29 Eylül 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

SON ARAŞTIRMALAR DEPRESYONDAN KORUYAN GEN Edinburgh Üniversitesi araştırmacıları, insanları bipolar bozukluktan koruyan bir gen varyantı saptadılar. PNAS dergisindeki araştırma yazısına göre bu gen varyantını taşıyanların, “manik depresyon” olarak adlandırılan psişik hastalığa yakalanma olasılıkları daha düşük. Söz konusu gen, glutamat reseptörünün bilgilerini taşıyor. Yani beyinde önemli bir uyarı maddesi olan glutamatın yapıtaşı. Araştırmacılar bu genin kısalmış bir varyantını bulmuşlar. İşte bu gen bipolar bozuklukların gelişimini önlemekte. Bu mutasyon ilginç bir şekilde, glutamat tanıma proteinin doğrudan kopyası olan gen alanının dışında kalıyor. Anlaşıldığı üzere kalıtım, yalnızca mRNA’yı yani protein sentezi bilgilerini taşıyan sekansta değişmiş. Araştırmacılar mutasyona uğramış bu mRNA’nın normal biçiminden çok daha dayanıklı olduğunu tahmin ediyorlar. Bu geni taşıyan hücre daha fazla mRNA üretiyor. Daha fazla mRNA ise, hücreetki yapabileceği açıklandı. Amerikalı bilim insanlarının hesaplarına göre yüksek karbondioksit oranı suyun içindeki sesleri daha uzağa taşımakta. Sera gazı denizlerin asitleşmesine yol açıyor bu da sesin su altında yayılmasına neden oluyor. Hesaplara göre ses dalgaları 2050 yılına dek %70 oranında daha uzağa yayılacak. Gürültünün yayılması deniz memelileri ve balıkların davranışlarını da etkileyecek. Hükümetlerarası İklim Değişimi Paneli’nin tahminlerine göre yacakları için haberleşmeleri zorlaşabilir de. Araştırmacılar insanlar tarafından denizlerde oluşturulan gürültünün endüstrileşme nedeniyle son elli yılda önemli ölçüde arttığını, asit oranının da son 250 yıl içinde 0,1 pH arttığını hesaplamışlar. Denizlerdeki asit derecesinin yükselmesi öte yandan belli bir pH değerine alışık olan mercanlar ve diğer deniz organizmaları üzerinde de olumsuz etki yapabilecek. Volkov, 24 Ekimde Oleg Kononenko ile birlikte dünyaya geri dönecekler. UUİ’nin son mürettebatı Soyuz kapsüllerindeki teknik sorunlar nedeniyle Kazakistan bozkırına sert bir iniş yapmıştı. Rus Uzay Ajansı bu sefer her şeyin yolunda gideceğini garanti etti. UUİ’nin yeni mürettebatı bilimsel araştırmaları sürdürmek ve istasyonun ilave yapılarını monte etmek için 175 gün kalacak istasyonda. Bu, üç kişilik ekibin altı ay boyu uzayda çalışacağı son misyon olacak. Önümüzdeki ilkbahardan itibaren ekip altı kişi olacak. ULUSLARARASI UZAY İSTASYONU’NUN YENİ MÜRETTEBATI Uluslararası Uzay İstasyonu’nun (UUİ) yeni mürettebatı, 12 Ekim Pazar günü Kazakistan’daki Baykonur uzay üssünden sorunsuz bir şekilde yola çıktı. Rus kozmonot Juri Lonçakov ve Amerikalı astronot Michael Fincke’yi taşıyan Soyuz Roketi Orta Avrupa saatine göre 9.01’de fırlatıldı. Astronotlarla birlikte bir haftalık uzay tatili için 22 milyon Avro ödeyen Amerikalı işadamı Richard Garriott da uzay yolculuğuna çıktı. Uzay tarihinde ilk kez iki astronot hanedanı uzayda buluşacaklar. Uzay turisti Garriott da uzay istasyonunda görevi yeni ekibe teslim etmeye bekleyen Rus kozmonot Sergey Volkov gibi astronot çocuğu. Garriot ve İKLİM DEĞİŞİMİ TROPİKAL ORMANLARDAKİ TÜR ÇEŞİTLİLİĞİNİ FAKİRLEŞTİRECEK Bilim insanlarının hesaplarına göre iklim değişimi tropik vadi ormanlarındaki tür çeşitliliğinin önemli ölçüde fakirleşmesine yol açacak. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) tahminlerine göre 3,2 derecelik sıcaklık artışı hayvan ve bitki türlerinin yüzde ellisini yok edecek. Amerikalı ve Alman bilim insanlarından oluşan bir araştırma ekibinin Science dergisindeki yazılarında bu türlerin yalnızca daha yüksek, dolayısıyla daha serin yerlerde hayatta kalabileceklerinden söz edilmekte. Ancak daha sıcak bölgelere “göçerek” sıcağa uyum sağlayan türlere rastlanmamış bugüne dek. Amerikalı Robert K. Colwell ile çalışan ekip arazi çalışmaları sırasında Costa Rica’daki yağmur ormanlarında 1902 böcek ve bitki türü toplamış. İncelenen türler arasında kelebekler, deniz sularındaki asit derecesi 2050 yılına dek 0,3 pH artabilecek. Keith Hester ile çalışan ekip bu tahmine göre su altındaki gürültünün %70 oranında daha uzağa yayılabileceğini hesaplamış. Ses dalgaları suyun içinde yayıldıkları zaman deniz suyunun içindeki moleküllerin titreşmesine sebep oluyorlar. Bu süreç sırasında ise belli başlı frekanslar su tarafından “yutulmakta”. Bu gelişmeden özellikle de deniz memelilerinin iletişiminde önemli bir rol oynayan kalın sesler etkilenmekte. Balinalar ve foklar bu seslerle eş ve besin arıyor. Seslerin daha uzağa yayılması sayesinde gerçi daha uzak mesafelerden haberleşebilirler ama diğer hayvanların, gemilerin ve endüstrilerin seslerini daha kuvvetli bir şekilde du de daha fazla glutamat tanıma proteininin üretilebildiği anlamına gelmekte. Bu da hücrelerdeki glutamatın çok daha etkili olduğunu gösteriyor. Glutamat ve hücre duvarlarındaki tanıma reseptörleri birçok psişik hastalıkta rol oynamakta. Glutamat reseptörlerinin yetersizliğinde bipolar bozukluklar dışında, şizofreni, depresyon ve otizm gibi hastalıklar da gelişebilmekte. Fakat tek bir değişimin niçin bu kadar çeşitli etkiler yaptığı henüz bilinmiyor. Bipolar bozukluk Avrupa’da daha çok yetişkinlerde ve gençlerde görülmekte. Çocuklarda teşhis edilmesi zordur. Çünkü semptomlar yetişkinlerdekinden farklı ve daha çok dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu semptomlarına benzer. CBT 1127/ 4 24 Ekim 2008 NANOTEKNOLOJİ GEKKO AYAĞINDAN DAHA İYİ YAPIŞAN SÜPER YAPIŞTIRICI Yeni geliştirilen bir süper yapıştırıcı, Gekko kertenkelesinin ayağından bile daha yapışkan. Karbon nanatüplerle üretilen yapışkanın tutunma kuvveti 100 Newton/cm². Yani bir Gekko ayağının tutunma kuvvetinden on misli fazla. Yapıştırıcı, yüzeyden kaldırıldığında yapışkanlığını gidermediği için çeşitli alanlarda kullanılabileceğini söylüyor Amerikalı bilim insanları Science dergisinde. Usta tırmanıcılar olan Gekko kertenkeleleri, dik bir yüzeyde yukarı doğru tırmanırlarken bir saniyede bedenlerinin 15 misli uzunluğundaki bir mesafeyi aşabiliyorlar. Gekkolar için tavanda yürümek de çocuk oyuncağı. Gekkolar bu hünerlerini marifetli parmaklarına borçlular. Gekkoların parmaklarında VanderWaals kuvvetleriyle KARBONDİOKSİT DENİZLERİ NASIL ETKİLEYECEK? Atmosferdeki karbondioksit artışının okyanuslarda beklenmedik bir yan yüzeye tutunan kılcıklar bulunuyor. Georgia Teknoloji Enstitüsü’nde (Atlanta) Zhong Lin Wang ile çalışan araştırmacılar nano yapıştırıcıyı bu yapıyı taklit ederek geliştirdiler. Yapıştırıcının yapısı birbirini takip eden minik karbon nanatüplerden oluşmakta. Nanotüplerin uçlarında çok sayıda dalgalı ve birbirine dolanmış çok sayıda başka tüpler yer almakta. Tıpkı Gekko ayağında olduğu gibi bu düzende de yapıştırıcı kuvvet, ortaya çıkan biçme kuvveti yönünde önemli ölçüde artmakta. Biçme kuvvetleri örneğin Gekko’ların dik bir duvardan aşağıya doğru yürürken çekim kuvveti gibi etkiyorlar. Bilim insanları süper yapıştırıcının kuvvetini göstermek için bir buçuk kilo ağırlığındaki bir kitabı dört mm²’lik bir yapışkanla asmışlar. Yapıştırıcı tıpkı Gekko ayağı gibi yüzeyden sorunsuz olarak ayrılıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear