Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
0 K URL A R A "Zamammn en küllürlü bilginlerinden biri olan Dimitri Kantemir'e 18. yüzyıl Avrupası'nda en büyük ünü saglayan kuşkusuz Osmanlî tarihiyle ilgili anıtsal yapıtıdtr. Bununla birlikte Batı'da, Osmanlî Imparatorluğu ile ilgili yapıtlar yok deiildi... Fakat bu tarihferin hiçbiri sosyal, ekonomik ve kültürel bir değerlendirme yapmamıştır. Bunlardan başka hetnen hemen hepsi, ycrli Türk kaynaklannı değerlendirme yeteneğinden yoksundur. Halbuki TDimüri Kantemir, canlı, renkli fıkralarla btrlikte bizdcn derlemiş olduğu atasözleriyle ve hoş, eglenceli bikâyelerle kişisel gözlem, izlenim ve görüsleriyle dolu bir tarıh içinde, daha sonraları Montesquieu, Gibbs gibi yazar ve tarihçilerin yararlandtkları kendi tarih felsefesini bu yapttında (Osmanlî tmparatorluğu'nun Yüksetiş ve Çöküs Tarihi) gerçekleştirmek istemistır. Kantetnir, imparatorluklann da tıpkı canlı varlıklar gibi doğması, büyümesi ve sonunda çökmesi gerektiği temel görüşünü savunmuslur." Dimitri Kantemir in tarihini dilimize çeviren Özdemir Çobanog'lu söylüyor bunları. Kantemir tarihiyle ilgili alarak dilimizde yazılmış en iyi yazı olan Prof. Bedrettin Tuncel'in yazısını say/alarrmıza aktanrken dipnotlannı kullanmadık Bu yazmıti tamamı yakındaYapı Kredi Yayınları 'nca Tuncel'in yaztlarından olusan bir kitapta yayımlanacak. Tuncel'ı bir kez daha saygıyla anıyoruz. 'Çocuklar lçin Kitaplar' sayfamız bundan böyle her hafta yayımlanacak. r Fethi Naci'nin Şiir Yazılan nesnel bir tutumla yazılmış, alışılmış değerlendirmeleri baş aşağt etmekten çekinmeyen vc her şeydcn önemlisi de şiirin hayatın içindeki yerinin bilincindc olan yazılardan oluşuyor. Şiirin okurdan gittikçe koptuğu günümüzdc bıı sanatın barındıranileceği zevkleri bir kez daha hatırlamak istiyorsanız kendisi de yer yer şiirsel bir üslup sergileyen bu kitabı okumalısınız. ŞAVKAR ALTINEL Gelinciklep, at arabaları, hüzünlü ikindiler pıyorlar. Gene de, Fethi Naci'nin tek özelliği nesnel tııtumu olsaydı Şıtr Yazılan n\ sonunda o kadaı ıl.ı önenısemekgerekmeztlı. Fethi N.ı ci'nin şiire, "Homeros'la Balık So runu'nu kurcalanıasına kadar va ran, bitip tükenmcz bir ilgi ve merakla yaklaşması vc Yanya Kemal'in "Osmanlî" bir şair olmayıp tersine Türk sjirinde üsmanlı geleneğine son veren şair olduğu gibi, alışılmış değerlendirmeleri baş aşağı eden (ve kanımca yüzde yüz de doğru olan) saptamalara varabilmesi de sonunda (azla önenıli değil. l'ethi Naci'yi önemli yaan oğe şiirin hayatın içindeki yeıini göreilmesi. Roni Maıgulies'i "sözcükleri yaşanmışlıkla dolup taşLtığı için]" öven Fetni Naci şiirden hep böyle bir "yaşanmıslık'la dolu olmasını, dünyaya, hayata belli bir açıdan ışık tutmasını bekliyor. Sözcüklerin yalnız ca çarpıcı ve güzel birer "nesne" olabileeeğini ileri süren moda edebiyat kuramlarını ise "Şiirsel Bir Yapıt Fstetik tşleve tndirgenebiliı ıııi?" adlı yazısında efeştiriyor. Bu, estetik ışlcvı onemsemediği anlamına gelmiyor. Tersine, ,,S//r Yazılan ancak kusursuz bir merceğin bıze hay.ıtı gosterebileceğini bilen bir eleştirmenin estetik kaygılarıyla dolu. Ama sonunda amaç hep hayatın yansıtılması ya da, başka bir deyişle, "Hayat için saııat!". llk bakışta "Şiirsel Bir Yapıt Fstetik tşleve Indirgenebilirmi?"nin karşıtı gibi görünen "Şiirsel Nesne Uzerıne" ve "Şaırler Sözcükleri mi Seviyorlar, Kadınları mı?" gibi yazılardaki "biçimcı" çıkışlar bu bağlamda değerlendirilmeli. Şıır Yazdarı'nm bir özelliği de l'ethi Na ci'nin şiire duyduğu sevginin sonunda kendi üslubuna da yansıması. Süreyya Berfe'nin bir şiirinden söz ederken birdcn aklına fakülle yıllarında ()zdemiı Asaf'la ders çalışmaları geliyor. Bu noktada yazdıkları beııce düpe düz bir şiir: "Acıbadem'deki ev lerine gillik. Kitaplarla dolu bir odada çalışmaya başladık Pence re boş nir arsaya bakıyordu: Yer yer kır çiçekleri (Cielincikler! (ie linciklcr!), uzakta harap evler, bir köşede de 'ilkel bir resim gibi bir at arabası... At arabası dolaşmıyordu, terkedilmişti. Yalnızca sessizlik, kır çiçekleri ve at arabası... Cîarip bir hüzün... Van Gogh'un at arabalarını anım.Myordum." Fethi Naci'den "Şiir Yazılan' u yıl okuma prouramım metcorolojik ncdcnlcnJcıı oldııkça aksatlı. Yaz nu'vsıminin lnf>iltcrc'yc üı; aylığına gclınck yerinc şöyle bir uğrayıpgeijTiıesi, bah(,ec!e açık havada «tLirun oKiıyabilcceğim clurj»un, scssiz saatlcri azalttı, okuyamadıgım kitaplar (,ogaldı. U/ıın siirebcklcdikten sonra, I'cthi Naci'nin Şıir Yaztlart'ıudn yağmurlu bir aünde yazı masamda okııdum. Bu kitapla ilgili ba/.ı tanıtma yazılarında Şıir Yazdarı'nm Fethi Naci'nin roman kadar şiir üstiinc dc yazmı^ oldugunu kanıtladığı yollu sözlcrc rastladığımı hatırhyorıım. BÜ yargının nicelik açısından dogru olmadıgını bclirtmeliyim. lctlıi Naci'nin Türk romanı ıısrüne bir dizi kitabı var. ()ysa Şıır Yazılar/'nda yer alan, en eskisi 1959'da, en yenisi de 19%'da yazılmış yazılar toplam olarak 106 sayfa tutuyor. Kırk yılda kırk roman iistüne yazan eleştirmen, aynı süre içinde yalnuca bir avuç şiir, şıır kitabı ve şiir üstüne yazmış. B C Yazılmış lık kokan şiirler Küçük okurlanmızdan 'Okurdan Okura kösemize yazı bckliyoruz TURHAN GÜNAY Imtlyaz Sahlbi: Berin Nadi OBasan ve Yayan: Yeni Cün Haber Aiansı Basın ve Yayıncılık A.$. o Cenel Yayın Yönetmeni: Oıtıan Erinç Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet çetlnkaya Yazıi$lerl Müdürü: Ibrahim Yıldız < Sorumlu Müdür: Fikret llkiz o Yayın Yönetmeni: Turhan Günay Craflk Yönetmen: Dilekllkorur Reklam: Medya C T CUMHURİYET Ne var ki, nitelik söz konusu oldugunda durıım değişiyor. Fethi Naci'yi Fethi Naci kılan ö/cellikler roman eleştirilerinde olduğu kadar şiir yazılarında da belirgin. Bir kez daha, edebiyatı her şeyden cok seven ve kişisel dostluklarla ideolojik kaygıların üstünde tutmayı beeeren bir eleştirnıenle karşı karşıya yız. Fethi Naci nesnel olciılere bağlı kalarak tam anlanııyla "korkmadan ve korumadan" yazıyor. Nâ/ım 1 likmet'ı sırf komünıst <ildııgıı için verenlere karşı çıktığı gibi, sııi komıi Şiir Yazılan/ Vcihi Naci/ lyı'Şeyler Yaytnnist olduğu için sevenlere ue lcarşı çıkıyor ve alıkf 106 ı "her çok yazan şairde olduğu gibi" kimı şiirlerınin tleğersiz oldugunu belıılmekten çe kınmiyor; Melih C]evdet Anday'ın bir şiirinin şiir olarak değil, valnızca bir türözdeyış olarak yaşayacağını söylüyor; 1 İilmi Ya vıız'un kendi şiirlerini övmesine değinerek, "F,y okur! V.aman Şıırlcrı'n'ı oku ama (Iılmi Yavuz'un kitabı hakkında söyledikleriııi okuma: (,.ünkü tcpen atacak ve o güzelim kitabı da okumayacaksın sonra! " diyor ve burada Akdeniz duyarlığı na saldıran, ama kendi şiirlerinde de yer yer Akdeniz tluyarlığından izler bulunan ijavkaı Altınel'in de kulağını çekiyor. Biitün bıınlar belkı yalnızca bir eleştirmenin görevi ama, cleştir menlerin çoğu kez pprevlerini yapmak yeri ne insanlara hoş görünıneye (ya da onları ez meye) çalıştıkları ülke Fethi Naci nesnel ölçuiere baulı kalarak tam anlamıyla korkmadan ve korumadan" yazıyor. Nâzım Hlkmet'l sırf komunlst olduğu mizde hemen göze çar Icln yerenlere karsı cıktığı gibi, sırf komunlst olduğu için sevenlere de kar$ı çıkıyor. SAYI 448 Korkmadan ve Korumadan lkinci Yeni şairiyle, Turgut Uyar'la ilgili. lkinci Yeni'nin büyük şairleri yaşıyorlar, yaşayacaklar; ama genel olarak bu akımın temel "basansı"nın "sıradan" okıırıı şiirden soğurmak olduğu vadsınamaz. 80'li yıllaıda yazmaya başlayanfar ıse bu sürccı bir atlım daha ileri götürerek edebiyata nıeraklı oku ru da şiirden soğutmayı becerdiler. Şiirin yaşanmışlık değil yazılmışlık koktuğu, çarpıcı ve güzel (ya da ya/ariarına öyle gelen) sö/ ciiklere indirgendiği ve derin olmak yerine yalnızca kapalı ve boş olduğu bir dönemde kimsenin şiir okıımaması doğal. Bu durumun hep böyle olmuş olıııadığını ve hâlâ da kimi şairlerin elinde böyle olmadığını hatırlayıp şiirle kopan bağınızı yenilemek istiyor sanız^'//r Yaztlarfru okuyun. Şiırimizin ogelinciklerini, at arabalarını, hüzünlü iknıdilerini l'ethi Naci'yle birlikte bir kez daha ziyaret edin. • Şıır Yazılan'nâakı ılk vc cn u/ıın yazı bir KİTAP SAYFA 3