28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Knut Hamsun: Yalnız bir yazar Dünya çapında ünlii Norveçli .yazar Knut Hamsun, 1922'de Nobel Odülü'nün sahibi olmuştu. Ancak Hitler'e duyduğu hayranlık yaşamının sonlarına doğru onu mahkeme önüne V'ikardı. Knuı Hamsun, 1952'de tam 92 yaşında öldüğünde, arkasında onlarca kitap, roman, tiyatro oyunu, deneme birakmis.li. Eserlerinde insanın ve doğanın dinginliğini ve acılarını anlatan Norveçli yazar, her iki yüzyılda da çağdaşlannda hayranlık uyandırmıştı. Ancak 19391945 yılları arasında yazdığı Nazi yanlısı makaleler, kendisini yaşamının sonuna doğru yalnızlığa itti. 7 Mayıs 1945 günü Aftenposten gazetes.inde yayımlanan kısa mctin, uzun bir yaşamın üzerine kendi eliyle çektiği ince bir çizgi oldu: "Adolf Hitler'den yüksek scsle şöz ctmeyc layık değilim. O, bütün insanlık için savaş vcrcn büyük bir savaşçıydı. O en üst düzeyde bir reformcuydu. Tarihi kaderi, onu baska benzeri olmayan bir çağda yaşattı ve sonunda bu çağ onu katletti. Batı Avrupalılar, Adolf Hitler'i işte böylc görmelidirler ve biz müritleri ölüsii önünde başımızı eğmcliyiz." Savaştan sonra Hamsun hakkında dava açıldı. Ancak duruşma sürekli erteleniyordu. Hamsun, her şeye rağmen ülkesinin en büyük yazarıydı, üstelik 86 yaşındaydı. Hamsun, 1946 temmuzunda, "zihni melekelerinin zayıfladığım" öne sürerek duruşmayı boğuntuya geıirmeye çalışan Oslo savcuına şunları yazıyordu: "Şimdiye kadar Norveç'te herhangi biri değildim vc hayatımın geri kalan günlerini sizin affınızdan yararlanan, fiillerinden sorumsuz biri olarak geçirmek istemiyorum." C)nce Norholm'deki çiftliğinde, sonra hastancde, daha sonra da bir yaşlılar evınde ikamete mecbur edilen Hamsun, 1948'de 575.000 kuron tazminat ödemeye (yaklaşık 3 milyon dolar) mahkum edildi. Yazar, parayı ödcmeyi basardı; ancak bu, yıkımı oldu. 1950'de Norholm'c dönınesıne izin verildi. 19 Şubat 1952'de burada öldü. Mahkeme önünde söylediği su sözler belki de yazarın psikolojısini olduğu kadar, Hamsun'un yarattığı kişilerin psikolojisini de açıkltyor: "Kamuoyunun duygularını saygı ile karşılıyorum. Sizlere, Norvcç adaletine daha da büyük bir saygı duyuyorum. Ancak bu, ytnc de neyin iyi neyin kötü, neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırt eden kendi bilincime duyduğum saygının altında kalıyor. Kendi davranıs kurallarına sahip olacak kadar yaslıyım ve bu da bana, yalnı/.ca bana aittir." Derleyen Cttnayl Akalın Canyelekleri nerededir? Canyelekleri Tavandadır Özdemir İnce / Cem Yayıneyi 125 s. / 3.0ÖĞTL7~Kod No7022.392 ATİLU BİRKİYE Özdemir înce'nin son kitabı tek bir uzun şiir "" Canyelekleri Tavandadır, yalnı/ca bir sorunun yanıtı değil, aynı zamanda Özdemir tnce'nin son şiir kitabının da adı. Canyeleklerınin ne kadar yakınında olursak, bizim adımıza o kadar olumludur. Ama "canyelekleri" bazen, örneğin bir cemide bızım iyın kurtarıcı olabılır ae yaşamın bajka bir alanında hiçbir işe yaramaz. Yalnızca bir imgedir ve belki de bir çaerışım içinde güven verebilir. Elimizdcki bir şiir kitabı ve Canyelekleri Tavandadır adıyla imlediği, aslında gerçek bir olgunun (ya da "tehlike"nin) ta kendisi. Nitekim, kitabın ilk sayfasındaki Hamlet'ten yapılan şu kısa alıntı da saptamamızı doğrular nitelikte: "MARCELİUS: Çürümüş bir şey var Danimarka krallığında. öztfemir ince HAMLET: Danimarka krallığı zindandır." Bu başlangıç, ne tür bir "metin"le karşılaşılacağına bir ipucu olmakla birlikte, aynı zamanda yapııın ana eksenindeki "tarih" irdelemesıne de küçük bir gönderme. Özdemir İnce, bu yeni yapıtında, her ne kadar şiirın semantiğini koruyorsa da yerleşik şiir söyleminin dışına da bilinçli bir şekilde çıkıp şiirsel çağrışımlarla düzyazının sı nırlarını da zorlayarak cok değişik kaynaklara göndermeler yapıyor. Örneğin kutsal kitaplara. Yer yer, ckonomi ve politikayla ilgilı metınler ve gündelik yaşamın ıcındekı bir gazcte haberıni de şiirin butünsfllıgi i^ınde, çnk la hat bir yedirmeyle işliyor. Hıç kuşkusuz yapıtın en önemlı özelliği, geçmişin ve şımdinin, aynı zamanda ve mekân içinde kullanılışı. Yanı ince tarihsel zamanı, gecmişten şimdiye doğru sürdüğu vther anın şimdiki zamana eklendiği bilincini vcrmek ıstiyor. Buna bağlı olarak da bazen "şiir"den uzaklaşarak, yukarıda da belirttiğimiz ekonomi, sosyoloji metinlerinı kullanıyor, gazcte habcrlcrini aktarıyor. Canyelekleri Tavandadır, 125 sayfaya sığmış ya da yayılmış tek bir şiir. İlk bakışta, tlahi Komedi, Çorak Ülke, Memleketimden tnsan Manzaralan benzeri kitapları çağrıştırıyor ve karşımıza kendi içinde bölümlcnmiş ve her bırını tek tek ele alabileceğimiz bir yapı çıkıyor. Nitekim her bölüm "Canyelekleri tavandadır" dizesiyle bıtiyor. Anarşıst, uzlaşmaz bir söylem; ateıst bir ıçerik, ama aynı zamanda da yer yer yalvaçsı bir ses "tonu". Türklerın ve Osnıanlıların tarihine, bazı mitolojik olaylara bir lıakış ya da şiirsel düzlemde yeniden ele alış. Kölelik, faşi^nı, köşe dönme ideolojısi, sokaktaki yaşam vb. tema ve konuları bazen ironik bir anlatımla buluyoruz "Canyelekleri Tavandadır'da. Ve eklemek gerekir, tanım doğruysa âdeta bir "maddeci mistisizm"in de izlerini görmek olanaklı. Kısaca sıraTamaya çalıştığımız özellikleriyle, Canyelekleri Tavandadır, gerek özdemir İnce'nin özellikle Zorba ve Ozan ıle Burçlar Kuşağı adlı yapıtlarının ardından kendi şıır sürecınde geldığı düzeyın gerekse şiirımızın son döneminde kanalın çok farklı ve bilinçli bir yere dogı u aktığının göstereesi bir yapıt. Evet, "Canyelekleri tavandadır." • özdemir Ince, kitabında geçmışı ve şımdıyı, aynı zamanda ve mekân içinde kullanıyor (Fotoğrdl. Ibrahırn ÖJretmen) CUMHURİYET KİTAP SAYI 11 S A y f A 19
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear