Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Yasama bilnece bir bakıs YUSUF COTUKSOKEN I letişim açısından şiir de bir metindir ve hemen her metinin olduğu gibi şiirin de bir iletisi vardır. Ozanın çeşitli kaynaklardan esinlenerek, yaratıcılığını kullanarak, estetik ölçüler içinde oluşturduğu iletiyi, okur kendi dil, kültür ve sanat birikiminin sağladığı olanaklar içerisinde çözümleyip algılamaya çaIışır. Okurun kültür ve sanat birikimi, sözvarhğının zenginliği, iletinin olabildiğince doğru alımlanmasının temel koşullarındandır. * Eray Canberk'in son şiirleri Ebrular (Oğlak Yayıncılık, Istanbul 1997, 116 sayfa) adıyla kitaplaştı. Kitaba ad olarak seçilen ebru, bilindiği gibi kâğıt süsleme sanatlarından biridir. Canberk'in niçin bu adı seçtiğini anlayabilmek, şiirlerini (ya da şiirimsilerini) yorumlayabilmek için bu sanatın kimi özelliklerini yakından bilmek gerekiyor. Ebru yapmak için, önce özel bir tekne içindeki suya belirli maddeler katılarak suyun yoğunluğu artınlır; suyun üzerine at kılından yapılmış fırçalarla çeşitli renkte boyalar serpilir; suyun üzerinde oluşan/oluşturulan desen, suyun üzerine kapatılan özel bir kağıda geçirilir. Ebruda çok çeşitli desenler oluşturulabilir: battal ebru, en eski ve en basit türüdür; teknenin içindeki suya serpilen boyaların olduğu gibi kâğıda geçirümesiyle elde edilir; taraklı ebruda ise tarağa benzeyen bir alet suyun üzerine nrçayla serpilen boyalar üzerinde gezdirilir, özel biçimler oluşturulur. Ebrunun aynca çiçekli ebru, kurnlu, ebru, tarama ebru (gefgit ebrusu) gibi türleri de bulunmaktadır. Eray Canberk, Ebrular adlı kitabı için seçtiği ebru göstergesi, bir aktarma, eğretileme ögesidir. Ebru eğretilemesi, yaşamın değişik alanlarından seçilmiş kesitleri imlemektedir. Kitabın düzeni ebru sanatının aşamalannı yansıtır gibi: llk sayfaya sunuş gibi yerleştirilen "Ebru" şiiri, kitapta yer alan 105 şiirin/ şiirimsinin bir ön açıklaması durumunda. Şiirde yaşamla ebru sanatı arasında ilginç benzerlik kurulur. Ebru "varlığın suda yansıyıp kâğıda düşen tutkulu bir karmaşasası olarak betımlenir. Battal ebru, yaşamın doğal akışı içinde "katılıp kalmış duygu yu, taraklı ebru "yüreğimizin şahrem şahrem olduğu" acılı yaşam kesitlerini simgelemektedir. Bireysel düzlemde, ebru "gönlümüzün izdüşümü'dür (s. 9). Kitapta yer alan 115 şiir/şiirimsi, değişik türde ebruların yaşamdaki karsılıklarını yalın, özlü ve yoğun bir anlatımla yansıtmaktadır. Kitabın sonundaki açıklamalar (şiirlerdeki kimi etkilerin kaynaklarını açıklıyor) da sanki çeşitli ebrulann daha önce kimlerce örneklendirildiğine göndermeler yapmaktadır. Ebrular'ın hemen her bir örneğinde değişik biçim denemeleri yapılmıştır. Tek dize, ikilik, değişik dize kümelendirmeleriyle üçlük, dörtlük, beşlik, altılık, yedilik, onluk birimler içinde olusturulmuş şiirler. Çokluk ikilik, üçlük ve dörtlük birimler yeğlenmiş. Bu yeğlemede bir yandanJapon haiku'ları (toplam hece sayısı 17 olan üç dizeden oluşur), öte yandan da Halk şiirindeki dörtlük, Divan şiirindeki (Fars şiiri kaynaklı) rübai (iki