24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Yukarda yatışı ise yolcularııı "içlerinden en genç iki kişinin üste çıkıp yatmasına karar vermelerinden" kaynaklanmakta dır. Kalıramammız, eşyalaıın konduğu lalta yoloılıık ctmekredir. Kcmal Anaclol, hıı volculuğuıı öyküsünü, kuşku suz, l'ahıi Iurdin<,'iıı Acı Lokma adlı romanından almış. Ama bu biVlümü baş, laııgıç böliimii bicıminde kurgıılayarak, onun (vc arkadaşjarmın) tütıı yaşamına da, bir simgcsel ipuıu vcrmiş. Karşı Yaka Memlckct'i biüıdiğiınzde, öykülerini okuduğunuz kişilerin, yazdıklannı d.ı okumak dilcgini duvmama nı/ olanaksız. Nâzım llikmct'in bütün eserlerini bıılabilirsini/ kıışkıısuz. Ya ötekiler? Ziya Yamaç'ın Kement adlı romanının mcvcudu yok. Ulıısal nitelikli kitaphk larda bıılabilirsini/ ancak. Yinc ulıısal nitelikreki kitaplıklarda Seçilmiş Hikâyeler dergişinin 2. cilt 8. sayısında (Fahri F.rdinç Ozel Sayısı) onun I ürkiye'de yazdığı öykülcrin öncınli bir bölümiinü okııyabilirsini/. Bira/ daha şanslıvsanız, « kitaplıkta Lirdinç'in !jcn ()lasın I lalep îjehri adlı ilk şiir kıtabını da bulabilirsiniz. Iirdinç'in 0/yas.amsal nitelikli Acı Lokma ve Kardcş F.vi adlı romanlarımn da veni baskıları yok. Yeniden basılmayı^ları lirdinc'in, 'l'i'ırkiyc'dc boşanma işlcmi tamamlanmamış eşi vc bu eşjnden olan oğluyla anlasmanın olanaksızlığına bağlı. Bu bakımdan Kıdinç'in yazdıklarının da sürgünde olduğu, rahatlıkla söylenebilir. Erdinç'in yazdıklarını yayımlamayı deneyenlerin, ellerindeki izin belgeierinc karsın yaşadıklarını anlatmak içinsc, herhalde bu sayfalar yetmez. Yinc de, Türkiydi okurun l'ahri lirdinç'i tanımak için bir fırsatı var: Dirilcr Mezarlığı. Çağdaş Yayuıları'nın i'ıçüncii basımını yaptığı bu kitap, F.rdinç'in yurtdısında yazdığı öykülerden olıışuyor. Öykülerin knnıılarıysa Türkiycli. Fahri Erdinç, yurdundau on beş yıl ıızak bir yazarın, höyle bir kitap vavımlaması üzerinc .sorulacak soruları: "liu kadar zanıandır yurdunun dışında kalan l)ir sanat(,ı, halkınııı dcğişik yıgm vt katlannın günlük vc genel sorunları ııstünc, saııki olayların içindcymi^ gibi ya da öyle ol duğunu zanncderck yazmaya dcvam cdcbilir mir' Onun izlcniırılcıi eskimc mi^ nıidiı? 'l'oplumda değişcn koşulları, gelişmclcri izlcycrncdik^c, bunlara tanık olaınadıkı,"a, gcı\'fğe cn yaklaşık yapıtlar ortaya koymak olacak iş nıi?" diyc kitabının önsöziindc soruyor. Sonra, aynıbölümdcyanıtlıyorbu soruları: "Bu işin içindc giz yok. Biricik kaynağım, mcmlckfiimin vc halkımızın kaianula vc yürc^iıııdcki yaşantısı, özlcmlcri, umııtları, amaçlarıdır." Dirilcr MczarlıgVndaki Kan Damlalaıı l'ıhtıla^mı^tı, Cıınılııırıyct Yazısı, Sabotaj, Agop I Jsta, Marşal Katırı, Iksir, Rcsmigc\it, (icııncllik Pabııçlar, Diriler Mczarlıgı, Kokaryakıt vc Suputnik, Kozmctik, Oyıııı lciıulc ()yun, Trafik, Providal, Bolivar, Dcvrck No: I, adlı öv kiılcrini okuyanlaı, bu öykülerin yurtciışından yazılmış olabılcceöinc inanmayacaklar. lıpkı, Nâzıııı HİKinct'in şiirlc ri gibi yaşayan bir dil vc olaylar bıılacaklar onlarda. Nâzını'ın ^iirlcrinın gı/ıni biliyoruz. ( ) Tiirkiye'dcn hic ayrılnıanu^tı: Bir cc viz agacıydı Ciülnanc l'arkında.. ETdinç'i bilemiyorum. Aklıisar'da bir bağ fitlcsi miydir' Yoksa Atyon Sandıklı'da bir akasya mıiJ.. Yaorckilcr... Karşı Yaka Mcmlcket'in siirgünİLTİ? Çevrcnize iyi bakın.. • Karşı Yaka Memleket, Anı/Ruman, KcmalAnadoU'Milliycl Yayınlarıl'41 i+ 16 y Diriler Me/arlığı, Oykü/lahrı ürdınç d YayınLırı/lH') v. CUMHURİYET KİTAP SAYI 440 Dergimizin 9 Temmuz 1998 tarihli sayısında Münir Gölc'nin, Türkiye'deki Borges çevirileri üzcrine üç mcktuptan oluşan bir yazısını yayımlamiijtık. Bu yazıda adı geçcn Osman Ycncr'in Münir (îölc'ye vcrdiği ccvabı yayimlıyoruz. Diriler Mezarlığı Bip Çevirmenin hazin hikavesi OSMAN YENER Tartışma C umhuriyct Kitap liki'nin 9 Temmuz 1998 tarihli sayısında Müniı Cîölc'nin ü<, ıncktubundan olusan bir yazı yayımlandı. Sitcmkâr bir dillc ka lcmc alınan vc çahijtıgım yayınevi tcnzih cdilcrck ^ahsıma yönclik suçlamalara ycr vcrilcn bu yazı, yıllarca cınck vcrtliği nir (,ahi}maya itibar cdilmcdigini gören bir çevirmenin biraz hüzünlü, kırgın veşika yetçi tavrını yansıtması bakımından çeviri dünyamr/da ilginç bir örnck olnıayı hak ctse de, iceıdiği savlar öyle akıl almaz bovutlarda ki, söz konusu metnin sonunda kendisinindebcliruiğigibi.insan "buyazıyı nedcn yaztlığını" merak cdiyor. Yazı nın başından baslayarak (»ölc'nin yanlış anladığı, ya da anlayamadığı noktaları dü zelrmck de beııim için bir giuev oluyor. Ilctişiııı Yayınları'nın Borgcs'i kaynak dil dışında bir dildcn (,cvirtme gibi bir amacı yoktur. Buna karşılık, bııgüne dek yapılmıs Borges ccvirilerindcn yetkin olanlannı görıııc/den gclmek, hem ecvirnıenın t abasına hem dc okuyucuya hak sızlık olaeaktı. Ötc vaııdan Münir (îölc, (jölgcvc (hıgii adlı derlemesindc, Borucs külliyatınıtı ncrcdcysctaınamına.ö/ellik le de 'biiyük escrleri' sınıfına dahil olan öykülerineyervermisti. Bizim listemizdo (iölc'nin, Borgcs'in iki kitabından vaptı eı çevirilere dc ver vardı. Ancak kcndisi nu sıralamayı begenmedi ve tcklif cltiği öykülcri yayımlanıa/sak, bütün çevirileri ni gcri cck.e<:eğini bildirdi. "Ulkemi/.dc lspanyolea'dan çeviri yapaeak kibileı in ol madı^ı doğru cleğildir' deyip, bana bir çevirmenin adını verdiğini soylüyor. livel, telehın konusmamızda böyle bir ad vcr di, ama ben istcdigim için degil, kcndisi önerdi, kendisi verdi. Türkçc'deki çevi ri edebiyalı yakından takip cdenler, tspanyolca'dan çeviri yapan değerli çcvirmcnlcrin farkındadırlar. r.nıcüc, özclliklc gcrçekten zahmetli bir işe kalkışan Borges çevirmcnlerinin çabasına saygımız büyük. Ama yazara duyduğunuızsaygıelbetrcherşeydenöndc gcliyor. Bu böyle olmasa, işimiz çok kolaylaşır, başımız da ağrımazdı. Göle ncredeyse bütün külliyatı tamamlamış, hcm de bunları aynı yayıncvinden yayımlatmış olduğu için, çcvrilmerniş birkaç öyküyü de ona veya başkalarına çevirtir vc okura sunardık. Ncdense içimuc, Mü nir Cölc'nin böyle bir uygıılamaya pek itirazı olmayacağı gibi birlıis var. Sonuç olarak Münir Cölc'nin gururıı kendi emcğinin öniinc set çekiyor, biraz sağdu yuyla vc iyi niyetle verimli bir işbirliğine yol açabilecek bir yayıncılık girişimi, bir çevirmenin hazin hikâyesinc dönüşüyor. C iöle bircr ay arayla yazdığı üç ınektu bunda dikkatli bir ıcdaktör tavrıyla çc virmcnciaıklı karşılıklaröncriyor, nirtashih bulııyor, çokça malumatfutuşluk ya pıyor; ne var ki önerdiği karşılıklar inandırıcı değil {pcrplcjıdadcs iein "kala karış tırıcı" yerine "i}aşkınlıklarda"yı; "çamur" verine "toprak ve su karışımı "nı; "zalim bir kaplan ya da tay bozuntusu" yerine "kaplanla lay arası korkunç bir melcz olan yontu"yu; "Sır" yerine "Gizem"i; "Milkosiç" yerine "Miklosich"i; "ilki sana gıicgdmemisjti" yerine "ilkinden ueıız ıc gelı kurlıılmu^tun "u öncriyor. Son mektuıılımi:, bun sonunda sözünii ettiği "hcrifçit)ğlu, kcriz, çakozlamak, koltidcn, taşaklı" gibi ıladelcrin geçtiği "Mahallc Kabadayı sı" başlıklı öykünün çcvirmenini tanımıyorum, bu çevirmenin bizim yayımlaya cağımız Alçıtklığın Evrenscl Tarih/'y\c bir ilgisi yok). Cölc'nin akıl karışıklığı dıa malik boyutlarda. Yine de, Borgcs'in ipuçlarını vcrip gcrisini okurun kültür bi rikimine ve lıayal gücünc bıraktıgı saıır arası okumalarını nu mcktııplara sakla yıp, yaptığı çeviı ilerin o uzuıı önsözlerı ne koymaya tcnczzül ctmcmcsini, kendinc haKİmiyetini gösleren olgun bir dav ranış olarak kabııl ediyorum. Çevirinin kaynak dildcn yapılmasının önemini kimse inkâr cdcmez. Aynı .şekilde, hedei dilin önemini sanınm Müniı Göle dc inkâr etmez. Çeviri son tahlilde bir ilcridir; kaynak dilin iyi kavranması vc hedel dilin bütün olanaklarım kııllanarak onun ritmini, şiirselliğini, csprisini kaybctmeden okura iletme çabasıdır. Münir Göle de bir zamanlar bu kanıda olmalı ki, 1988'dc Borgcs'rn Kııın Kilnhı'nı çcvirdiğindc yazdığı önsözde "Kııın Kıttıhı" (Hl libro di Arcna) l'ransızca ve IıiKİlizcc çcvirilcrinden 1 iirkçeleştirildi vc lspanyolcaaslıyla kaiijilaştırıldı" dcıni^ ve dcvam etmiş; "... Kısacaçalışmamı çeviri olarak değil, yansıtma olarak değeı lendirmck gcrektiğine inaniyorıım." 1990'da yayımlanan Brodıc Raporu çevirisinin önsözünde, "Bu kez doğrudan lspanyolca aslından çevirmeyi gözc aldı^ım Brodıc Raporu .. ' diyc yazıyor. Tele on konusmamızda da "Ben fspanyolca'yı Borgcs'lcöğrcndim," dcmişti. Geçmiş yıllarda, daha çok amatör çevirmcnlcrin elindcn çıkan Borges çeviri lerindeçok rastlanan bireğilim var. Bu kitapların çoğu, çevirmenin yazdığı biıönsözlc başlıyor, kitabın sonunda da Türkçe'de Borges başjığıyla okura o günc dek yapılan Borges çcvirilerinin bir listesi ve riliyor. Burada okuru bilgilendirmcnin yanı sıra, bir "Borges çcvirmenleri kıılübüne" aidiyet duygusıı, çetrcfilli bir sorıınıın üstündcn gelindiğini tasdik etme ve ettirme arzusu, ortaya konan metinden çok, metnin yazarının yarattığı büyüyc ucundan bulaşmış olmanın ilanı seziıiyor. I'Vansızca ve ıngilizce çevirilerdc böyle bir cğilim yok, onlarda çevirmenin (vc çevirmenlerin) dışında yetkin bir ismin, (sözgclimi Andre Maurois'nın) önsö/üylc karşılaşıyoruz. Münir Ciöle, "Borges'ın Ingilizce çevirmcni aynı zamaoda yakın dostudur" diyor. Sözünii ettiği çevirmcn di Cîiovanni'dir, Bon»es gerçekten de 197()'li yılla rın başına kadar onunla yakın temas içindc olmuş,, hcr sözcüğü onunla tartışmiij, Viccionnes ve FJAleph'in tngilizec baskıları böyle ortaya çıkmujtır. Borges ve di Cîiovanni'nin birlİKtc kalame aldıkları vc bu işbirliğini anlattıkları Yazma Vgraşt önümüzdeki aylarda tlctişim Yayınları'ndan çıkacak. Cîöle'nin, kafasını kurcalayan nirçok sorunun yanıtını bu kitapta bulacağını sanıyorıım. Bu arada, Borges okıırlarına küçük bir bilgi: Borgcs'in Ingilizce tclil haklarınıelindetııran ajansın, îngilizce'de bir Bütün liscrleri külliyatı olıışturacağı.bukülliyattadi (ıiovanni'nin çevirilcrine (bu yazıda anlatılan nedenlerin tersinc, ticari kaygılarla) ycr vcrilmeycccği söylcniyoı. Münir Cîöle yazı boyunea şahsıma karşı sürdürdüğü küstah üslubunu bir iki ycrde hakarete kadar vardırıyor. Kendisini tanımam, hiç karşılaşmadık, sadece çevirilerini okudum, iki kez de telclonda konusjtuk. Bir saati aşan ikinci konusmamızda, bir ycrc varmayacağı anlaşılan göriiş beyanlarından ıısanıp, şıı fani dünyada böyle şeylcre üziilmeye tleğmez, bıra kın gitsin, derkeiı, clbette onun çcvirilc rinden söz ediyordum, o ise, sanınm bir vchimle, Borges'in yapıtlarının fani olduğunu kastcttiğimi sanmış. Bcninı yarıay dınlığunagclince, nasıl derler, aydının küçük parmağının ucuntlaki toz zcıresi ol sam benim için büyük onurdur. Ama olumsuz yüklemini tlüşününee, bu sıhıtı Münir Göle'ye iade cdiyor, ikinci vatanı saydığı anlaşılan Isviçre'dcki lung ana listlerinden yararlanmasını salık verıyorıım. ı SAYFA 9
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear