Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Babasızlığın muhaliflik, ustalığın acemilik clcmck olduğu göçmen bir şiir düzlemi yaratan (jültekin Emre ile gitmek, dönmck, susmak, kı/Jarın rüyaları, ögrenci olayları, satılan gramafonlar, yerinde duramayan şiirler, Tatyana vc "ödüllendirilmek" üzerine konuştuk. ECE TEMELKURAN • ^ eyhun Atul Kansu Şiir Odü I lü'nü, bir başka deyişle şiirimi V^^ zin cumhurbaşkanlığı kupasını bıı yıl (iültekin F.mre, "Taşı Sııla' adlı dosyasıyla kazandı. "Taşı Sııla" henüz yayınılanmadı. Bu yiizden Emre ile yayımlannıış kitaplaıı vc şiirleri üzerine kotıuştuk. Almanya'da yaşıyor F.mre. Türki ve'deki olayların bıı nedenle kendisini daha çok etkilediğini söylüyor. Türkiye'dc yaşamakla doğru orantılı alışmaları yaşanıadığından olacak. Oğrcnci olaylarına, anıa daha çok "biz yanıldık, siz yapmaym çocuklar" diyeıı "eskimiş" '68'lilere kızıyor. F.mre, babasızlığını, göçmenliği, "ödiillendirilmenin" kendisi için nc dcmck olduğuııu anlattı. işte Emre'nin, kendi benzetmesiyle "acemi" söyleşisi: Yazaıı iınanın konupııası sızc nasd gclıyor^ Bır yazar nc zaıııan konuynalı \izcc1 Bana görc yazar, yazdıklarıyla zatcn konuşııyordur. Oıııı bir kez daha açıklamak, bana gercksiz geliyor. Yapıt dokümünü yapmak, yazılanları yeniden belge lemek yazarın işi değil. Yazarın işi, yazmak. Yazar zatcn bir şeyle didişen adamdır. Didişmenin sonucunu roman, şiir olarak ortaya koyuyorsıınuz. Bu bittikten sonra, bir de "benim romanım, bcnim şiirim" denıeye başladınız mı, onun değeri düşüyor. Bu konuda cn saygın isimlerden birisi Bilge Karasu. Ketumluk değil, anıa yazdığma güvenme, yazdığınm bir yere ulaşacağına güvenmcdcn söz ediyorum. Yazar yapıtını açıklamanıalı. Bir şey gizlcmckten söz etmiyorum, yazarın saklayaca ğı bir şey yok, yazmıştır zateıı. Ama yapıtı cünıle ciimlc açıklamaktan bahsediyorum. Bir şey söylcycccktiysc, yazarkcn söylcseydi. Yapı Krcdi Yayınlan'ndan çıkan "Siyaha Elveda" adlı kılabınızdakı şttrlcnn bır bölümündc " liirün adını koymak. ııtccburı'dıyc dü)iincnlcrt zora soknnıpunuz Şıirlcrın bazdarı kcsintısiz uzun bir tiimcc gibi. Sızcc yazdanın türünü bclirlcnıck kuııc düşer's Saırın böyle bir sorumlulııg'u var mı? Belirli şeyleri, alışılmış kalıplara sokmaya alışmışız. Ayrıca ona ad vermek gerekir mi bilmiyorum, anıa ben onu yapnııyorum. Bcnim şiirimdc, özle dc bütünlcşen biçim değişiklikleri var. Klasik şiirden ya da yazageldiğim şiirden rarklı biçinılcr deniyorıım. "Taşı Sula'da bu denemeler daha sık var. "Siyaha Elveda" vc "Taşı Sula'"daki şiirler, düzyazı gibi dursa bile bir şiirdir onlar. Oykülemeye daha yatkınlar belki, ama bcn onları ayrıca sınıflandır maya gerek duymadım, çünkü şiir işte. Ona ayrıca başlık vermek gerekmiyor. Her yazılan şeyin ayrı ayrı baslığının olmasına bcn hoş baknııyorıım. Okur bunu çıkarmalı bence. Yazarın yapmak istediğini anlamalı. "Siyaha Elveda"daki şiırlerinizde karaıınar bir bakı$ egemcn. Ama sonra Nar Dcrgnı'ndc yayımlanan "Ycrındc Duramayan Ştır", gcrçckten dc yerinde dııramıyor Aynı temalara, gcncllıklc dc mcmleketın halınc iltşktn bu bakı$ dcğışimı ncredcn kaynaklandı? "Siyaha Flvedada karamsarhk, daha doğrusu grilik ağır basıyor. Unıutsıızluk vc bezginlik var, anıa yılmışlık yok. Nar'da başlayan dizi h şiirden oluşuyor, başka bir kitap olmak üzcre bckliyorlar. O şiirde ba kışım biraz daha devingen, daha canlı, daha eleştirel, daha gırgır geçmcye yakın. Şiirlcrın başlığı bile bunu raşıyor. "Yerinde Duramayan Şiir", yaşamın canlılığını gös teriyor. "Taşı Sula"da da "Kur ayarlama SAYFA 12 (£ Muhalif, göçmen, acemi!.. rın anıacı ödııl alnıak olmamalı. Bıı ya/ar kozasmı. düııyasmı öıerken, yaptıfiı işte yoğunlaşırken, öıiiilü lalan düşünnıcnıeli. Ceyhun Alut Kansu, çok saydığıın bir ın sarıdı. (ıcnçliğımde, Ankara'nm cn üıılü şaırivdi. Ciençlcr ona şiırlcrim gösterırdi, bcn çckingcn kalırdmı. Bilge bir adamdı. Kcndi kozasmı örnıüş bir yazar. Ülkeyc, insan sevgismc, insaıı yüıeğmc yönelmış ve bu yönelme ona bıiyük bir açılım sağla mış. Bıı benim içiıı örııek oldu. "(iünüıı Yartuna Nc oldu" adlı şttnlc 1 "Ah bu gcnçlık' Ah bıı gcnçlık / Puşkın'ı lanııt/ayan, Tatyana'y/a yazıy/ıayan" dıyor \unuz Bu bır vakınma nıı' • Değil. Ben Rus Kdebiyatı okudıım. Puşkin'i ashndan okudıını. l'ıışkm'ın "Yevgenı Oncgın adlı şiir ronıanı beni çok etkiledi. Türkçc ve .ıktaııhınnlı henüz. latvana o romanda aşk içindeki gıdıp gelmeleri, çatışnıaların üzeıinden anlatıldığı bir kişilik. Belki dc Puşkin'in yapıtlarını çok razla bilmeyen bir okur içın tazla ha vada kalmış bir inıgc olabilir, ama bcnim ıçin çok önemli. C) çatışnıaların, gençliğin imgesi. "Her yeni accmiliktir" "Accım bır uiylc^ıııı yayı/ılanır yarııt / Buradan vtdcccğtnıi bilıyurunı " Bu ııaul hır acc/f/ılıky [Jstalığın tloruğuna gclcnler bile acemi. Çok saygı duvduğum şairler her yeni kitaplarında acemi olduklarını söylediler bana. Her yeni kitanta ürktüklcrini, tedırgin olduklarını söylediler. Her yeni şiire başlamak accmiliktir. Yeni bir şeye başlarken bonıboşsunıız. İnsan bir şey yaznıak için birikimini kullanıyor ve yazdığınızda boşaldığınızı, birikinısiz kaldığınızı hisscdiyorsunuz. Bir daha yazamayacağınızı düşünüyorsunuz. Aylarca kırıntı gelmcz bazen. "Ulan ne oldu?" derken, yavaş vavaş akmaya başlar. tşte buna alışamatfını ve her scrcrinde çok acemi olduğumu sanıyorum. Gilmck konusunda nc dü\ünüyorsunuzJ llcrşeydcn bağımuz olarak gitmck konusunda Gitmek benim için öyle bir şey değil. Herşeyi sılırlayıp gitmek münıkün değil. Ben hiçbir şeyi sıfırmayamadan Alınan ya'ya gittim. Cîittiğimde 29 yaşındayılım, ilk kitabını yeni çıkmıştı. (jittiğımdc 2L) yıllık geçmişi de bcraber götürdüm. (îö türdüklcrim şiırlcrime yansıdı. Şimdi ora da da bir geçmişim var 16 yıllık. Ikisini de sıhrlayamam. Bııraya geldiğim zanıan hcp Türkiyc'ye geri dönmek düşüyor aklımda. Orda yaşlanmak ve ölmek istemiyorıım. Onun için gitmek benim için hep Türki ye'ye dönmek dcmek. Bunu gerçeklcştirip gerçekleşitiremeyeceğimi bilemiyorum, ama "gitmek" fiilini şiirde kullanmak bcni rahatlatıyor. "Tcyzc gramafonunu sattım ya parası kumbaramda / Taş plaklardaki seslcrt nc yapayım bcn şimdı." Yakmma, no.stal/i, yoksa küçük bır görüntü Hangisi? Ben yakınmıyorum aslında. O elbctte bir geçmişe bakış. Geçmişten bilinçaltına girnıiş yer etmiş, gizlenmiş şeylerin tırmıklanması bunlar. Oradan bir şeyler yakalıyorıını bazen. "Hcp nıubalij kal cvladım dcdi babam / Kızlann rüyalarına gırmcyc çaltj." Kızların rüyalanna gırcbildiniz mi? Bıı zor bir şey. Muhaliflıktcn söz edelim biraz. Ben babasız büyüdüm. Üc bııçuk yaşında öldü babam. Çok silik bir görüntü olarak hatırlıyorum babamı. Babasızlık bende güvensizlik yarattı. Başkalarmın vardı, bcnim yoktıı. Ama aynı zamanda bu yiizden de bcn hep iktidardaydım, iktidardayım. Yaşıyorunı, varhğnnı siirdürüyo rum, varını vc gelişiyorunı, bovum uzııyor. Ama birisi var benımle birlikte, aslınıla yok. Beni gcçcmiyor. Aslında baba çocuğıı geçmiş durumda. Ama bctıden sürekli tızaklaşan bir baba var. Onun bendcki yansıması muhaliflik oldu. Sürekli iklıdar olmam, benim babasız kalnıamııı Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü sahibi Gültekin Emre... Gültekin Emre Ceyhun Atuf Kansu şiir Odulu'nu Taşı Sula adlı dosyasıyla kazandı. M""Takvinı'dekı Darağacı", "Kanun Hiiknııındeki Şiir'gibi başlıklan olan, benzer duruşlu şiirler var. Cıünlük yaşamın ieinde sürekıi ilişkide bulıınduğumuz şeyleri vurgıılamaya çalışıvorıım. Kanun hiikmündc kararnamclcri hep duyuyoruz. Belki cantmıza okuyor bunlar. O zaman ncden "Kanun I Iükmündc Şiir" yok? • Bıı dcğifimın, bu gırgır gcçmcnin nedcni nc? • Nedeni, şiirimin durulması. Ben, nercdeyse 15 yıldır ülkcyi uzaktan izliyorum. Ulkede yaşayan insanlardan daha razla etkılcniyorum uzakta olduğum içitı. Batı'dan sürekli beslenivorıım, ama iilkeııı benı cok varalıyor. Bcn bunu şiirde ııasıl clc alabilırim diye düşünüyorum. Bunlar şiirin içınde yapıyı bozmadan yer alnıalı. (îiincel olmamalı, güncclin tuzağına düşmcmcli, kalıcı olmamalı. Bu şiirlcr, hcrşeyc karşın, ülkcnirı gidişatına üzülen bir yüreğin şiirlcri. (jcnçlık, hcnı topltınnal, hcm dc ktji\cl anlanıda şıırinizdc iyı ag'ırlanıyor. Nc dcrsımz^ Gençliğiniz peşinizi bırakmıyor. Fotograflannız geliyor, anılar, sevdiklcriniz geliyor. Benim yaşadığım dönem daha çalkanıılı bır dönemdi. Siyasal eylcmlcrin biitün gençliği içine aldığı dönem. Bcnim şiirim de o zamanlar pekişmcye başladl. Bunlar benim peşimı bıraknıadı. Bir dc bcnim kırsal yanım var. Anadolu'da doğdum, Ankara'da büyüdüm. Bunlar, özel likle yurtdışına gidince Batılı bir toplum içinde kendinizi sorgulamaya başlıyorsunuz. Başka bir dünya, başka insanlar, başka yaşam biçimleri, alışkanlıklar... 30 yaşına kadar yaşadıklarınızla başbaşa kalıyorsıınuz, bunlar yeni dcğcr yargılanyla çatışıyor. Fiski görüşler yıkılmaya başlıyor. Bütiin bunlar, büyük bir catışma, bunları hazmetmck çok zor. Batı dan alınan değer yargılanyla yitirilcn yapının dengede tutulması gerekiyor. Bu sorgulanıalar, bunların siirc yansııııasıdır. Cıcnçlihtcn söz cderkcn, ünivcrsılc ly gallcrinı vc difccr cylcttılcrı ızlcdıyscnız bazı "cıkırnij" '6S'lılcr dc konuya ılı^kın hazı görıişlcrını dılc vctırdder "Bız yanıldık, uz yapmaym çocuk'lar" dıycnlcr ııldu Sız nc dcr\tnızJ Izledim ve hükümetin tutıımıınıı kınıyorunı. '68'de dc aynı şiddel aynı gerekçelerlc devrimcilerin üzerine yürüdü. An lamaya çalışınadı onları. Bugiin yapılnıası gereken şey, ögreııei temsilcileriylc prolesörlerin görüşmeleri ve çöziinı aranuılarıydı. Oğrenciler biiyiitmüyor sorunu, yönetitiler biiyütüyor. Iktidar, "Cielccegı cmanet edeccğız" dediği ınsanları dıivü yor. Ulkcdeki ckonomik dcngesizliğin yansıması bu. "Farası olmayan okumayacak" derken, ülkcyi, zengin genclere cmanet edeceklerinı de gösteriyorlar. Bunıın anlaşılmasından da rahatsız oluyorlar. (îençlcr de tcpkilerini ortaya koyunca iktidar, bunu kaıılı bir biçimde bastırıyor. Avrupa'da üniversiteyi yeniden yapılandırdılar, öğrencilcr yönetimde yer alıyor. Sü lcyman Demirel, "Yollar yürümekle aşınmaz" diyordu. Ama bu ulkede insanlar yıllardır aşınıyor. Ayrıca "Yapmaym çocuklar, biz yanlış yapmışız" havasında bir nasihat doğru değil. Çünkü öğrenci bunu yapmak zorıında, devingen olmak zorunda. Günün koşulları bunu gercktiriyor. Öğrenci uyuşuk olursa bcdclıni öılüyor. Bılinç böyle oluşur, çatışarak. Kişiliği dc böyle oluşur insanın. Bir çatısma ortamı yaratmadan "Yapnıavın çocuklar otıırun, biz büyükler sorunfarımzı cözerız" denıek, yok böyle bir şey. 'Ben'in oranı artıyor" Şıırc döncr\ck, di} gcrçckliklc "bcn" dcngcini nasıl hurtıyorsunuz? Bcnim şiirim çok içine kapanık bir şiir değil, anıa "bcn"in oranı artmaya başladı. Dışa dönüklük içinde yaşadığınız gündelik gerçek var, burada darbe günleri var, Almanya'da gördüklerim var. Biçimlerin, seslerin, ncsnclerin bcnde yansıması var. Deııgcnin matcnıatik hesabı yok. Ben en çok kendimi biliyorum, ordan yola çıkıyorum. Kcndi çatışmalarımı biliyorum. Bunların hcrkesi ilgilendiren kısımlarını bulmaya çalısıyorum. Dıs dünyadaki çatışmalarla bendcki çatışmalar iç içe geçiyor, koparıyor birbirini, alışveriş yapıyor. Böy le... Bıçım dcncmclcrınc sık sık eirifiyursunuz. Dızc orta.sında sözcüğü bötüyonunuz. Dizelcrlc ncrcdcysc gcomvtrik biçimler yaratıyorsunuz Ncdcn? • Biçimi çok öncmsiyorum. Özbiçim tartışnıası bcni ilgilcndirmiyor. Bende nallolmuş durumda bu tartışnıa. Çünkü biçim, içeriği boznıaz. Dcnencn biçim, içeriğini getiriyor. Klasik anlatımımla da yazabilirim hcrşeyi, ama kendı anlatımımı çoğaltmak istemiyorıım, yan kanallar açmak istiyorum. Şiire daha farklı, bir bakış, anlayıs getirmck istiyorum. Okurun dikkatinı ılaıia larklı çeKiııek istiyorum. Okııru şiir daha tazla mcşgul cinıcli. Kitabı kapatmasın da, kapatır gibi yaparkcn bir daha açsın. Bunu i.stiyorum. "Kansu kendi kozasmı ördü" Ceyhun Atuf Kansu Sıır Ödülü vc ödüllcıulırıbııck hakkında nc dü\ünüyorsunuz? Aslında moral olarak görüyorum. Onemscmczlik yapnııyorum, çok da öncmscnıiyorum. ( Mülsüz öyle çok yazar var ki, ödül alnıış yazarlardan iistün. Yaza CUMHURİYET KİTAP SAYI 324