Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1921 yılında İngiltere'de kurulan Summerhill Okulu'nun öyküsü Okulu çocuğa uydurmak KTİHERDOAAN vL&NElLL bir Çocuklarınız, sizin çocuklarınız değil. Onlar, kendi yolunu izleyen Yajam'ın oğulları ve kızları. Sizin aracılığınızla geldiler, ama sizden gelmediler. Ve sizinle birlikte olsalar da sizin değiller. Onlara sevginizi verebilirsiniz ama düşüncelerinizi değil, çünkü onların da kendi düşünceleri Var 'r Halil Cibran Sarsıcı kıtaplar çıkar ortaya bazen. Eşsiz güzelliktc bir roman, bir şiır kitabı. Biçimiyle yepyeni olabilir ya da konusu açısından çarpıcıdır, ilginçtir. İskoçyalı briç ustası Kelsey'in "İleri Briç"i Briççllere yeni bir 'köprü' Briç yazarımız Şiar Yalçın, briç konusunda bugüne kadar yaptığı derleme ve çevirilerine bir yenisini daha ekledi. "tleri Briç'. İskoçyalı briç ustası H.W.Kelscy'in yazdığı kitabı Türkçeye kazandıran Şiar Yalçın "Kelsey'in bu kitabı, okuduğum iki yüze yakın briç kitabı içinde en çok beğendiklerimden ve kendi hesabıma en çok yararlanmıs olduklarımdan biridir" diyor. Şiar Yalçın'ın özenli çalıjmalarından biri Kelsey'in kitabı. Ozenli olmak, kalıp övgülerden biri değil, hele konu briçse, briç çevirisiyse... Zira verilen ellcrdeki e"n 'ufak' bir yanlışlık, bir dizgi, düzeltıne hatası okuyucunun hem konsantrasyonunu hem de kafasırıı bozar. Şiar Yalçın, çevirisinden düzeltisine, baskısından finansmanına ve bazı problemierin sonuna açılan parantezlere kadar her.aşamasinı üstlendiği bu kitapla, Türk briçseverlere yeni bir 'köprü' daha uzatıyor. Kelsey'in kitabı briçte 'yer oyunu' olarak tabir edilen ve esas olarak, deklaranın, yani 26 kâğıdı görerek oynayan tarafın, defansa karsı kontratını gerçekleştirebilme mücadelesi anlamında gelen konuyla ilgili. 9 bölümden ve 138 problemden oluşan kitapta, önce eldeki ve yerdeki kâğıtları görüyoruz. Hemen yanında nihai kontratı ve konujmaların seyrini izliyoruz. Batı'nın atak ettiği kâğıdı okuyoruz. Sonra Kelsey soruyor: Planınız nedir, nasıl oynarsınız? Hemen ajağıda doğru oyunu da veriyor. Ama okumaya devam etmeden, cevabı kendi kendinize bulma olanağı da sağlanmı; oluyor. Test yönteminin benimsediği kitaptaki problemler; çoğunlukla gerçek oyunlardan alınmıs, birkaç tancsi değigik kaynaklardan uyarlanmış, birikisi de belirli bir noktayı örneklernek için inça edilmi}.' "tleri Briç"in girijinden sonra "Düsünme zamam" adlı bölümle karşılajıyoruz. Kelsey, "Konuşmalar bitti. Yer nıaşaya açıldı. Solunuzdaki rakıp çıkıjını yaptı. Bu umut vericı bir andır. Henüz hiçbir hata yapılmamıstır. Her şey mümkündür. Kontratların yapıldığı veya batınldığı an, işte bu andır. Zaman düşünme zamanıdır"diyor. "tkili Turnuva" bölümüyle biten kitapta, arada şu bölümler var: £1 Saymak, Kâğıtları Plase Etmek, KamuOaj, İyi ve Kötü Dağılımlar, Favori Ata Oynamak, Komünikasyonlar, Baskı Oyunu. BflfMı GMC0 Bir de alışılmış, kanıksanmış yaşam tarzlarını, yerleşik toplumsal kurumları ya da bireysel ve sıradan varolus biçimlerini ele alan, onlara farklı bir bakış açısı getiren kitaplar vardır. Bu kitaplarda günlük hayatımızı oluşturan sıradan ve kanıksanmı; olaylara, ilişkilere, kurumlara 'dil uzatılır', değijmezmiş, deeijmesi önerilemezmiy gibi görünen yajam biçimleri ı'rdelenerek insanlara, ferahlatıcı bir "neden olmasın" duygusu yasatılır. George ve Nena O'Neill'in yıllar önce yayımlanmış bulunan Açık Evlilik (AJtın Kitaplar, İ972) adlı kitabı bu türden bir kitaptı örneğin. Gerçi aile kunınıu kökten ele alınarak irdelenmiyor9u, ama iki insanın bazı basit özgürlestirici ilkelere uyarak birlikte yajayabileceklerine ilışkin bir denemenin s o nuçlarını içeriyordu. A. S. Neill'in Summerhill Okulu / Bir Egitim Mucizesi adlı kitabı da bu türden sarsıcı, kışkırtıcı bir kitap. Bu kez konu aile kurumu değil, Barbiana öğrencilerinden Mektup'ta (Gözlem Yayınları, 1977) olduğu gibi, eğitim. Kıjkırtıcı, çünkü hangi anababa çocuğunun 12 yajına geldiğindc hâlâ okumayı sökememi) olmasını içine sindirebilir? Hangi anababa çocuğunun matematik, coğrafya, yabancı dil, tatih okumaktansa bahçede çelik çomak oynamayı yeğlemesini ve daha da kötüsü buna izin verilmesini ho$ karşılayabilir? İnsan mutluluğunun belli kosullara bağlı olarak elde edilebileceği yanılgısı yajamımızın her döneminde etkindir. Çocukluktan bajlayarak, 'çok çalıjırsak' mutlu olacağımız söylenir. Bunun için de daha az oynamaya zaman ayırmak kaçınılmaz olur. Oyunla zaman harcarsak 'gelecekteki' mutluluğu elde edemeyiz çünkü. Bu durumda, ders çalışmak, oynamanın karsısına çıkıverir. Az oyun oynayan çocuk tabii ki sınavlarda daha başarılı olur ve sıstemin doğası gereği çoğunlukla az oynayanlar, çok oynayıp az ders çauşanTardan daha 'başarılı' gözükürler. Öysa bu 'bajarılıların' ne kadar çoğu mutsuzdur. İlkokuldan sonra kolejlcre ve Anadolu liselerine girebilme yarıjına sokulan, bunun için normal ders yükü dışında bir de kurslara gidip gelen, içleri kıpır kıpır oynamak, uçurtnıa uçurmak isterken bunu bastırmak zorunda kalan zavallı günümüz çocukları da geleceğin olası mutsuzlar ordusudur işte. Savaş kızıştıkça, kursların yükü ve fiatı anıyor, çocuklar en oyunbaz çağlarında do|al eğilimierinden alıkonurken 'başanlı' yetişkinleri mi hazırlıyoruz eeleceğe acaba? Yoksa çocukken yeterince oynamamış, ounun için de işinde yaratıcılıktan yoksun işadamları, mühendi&ler, hayal gücünden payını almanıı}, dolayısıyla kendisi ve içinde ya$adığı toplunı için dönüştürücü çözümler üretebilen politikacılar mı yetijtiriyoruz? Şurası muhakkak ki çoğunluğu önemli konumlara gelip, ülke üzerinde söz sahibi olabilccek kişileri yetiştiriyor bu okullar. Demek ki, ülkemizi çocukluğunu ya^amamı; insanlar yönetmeye bajlayacak giderek. Bakın A.S.Neill, kitabında ne diyor: i Şiar Yalçın: Bilezik Sokak, No: 6/8, KüçiikesatAnkara Posta Çeki: 411841 numaralı hesaba 8000'TL. yatırılarak kitap edinilebüir. tleri Briç / H.W Kelsey / Çeviren: Şiar Yalçın / 192 s. / 8.000 TL "Büyüğün, çocuğun oyununa karşı olan olumsuz tavrının kökü korkudur. Yüzlerce kez o kaygılı yakınmayı duydum, 'Ama çocuğum bütün gün oynarsa nasıl bir jeyler öğrenecek, nasıl sınavlarını verecek?' Çok azı benim cevabı mı kabul ederlen Eğer çocuğunuz bütün gün oynamak istediklerini oynarsa, iki yıfiık yoğun bir çalışmadan sonra koleje giriş sınavlarını verebilccektir, ama oyunu yajamın bir öğesi saymayan bir okulda ancak beş, altı ya da yedi yıfiık ögrenimden sonra bu sınavları verebilir." (sayfa 85) A. S. Neill, Summerhill Okulu'nu 1921 yılında İngiltere'de kurmuş. Şimdi artık kapanmıj bulunan bu okulda Neill'in uyguladığı egitim sistemi ise eğitim tarihine bir tür mucize olarak geçmiş. 1883 yılında İskoçya'da doğan Neill, Edinburg Üniversitesi'ni bitirmiş. 1921'de Avusturva ve Almanva'da kurduğu okullardan sonra İngiltere'de Summerhill Okulu' nu kurmuj. Bütün dünyada eğitimcilere ilginç bir deney olarak örnek olmuş olan Summerhill Okulu'nda Neill kendine özgü bir anlayışja, yepyeni bir eğitim sistemini geliştirmeye çah;mıs. Neill'in deneyi sarsıcı sayılabilir, klasik eğitim kurumlarında uygulanan eğitim anlayısına benzemediğinden güven vermeyebilir, ima aynntılarına girildiğinde bu deneyin birçok açıdan üzerinde durmak gerektiği ortaya çıkar. Okulu kurarkenki ana düşünccsiyle Neill, zaten ilk adımda çok farklı bir anlayışı sergiliyor: Çocuğu okula uydurmak yerine, okulu çocuğa uydurmak. Bunun için de kuramının tümünü yasladığı temel bir kavrama yöneliyor: Ozgürlük. Özgürlük, Neill için lafta kalmıyor. Çocukları derslere girmede ya da girmemede, dilediği dersi seçip dilemedikIerini seçmemede, hatta belki senelerce hiç derse girmemede özgür bırakıyor. "Bir buyuran oldu mu gerçek özgürlük yoktur", diye düşündüğünden tümü okulda yaşayan her yaştan çocukla kendisini de eş bir konuma koyarak okul yönetim.ini yaygınlaştırıyor. Bütün bunların sonucunda anarji r.ıi doğuyor? Hayır. Korkulann tersine çoouklar bir büyüK tarahndan yönlendirilme gereği duymaksızın kendi kendilerini yönetiyorlar. Dilediklerini yapıyorlar, ancak kendi koydukları kurallar çerçevesinde dileyen Fransızca derslerine giriyor, dileyen yalnızca seramik yapıyor. Bunun sonucunda da sanılabileceği gibi hiç de mutsuz ve bajarısız olmuyorlar. Summerhill Okulu, eğitim üzerine dü;ündüren ilginç bir kitap. "Ben öğrenmeyi kötülemiyorum" diyor. Neill, "Ama oyundan sonra gelmelidir. Ve öğrenme hos bir hale getirilmek için oyunla kanstırılmamalıdır." Galiba yajama zaman zaman, "neden olmasın" diye bakmak gerekiyor... D Bir Eğitim Mucizesi (Summerhill Okulu) / A.S.Nc.ll / Çevırcn: Güler Dikmen Nalbamoğlu / Y»prak Yayınları / 404 s. / 15.750 TL. / Kod. No: 142.045 SAYFA 15 C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 8