Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Yalnız Kadınlar Arasında/ Ccsarc Pavc.se/ Çeviren. Rekın Teksoy/ Catı Yayınlart/ 141 v ttalyan edebiyatında yeni gerçekçilik akımının kurucusu sayılan VM Nl/, K \; )l VI AK Cesare Pavese, bu yapıtında ka\K\MMn dınların dünyasma eğiliyor ve günlük gerçeklerin öresine geçerck, insanı saran büyük yalnızlıgın ve hüznün romanını yazıyor. Çocııkluk yıiiiirını geçirdiği Torino'ya, bu kez bir işkadmı olarak dönen Clelia'nın resim sergilerinde, bohem çevrelerdc karşılaşıp dostlıık edeccgi genç, ortayaşlı ve yaşlı kadmlaı, eıişeıııcyeceklerini bildikleri bir mutlulugun peşinde ömür tükctirler. Mutluluğun anahtarı kimisi için crkcktir, kimisi için eşcinsellik, kimisi için para, kimisi için dc ölümdür. (Clelia'nın, bir otel odasında ınrıhara giriştiğine tanık oldıığu geneecik Rosetta ikkuracağı dostluk, Rosetta'yı yaşama baglayabilecck midir? Sorunun yanıtını yine Torino'da, yine bir otcl (Hİasında 27 Ağustos 195()'de yaşamını kendi clleriylc noktalayan Cesare Pavese veıiyor. "Yalnız Kadınlar Arasında", dostlukların, başlamadan biten aşkların, umutsuzluğa döniişen umutlann ve büyük yalnızlıkların romanı. Her Pavese romanı gibi bir çırpıda okunuyor ve okıır ancak son satıra ulaştığında, Pavese'nin kırık dökük cümlelcrle anlattığı öykünün gizlediği derinlikleri kavrıyor. ( A vıre ! '.I\CM ges, Sur dergisinde yayımlanan öykülerden bazılannı, 1944'te Ficciones başlıgıyla kitap haline getirdi. Bu sözcüğü ilk kez, Bucnos Aires'in 400. kuruluş yıl dönümiı için yazdığı bir broşürde, hamasi go^o öyküleriyle kentin atmosferinin abartıldığını anlatmak için ficciones portenas'a (Bucnos Aires Kurguları) yaptıgı göndermede kullanmı^tı. lil jardin de sende ros que se bifurcan (Yolları Çatallanan Bahçe) ve Ar tificios (yaratı, hile, yapmacık, iğreti, makine, mckarıizma)başlıklı iki bölümden olu^an ve ilk yayımlanı i}inda yazın çevrelerinde pek ılgi uyandırmayan bu kırap, yirmi yıl sonra bütün dünyada Borges'in "büyük eserleri"nden sayılacaktı. Köpekleşmenin Tarihi/ Nihat Genç/ lletişim Yaymları/ 220 *> Köpekleşmenin tarihi, "gurur duyarak" okunamayacak bir geçmişin ve o geçmişin uzantısında pck de farklılık arzetmeyen, hatta bcter olan bugünkü hayatın kitabı... Nihat Cenç'in ateşli, öfkeli ve "haklı" yazılarından seçmeler... "Nasıl oldıı da bir geccde ondokuz şehzadc boğdurulup Sarayburnıı'ndan çuvallar içinde karanhk sulara atıldı? Nasıl oldu da Plevne'nin düz ovasında on askerc siyah kepekten ancak bir kara ekmek, bir kurtlu bakla çorbası, birkaç acı ve çürük zeytin? Nasıl oldu da üç kıtayı fetheden cins arap atlarından yararlıları taşıyacak bir topal kanr, bir sütçü bcygiri kalmadı? Kafaları ceviz gibi kırılıp, keklik gibi avlandılar. 1 lamile kadınlar camilere doldurulup, yakılarak ya^larını aylarca akıttılar! Ve artık ruhlardan bir parça koparrıhr gibi ezanlar! Nasıl oldu da, üç kıtadan ganimetler yagan şehirde, yağ murdan ıslanan köpekler üstüne atılacak bir yırtık kilinı parçası kalmadı? Yok olma, iflas etmc dehşetiyle karıncanın raşıdığı bugdaydan bile vergi alan Al lah'ın halifeleri. Gök gibi ulu padişahların kellesini uçuran sokak serserisi yeniçerilcri!" Milliyetçiliğe Bakmak/ lirnett Cellner/ Çevırcnlcr Suntcn Coşar, Saltun Ozertürk, Nalan Soyarık/ llctiYaymları/ 260 s. Ernesr Gcllncr'in Uluslar ve Ulusçuluk kitabı, milliyetçilikle ilgili kuramsal kitaplıkta vazgeçilmcz bir yer cdinmişti. Elinizdeki kitapta Gellner, milliyetçilikle ılgili değcrlendirmelerini güncel ve siyasal bağlamlara taşıyor: Uluslararası diizen, Marksizm, tslam... ve millivetçilik. Marx, List, Malinowski, Carr, Masaryk, Heidegger, Patocka, I Iroch, Havel, Edward Said gibi önemli düşünce ve siyaset adamlarının milliyetçilikle ilişkisini tartışıyor. Ve kitabı belkı en ilginç ve "eglcnccli" kılan özellik; malzemesini hayli yerelleştiriyor Cîellner: Polonya, Çekoslovakya, Irlanda... ve Türkiye; Kcmalizm... "Çoğu zaman şiddetli derecede yıkıcı olacak kadar güçlü olmasa da, yerçekimi gibi önemli bir kapsayıcı güç..." olan milliyetçiliğin, "öneminden bir şcy yitirmiş olmadıgını, fakat, deyim yerindeyse, yeni bir düşünccler sistemi bağlamında işlediğini" anlalmaya çalışıyor, dönüp dolaşıp bugüne ve gelecege baktığında. F.mcst (îellner, yaklaşımı çok tartışılsa da, kimi eleştirmenlerince "fazla" modernist veya libcral bulunsa da, ritiz ve son derece vukuflu bakışı, igneli ve kıvrak diliyle, konuyla her ilgilinin tartışmak isteyeccği, her müptcla okurun zevkle okuyacagı bir yazar. . Kıı/cy trlanda ve IRASilahlı Miicadclcdcn Siyasal Çöziim/ l.evcnt Özçcığatay/ Papirih Yaymcvı/ 22 ? \ + Albüm Irlanda sorunıı, îngilizlerin, binli yılların başında Ir landa'yı işgali ile başlaı. Kangrenleşerek yüzyıllarcasüren bu sorun, 20. yiizyılın başlarında, 1920'de Irlanda'nın KuzeyCîüney olarak ikiye ayrılmasıyla yeni bir boyut kazanır. 1916 Paskalya Ayaklanması, ilk önemli dönemeçtir. (Cumhuriyet'in ilanı bununla ge lir. Ama ardında kan ve gözyaşı vardır. Ayaklanma bastırılır. İlk bagımsız parlamentonun silahlı i r gücü Irlanda Cumhuriyet Ordusu'nun (IRA) ortaya çıkışı, 1922'deki ayaklanmayla olur. İJIke, yeniden bir içsavaşa sürüklen miştir. Kuzey trlanda'nın tarihinde yeni bir süreç başlamıştır. Bu, aynı zamanda Kuzey trlanda sorununa damgasını vuracak olan IRA'nın tarihsel misyonu için de önemli bir kavşak noktasıdır. "Kuzey Irlanda ve IRA" düne olduğu kadar, bugüne de önemli göndcrmelcrdc bulunan bir çalışnıa. Aimee ve JaguarBir Aşk Hikâyesi, Bcrlin 1943/ Rrıta Ihcher/ Çeviren. Mchırıet Ukşıtl/ (ienJaş Yayıııhı rı/ )')') v + Albüm 1942 Berlin'i. 29 yaşındaki Lilly ; Wust birgün 21 yaşındaki f elicc Schragenheim ile tanışır. tki kadın birbirlerine aşık olurlar. Lily bir askerle evli olup dört çocuk annesidir. Lilly (Aimee) ve Felice (Jaguar) birbirlerine yazdıkları mek tuplar ve şiirlerle, hatta aralarında imzaladıkları evlilik sözleşmesiyle baş döndürücü bir ilişki yaşarlar. Fclicc sevgilisine Yahudi olduğunu itiraf ettiginde bu tehlikeli sır iki kadını daha da sıkı birbirlerine bağlar. Ancak mutlulukları uzun sürmez, Felice 21 A^ustos 1944'te Gestapo tarafından tutuklanır ve toplama kampına gönderilir. Erica Fischer, 80 yaşını aşmış Lilly Wust'un hikâycsini kendi agzından dinledi ve onu ayrıntılı bir belge haline getirdi. Japon EfsaneleriJapon Söylenceleri/ Fe'ltcien Challaye/ Çevıren Eray Canberk/ Okyanus Yayınahk/20Hs. Efsane ve söylencclere dayalı kültür izlencesinin dördüncü kitabın da, Avrupa ve Asya'yı ürkütcn ekonomik gücüyle, geleneksel yaşam biçimiyle, politik yapısıyla, Batı düşüncesine ters gclcn düşünce sistcmiyle dünyayı şaşırtan bir ulusun, Japon lar'ın, efsane ve söylencelcri bulunmaktadır. faponlar Asya kıtasının mirası olan değişik inanç ve kültürleri bünyesine alıp kendi devet yönetim sistemine göre biçimlendirmiş, kendi geleneksel yaşam biçimini ve kültürünü oluşturmuştur. Bu kitapta bir araya getiriIen Şinto efsanelerinden Budist söylencelere, Konfüçyüs ahlakının işlendiği söylenceden 18. yy'da yaşan mış gerçek bir olaydan esinlenen ve Arthur Koesler'ın "Batı düşüncesine göre tam bir çılgınlık" diye tanımladığı Kırkyedi Ronin efsanesine kadar, bütün efsane ve söylencelerin hepsi Japon insanının /Japon ülkesinin kendine özgü yapısını, daha iyi bir deyişle Japon ruhunu anlatmaktadır. Günümüzjaponyasını anlamak için de önemli bir kitap. Eski Yunan Tarihi/ Oğtız Tekin/ lleti^im Yaymları/ 144 s. Güniimüz Batı uygarliğının temelleri Ege dünyasının sınırları içinde atılmıştı. Bu cografyada Eski Yu nan uygarlı^ının rolü yadsmamayacak denli büyüktür. Ne ki Eski Yunan uygarlığı da kendisinden çok önce doğup gelişen Mısır ve Mezopotamya gibi Doğu uygarlıklarından fazlasıyla etkilenmişti. Bu ctkileşimde Anadolu'nun yeri ve örıemi ise gözardı edilemcyecek kadar fazladır: Kentdevletlerinin ortaya çıkışı, sikkenin icadı, ilk doğa filozoflarının yurdu ve bilimsel dü şüncenin temeli Batı Anadolu'da atılmıştır. Eski Yu nan Tarihi, Ege dünyasının kültürel ve tarihsel geçmişine damgasını vuran bir toplumun tarihini öznel ve temel çizgileıiylc sunmaktadır. İlk bölümde, Ege dünyasının tarihöncesi dönemi, yani Yunanlılann geSAYFA 17 Soruşturma/ Stanislaıv Lem/ Çcvircn: Scvil Cerit/ lletışırn Yaymları/ 2 12 v Türkçc'de ilk kez yayımlanıyor "Soruşturma". Bu kitapta Lem, polisiye roman kalıplarını da kullanarak bizi ilginç bir bilimkurgu dünyasına götürüyor: Teğmen Grcgory, Scotland Yard tarafından bir dizi ccset çalma olayını r j • 3 * 3 > J araşrırmakla görevlendirilir. Belirli r * ^ B bir bölgede yogunlaşan olaylar düzenli bir coğrafi dağılım göstermektedir. Morgtakı cesctler nasıl çıkarıldıkları bilinmeden bir sürc sonra dışarıda bulunur. Soruşturma derinleştikçe "zanh"nın geleneksel bir polisiye yöntemle ortaya çıkanlamayacagı görülür. Çalışmanın dalıa derinlerindeyse, polisler kendilerini bir bilinmezlik labirentinin içinde bulurlar. Cesetlerin hareket etmesi, hareket ettiren bir "kişi"nin varlığının çok öte sindebir açıklama gerektirmektedir. Cesetlerin "canlandığmı" varsaymak da soruşturmaya ışık tutmaz; ölüm ile hareketin bir arada olnıası bu olaylar için çelişkili bir durıım değildir çünkü. Lem bu romanında, olguları tümüyle istatistik verilerden oluşmuş bir dünyanın çcrçcvcsine yerleştirerek nedcnsellik ilkesini ve rasyonalist bakışı sorgulııyor. Toplu Eserleri 1 Ficciones Hayaller ve Hikâyeler/ ]orgc Luts Borges/ Çevıren Tomris Uyar, talib Özgüven/ lleti$im Yaymları/ 164 t Latin Amcrika'nm ve dünya edebiyatının önde gelen isimlerinden J. L. Borges, çok sayıda yazarın üslubunu, tekniğini veedebiyat lıakkındaki düşüncelerini neredeyse tek başına degiştiren, eserleriyle çağmııza damgasını vııran bir şair, öykü ve deneme yazarı. Formenter Odülü'nü aldıgı 1961'den bu yana eserleri klasik sayılan ve gıderek artan bir hayran kirlesi kazanan, dctalarca Nobel Odülü'ne aday gösterilen Borges, Poe, Kafka, 11.Cî. Well\ Valery, Mallarmee ve (laha birçok yazarclan etkılendi ve kendini her ijeyden önee bir okur olarak gördü. Dost canlısı ve bonkör bir kişiliğı olan Borges'in, metinlcrini dergilere gönderirken fazla rahat davrandığı, eserlerine ilgi gösteren dostlarına öy külerinin teliflerini armagan ettiği, hatta bazılarıyla ortak öykiiler yazdığı bilinir. 1989'da kurulanjorge I.ııis Borges Vaklı, yazarın kimi zaman keyfi sıralama larla derlenen öykü, düzyazı ve şiirlerinin ilk basıldıkları halleriyle yayımlanmasını zorunlu kıldı. BorCUMHURİYET KİTAP SAYI 428