05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Emeğin övküsii. insanın övkiisü Sennur Sezcr ve Adnan Ozyalçıner'in Türk ve tlünya edebiyatından titiz bir araştırmayla bir araya getirdikleri öykülcrdcn oluşan dizinin "Ekmek Kavgası" ve "Grev Bildirisi" adını taşıyan iki kitabı da işte bu mutsuzlukla, değiştirme gücünün doğuşu arasında yeşeren bir ütopyaya yapılan, şimdiye dek gelmiş geçmiş DÜtün yazınsal övgülerin derlemesi. NURAY SANCAR içın" ilkesıne göre örgütlcyebüir hayatını. O yüzden Adnan Ozyalçıner'in "Grev Bildirisi" adlı öyküsündcki, okııma yazma bilmediği için, dağıttığı bildirılerde ne yazıldığını bilmeyen yaslı işçi, sorulduğunda "arkadaşlar... ne yazmışlarsa doğru yazmışlardır. Ne diyorlarsa gerçektir" diyecektir. Işçiler için her zaman birokul olan grev, bu yaşlı işçinin nezdinde onıın sezgiyle kavradı ğı bir crdcmi açığa çıkarmıştır çünkü. Grizu ya da göçük telılıkesi olan bir kömür damarına girmeye aday olup kendi canı pahasına arkadaşlarını kurraran madcnciye diğerlerinin duyduğıı güven gibi bir duygudur bu: "Arkadaşlar ne yazmışlarsa doğrudur." Ütopya, işte, maden ocaklarında yok pahasına ölmeyi, üç beş kurıışa talim etmeyi, karısı şehirde doğum yapabilsin diyc göz göre görc ölümc atılmayi, işsizliği, aşağılanmayı... Bütün bu barbarlıgı ve vahşeti değiştırmeye çalışır. ^'erinc koydugıı ise bütün bunların olmadığı ama "arkadaşlar "a ve kendi emeğıne sonsu/ ve istisınar edilme si olanaksız bir güvenin duyulduğu dunyada insanca yaşamaktır. Oysa soguk savaş dönemi, ardından, Yeni Dünya Düzeni emeğin ütopyasmı bir yeryüzü iılkcsi haline gelmışken bile tuzla buz ctmcye yönelmişti. Rantiycciliğin, koşedönmecıliğin, emeksız para ka zanmanın "in ",alınterinindeğcrsiz veaşagılanan bir nesne gibi "out" edildiği böy lc bir dönemde körüklenen derin unutuşa, apaçık ve yalın gerçekleri göstcrerek karşı koyan bu öykülerin yayımlanmasının önemi büyük. Çünkü insan ancak unuturken veya unutarak yalnızlaştırılabilir ama anımsamak çogalmak ve bir yarı na sahip olmak demektir. Ve bu öyküler, seçimlerindeki özenli tu tumun da gösterdiği gibi, ne sadecc ycrel ne tle sadccc Lizak diyaılann özel insan ilişkilcrinc ayna tutuyor. Son derece evrensel bir ağ kuruluyor bu kitaplarda, ama öte yandan da tarinin ve harcketin ayırt edici bütün işlemlerinden geçiriliyorokur. Refik I lalit Karay'dan, I'ahri l:,rdinç'e,Sa bahattin Ali'den Tahsin Yücel'e, Yelim Zozula'dan James T. Farrel'c değin, bu kitaplarda yer alan tiim yazarların, cmeğin, bunca zcnginliğin kaynağı iken yaşadığı trajedinin çözümüne dair önerdikleri, onların yaşadıkları dönemdeki sosyal hareketlerinin izlerini taşıdığı gibi, bu yazarlann, ütopyanın tamamlanmış resmini nasıl tasarlaJıklaıına bağlı olarak da değişiyor. Böylc nir eşsiz zenginlikte ve büyük bir sosyal uğultunun arasından doğuyor emek öyküleri. Yefim Zozula'nın öyküsü örncğin, Moskova'da devrim sonrasında yaşanan yoğun kıtIık günlerinde bir çııval un için harcanan insan emeğini, işçinin bu yükü evine taşırken bitişik oda komşusunu nasıl sevindirecefiini düşüncrek duyduğu mutluluğu anlatıyor. Bu son derece yalın vc kısa öyküdc, emekçi, ağır bir un çuvalıyla simgelenen zorlukla rın üstesinden, yaptığının bir başkasını nasıl etkileycccğini düşünerek gclir. Emeğin dünyasmın ilkesi, nercdcyse belkcmiğini çatlatacak ağırlıktaki un çuvallarını taşırken, bir lokına ekmeğin bile kolay bulunamadığı bu koşullarda elindekini nasıl paylaşabileceğinin hesabını yapmaktır bir bakıma. Yefim Zozula'nın ülkesinde bu iliskilerin sistenıleşmesi için gereken koşullar hazırdı. () bakımdan, tamamlanmış bir tablodaki insandır burada söz konusu olan. Ama resim, her zaman cskizlcrdcn, hayalgücünden, binlerce raslantının elenmcsindcn sonra elde kalan belirleyicı motifleıden geçerck, biıikerek tamamlanır. Emeğın scrüvenı bu nedenle çelişik ılişki ler içerir. (ieçmişle gelecek, çocuklukla olgunluk, sezgiyle bilıncin kapışmasından doğacaktıryeni dünya. Kinıi kez tiim dcrtlcrin gcrçck sebebı onlarmış gibi makineler kırılır kimi kez, yabancılaşmanm tersine tlonmuş bir kanıtı olarak işverenden daha çok duşünülür işyeri. "Onlar islerinı oluruna bağlarlar, tertip düşmüş, klişe yetişmemiş, iş gecikmiş, benim uykum kaçar. Bana çocuklar takılıyor: "Scn Niyazi Bey'in ortağısın!" diyorlar, yalan değil.. Bu kapı kapandı mı yalnız Niyazi Bey de ğil, hepimiz hapı yutarız, anladın mı ortaklığımızvardır"derMemduhŞevket Esendal'ın Bekir l Jsta'sı. Bazan isyan içegömülür, bazan son derece çocukça bir nedenle »atlar. şyeriSennur Sezer < * I netutkuyla bağlı Bekir Ustaların yanısıra kaytar mayı kâr sayan işçiler de çıkar aralarından. Öte yandan birparçacık uykııya hasret ço cuk işçiler tuvaıetin kuburunda uyuya kalırlar. Sonra uzaklardaki bir ycğenin gön derdiği, Sosyalizmin Alfabesi okunur beş numara lambaların ışıfiında (Fakir Baykurt, Kuzören madenleri); işçiler böyle böyle öğrenir, işten atıldıklannda ne kusur işlcdiklerini tartışmaktan vazgeçmeyi. (Aziz Nesin, Suç Senin). lçlerinden bazılan yağlı bir kapı bııldııklarında bile daya nanıaz, kaçıp gcri döner yuvaya. (\ laldun Tancr, Yağlı Kapı). Çünkü, oradakilerin açlıktan nefesleri koksa da aralarında asla vazgeçemeyecekleri arkadaşlık, dostluk, birlikte ayakta kalabilmcnin o dayanılmaz güvenliöi vardır ve hiç kimse kendi kurtu luşunu böylc yağlı bir kapıda saölayamayacaktır... Kimilerinin ıyiliksever ouriuva ların inayedne karşı nankörlük olarak dcğerlendirebileceği bu kaçış, kendi özel kav ramlarını ve ilkelerini oluşturan emeöin dünyasında bir ihanet değil erdem sayılır. Utopyamn ters yüz edeceği ilişkiler, neye dönüşeceklerinin ipuçlarmı bize şimdiden verirken, alışılagelmiş kavramlar vc davranış biçimleri de tek tek egemenliklerini kaybedcr bu arada. Hcm de yeni işçi yüzleri doğar peşisıı.ı "" Sennur SezerAdnan Özyalçıner'den "Emek öyküleri" derlemesi ( B ütün ütopyalar, yaşanılan zamanda red ediJenleri içerir aslında. Bugün lc bir hesaplaşma anlamma geldiği ıçın de var olan bütün ilişlcilerin bir bakıma tcrs yüz edilmesi demektir ütopya. Ama bu bir çırpıda olmaz. Gelecek günlerin izi, bugünden atılır. Şimdiylegelecek zaman arasındaki zihinscl kopuşun sancısı daha tohum çarlamadan duyıılur. Vc eğer bu hasreti gerçekleştirmek için nesncl ilişkilcrbelirleyici çelişkilerdcn kavranıp çözülmemjşseo uzak ülkekimi zaman bir düş olarak kalır, ama rersi doğruysa ütopya bir ycryüzü ülkesi haline geliverir... Ama önce mutsuzluğun dile gelmesi gerekir bunun için, sonra da değiştirme gücünün doğması. Sennur Sczcr vc Adnan Ozyalçıner'in Türk ve dünya edebiyatından titiz bir araştırmayla bir araya getirdikleri öykülerclen oluşan dizinin "Ekmek Kavgası" ve "Grev Bildirisi" adına taşıyan iki kitabı da işte bu mutsuzlukla, değiştirme gücünün doğuşu arasında yeşeren bir ütopyaya yapılan, simdiye dek gelmiş geçnıiş bütün yazınsal ovgülerın derlemesı. Üreten vcemeğiylegeçinen insanların; ' çilerin ve emekçilerin günlük iliskilerin c bazan gizli bazan da apaçık bcliren çatışmayı işliyor bu öykülcr. ()yle ki, yeni in sanın, varlığı bugündcn mujdelenen ama insanca bir hayata yakışan özellikleri eskiylc çelişerek beliriyor teker tckcr; dostluğun, dayanışmanın, özverinin, çalıskanlığın, birbaşkası için kendini fedaedebilmenin, birliktcdavranabilmcyctisinin belirlediği bir insan türiı bu. Sadri 1 ^rtem'in, Ekmek Kavgası 'nda yer alan "Kaybolan Adam" öyküsündcki gibi, kurtuluşunu kendi başına aravan, .sınıl atlama düşüne kapılıp birdükkân açarak tutunmaya ça lışan adamın uğradığı hazin sonu beklenir ve bildik kılacak kadar ayrı bir dünyanın yasaları işliyor bu yeni insanın ilişkilerindc. "1 leı gün hüniyet hürriyet diyc inlcyen tek adam, fabrika düdükleriylcbalyozlargibi yalaklarından kalkıp inen insanlarakarıştı... Dükkândaçalışan.barda para yiyen, melon şankalı adam bir gün içindesilindi kayboldıı.. Şimdionun yerinde bir adam yaşıyor 'Tek adam'yerine 'cemiyet adamı'." diyc bitiyor öykü. Bu tipik sınıl atlama tablosunun Sadri F.rtem'in oyküsünde bizi bir kez daha şaşııt ması, yazarın sadccc yazınsal başarısından kaynaklanmıyorelbette, bütün traje diler her sefcrindeaynı biçimdectkiler insanı. Burada da bircysef kurtuluşu im kânsızlaştıran üretimin toplumsal karak tcri, bu olanaksi/.lıgın zorlandıgı antla kcndi koşullarını hatırlatacaktır. Emekçi ancak "birimiz hcpimiz lıepimiz birimiz insanca bir hayat 3 Emek öyküleri, emekçtlerin işte bu değişik veçhelcrini aydınlatıp gösteriyor. Ama yine de tutulan aynada bu binlerce yüzün birleşip tekleştiğini görmek sürpriz olmuyor... Bir ustabaşının gönül verdiği işçi kızın ölümüncgösterdiği isyanın üçkuruşzam la satın alınmasını anlatan, Relik 1 lalit Ka ray'ın Ekmek Kavgası'nın bırincı yapıtı olarak yer alan "Sus Payı" adiı öyküsünden Fahri Erdinç'ın "Yallah " adlı oyküsünege linceye dek okuduğumuz bütün öyküler, dünyanın yuvarlaklığını kanıtlamak üzere ufukta, önce dumanı sonra bacası daha sonra da gövdesi görünen bir gemi gibi, gitgıde yoğıınlaşan uğultLinun değişik anlarına tekabül cdiyor. Emek öykülerinin seçimi, bir bakıma emek hareketinin dünyanın hiçbir yerinde değişmeyen kendine içkin özel kronolojisi gözetilerek oluşturulmuş. Bu yüzdcn bu öyküler okunurken duyduğumuz sese bir başka iç ses daha karışıyor. Acı çeken, czilcn, sömürülen yok sul ve yoksun cmckçinin önce tcvekkülünden sonra plansız [irogramsız isyanına ve nihayet"grcvbıldıri.si"ninaklagetirdiği tasarlanmış bir devinime sıçıayışın büyük sancısı bu. Ses sancının şiddeti oranında güçlcniyor. Oysa bu noktaya ulaşıncaya; harcketin saati tam on ikiye gelinceye değin ne çocukça saflıklar, ne aldanışlar ne kırgınlık lar ve küskünlükJer yaşanabilirdi... Oyleyse bu öykülerde bunların hepsi var. Pckı ne aşklarla, ne vefayla, ne sevgilcrle, ne düşlerle yürünebilirdi "oraya "... evet bun lar da var. Kısacası, insana ve emeğin dünyasına ait ne varsa, var bu öykülerde. Za tcn, insani olanı emekten başka tarif cdcn ne var ki? • Emek Öyküleri 1 Ekmek Kavgası / / \azırlayıinlar Scınıtır Sczcr, Adnan üzvcilç ncr / Evrcnsclliasım Yayıtt /222 \ Emek Öyküleri 2Grev Bildirisi I l\a zırlayanlar Sennur Sczcr, Adnan Özyalçııcr/ Evrcnscl llasım Yayın/229 .\. C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 4 4 8 Emek öykülerinin seçimi Sennur Sezer ve Adnan ozyalçıner'in Türk ve dunya edebiyatından titfz bir araştırmayla bir araya getirdikleri öykuierden oiuşuyor Emek öyküleri'. SAYFA 8
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear