05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

MEHMET SARSMAZ lysses'in Türkçesi yayımlanmacıan çok önceleri bir yazın adamı sorumluluğuyla Yaşar Kemal gibi Türkçesini beklemeden Joycc'un bu başyapıtına tanık olan tlhan Berk'in bir yazısında Ulysses'in herhangi bir yerinden başlanarak okunabilecek bir yapıt olduğuna ilişkin yargısındaki içtenliğini, şairin kendinde tembellik hakkı görmesinin ötesinde, Ulysses'in çevirmeni Nevzat Erkmen'in Ulysses ayarında bir basyapıt olarak andığı Homeros'un Odysseia'sındaki şu sözcüklerle ilişkilendirmeyi kendime daha yakın buluyorum: "...tanrılar için, biri ötekinden uzakta otursa dahi, birbirini tanımamak mümkün değildir." (Varlık Yay., 1957, s.97) Yaşar Kemal, şair olmadığı için bu şiir yazmadığı ya da romanlarında şiir bulunmadığı anlamına gelmemektcdir'kendinden habcrsiz olnıa' lüksünü her ne hikmetse bir onurmuşçasına taşıyabiliyorsa da, bu, küçük tskender'in eleştirisine zemin hazırlama gafleti olarak ortaya çıkarak şair olanlara ve özellikle IIhan Berk'e yarıyor. Çünkü şairler hakikilerinden sözediyorum romancılardan daha iyi bir okur'durlar. Romancılar Joyce'un şair yönünü bir yana koyarsaksözcüğün kaba anlamıyla 'hamallığı' üstlenebumekte ve bulaştırabilmektedirler şairlcre de. Yazdığı şiirlerle hep "günümüzün en ilginç ve en genç" şairlerinden biri sayılan tlhan Berk Logos'tan (1996, YKY) sonra şimdi de, yer yerJoyce ve dolayısıyla Ulysses'i andığı Poetika (Temmuz 97, YKY) adlı kitabıyla şiir üstüne düünmeyi sürdürürken; Valery, Ahmet taşim, Rimbaud, Yahya Kemal, Mallarme; dil, gerçeklik, anlamanlamsızlık, dize, yapı vd. üzerine örneklerle çağdaş şiirin poetikasını çevrelcmekte, biz de tüm ;ün şiirdc dolaşan şairden, şiirin ve diin sıhr noktasına bir serüvcn niteliği taşıyan bu kitapta o serüvcne katilmaktayız. llhan Berk'ten şiire ilişkin yeni bir kitap: Poetika U Berk'e göre dize, II. Ycni'yle hem yeniden doğuşu, hem de asıl yapısal değişimi yaşamıştır. "Düzensizliğin düzenine" ulaşacaktır. Her dizede şiiri yeniden başlatmak mıdır bu? Berk dizenin günümüz Türk şiirindeki serüvenini "Dünya şiirinde neyse, bizde de odur" diyerek kesip otur... Wittgensteine'ın 'biçim'i yapının olanağı olarak görmcsini anlayan ozanımız Şiirin Yapısı konusunu da ele alır. Kimi şiirler ta Daştan "belirsizliği" (ambiquite) merkez edinmektc, oradan bakmaktadır. Sanki 'açıklığa karşı' silahlanmışlardır. Şiirin tüm öğeleri onun birer parçasıdır. Burada Berk, şiiri ameliyat masasına yatırırken, acaba onun bir "monad" olarak, dış dünyayı yansıttığının, kendinden bağımsız olmadığının, bu yüzden de gerçekte masaya yatırılamayacağının, nüfuz edilcmezlığinin aynmında mıdır? Biz bir kâğıdı paramparça etsek de, bu güce o kâğıt izin verdiği için, kâğıtta parçalanabilme olanağı bulunduğu için sahip değil miyizdir? Konunun şiirde açflışını yakalayan Berk, yine de şiirin yarattığı etkinin konu ya da 'olay dan kaynaklanmadığının da ayrımında olarak, "Hem kapalı olarak süren, ama aynı zamanda da yoruma, anıştırmaya açık olarak kalan" bir anlamın peşindedır. Ama yine de anlamın her sey olmadığının bilincindedir, şiiri anladığımızı söyIemek çok su götürür olmakla birlikte, bu yalnızca "büyük şiir" için değil, "orta halli bir şiir için" de geçerli bir durumdur. "tyi bir şiir anlamla yola çıkmaya her zaman engeldir." Us bir şiiri anlamaya yetmemektedir ve kendi dışında da hiçbir şey görmemektedir. Ve böylece Oktay Rifat'ın " Akılla yazılan şiir en kötüdür bence" görüşüne de katılır. Mantık da bir canavardır. Şair usunun düzensizliğini kutsal bulmakla yetinendir ki bu durumda us da anlam da kendini dayatmadığı zaman us ve anlamdır şair için. Şiirin kendi gerçeğinden başka bir gerçek olmamakla birlikte, bu gerçekten daha da gerçektir. Ozan iyi bir şiirin bir yalvaç sözü gibi çok boyutlu ve bütün yorumlara açıklığında diretirken aynı zamanda "çokanlamlılık"ı da her iyi şiirin kodu sayar. üzanın "anladığımda yitirdim şiiri" demesi de bundandır... Böylece dikey anlamla yatay anlamın hedefleri de ayrı ayrı olacaktır. Kapalılık yoğunluğu, derinıiği gerektirirken, yaygınlık açıklığı öne sürmektedir ve ozan buna bir "yöntem sorunu" olarak bakmaktadır. tşte şiirimizde tlhan Berk'in Ahmet Haşim'e verdiği önem, onun "anlam sorununa" Piyale'nin önsözünde değinebilmiş olmasından dolayıdır. "Köreltici bir açıklık" Ruskin'in dediği gibi, "imgeleme yapacak hiçbir şey bırakmamaktadır." îmgelemi kendıne bağlamadıktan sonra sanatın ne amacı olabilirki? Berk, Ahmet Haşim'in Şiir Hakkında Bazı Mülâhazalar'la 'modern şiirimizin' (yine 'modern' sözcüğünün bir ayracı gerektirdiğini belirterek Mallarme, Rimbaud, Pound, Eliot, Char, e.e. cummungs'in anladığı anlamda modern) temelini attığını vurgularken bunda kimsenin kuşkusu olmaması gerektiğini dc belirtir. Çağdaş şiirimize bir gelenek ararken Ahmet Haşim'e bakmamız yeterlidir! Kafka'nın, Joyce'un yapıtlarının "tükenmez" diye nitelenmeleri açık bir anlamlarının olmamalarındandır. Sözcükler şiir'le sınır bekçiliğinden kurtulmaktadır, tlhan Berk de! • Ulysses/]amcs]nyce/ Çcv Nevzat Erkmcn/Ekım 1996, Yapı Kredı Yayınları/ 844 s Poetika/ Ilhan Berk/ Temmuz 1997/ Yapı Kredi Yayınları, 64 s. SAYFA 13 Anlaının poslnde Joyce'un 'Ulysses'jnden Berk'in Poetika'sına... Yazdığı şiirlerle hep "günümüzün en ilginç ve en genç" şairlerinden biri sayılan Ilhan Berk "Logos"tan sonra şimdi de, yer yer Joyce ve dolayısıyla Ulysses'i andığı "Poetika" adlı kitabıyla şiir üstüne düşünmeyi sürdürürken; Valery, Ahmet Haşim, Rimbaud, Yahya Kemal, Mallarme; dil, gerçeklik, anlamanlamsızhk, dizc, yapı vd. üzerine örneklerle çağdaş şiirin poetikasını çevrelemeye çalışıyor. sız virgülsüz tümcesini (imge) dilin saçtığı karabasana iyi bir örnek olarak sunar Ilhan Berk. O, salt "sözsüz ses" midir? Bu yüzden de Mallarme'nin "Zarla Asla Dönmeyecek Şans" adlı şiiri, sanatın ner dalında öncülük etmiş, hiçbir yenilikten kendisi anılmadan söz edilemeyecek bir şiir olarak nitelendirilmiştir. "Sessizlik! Yazılmamış gibi görünen, bu yönden de asıl büyük etki saçan, dev boyuttaki anlam olan, 'sessizlik'!" dcr Berk. Şiirin 'bam teli' işte buradadır! Şiir istediği yerinden okunabilmektedir. "Görünmez iplikler, iğnelerle tutuşturulmuş gibidir.' Paz da "Zar"ı çağdaş şiirin bir başyapıtı olarak görmektedir. Oktay Rifat'ın "Bir kız vardı yok gibi öyle güzel" dizesinin yanıbaşında Berk, şürleri, "kendi şiirlerini" elinden tutan olarak 'dil'i görür, konuları da dilden başka bir sey değildir onların, dil her türlü aracılığı sıfıra indirdiğinde, şiirle, yalnız onunladır. Tansık dediği de budur. "Sözcüklerin takımyüdızı gibi dizilmesı gerekliliği 'sayra' bağımlılığıyla açıklanır. Başak ve Kuğu takımyıldızlarının yanında Büyükayı'yla Küçükayı'yı birarada canlandıran bir çizim yer alır... Berk, Poetika'nın "Dizenin Serüveni" başlıklı bölümünde de, dizeyi 'namusu' olarak gören Yahya Kemal'e katılıyor görünmcktedir. Yinc ona göre Yahya Kemal'in "Makber'de 27 mısra vardır, gerisi bos" demcsi boşuna değildir. Vatery'nin ilk dizeyi " Tanrı vergisi" sayması ona her zaman Eugen Gominger'ın "Snow is English" adlı şiirini anımsatır. tki sayfalık şiirin ilk dizesinden sonra yalnızca yüklemi değişmektedir. tlk dize şiirin her şeyidir. (Burada benim Yüz adlı şiirim. Yok Kitap, s. 2223) usuma gelir hemen. Yeats'in "Dünya kurulmadan önce sahip olduğum bir yüzü arıyorum" dizesini andığım şiirin ilk ve son dizeleri olarak "dünya kurulmadan önce sahip olduğum bir yüze bakıyordun" biçiminde yine tırnak içinde değiştirerek yayımlamışımdır. Orada benim mi Yeats'in mi konuştuğu belli değildir, O mu bana hitap etmektedir, ben mi ona?) Şiir şaşırtıcı olduğu ölçüde şiir olmaktacıır, aykırılıktır o. "Snow" tngilizse de "KarTürk'tür." Berk, "modern" sözcüğünün ayraç istediğinin ayrımındadır. Her dize şiirin yeniden başlamasından başka, "daha ne istenir?" Dize'nin Mallarme'deki, Apollinaire'deki, e.e. cummings'deki, Benjamin Peret'deki, Mayakovski'deki.. serüveni ayrı ayrıdır. Ama yine de "tek satır" Mallarme de yapısını korur. Appolinaire anımsanınca dizenin serüveninin günümüzde hem yapısal, hem de dizemsel uçlara değin uzandığı da görülecektir. Dizenin şiirin gövdesi boyunca dağılışı da Ahmet Haşim'de izlenebilecektir. Berk, dizenin asıl büyük parçalanışını, bin parçaya bölünüşünü Nâzım Hikmet'te görmekte haklı mıdır? Nâzım, "kuyruk dize"nin önemini vurgulamamış mıdır? Berk'in "Beyit, Mısra Antolojisi"ne ondan beyit, dize bulmak için zorlanması 'sayfa'yla ilgili değil midir? f f Dört bölümden oluşan kitabın "Şiirin Sıfir Noktası" başlıklı bölümü Mauriee Blanchot'dan yapılan bir alıntıyla başlıyor: "Dil, dış uünyayı, gerçekliği yansıtmanın aracı değildir, aksine dil, edebiyatın nesnesi olarak, gerçekliği yıkar." îlginç bir rastlantıdır ki benim Yok Kitap (Teos Yay, Kasım 96) adlı şiir kitabımın ilkyazısı "Niçin Yok Kitap? ın başınada Mauriee Blanchot'dan şu epigraf alınmıştır: "Şiir hiçbir zaman var olmamıştır." Böyle bir ortaklık kuşkusuz benim için kitaba yönelişi arttıran özelliklerden olsa da Ilhan Berk adının ağırlığı bu yönelişi bence "tüm şiir okuru" ya da ' şair"ler için de zorunlu kılmaktadır. Dil, anlamın olmadığı yerde de işlevini sürdürmektedir. Özneyi dışlayan ve edimini başına buyruk sürdüren şiirde bu daha da belirgindir. Yine benim andığım yazımın son tümcesinde, "Çünkü şiirin varlığı daha yüksek bir sesle haykırılamaz" dediğim gibi, üstat, "Susabilir, susmayı yeğleyebilir. Sessizlikle ilerleyebilir. (...)" de diyebilmektedir. "Düşün, usdışının, cinnetin sınırlarına gelip dayanır." "Tanınmaz bilinmez olur. Varolduğu çok su götürür" tümceleriyle birlikte, "Hem şu da var: Bir şiirde, bir metinde konuşan kimdir? Bu bilinemez" sözcüklerinde tlhan Berkkorkunç bir sezginin kapılannı aralar. Orda konuşan şair değildir artık, dildir, yalnızca odur. Joyce'un da Ulysses'in gerçek ağırlık, konudan çok derinlemesine bir biçimde dildedir. Dilin bu 'kendi dışına çıkması' nice büyük başyapıtta görülebifccektir. Dil şiirdc egemen öğe olarak kalmamakta onun sıfır noktasını da belirlemektedir. Bcckett'in on yedi sayfa sürcn noktaCUMHURİYET KİTAP SAYI 397 Şlirln sıfır noktası
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear