bir öfke: Yirminci yüzyıl Diyojen'inin öfkesi. Ahmet Haşim/ Memet Fuat/ Yapı Kredi Yaytnlan/ 160 s. Yakın tarihimizin çok önemli bir döneminde yaşamış olmasına rağmen (18851933), şiirlerinde ve düzyazılannda toplumsal sorunlara ve dönüşümlere değinmedi. Bu belki de içe kapalı, yalnız, alıngan ve kötümser, tek kaygısı da edebiyat olan birinden beklenemezdi. Onun için şair ne bir hakikat habercisi, ne güzel konuşan bir insan, ne de bir yasa koyucuydu. Şairin dili, duyulmak üzere oluşmuş, müzikle söz arasında, müziğe daha yakın bir dildi. Deneme yazaneleştirmen Memet Fuat, 20. yüzyüın ilk çeyreğinde Türk şiirine damgasını vuran Ahmet Haşim'in kişiliğini, düşünce dünyasını, sanat anlayışını, şiirinin özelliğini aynntılanyla inceliyor ve çağdaş bir bakış açısıyla sunuyor. Ahmet Haşim'in şiirlerinden seçmeler ve bugünkü dile çevirileri, düzyazılanndan örnekler, kaynakça ve sayfa aldannda açıklamalarla birlikte... Şinasi/ Memet Fuat/ Yapı Kredi Yaytnlan/146 s. Parçalanmak üzere olan bir imparatorluğun Tanzimat'la başlayan Batılılaşma hareketine öncülük eden bir kültür adami; Türk tiyatro edebiyatına Batılı anlamda ilk Türkçe oyun olan Şair Evlenmesi'ni kazandıran bir yazar; düşünce dünyasının temelinde "us", "uygarlık", "ulus" gibi sözcükler yatan büyük bir gazeteci; sanatını halkı aydınlatma yolunda araç olarak kullanan bir şair... Deneme yazarıeleştirmen Memet Fuat, Tanzimat edebiyatının önde gelen temsilcilerin den Şinasi'nin yaşadığı dönemi, düşünce dünyasını ve sanatçı kişiliğini çağdaş bir bakış açısıyla derinlemesine inceliyor ve yapıdarından verdiği örneklerle onu daha iyi ta . nımamızı sağlayacak kapıyı aralıyor. Şinasi'nin şiirlerinden seçmeler ve bugünkü dile çevirileri, Fransız şiirinden yaptığı çevirilerden ve gazete yazılarından örnekler, Şair Evlenmesi, kaynakça ve sayfa aldannda açıklamalarla birlikte... Pir Sultan Abdal/ Memet Fuat/ Yapı Kredi Yayınlan/164 s AlevıBektaşi edebiyatının en önemli şairlerinden, on altıncı yüzyıl Anadolusu'nda bir AleviTürkmen köylü, bir saz şairi, bir derviş, bir şeyh, bir ayaklanma önderi. Şiirlerinde doğa, Tanrı ve insan sevgisini, devlet düzeninin bozukluğunu, mezhep aynlığından doğan iç kavgalan, Osmanlı Devleti'nin Alevilere yaptığı zıılmü anlatan, Anadolu halkını Osmanlılara karşı kışkırttığı ve ayaklanmaya öncülük ettiği gerekçesiyle asılan büyük halk ozanı... Deneme yazaneleştirmen Memet Fuat, Pir Sultan Abdal'ın yaşadığı döneme, kavgasına, özlemlerine, katlandığı acılara ışık tutarken, düşünce dünyasını, sanatını, yapıtlannı çağdaş bir bakış açısıyla sunuyor. Pir Sultan ADdal'ın şiirlerinden yapılmış bir seçki, kaynakça ve sayfa aldannda açıklamalarla birlikte... Trabzonlu Delikanlı/ Yaşar Miraç/ Adam Yaytnlan/ 119 s. Trabzonlu Delikanlı, yeni şiirimiz içinde bir dönüm noktasıdır. ilk basımının yapıldığı 1979'dan bu yana geniş tartışmalara neden olmuş, 1980 Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü'nü kazanmıştır. Bu kitap ile bir vörenin halk kültürii, bütün desenleriyle çağdaş bir şiire dönüşmüştür. Bu deneysel yapısı ve sağladıği başan Trabzonlu Delikanlı'yı çağdaş şiirimizin önemli kitaplanndan biri durumuna getirmiştir. Gülümser Çocukluğum Ardımdan/ Ront Margulies/ Adam Yaytnlan/92 s. Roni Margulies (d. Istanbul, 1955) ortaöğrenimini Istanbul'da, yükseköğrenimini Ingiltere'de tamamladı. Şimdi Londra'da oturuyor. Gülümser Çocukluğum Ardımdan yazann şiirler ve öykülerle örülü çocukluk ve gençlık anıları. Kendi şiirlerinin yanı sıra, Philip Larkin, Ted Hughes ve Yehuda Amihay'dan yaptığı şiir çevirileri de kitaplaştı. Dünya Düzeni: Eskisi Yenisi/ Noam Chomsky/ Çeviren: Ali ÇaktroğluTuncay Birkan/ MetisYaytnlan/ 438 s. Yeni Dünya Düzeni gerçekten yeni mi?Ya da yeni olan ne? Küresel politikalarda sürekli vurgulanan "yeni dünya düzeni "nin hakikatle bir ilişkisi var mı? Chomsky, zengin tarihsel verilerden hareketle yürüttüğü tartışmasında, Soğuk Savaş döneminin nükleer tehdit, Doğu Bloku tehlikesi gibi bahanelerinin yerini alan yeni gerekçelendirmelerle Batı'nın aynı programı sürdürdüğünü göstermeyi amaçlıyor. Iddia edildiği yönde değişmemiştir dünya düzeni: Yalnızca eski bahenelerin yerini yenileri almıştır. Bu yeni söyleme meşruiyet kazandırmak için, pek çok tarihçi ve siyasi yorumcu da yakın tarihi değiştirerek yeniden yazmaya girişmişlerdir. Dünya gündemini demokratik, çoksesli ve çok veçheli bir açıdan ızliyormuş görüntusünü veren bir medyanın, yalnızca izin verileni ve yalnızca izin verildiği şekliyle göstermeyi, verileri gizlemeyi ve çarpıtmayı başarıyla üsdendiği bir döneme girilmiştir. Böyle bir dönemde Chomsky'nin sorgulayıcı çalışmasının, geçmişin ve bugünün mevcut düzeninde değişmeden kalanı kavramakta büyük bir önem taşıdığını düşünüyoruz. • CUMHURİYET KİTAP SAYI 536
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear