Catalog

temlerini tahrip edip yarı ölii duruma gctirinceye kadar Case dünya bilgisayar matrislcri içinde at koşturan kovboyların en mükemmeliydi. Ama o yanlış insanlara ka/.ık atmıştı. Sonunda iyileşmcyi bcceren ve sisteme geri döncn Case'ın artık tek amacı vardı: Daha çok çalmak! Hcm de büyüklerden, cn büyük gruplardan çalmak... Siheruzay ve sanal gerçeklik kavramlarının ilk kez ortaya atıklıgı bu yapıt, gelcceği öngören ünlü 1984 ve Cesur Ycni Dünya'nın yanında yirminci yüzyılın en güçlü romanı olarak yer alır. "Yazınsal Big Bank" olarak da anılan Neuromancer'ın karamsar bakış açısı Silikon Vadisi'nden Wall Street'e tüm teknoloji uzmanlanna esin kaynağı olmuş, Hacker'ların global agı bu kitabın onuruna eylemlerini sürdürmüştür. Piraziz Nere Berlin Nere/ Naim Tirali/ Yön Yaytncı lıkl 127 ? Aşka Kitakse/ Naim Tirali/ Yön Yayıncılık/ 111 s N. Tirali, l'ürk öykücülüğünde kendine özgü ve sağlam bir yer edinmiş bir öykücümiiz. Tirali, öykülerini çogunlukla yaşadıklarından, gözlemlerinden çıkarıyor. Bir anlamda, "çağına (biz diyelim, zamanına) tanıklık ediyor" öykülerinde. Onun öykülerinin geçtiği mekânlar, genellikle büyük kentler. Kahramanları da, büyük kentlerin aydın, öğretmen, gazcteci, esnaf, avukat, yargıç, doktor, mühendis vb. orta sınıf insanlan ve özel olarak öğrenciler. Tabii bir de, küçüğüyle büyüğüyle Karadeniz kentleri, kasabaları... Ve her sınıhan Karadeniz insanları. Başta aşk olmak üzere, insanın evrensel duygulan ve özellikleri, Tirali öykülcrinin en önemli temalarındandır. Yön Yayıncılık Naim Tirali'nin bütün eserlerini yeniden yayınlıyor. Piraziz Nere Berlin Nere ve Aşka Kitakse bu serinin ilk kitapları Çiçek DürbünüV Sevtn Okyay/ Yapı Kredt Yayınları/ İ4()y aşağılandığı; erkeğin tecavüzden sonra rahat rahat uyuduğu, sokaklarda dolaştığı, işine gidcbildigi bu çağda dayanamayıp çıgiık atıyor. Ofkesini bastırmıyor, kadınları isyana çağmyor. Kadın, yaşgününü kutlamak için müzikli bir bara gider. Erkek, kadını dansa kaldırır, içki ısmarlar ve "bütün kadınlar bundan hoşlanır" diye tecavüz eder. Kadın, "nasıl olsa bir işe yaramayacak" diye polise gitmez. Ama aşağılanmanın ııtancını kabullenemez. Aşağılayanı aşagılamaya, celladı "kurbanlık duygusu" ile tanıştırmaya, edinilmiş rollerin ortadan kalkması için şimdilik rollerin tersyüz edilmesinin zamanmın geldiğine karar verir; intikam ister... Kurban isyan eder... Hoşgörü Üzerine/ Mıcbael Walzer/ Çevtren: Abdullah Ytlmazl Ayrıntt Yayınları/ 131 s Günümüzde, eğer "toplum"dan söz ediyorsak, kaçınılmaz olarak, çok çcşitli kültürlerin belli bir coğrafyada ötekilerin farklılıklarını kabul ederek yan yana yaşamasından söz ediyoruz demektir. Hoşgörü de bu barış içinde yan yana yaşama sanatının adıdır. İçinde yer aldığı kültüre, tarihe ve coğrafyaya göre değişen biçimlerde olsa da, her insan, her toplum bu sanatı icra eder, etmek zorundadır. Ayrıntı Yayınları daha önce yayımlamış olduğu Güçlü Demokrasi, Cumhuriyctçilik ve Çokkültürlü Yurttaşlık kitaplarıyla barış içinde yan yana yaşamanın yollarını bulmaya çalışan siyaset bilimindeki belli başlı yaklaşımları okurlara sundu. Tanınmış siyaset bilimci Michael Walzcr'in, Hoşgörü Üzerine adlı yakın tarihli çalışması da konuya hoşgörü temelinde eğilerek hoşgörünün toplumsal temeldeki öncmini, sorunlannı ve tarih içinde hoşgörünün nasıl düzenlendiğini irdeliyor. Güçlü Kişilikler Titn Kimmt'l/ Çevtren. Gözde Belendır/ Beyaz Yaytnları/ 271 t Güçlü Kişilikler, insanın kendine L.TJÇDD ve diğerlerine bakışını irdeliyor. Gerek altını çizdiği kavramlar vc KİŞİLİKLER [inı Kimmıl olgular gereksc vardığı sonuçlarla insanı kendi derinliğinde 'fotoğraflıyor'. Kitabın yazarı Tim Kimmel, bireyin çevresini kontrol eğilimi uğruna neler kaybettiğini bir bir gözler önüne seriyor; çalışmasını baskı ve kontrole kurban gitmiş tüm insanlara ve kendini güçlü zannedcn tüm ki şilere ithaf ediyor. Grev Bildirisi Emek Öyküleri 2/ HazırlayanlarSennur Sezer Adnan Özyalçıner/Hvrcnscl Bastm Ya yın/219s "Kitabın ilk öyküsü lîkmek, bir Sovyet öyküsü. Açlık ve kıtlık günlcrinde alınteriyle emek vererek kazanılan ekmeğin dcğcrinı, kutsallı^ını, güzelligini anlatıyor. Onu izleyen öyküler, insanlann bileginin hakkıyla kazandıkları ekmek u^runa veıdikleri savaşımı dile getiriyor Bu savaşım, ckme^in bölüşüleceği, emeğin özgürleşecegi aydınlık günlere olan inancı simgcliyor. Bu inanç, her türlü engelin bilinçlenerck, bilinçlendirerck aşılacağı sonucunun çıkarılacagı mutlu bir geleceğe doğru açılan aydınlık bir kapı. Kitap, Grev Bildirisi öyküsünde yer alan Paşabahçc Şişe ve Cam işçilerinin tstanbul halkına dağıttıkları bildirideki şıı sözlerle son bulııyor: "Bugün 80 günü gcçti, gene de hakkımızı istiyoruz. Daglarda ebegümeci topluyoruz, labada topluyor, balık olursa oltayı alıp koşuyoruz. Kvde razla eşya vardı, kilim, mintan, iskcmle gtbi. CJnları da satıyoruz. Oliim Allahın emri, ama bu adam bizimle masaya oturmalı, mahkeme kararına, Yargıtay kararına uymalı. Bu adamın hem devlete nıilyonlar zarar vermeye, hem de bi/leri süründür mcyc ne hakkı vardır? ... I lalbuki fabrıkanın bir günlük zararını, bize zam dive verse mes>ele hallolur.' lş çinin kendi kaleminden önerdiği bu acil çözüm, hiçbir zaman uygulanmadı. Uygulansaydı bile geçici bir çözüm olacaktı. Temelde değişen bir şey yoktu. Emeksermaye çelişkisi sürdükçe işçinin direnişi kaçınılmazdı. Iki taraf da bunu bilerek savaşımını bugün de sürdürüyor." diyorlar Sennur Sezer ve Adnan Ozyalçıner. tdeoloji ve Politika/ Ernesto Laclau/ Belge Yaytnları/ 216 s. Ingiltere'de Essex Üniversitesi'nde Siyasal Bilim dersi vercn Ernesto Laclau'nun bu kitabı, Avrupa'da sağlanan kııramsal gelişm e c r m a t m ' ^ Amerika gerçekliğinde sınandığı, önemli bir çalışma olarak yankı uyandırdı. Ender bir entelektücl kavrayışla, hem kuramın Latin Amerika deneyimine uygulanışı, hem dc bu deneyimden hareketle kurama iki yanlı bir katkıda bulunduğu belirtilcn Ernesto Laclau'nun bu kitaptaki dört incelemesinde l.atin Amerika'da kapitalizm ve azgelişmişlik, gelişmiş ülkelerdeki siyasal yapılar, faşizm ve popülizm gibi konular irdeleniyor. Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın Mektupları ve Tiyatro Eleştirileri/ Hazırlayanlar: Abdullah Gülçın Tanrınınkulu/ Özgür Yaytnları/ 295 s Romanımızda doğalcılıg'ın vc gerçekçiliğin cn önemli kavşaklarından biri olan Hüseyin Rahmi Gürpınar, sanat yaşamı boyunca hep aklın ve mantığın yanında olmuş; romanlanyla, öyküleriyle, yazılanyla toplumun çagdaşlaşması yo lunda , yobazlığa, gericiliğe, bağnazlığa, sömürücülüğe karşı savaşmıştır. Onu böylesinc verimli, çok okunan bir yazar yapan da bu özelligi olmuştur. Hüseyin Rahmi, Türk toplumunun büyük bir dönüşüm sürecine girdiği bir döncmde, yani doğru zamantla ortaya çıkmış bir düşünüryazardır. Hocası Ahmct Mithat Efcndi'nin açtığı "popüler roman" çığırını "realist" ve giderek "natüralist" ölçülcr içinde Meşrutiyet ve Cumhuriyet yıllarında da başarıyla yürütmüştür. Romanlarının dışında olan bu çalışma, Hüse^ yin Rahmi Gürpınar'ın arşivinden derlenerek kitap haline getirilmiş. Sikkelerin Işığında Eskiçağ Tarihi/ Christopher Hoıvgego/ Çevtren: Oğuz Tekın/ Homer Kıtahevi/ 204 s. + 8 levba 184 sikke Sikke (nümismatik) ile tarihin bir birine ne denli bağlı olduğunun vurgulandığı kitapta, Christopher 1 lowgego sayısız ömekler yoluyla sikkcnin nitelik, biçinı ve üslubu nun başlıca rarihsel konularla nasıl ilişkisi olabileceğinı göstermı'k tedir. Sikkenin icadından (I.Ö. c. 600) Diocletianus'ıın iktidarına değin bir süreyi kapsayan kitapta, devlet malivesi ve iktisat tarihinden imparatorluk egemenliği ve siyasal propagandaya kadar uzanan bir dizi konu ele alınmakta Birinci bölüm, tarihin önemli bir kolıı olan paraya ayrılmışttr; sikkeler do^al olarak tarihin ana kaynaklarından birini oluşturmakta. tkinci bölümde, sikkelerin tarihscl bir kaynak olarak nasıl kullanılmalan gerektigine temel teşkil eden sikke üretiminin bazı yönlcri ele alınmakta Ortadaki bölümlerde, emperya lizm açısından imparatorluklar ve yöresel sikkeler arasındaki ilişki ile devlet ideolojisinin siyasal ikonog rafisine ilışkın mesajlarimalar araştırılmakta. Son iki bölüm gcniş şekilde ekonomiye ayrılmış. Bu bölümlerde, sikke dolaşımı, ticaret, Roma lmparatorluğu'nun ekonomi ve para basma polirikasındaki değişim ile enflasyon, kriz ve sikke degcrine yapılan mii dahaleler incelenmekte Christopher I Iowgcj»u, Oxford'daki Ashmolean Museum'un Roma sikkelen sorumlusu ve aynı zamanda Oxford Univcrsitesi'nde Roma Nümismatig'i ögretim üyesidir. CUMHURİYET KİTAP SAYI 445 Ozellikle sinema ve caz üzerine yazan Sevin Okyay, zaman zaman serbest denemeler de yazıyor. Kentler, insanlar, roman kahramanları, edebiyatçılar, rcssamlar, caddcler, mekânlar vs.... Ve Sevin ()kyay'ın dcncmeciliği de galiba bu tür yazılarında daha fazla öne çıkıyor. Kendisine özgü rahat üs lubuyla kaleme aldığı yazılarında neşeli, rengarenk ve samimivet dozu yüksek bir port rc çiziyor Okyay. 1996 da tlk Romanım (roman), yine aynı yıl 120 Filmde Seyrıalcm (film eleştirileri) adlı kitaplarını yayınılayan yazarın üçüncü kitabı: Çiçek Dürbünü. Çiçek Dürbünü'nde Kente ve Hayafa Dair, Sinemaya ve Çevresine Dair, Portrelcre ve Kahramanlara Dair, Müziğe ve Çevresine dair olmak üzere dört ana başlıkta toplanıyor Sevin Okyay'ın vazıları. Hepsinin ortak yanı şu: Hayata da sanata da oldukça zengin bir yürekle ve dil ile bakan, oldukça samimi bir yazarın sesi... Bir Erkeğe Nasıl Tecavüz Edilir?/ Marta Tikkanen/ Çevtren tlknur tgan/ Ayrıntt Yayınları/ 154 s Cinsel şiddet, yaşadıgımız yüzyılın bütün "çağdaş" görünümüne rağmen varlığını gizleyerck ama yaygın olarak sürdürüyor hâlâ. Tenha sokaklarda, "arkadaşjar" arasında, "sıcak" aile yuvalarında.. yani en beklenmedik yerlerde... Tikkanen, şiddetin derinlere sindi£i; nülusun yarısıtıın tecavüzden korktuğu; kadının sırıf kadın olduğu için SAYFA 22