Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
0 K U R L A RA "Naim Tirali, 1940 kuşağından; bir başka deyişle, bugün, öykü yazarlığında yarım yüzyılt geride bırakmış bir öykücümüz. O öykülerinde esas olarak. toplumumuzun 1940'lardan 1990'lara uzanan gelişme çizgisindeki kentli orta sınıftan insanlan; bu insanlannda daha çok okumuş yazmışlarını anlatır. Tirali'nin öykü kahramanlan, okumuş yazmış da olsalar, yaşamlarında büyük serüvenlere, olağanüstü olaylara yer olmayan; toplumun, ortalama ve en yaygın tipini oluşturan imanlardır. Tirali, bu insanlann gündelik yaşamlanndaki o 'basit', 'küçük', sıradan dediğimiz olay ve ilişkileri öyküleştirir. Işte, Tirali'nin başarısî da, bu insanlaraian öykü kahramanları; onların yaşamlanndaki o 'basit', 'küçük', sıradan olay ve insan ilişkilerinden özgün, okuyucuyu alıp götüren, kalıcı öyküler yaratabilmesidir. Bu özelliklerine, yalın ve duru, ama o öîçüde de akıcı, kahramanlannın psikolojisini ve davranışlannı bütün derinliği ve inceligH ile yansıtan dil ve anlatım özclliklerini; basit, sade, ama sağlam, aksamayan kurgularını eklediğimizde; bir söyleşisinde kendisinin de belirttiği gibi. Türk öykücülüğündeki yeri 'M. Ş. Esendal ile Sait Faik arasında bir yerde' olan özgün bir öykücümüz olduğunu görürüz Tirali'nin." Kitaplanntn arka kapakîannda yer alan yukardaki yazt Tirali'yi çok iyi anlatıyor. Bol kitaplı günler!... Doç. Dr. Aysu Erden'den "Kısa Öykü ve Dilbilimsel Eleştiri" Yazınsal eleştiriye farklı bir soluk Kısa öykünün dilinin vc yapısının incelenmesinde dilbilimsel yaklaşımları konu edinen "Kısa Öykü ve Dilbilimsel Eleştiri" adlı kitap, yazınsal metinlerin incelenmesinde dilbilim, toplumbilim, davranışbilim ve ruhbilim gibi bilim dallarının önerdiği yöntemlerin de göz önünde bulundurulması gerektiğini vurgulamaktadır. Dr. CİLER OZBAYRAK önem kazanmaktadır. Kısa öyküler çok az sayıda sözcük ve tümceden oluşurlar. Ancak bu sözcük ve tümcelerin derin yapılarında çok daha geniş, karmaşık ve simgesel altyapılar ve olay dizileri vardır. Iştc okur Dunlann tümünü keşfetmek gibi bir görev üstlenmektedir kısa öyküyü okurken. Okurun ya da araştırmacının bir kısa öyküyü incelemesi, değerlendirmesi, anlaması ve eleştirmesi, kısa öyküdeki yazınsal olma özelliği gösteren olguları seçmesine, bu yazınsallığın nedenini anlamasına, kısa öyküde kendınden önce ya B ilindiği üzere kısa öyküler sanatsal metinlerdir. Düşünsel, duygusal, toplumsal, politik ve tarihsel iietilere ve yoğun sanat değerine sahiptirler. Öykü anlatımıyla toplum arasında sıkı bir ilişlci vardır. Kısa öykülerin en başarılı örnckleri toplumlarda rahatsız edici çalkantıların oluştuğu zamanlarda ve insanlann dışlandığı yerlerde yazılmıştır. Kısacası, kısa öykü yalnızların çığlığıdır ve anlatı sanatının zirvesinde bulunan sanatsal bir biçimdir. Dolayısıyla da bu tür metinlerin eleştirilmesinde ve yapılarının incelenmesinde biçimsellik, işlevsellik, durumsal bağlam ve söylem özellikle zılmış olan başka yazınsal metinlerle izlerini keşfetmesine ve tüm bu bulgulannı yaptığı çıkarımlarla ve yorumlarla çözümlemesine dayanmaktadır. Kısacası, kısa öykünün yapısını çözmeleri, dil özelliklerini incelemeleri, öykünün derin yapısında bulunan geniş anlam ve anlatımlara ulaşmaları gcrekmektedir. Iste söz konusu kitap buniarı gcrçekleştirmek için gerekli olan kimi yöntemlere deftinmektedır. Aysu Erden kitabında tüm buniarı Türk yazarlarının kısa öykülerinden aldığı örneklerle incelemektedir. Söz konusu yaklaşım Todorov, Barthes, Lodge, Kristeva ve Derrida gibi yapısalcı ve postyapısalcı yazın elestirmenleri ile Leech, Haynes, Halliday ve Mills gibi dilbilimci ve biçembilimcilerin yöntem ve görüşlerinden yola çıkılarak ele alınmaktadır. Ornekler ise Sait Faik, H. R. Gürpınar, A. Nesin, Y. Kemal, V. Saygcl, H. Taner, O. C. Kaygılı, S. Ali, Ö. F. Toprak, N. Türker ve O. Karabulut'un kısa öykülerinden seçümiştir. Kitabın birinci bölümünde kısa öykünün genel özellikleri, tarihçesi, romanla arasındaki farklılıklar, ikinci bölümde ise kısa öykünün dilbilimsel ve okurmerkezli eleştirisi ele alınmaktadır. Kitabın sonunda terim karmaşasını ortadan kaldırmak amacıyla hazırlanmış bir adlama listesi bulunmaktadır. • (*) H. Ü. Edebiyat Fakültesı tngıliz Dilbilimi Bölümü Öğretim Görevlisi Kısa Öykü ve Dilbilimsel Eleştiri/ Doç. Dr. Aysu Erden/ Gündoğan Yayıman/ Haziran Î99H/17.5 s. Kısa Ovkunun Uzun Eleştirisi Olabilir •• •• Aysu Erden'in kitabı tefim karmaşıklıklarını ortadan kaldırmak için adlama listesi de içeriyor. Kısa öykü alanında uygulanabilecek inceleme yöntemlerini vermesi takımından kitabı, bu konularla ilgilenen herkesin, her öğrencinin, ner öğretmenin, her yazarın, her eleştirmenin, okuması gerekiyor. Prof. Dr. UNSAL OZUNLU ca biçimle uğraşmadığından, üstelik kesip biçme eylemiyle ilgisi olnıadığından ve aynca Türk dilinde bu anlamda zaten bir 'deyiş' sözcüğü vc kavramı bulunduğundan dolayı benim 'deyişbilim' sözcüğünü yeğlediğim bilim dalı, yazın eleştirisinueki dilbilimsel incelcmeleriıı önemini Roman Jakobson'dan sonraki son kırk yılda artık kanıtlamış bulunmaktadır. Ülkemizde dilbilim, rahmetli Prof. Dr. Özcan Başkan'ın girişimlcriyle 6O'lı yılların ortalarından başlayarak ele alınan dilbilim, yazın incelemelerine benim de kişisel çabalarımla ancak 70'li yılların sonuna doğru adıııı atmış bulunmaktadır. Doç. Dr. Erden, okuyucunun dikkate alabileceği olguları sıralamakta, metin yorumlamalarında son yıllarda oldukça uzun bir aşama geçiren okuyucu işlevini dile getirmektedir. ikinci hölümün temel konularından biri de metni oluşturan kişinin, daha doğrusu yazarın işlevi olmaktadır. Burada metin üreti minde "metinin tümce düzeyinde planlı bir şekilde üretilmesi, metnin söylem uüzeyinde üretilmesi ve metnin anlatı düzeyinde oluşturulması" gibi üç değişik yöntem ele alınmakta, ayrıca kısa öykü dilinde göstergeler, anlam ve yazınsal anlam gibi çarpıcı konular, çeşitli metinlerden örneKİer verilerek ince lenmektedir. Doç. Dr. Aysu Erden, kitabının ikinci bölümünde, dilbilimsel eleştiriye, asıl konusu olan okuyucu merkezli bir yaklaşımla başlamakta, okuyucunun sezdirilerine yer veren işlevlere değinmekte ve işlevsel dilbilgisi yöntemleriyle Sait Faik'tcn 'Söylendim Durdum', Çözümleyişi Yazın Eleştirisi yöntemleriyle Yaşar Kemal'den 'Süpürgc'yi incelemektedir. Ayrıca Yaşar KemaTin aynı öykü sünü bir de Yapı Bozuculuk yöntemiyle değerlendi rmektedir. Kna öyküde dl Kitabın birinci bölümünde kısa öykünün genel özellikleri ele alınmakta, kısa öykünün tarihinden söz edilmekte, kısa öykü ile roman arasındaki biçimsel ayrımların dışındaki aynmlar sıralanmakta, kısa öykü türleri ve yapıları ve kjsa öykünün deyişbilimle (sitylisticsstilistik) olan ilişkisi anlatılmaktadır. Kısa öykünün özellikleri açıklanırkcn, yazınsal dilde şiirsellik işlevinin asıl vurgulayıcı işlev olarak baskın çıktığı anımsatılmaktadır. Vazındaki dil kulfanımlarında bulunan bilişsel, göndergesel ve duygusal islevlerden başka, kısa öyküde dilin iletişimsellik işlevinin önemi ve işleyişi de ele alınmaktadır. Kitabın bu bölümü, kısa öykünün yapısal ve kurgu özelliklerini, çağımızda anıımaya değer çalışmalara göndermeler yaparak özetlemektedir. Birinci bölümün son konusu ise lusa öykü incelemcleri ile deyişbilim çalışmalan arasında bir bağ kurrnaktadır. Doç. Dr. Aysu Erden kitabının ikinci bölümünü, metin oluşumunu sağlayan dizgelerin incelemesine ayırmaktadır. Bu konuda ilk olarak 'anlatı'yı ele alan yazar, metinsellik ve metin anlamldığı üzerinde Enkvist'ten alıntıladığı terimleri ve özellikleri metin oluşunıunda temel ilke ve özellikler olarak ele al maktadır. Dilbilim çalışmalarında önemli bir yeri olan bağlam kavramından da söz eden Doç. Dr. Erden, bağlamı, hem geleneksel söylem biçiminde, hem de çağdaş görüşler doğrultusunda ele almıştır. MetinseDik kavramında yüzey yapı bütünlüğü, dilbilgiscl öğeler arasındaki ilişkilcrden kaynaklanmaktadır. Yazarın kurduğu metin okuyııcu tarafından değişik özellikler dikkate alınarak algılanır. D TURHAN CsÜNAY Imtiyaz Sahibi: Berin Nadi 0 Basan ve Yayart: veni Cün Haber AJansı Basın ve Yayıncılık A.$. Genel Yayın Yönetmeni: Ortıan Erinç Cenel Yayin Koordlnatörü: Hikmet çetlnkaya Yazılsleri Müdürü: Ibrahim Yıldız o Sorumlu Müdür Rkretllklz oYayın Yönetmeni: Turhan Citnay craflk Yönetmen. Dllekllkorur Reklam: Medya c KtTAIP oç. Dr. Aysu Erden'in Kısa Öykü ve Dilbilimsel Eleştiri başlığmdaki kitabı, adından da anlaşılacağı gibi kısa öykü incetemesindc dilbilimsel yaklaşımlan konu cdinmektedir. Kitabın ülkemizde kendi alanında yazılmış bulunan ilk kitap olmasının yanınua, yazınsal eleştiriye birtalctm yeni soluklar kazandırması, böyle bir kitabın ülkemizde ne denli gerekli olduğunu gözler önüne sermektedir. Yazar kitabının giriş bölümünde, yazınsal metinlerin incelenmesinde yalnızca yazınsal alandaki çalışma ve incelenıelerin değil, antrojioloji, toplumbilim, davranış bilimlcri, ruhbilim vb. gibi bilim alanlarında yapılan çalışma ve araştırmaların da ele alınmasının yararlı ve gerekli olduğunu vurgulamakta, özellikle 20. yüzyılın başlarında, 20. yüzyılın içinde bulunduğumuz şu son yıllarına kadar olan evre içinde bu alanlarda yapılmış bulunan çalışmaları kısaca ele almaktadır. Sırasıyla biçimsellik, işlevsellik ve söylem alanlarında yapılmış olan incelemeler ve ortaya atılan kuratnlarda metin yapılarının nasıl araştırılması gerektiginin vurgulandığını belirten yazar, özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısında yazınsal mctinleri dilbilimsel açıdan inceleyen 'stylistics' (Alm. Stilistik, Fr. Stilistique) bukn dalının önemini bclirtmektedir. Sözcüfiün Türkçe karşılığı olarak yazarın 'biçembiiim' sözcüğünü kullandığı, oysa bu 'biçembilim'in biçim ve kesip biçmc kavramlarını andırması, oysa anılan bilim dalı yalnız491 HayatmonYımuşakGürterr Kitaptaki bu bölüm, bir metin örgüsü içinde çeşitli görüşlerin uygulamaya koyduğu inceleme yöntemlerini barındırması bakımından geniş bir yer kansamaktadır. 2. bölümde eje alınan son ve belki de en önemli konu ise Özcan Karabulut'un 'Hayatımızın Yumuşak Günleri'nin dilbilimsel yöntemler konu edilerek incelendiği yerdir. Bu incelemede yazar, öyküyü sözcük öbeği yapılarından eğretilemelere kadar olan geniş bir çerçeve içinde ele almış, dilbilimsel incelemelerde diliçi ve dilötesi alanlara da değinerek konusuna bilimsel bir çerçeveyle yaklaşmıştır. Doç. Dr. Aysu Eruen'in kitabı olabilecek terim karmaşıklığını ortadan kaldırmak idn verilen bir adlama listesini de içermektedir. Kısa öykü alanında uygulanabilecek inceleme yöntemlerini örneklerle vermesi bakımın dan Doc. Dr. Aysu Erden'in bu kitabı, bu konularla ilgilenen herkesin, her öğrencinin, her öğretim elemanının, her yazann, her editörün, her yayıncının, her eleştirmenin, kısaca sı her okuyucunun okuması gereken bir kitaptır. • (*) H. Ü. tngıliz Dil Bilim Böl. Bfk. SAYFA 3 CUMHURİYET K İ T A P SAYI