28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Genç kuşaklara kitap okumayı söktürmüş bir yazar: Kemalettin Tuğcu Çocuk edebiyatımızın önemli kilometre taşlarından ve çocuk kitaplan yayıncılığımızda erişilmemiş rakamların sahibi bir yazar Kemalettin Tuğcu. Yayımlanmış 301, yayımlanmamış 139 çocuk romanıyla, henüz dünyaya duyuramadığımız "en çok çocuk kitabı yazmış yazar" unvanına da sahip Kemalittin Tuğcu. Bugün 91 yaşında olanKemalettin Tuğcu ilebir söyleşi gerçekleştirdik. TURAN YÜKSEl ocukluğumda en çok okııduğum yazardı o.", "Bana kitap okııma sevgisini o kaz.ındırdı." Bunlar, Kemalet3 tin Tuğcu adı anıldığtnda, 1015 yaşlarını bındokıızyuz ellili, altmışlı, yelmişli yıllarda yaşamış birçok kitap okurundanduyacağınızsozleıdir. 1 963 yılından sonra, 10 yıl onıın kitaplarını yayımluınış olaıı İtimat Kitabevi'nin sahibı Alı Gazeteci: "Ceylan Yayınları 1957 yılından başlayarak 10 çocuk romanı çıkardı. Kitaplar öylcsine tuttu ki kitapçılar yetişenıedi, gazete bayilerinde satıldı. 1963 yılından sorıra ben basmaya haşladım. Yirmınd.otuzuncukitabınıyayımladığımdıı ilk bastıklarım 5., 7., 8. baskılarını yapıyordu. O zamanlar, şimdikiler gibi 56bindeğil,herkitnbını 101520 binbasıyordum" dıyorbize. 1975'te (Yansıma dergisi, Çocuk Eğitimi ve Edebiyat özel Sayısı'nda) çocukların en çok okuduğu kitaplar üzerine bir alan soruşturması yapılıyur. Ortaya çıkan listede, 50 kitaptan 26'sının yazarı Ketnalettin Tuğcu olarak sonuçlantyor. Çocuk kitapları yayıncılığımızda erişilmemiş bu takamların yanında Kemalettin Tuğcu, bir başka rekorunu da yazdığı kitapların sayısıyla sağlıyor. Yayımlanmıs 301 (yayımlanmamış 139) çocuk romanıyla, henüz dünyaya duyuramadığımız "en çok çocuk kitabı yazmıs yazar" unvanına sahiptir. Peki, ulaştığı bu sayısal rekorların yanında, yazdıkları nasıl değerlendirilmiştir? "Bir toplumun çocuklarına kitap okumayı söktürmüş' bir yazarın ürünlerinin çocuk edebiyatımızdaki yeri nedir? Tuğcu'ya buradan baktığımızda, önceleri edebiyat dışı tutulduğunu görüyoruz. Çocuk edebiyatıyla ilgili hiçbir yerde ona yer verilmez. Ancak 1970'li yıllann ortalarına doğru Kemalettin Tuğcu adı gündeme gelir. Ama nasıl: Öfkeyle, yani ylllarca sürdürülen dışlama dönemi, yerini tepkiye bırakmıştır. 11 c Yazdığı 440 kitaptan sonra ylne de yazmaya doymamıs 91 yasında bir yazar Kemalettin Tuğcu Tuğcu'nun kitapları (Sömürülen Ülkelerde Çocuk ve O n a Seslenen Yayınlar, Cahit Armağan, Yansıma, sayı: 4345) "İçeriklerine baktığımızda kapitalist ve cmperyalist amaçlar doğrultusunda oluşturulmuş / burjuvalar hesabına çalışanlar'dansayılmıştır. Bazı yazarlar da (Erdal Öz, Nesin Vakfı 1976 Edebiyat Yıllığı) "Daha yakın yülara gelincc karşımıza bir Dağlarca çıkıyor, bir Aziz Nesin çıkıyor, bir Rıfat Ilgaz çıkıyor. Yoksa Kemalettin Tuğcu gibi Rakım Çalapala gibi, Eflatun Cem gibi bugün de çok okunan ama yararlarından çok zararları ol duğuna inandığım yazarlar" diycrek onu zararlı görmüş, göstermişlerdir. Bu görüşleri henimsemiş öğretmenler de Tuğcu'nun kitaplarını çocuklara yasaklamışlardır. Tepki bu kadarla da kalmamış, karjıt dünya göriişüne sahip çevrelerden de gelmiştir. (Î.Ü. Edebiyat FaküJtesi profesörIerinden Mehmet Kaplan kürsüsüne bağlı bir lisans tezi çalışmasında; Kemalettin Tuğcu'nun Çocuk Komanları, Hediye Oral, 1977, I.Ü. Kitaplığı Tez: 13023) "Her şeyden önce yazar bir çocuk edebiyatı bilgisıne vakıf değildir. Yazdığı eserler çocuklarla ilgili olmasına rağmen bu kitapların şuurlu olarak ya/ılmış olduğunu söyleyemeyiz/ Kemalettin Tuğcu'da ilbam yoktur, sadece tesir vardır/ tıcari yönünü kavramış olduğundan, daha ta/.la yazmak diisüncesindedir." Dini çevreler dc: (Acıklı Romanlar ya da Kemalettin Tuğcu'dan Inciler, Efe Bahçebası, Selamet, Ümit nesline aylık dergi, Mart 1987) "Bütün romanlarında sefalet, (ve bunun yanında çocukların hislerini suistımal cdip asıl rcklamını yaptığı ve bu suretle aşağıJık duyguları aşıladığı ZENGİNLİK) var" diyerek tepküerini göstermişlerdir. Yalnız burada bir açıkiama gerekiyor: O yıllarda ve sonrasında Tuğcu'nun kitaplarını en çok dinsel yayın yapan yayınevleri basıp, satmışlardır. 1979 Uluslararası Çocuk Yılı'dır. Yani çocuk edebiyatına ilginin doruk yılıdır. Yazılı basının yanında televizyon da konuya eğilmiştir. Orada da çocuk edebiyatımız Tuğcu'ya takılmıştır. (Bunları Erdal Öz, Nesin Vakfı 1980 Edebiyat Ydlığı'nda şöyle aktarmıştır:) "tkinci programda ise yönetici Hilmi Yavuz'du. Konuşmacılar da Ülkü Tamer, Demütaş Ceyhun, Enver Naci Gökşen ve Bülent Hazer'di/ Benim burada asü değinmek istediğim, bu programda büyükçapta saldırıya uğrayan Kemalettin Tuğcu konusu. Açıkotunımun bir yerinde söz döndü do laştı Kemalettin Tuğcu üzerinde bizde önemle durulmalı, konu enine boyuna incelenmeli açıklığa kavuşturulmalıydı/ Gittikçe büyüyen bir etki alanı var bu yazarın. Bunun nedenlerini araştırnıak, tartışmak yerine üstünkörü aşağılamak bencc buyuk haksızlık." Görüldüğü gibi 195O'lı yıllann sonlarından bcri olağanüstü yaygınlıkta okunagelen bir yazarın raflar dolusu çocuk romanlan ancak 1970'li yıllann sonunda ciddiye alınmış, incelenmesi gerektiğinden söz edilınistir. 1980'li yıllarda (M. Ruhi Şirin, 1988'de Çocuk Edebiyatı, Çocuk Edebiyatı Yıllığı, 1989) "Ozellikle 6O'lı yıllann başından itibaren kitapları çok satıldı. Köyden kente göçle beraber bu yazarın kalemi açıldı/ Her çevre bu yazarı kendine çekmeye çalıştı. Hiçbirine aldırış etmedi. Marazi bir duygu olarak yazarlığını sürdürdü/ Birkaç yayınevini zengin etti Kıtaplarının çoğu basümadan kayboldu. Birçok ünlü yazar onu okuyarak işebaşladı/ bu yazarlık bıçimini değerlendirmeden yazarını yargılamanın ciddiyetsizliğidir" denilmesiyle Tuğcu nun gozardı edümesi ve öfkeyle çocuk edebiyatının dı^ına atılması döneminin kapandığını görüyoruz Ardından, çocukluk kitaplığında Tuğcu'nun büyıik yer etlindiği y,uarlarımız konuşmaya başladı. Selını İleri, (Çocuk Edebiyatı Yıllığı, 1988) "Kemalettin Tuğcu'nun bütün romanlarını okumustıım, defalarca okumuştum/ Böylesi bir yeteneğim olsaydı, hiç durmaz çocuk romanlan kaleme alırdım. Ozellikle de Kemalettin Tuğcu nunkilere ben/esin isterdim Ama biliyorsunuz çocuk edebıyatımızda adı bile geçmez Kemalettin Tuğcu'nun. Merhamet aşılayıcı eserlerine beyin yıkadığı yaftası bile konduruJmuştur " derken, Orhan Pamuk da (Aydınlık, 5.5.1993) "Melodramatik duyarlığında hayat kavgası veren çocuklara gösterdiği dikkatlerde Dickens'dan bir seyleı vardır/ Bugün onu bana daha ilgınç kılan yani ise şehir hayatına, Istanbul hayatına gösterdiği sevgidir. Köprüaltı çocukları, yeraltı tünclleri, dilenci çeteleri, seyyar satıcılar, okul hayatı, şehrin karanlık köşeleri gibi şeyler. Kara Kitap'ı yazarken ondan da bir şeyler öğrenmiş olduğumu şimdi sevgiyle düşünüyorum" diyor. Artık Tuğcu'nun çocuk edebiyatımızdaki yerini değerlendiren grafik; yazarlığının o çok doğurgan çizgisine doğru tırmanmaktadır. "Ağlamayı Ondan Oğrenmiştik", "Modern Zamanların Masalcısı", "Türkiye'yi Yarım Yüzyıl Ağlatan Adam" sunuşlarıyla magazin, aktüalitc sayfalarının yığınların karşısına çıkarılmaktadır. Peki, Tuğcu'nun kendisi ne diyor bu zikzaklarla süregelen Tuğcu olayına? Niçin, nasıl bu kadar yazmış? 27 Aralıkta 91 yılını tamamlayacakolan yazarımız kendisi ile ilgili tartışmalara hep "söylerler, söylesinler" diyerek ilgisiz kalmıştır. Ama niçin, nasıl yazdığı konusunda bize şunları söyledi: Bir defa sakat doğmuşum. Akranlarım okula giderken ben evde ıstırap çekerdim. Dış dünyadan ayrılarak bir hayal âlemınde yaşamaya başlamışım C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 9 5 S A YF A
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear