Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
UAT CAPAN Thomas Bernhard /Şiirler/ Çeviren: Necmi Zekâ Akjam benim kardeşim... I Akşam benim kardeşim, gördüm ya, ağacın arkamdan nasıl dönüp baktığım, duydum ya, çarmıhtaki Isa'ya günahlarını yükleyen çiftçilerin ellerinde nasıl patladığmı testilerin ve şarabın nasıl sıçradığını yüzlerine. II Yürümeyi sürdüreceğim, ayaklannı yıkayacağım onların, yeni testilere dolduracağım şaraplarım! Pazar yerinde dikilıp bekleyeceğım giysilerimi paramparça etmelerini, ayakkabJarımı etıme çivilemelerini, ben o ayakkabılarla yüz yıl öne gitmişim. Köylüler Fınncıya diyorum ki: Bu senin ekmeğini daha ne kadar yiyeceğim? Ayakkabcıaya diyorum ki: Daha ne kadar yürüyeceğim ben senin ayakkabınla? Terziye diyorum ki: Diktiğin urba artık bana olmayacak! Rahip efendiye diyorum ki: Utançtan kurtulmam için daha ne kadar duaedeceğim? Evlerinden ne kadar korktuğumu söylüyorum hepsine, sevgi de zayıf, o kadar zayıf ki sevgi, terzinin urbası dar gelecek, artık hiç olmayacak bana, ayakkabı ayağımı vuracak, kasabın domuzunu iğrenerek yiyeceğim. Soruyorum, bakınarak dört bir yana: Peki sizi yapan kim? Siz harika yaratıklara, kim öğretti yalam, bugunünüzü kim öğretti? Rüzgârı kullanıp her yerde can alan, siz çocuklan, siz yaslılan? Babamın babasıymış gibi olan sizleri? Anamın anasıynuş gibi olan sizleri? Durmaksızın! Durmaksızın! Sizi yapan kim peki? Bir yü önceden her şevin öz suyunu toplayıp, kendini güneş yerine Icoyan günebakan çiçeğ^ gibi boyunlarınızın üstünde yetişen o yüzü aıtık göremiyorumHiçbir ışık saçmıyorsunuz ki! Yazık olur «ya . '' ' ' .'1 s «• 1 11 ..bira bardağının içine tükürürler, parayı da sana ödetirler." Thomas Bernhard: (19311989) Türkiye'de Odun Kesmek, Wittgenstein'tn Yeğeni, Neden, Mahzen, Soluk, Tiyatrocu gibi kitaplanyla daha çok roman ve oyun yazarı olarak tanınan Bernhard edebiyata şiirle başladı. 1957 yılında yayımlanan ilk şiir kitabı Aufder Erde und in der Hölle (Yeryüzünde ve Cehennemde) Carl Zuckmeyer tarafınaan "son on yıkn en büyük keşfı olarak adlandırıldı ve müzikte Bela Bartok'un yaptıklarına benzetildi. 1958 yılında iki, 1962 yılında bir şiir kitabı daha çıkaran Bernhard, zamanla şiirden uzaklaştı. Ancak seksenli yıllarda, bir bölümü aaha önce hiç yayımlanmamış eski şiirlerinden olusan üç kitaSın daha basılmasına izin verdi. Ölümünden sonra bir araya getirilen Topîu Şiirteri, son zamanlarda eleştirmenlerin Bernhard'ın düzyazısının kaynağını şiirinae bulma çabalanyla birlikte, yeniden büyük ilgi görmeye başladı. Kimse tanımaz seni "Ziyafetten banaçilemn testist kaldı" Chidiock Tichbome Kimse tanımaz seni, ama ölmeye gör, hemen paltolanna bürünürler, çabucak kurtulabilmek için senden. Bunu asla unutma! Kimsenin ihtiyacı yoktur sana, ama ölmeye gör, davul çalarlar arkandan, açmaziar ağızlannı. ' Bunu asla unutma! Kimse hoşlanmaz senden, ama ölmeye gör, geri yollarlar hemen toprağa sıla hasretini. Bunu asla unutma! ' Yazık olur aya, onunla, Jandarma Beyimizi selamlamaya, şapkam dar, çıkmıyor başımdan, gece ayaklanmın altında. Alnım aptal kullanamam, kafam koparılmış, Jandarma Beyim bana öyle geliyor ki, kalbimi de ayırmışlar ufak ufak parça parçalara. Koruyun beni Koruyun beni doğudan ve batıdan, beyler, yersiz yurtsuz işkembemin ayyaş idare amirlcri, ayaza otopsi uygulayanlar, şubat fırtınalarının ricacılan, • ' sıcak, benekli inek, sıcak ayaklara sarılan çaputlar, süt sıcak ve gökyüzü, bitli yatak, bana hayır da demeyen, evet de demeyen kadın! Koruyun beni doğudan ve batıdan, beyler, kızağımın tahta tabanının kralı, bağırsaklarımın makastarı, kış soğukları mahkemesine bana bir celp çıkararak, yerin dibine girecek, cehenneme yükseleceğim, o en alt basamağı, hayatımı terkedeceğim, o basamak ne bir şarkı, ne bir dua, ne ağlama, ne de bir hiç! ,. ^ , CUMHURİYET KİTAP SAYI 5 3 6 ' Kimse canını almaz, ama öldüğünde, bira bardağının içine tükürürler, parayı da sana ödetirler. Yakalanmak ' Karga bağınyor Yalcaladı ya beni. Artık onun çığlığıyla dolaşacağım bu toprakları sürekli. Karga bağmyor. Yakaladı ya beni. Dun bir tarlaya konmuştu, dondu, kalbim de dondu onunla. Kalbim artık sürekli kararacak, cünkü ustunde hep '' o kara kanatlar olacak. SAYFA 18