ikilik), kısa, (rübai örneksenerek yaratılan) tuyuğ vb. birimlerin etkileri ağır basıyor. Şirilerde genellikle kısa ve yoğun bir anfatım görülür. Yaşama ilişkin bir kesit, uyarı, öğüt, dikkat çekme, eleştiri, ince alay... birkaç sözcükle yoğun bir anlatıma kavuşturulmaktadır. Ebrularda sözcükle rin özenli ve tutumlu kullanıldığı dikkati çeker. Anlatılmak istenileni verebilecek en uygun sözcükler seçilerek oluşturulan şiirler böylelikle bir anlamda kalıcılık da kazanmaktadır: gidedur / düz yollarda / dönemeçlerde / düşünedur (s. 19); aman Tannm / nasıl da yalnızız bir yerde / çok çok birlikteyken (s. 20); rakıya su kattık (amenna) / şiire su katmadık (haşa) (s. 27); küstümotuunutursam/unutmabeniküsersem (s.34); her an bir yürekte iki can besliyordu / kısaca bir sevda öyküsü (s. 53) vd. Yer yer simge tipi göstergeler kullanılmışsa da (özellikle "Ebru" şiirinde / s. 9), şiirlerin gcnelinde anlaşılırlık özelliği ağır basar: her zehirin bir panzehiri olmalı / zehrolan yaşamlar dışında (s. 40); bazı çok şeye karar verdiği olur / yaşamaya bile /yürekli (yüreklice) (s. 50): yaşam sonsuz yaşama / canla bağımlı süreç (s. 56): kimilerini ölümlere sürüklediniz / yaşamasını sağlayın kimilerinin / (ki affola) (s. 57) vd. Kimi şiirlerde ortak dilde bulunmayan bağdaştırmalarla da karşılaşınz; gündüzün ilmelderi / geceyi dokuyor / çöz ilmiklerini gece / gün ışısın (s. 14); şiire su katmadık (haşa) (s. 27); "Celal Bey / Cem Sultan'ın gurbet arkadaşı" / Cem Sultan / gurbetin arkadaşı" (s. 37) eskir gündüzün eskimezliği / akşam girerken gecenin sulanna (s. 42); sağlam rüzgân bekler yelken / çile denizlerinde dolaşırken (s. 55) vd. Bu şiirlerde "gündüzün ilmeklerinin geceyi dokuması", "şiire su katmak", "gurbetin arkadaşı", "gündüzün eskimezliğinin eskimesi", "çile denizleri" gibi deyişler alışılmamış sözcük bağdaştırmalarını örnekler. Kimi zaman da kavram karşıtlıklanndan yararlanılarak etkileyici bir anlatım oluşturulmaya çalışılmaktadır: ölüme rapten serbest bırakîıyoruz / bir yaşam boyu (s. 83): seni çok seviyorum / bırak beni / sensiz olabilirim /bırakma beni (s. 91) vd. Şiirlerde, özel adlar dışında hiç büyük harf ve (ayraç, kısa çizgi, tırnak ve soru imi dışın da) başka bir yazım iminin (işaretinin) kullanılmaması da, öyle sanıyorum ki yaşamın kesintisizliğini, sürekli akış içinde oluşunu simgelemek için başvurulan anlatım tekniklerinden biridir. Şiirlerde zaman zaman ses ögelerinden de yararlanılarak anlatım gücünün artınlmaya çalışıldığı dikkati çeker. Kimi şiirlerde belirli bir uyak düzeni görülürken kimi şiirler uyaksızdır. Uyaldı şiirlerde de çokluk sarma uyağın (abba) seçilmiş olması, (her ebru örneğinin bağımsız olusu ya da ebruda su ve boyanın birbirini kucaklaması gibi) anlamrn bağlı/bağımsız katmanlar oluşturmasıyla yakından ilgili olsa gerek. Aynca kimi şiirlerde ses yinelemeleriyle bir uyum sağlanmaktadır: sevdam ki sen demeksin / anlamazlıkla bulutlansa da duyguların / sen ki bilmektesin (s. 65) dizelerinde /s/ sesi 6 kez yinelenmektedir. Şiirlerde değişik yineleme türleriyle karşılaşıyoruz: uça uça yorulursun kuş / hangi kuş yorulmamış /yorulmuş yorulmuşsun yorulmuşum (s. 11); yüz yabancı değil tanıdık / ama nerden / yüzler çoğaltılmış / aynı yüzden (s. 33: şimdi oraya yağmur yağıyor mu? / şimdi sahiden oraya da yağmur yağıyor mu? (s. 44): usandı utanmaktan / utandı usanmaktan / uslandı umutlanmaktan / umutlandı uslanmaktan (s. 107) vd. Şiirlerdeki ritmin oluşumunda bu yinelemelerin payı büyüktür. şiirlerde şu kavramlar özellikle ayırt edilir: yaşam, ölüm, sevgi, çocuk, yalnızlık. Şiirlerde değişik sayılarda geçen yaşamak (12 kez), yaşam (9 kez), nayat (4 kez), ömür (2 kez), yaşanmak (2 kez), yaşanılmak (1 kez), yaşantı (1 kez), ölüm (7kez), intihar etmek (1 kez); sevgi (5 kez), aşk (5 kez), sevda (5 kez), sevgüi (4 kez), sevmek (2 kez), sevilen (1 kez); çocuk (5 kez),yalnızlık (2 kez), yalnız (1 kez) göstergeleri belirleyiçi olmaktadır. Eray Canberk, kitabını oğlu Mehmet Berfe ye ithaf etmiş. (Divan edebiyatında Nabi, Servetifünun edebivatında Tevfik Fikret, oğullarına yaşamla ilgili bilgiler ve öğütler vermek için şiirler yazmışlardı.) Kitaptaki şiirimsilerin bir bölümü oğlu Mehmet'e hep anımsaması gereken yaşama / ahlâk ilkelerini öğretmek için yazılmış gibi: korkunu yen çocuğum / ferah tut yüreğini / öcüye benzemiyor artık/çağımızm öcüleri (s. 16); gidedur/ düz yoîlarda / dönemeçlerde / düşünedur (s. 19); bil de bilmezden gel / yüz yüze bakıiırken / yüze vurma (anlaşıfsm kendiliğinden) (s. 59): yaranı sağalt /umudunu pekiştir (s. 89) vd. Ebrular'da yer alan şiirler / şiirimsiler, seçilmiş çeşitli yaşam kesitleri üzerine bilgece düşüncelerle donatılmıştır. Canberk, yaşam olgusuna çok yönlü bakar; bireysel düzlemde yaşamın tanımını yapar: yaşam sonsuz yaşama / canla bağımlı süreç (s. 56): doğum ve ölüm tarihleri / engebeli bir yaşamın düz anlatımı (s. 98). Yaşama bakışında dengeli bir kötümserlık ve iyimserlik vardır. Yaşam karmaşık bir olgudur: Sürdüğü izler dolaşıktır, çözümler umutsuzdur; her davranışına Dİr karşılık bulamayabilirsin, senin değer yargılannla çağınkiler her zaman uyuşmaz: Dolaşık iz / umutsuz çözüm / karşılıksız yaşam / başardı ölüm / acık hesap / inatçı düğüm / serbest tecim / nızlı sürüm (s. 23). Yaşam binbir güçlük ve sıkıntıyla dopdoludur; bizi kötümser kılar: Her an ne olduğunu bilmediğimiz iyi / kötü pekçok durumla karşılaşınz; olumsuzluklar dizboyudur; umutlar yapaydır, gerçekler sahteair; çünkü onursuzluk yaygındır; yapay bir umut / zoraki bir umutsuzluk / sahte gerçek / yaygın onursuzluk (s. 30) Acılar çelceriz, sevgi • Ebrular, bilgece sözlerin şiire dökülmüş biçimlerinden oluşmuş bir bütün görünümü vermektedir. Yaşamın değişik görünümlerine ilişkin saptamalar yapan, uyarılarda bulunan, öğütler veren, eleştiriler getiren, ince alaylar yönelten... Bu şiirlerde kimi zaman umut beklenti, kimi zaman hüzün, kaygı, yakınma, kimi zaman da sevinç, coşku ağır basar. Yaşam zaten bunların karmaşası değil midir? Yaşamın değişik kesitlerini kucaklayan Dünyaya / Insanlara / otapbltenlero bügecabaiuş KısaUçim/yoğıınanlatın SAYFA 6 CUMHURİYET KİTAP SAYI 407