29 Eylül 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Jülide Gülizar'ın kitabı "Haberler Bitti Şimdi Oyun Havaları", yalnızca bir anılar, eski radyoculara saygı kitabı olarak algılanmamalı. O, günümüzde iyice gözde olan spikerlik, röportajcılık mesleğinin nasıl bir kültür birikimi istediğini de dolaylı olarak anlatıyor kitabında. SENNUR SEZER Haberler Bitti Şimdi Oyun Havaları ve duygularıyla anlamayı seçmiş. Radyodaki programlarla ilgili anılarındaysa, bugün çoktan biçemi ve içeriği değişenbuprogramlarınyapısınıveetkisini açıklamış. Radyoya naber ulaşım biçimi, radyonun teknikolanaklarıda, serinkanlı bir mizahla yansıtılmış. "Bin yıllık spiker" Jülide Gülizar dan nefis anılar, I ülide Gülizar'ı tanır mısınız? Biliyorum çoğunuz bu soruyu olumlu yanıtlayacaksınız. Ya bir dönemin TRT ekranlanndan anımsıyorsunuzdur onu, ya anma programlannın açık oturumların sunuculuğundan, yöneticiliğinden. Kendi deyimiyle "bin yıllık spiker" olan Gülizar'ın çoğu Varlık Dergisi'nde yayımlanan şiirlerini 1959'da Küçiik Balıklar adıyla yayımlanan şiir kitabınıysa ancak yaşı elliyi geçenler anımsar. Radyo spikerliğini de. Sunuşu, sesi, tavrı hep genç olan Jülide Gülizar, ülkemİ2İn yaklaşık kırk yıllık geçmişinden söz açıyor anılarında. Dinleyici olarak tanıştığı radyo, 1956'dan başlayarak onun için iş yeri olacaktır. Aynı zamanda bir okul. Değlfen va değlşmeyen Jülide Gülizar, Haberler Bitti Şimdi Oyun Havaları adlı kitabında yaşadığı radyo/TRT serüveninin 19561964 dönemini anlatıyor. Kitabın sonunda "Birinci Ciltin Sonu" notu olduğuna göre Gülizar'ın anıları, onun TRT'den aynldığı 1981'e kadar sürecek. Böylece Türkiye'nin 19561981 dönemi bir gazeteciradyocunun gözünden belgelenecek. Jülide Gülizar, anılarında Türkiye'nin değişen ve değişmeyen koşullarını radyo binasının içinden vermeyi seçmiş. Bu yöntem, onun mizahi anlatımıyla birleşince, oldukça değişik bir görünüm çıkıyorortaya. Teknüceksiklılder, kazalar, politik değişimler, darbeler daha çok bir radyocu gözüyle ak Radyonun tariM Jülide Gülizar, kıtabının 'sunuş' bölümünde radyonun Türkiye'ye gelişinden, televizyonun yayma başlamasına kadar olan dönemin, siyasal açıdan kullanılışıyla ilgili kısacık bir anımsatma yapıyor. Aynı bölümde anılarının gerekçesini de açıklıyor: "Radyonun sonraları TRT'nin iktidarların cirit attıldarı bir alan durumuna gelmesinde 19501960, ama özellikle 19551960 arası dönemin çok önemli yeri, hatta vebali vardır. Devlet radyosundan "iktidar borazanlığı"na dönüşümün başladığı, adım adım ilerlediği ortamın, 1956'dan başlayarak tam içinde yaşadığım ve birçok olaya tanık olduğum için, o günleri anlatmak istedim. Ve yine istedim ki, bu dönüşüme giden yoldaki taşların taa 50'li yıllarda döşenmeye başladığını genç kuşaklar, özellikle genç TRT'ciler öğrensinler." Jülide Gülizar, anılarını aktarırken, radyodaki olumsuz değişimi vurgulayabilmek için radyo dışındaki yaşamı da yansıtmış. 195056 dönemi gibi henüz radyocu olmadığı yılları da, sonradan dinlediği anı ve anektodlarla değil, yaşadığı öğrenci kesiminin izlenim SAYFA 4 tanlıyor. Bu olayların Jülide Gülizar'ın dünyaya bakışını nasıl değiştirdiği de. Menderes'in idamı haberini okuyan Jülide Gülizar, idam cezalarına karşı oluşunu, bu haberciliğine bağlıyor örneğin. Bir radyocunun anıları, o dönemin ender kadın gazeteciradyocusu da olunca, kimi zaman trajikomik kimlikler de kazanıyor. Bir konferansın naklen yayımında, tek düzelikten kurtulmak için konferansa katılan değişik kişileri, biraz karikatürize ederek anlatmayı denemek, TRT'yi eleştirmek isteyen kişilerin bir aşk öyküsü uydurmalarına yol açabiliyor. Konferansa katılan yabancı profesörlerden Ingiliz olanı yaşlı, Rus olanı gençtir. Güfizar bunu vurgulayınca, Rus profesöre âsık spiker öyküsü çıkıyor ortaya. Üstelik kimse bu öyküye gülüp geçemiyor, çünkü öykü TBMM'nin salonlanna ve m ikrofonlarına kadar taşıyor. Jülide Gülizar, radyo/TRT haberciliğinde, günümüzde de yakındığımız "magazin haberlerin" ciddi haberlerle nasıl karıştırıldığının ilk örneklerini veriyor. Bir "devletli"nin kızının ya da oğlunun nişan ya da nikâh haberlerinin haber yayınlarında nasıl baş köşeyi aldığını aktarıyor. Günümüzde küçük göndermeler yaparak. Bu yöntemin, TRT dışında özel TV'lerce sürdürüldüğünün anımsanmasınıysa okurlara bırakıyor. Blr spftarin kâRuPu Jülide Gülizar'ın kitabı yalnızca bir anılar, eski radyoculara saygı kitabı olarak algılanmamalı. O, günümüzde iyice gözde olan spikerlik, röportajcılık mesleğinin nasu bir kültür birikimi istediğini dolaylı olarak anlatıyor. Dar kadrolar yüzünden, denetlenemeyen haber metinlerindeki sayfa eksikleri (hem de tam bir demecin ortasında), sunulan müzikle ilgili deyimleri bilmediği fark edilince yapılan şakalar, Batı müziği programında çalınacak plakbn, plak üstündeki deyimlerinyabancısı olmak yüzünden birbirine kanştırarak aslında farklı bir senfoni dinlenilmesi... Okurken gülümseyeceğiniz bu anılar, sonradan derin derin düsünmenize yol açabilir. Gülizar, sesiyle, yorumuyla "gözde" olmanın güzel ve tehlikeli yanlannı da yansıtıyor yazdıklarında. Yalnız kendi açısından değil, aynı dönemde çalıştığı arkadaşlarının açısından da. Okuyuş tarzı beğenilen bir spiker, dönemin başbakanının bütün demeçlerini okumaya zorlanıyor. Ama bu seçim, o başbakanın yargılanması sırasında, o spikerın de radyo dan uzaklaştırılmasına, yargılanmasına, özel bir iş kurduğunda dışlanmasına yol açıyor. Türkiye, tarihinin önemli bir bölümünü "radyo günleri" olarak yaşadı. Kadınerkekçocuk dünyaya açılan kutunun çevresinde toplandı. Bu kutunun içinde olup bitenleri yarı gülümseyerek yarı hüzünle okuyanlar, Gülizar'ın "beyaz cam"ın görünmez yanıyla ilgili anılarını da merak edecekler. Türkiye'nin oradan nasıl göründüğünü öğrenmek için. • Haberler Bitti/ Şimdi Oyun Havaları, Anılar/ Jülide Gülizar/ Ümit Yaytttaltk/237s CUMHURİYET KİTAP SAYI 212 JülkJe Cullzar ve All Slrmen bir »öylejl »rasında.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear