29 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Zümrütten akisler Kadınlar niçin daha uzun yaşıyor? Çocuklara bakım zorunluluğu kadınları uzun yaşatıyor. Araştırmalara göre erkekler de aynı şansa sahip rnu koruyabılmek ıçın ebeveynlor, bırkaç çocu gu yetıştırebılecek kadar uzun sure yaşamak zorundadır. Araştırmaoldr, yaşam suresmın uzunlu gunun, çocuk sahıbı olmaya degıl de her cınsın çocuguna gosterdiği ilgi mıktaıına baglı olrnası gerektıgını duşunmekleler Bu savlarını kanıtlayabılmek ıçın de ınsanlara ve ınsan olmayan prımatlara aıt demografık verılerı ınceledüer Onsekızmcı yuzyüdan bu yana ınsanlara ılışkın verıler mevcut olup, tum bu geçen sure ıçınde dışılerin erkeklere oranla daha uzun yaşadıgı belırlenebılmektedır Bu eğilım, uzun sure ıncelenmış Paraguay'h bır toplulukta da açıkça goruluyor Aynca olum oranlan, yaşam bıçımı ve yaşam suresınde gozlenen çok belırgın farkMıkları büe aşmaktadır Araştırmacüara gore bunun nedeni çocugunu yetıştırmek ıçın buyuk mucadele veren msan annelere uzanan denn bıyolojık koklerdır Dışı orangutan, gorıl ve şempanzelerın ınsana oranla hayatta kalma avantajı daha yuksek tır Bu ozelükle, çocuk bakımından tumuyle an nenin sorumlu oldugu orangutanlar ve şempanzelerde daha belırgındîr Dışı gorıller ıse ge reklı ılgının çogunu gostermekle buhkte, yavru yu koruyan ve onunla oynayan babadır A. M. C. Şengör Cüncelcilik mi, tekdüzecilik mi, geçmişcilik mi? Doğa bilimleri doğa tarihini de kapsamalarına rağmen, halkın gözünde doğa bilimci, genellıkle bugünkü doğayı inceleyen, yani tarihsel boyutu olmayan bir araştırmacıdır. Ingilizce'de doğa tarihi denince akla hemen tamamen arazide yapılan zooloji ve botanik gelir. Bunun kuşkusuz bir nedeni HintAvrupa dillerinde genellıkle' tarih yerine kullanılan kelime olan Yunanca istoria'nın aslında "araştırarak öğrenmek" anlamına gelmesi, buna karşılık Sâmi vrh köküne dayanan tarih kelimesinin belli bir zaman içinde olanlann tasviri demek olmasıdır. Yani natural history, doğanın araştırılması diye de yorumlanabilir. Ancak bir de gerçekten doğanın geçmişiyle, kökeniyle, bugünkü halini alıncaya kadar geçirdiği evrimle ilgilenen hakikî tarihsel doğa bilimleri vardır ki bunlann başında jeoloji gelir. jeolojinin bir dalı biyoloji ile ortaktır: "eski varlıklar bilimi" anlamına gelen paleontoloji yaşamın geçmişini inceler. 7 929 yılında Edwin Hubble'ın kızıla kaymayı keşfetmesiyle tüm kâinatın geçmişini incelemek de imkân dahiline girmiştir. Bu işle uğraşan bilim dalı da kozmolojidir. Doğanın geçmişi hakkında bilgi sahibi olmanın, insan kültürlerinin elimize gelen en eski yazılı belgelerinden öğrendiğimiz ilk yolu; çeşitli nedenlerle uydurulmuş olan efsane, mitoloji ve dinî inançların içindeki uygun bölümlerini dünyanın ve evrenin geçmişine uygulayarak bir yaradılıs öyküsü kurmaktır. Bu oykülerin gözleme dayanan bildiğimiz ilk eleştirisi Milet'te Anaksimander'in ortaya attığı evrim kuramıdır. Bu kuramın eski fikirlerden tek farkı, büyük Milet'linin dünyanın geçmişinde varsaydığı olayları bugünkü benzer olaylara bakarak baştan kurmağa çalışmasıydı. Ömeğin Anaksimander başlangıçta dünyanın sularla kaplı oldugunu farzediyordu, çünkü en yüksek dağlarda bile bugün denızde yaşayanlara benzeyen hayvanların fosillerini içeren kayaçlar görmüştü. Bu şekilde geçmişteki olay ve nesneleri bugünkü olay ve nesnelerle karşılaştırarak baştan kurmağa çalışma yöntemine, jeolojide güncelcilik (=aktüalizm) deniyor. Aslında tarihçiler de açıkça ifade etmeseler bile aynı temel.yöntemi kullanarak tarihi incelemektedirler. Tabiî güncelciliğin katı bir şekilde uygulanabilmesi için geçmlşle günümüz dünyalannın aynı olmaları gerekir. Geçmişteki olay ve nesnelerin bugunkulerden farklı olmadıklarını savunan göruşe de tekdüzecilik (=üniformitaryanizm) adı verilmektedir. Bugün jeolojide de tarihte de katı bir tekdüzecilik uygulanmamaktadır. Ancak güncelcilik ne kadar akla yakın gelirse gelsin, bazı doğa bilimciler, geçmişin günümüzden tamamen değişik oldugunu, bu nedenle tarihin yalnızca tarihsel verilere dayanılarak yapılabileceğini iddia etmektedirler. Sosyal tarihte ilk defa Leopold von Ranke tarafından öne sürülen bu görüş, yerbilimlerinde de ondokuzuncu yüzyılın ortasına kadar revaçtaydı. Ancak jeologlar giderek geçmişten bize kalan bilginin ne kadar eksik olduğunun farkına vardılar. Bu eksikliği tamamlamanın iki yolu vardı: Birincisi bugünkü dünyayı başvuru standardı olarak kabul etmek ve geçmişin ürünlerini bunun ışığında yorumlamaya çalışmak. Ikincisi de fizik ve kimya gibi temel bilimlerin yardımıyla elimize yalnızca pek az ürünü geçmiş olan sureçleri anlamaya çalışmak. Özetle doğa bilimciler, geçmişin ancak günümüzden hareketle anlaşılabileceğini, geçmişin verilerinin tek başlarına bize güvenilir bir yorum tabanı vermediğini daha 19. yüzyılın ortasında anlamışlardı. Sosyal bilimlerde ise von Ranke'nin detaylı kaynak eleştirisi, yorumunun arkasında var olan dinî oğeyi gizlediği için, sosyal tarihin yalnızca ve yalnızca tarihsel verilere dayanılarak kurulan bir bilgi türü olduğu zannedilegeldi. Bu, geçmiş hakkındaki bilgiyi yalnızca geçmişin kalıntılarında arama, yani geçmişcilik, Marksizm ve Nasyonal Sosyalizm gibi toplumsal teorilerin de temellerinden birini oluşturmaktadır. Tarihsel verilerin ancak bağımsız bir kuram ışığında sağlıklı bir şekilde yorumlanabileceği muhakkaktır. Bu iş için gerekli bağımsız kuramlar da gözlem temeli günümüzün dünyası olan temel bilimler sayesinde oluşturulabilir. Bunun dışındaki tüm geçmişçi yorumlar, Anaksimander öncesi dinsel öykü uydurma geleneğinin kalıntılandır. Çocuğu gösterilen ilgi mi? K adınlann yaşarn suresı, erkeklerinkınden daha uzundur Dığer peımat turlerınde de gorulen bu ozellıgın, dışılerın çocuklannuı olgunluk çagına geldıgını goıme gereksırumınden kaynaklandıgı soylenır Ancak Jamı prı matlarda ıse daha uzun yaşdyan erkek ıkon, başka turlerde de gerek dışi gerekse erkeğın yaşam suresı ayrudır Pekı bu turler arasındakı yaşam suresı faıklılıgının nedenı nedır? Pasadena, Calıfornıa Teknolojı Enstı tusu'nden John Allman ve çalışma arkadaşlaıı, yaşdrrı suresıne üışkm beklentılerın neden cınsıyet farkına gore degıştıgını ve nıçın turler arasmda farklılddar oldugunu sorguluyorlar Scıence'de yayımlanan çalışmalarında ıse, yaşam suresı en uzun olan cınsın, çocuklan yetıştıren cirıs oldugunu savunuyorlar Antropoıd prımatlann çogu, buyuk beyıne sanhip olmaları nederuyle, uzun yıllar suren bır gelışme sureci yaşaı Genellıkle dunyaya tek yavru getırırler ve dogumlar arasında uzunca sureler bulunur Dolayısıyla kararlı bir toplu Yavruyu büyüten fazla yaşıyor Sıamang may munlarında (Hy1 ab ate s syndactylus) ıse, yavruyu buyuten tek erkek may mun turu olması nedemyle, er kekleı ddha uzun yaşar Nıtekım çogu maymun turunde yavru üe anne ılgılendıgınden, dışılerın yaşam sıuesı daha uzundur Goeldı maymunu gıbı cınslerde eşıt yaşam suresı gozlenen maymun turlerıne az rastlaruı Araştırmacılara gore, baba ılgısının yogunlugu arttıkça, erkeklerın yaşam suresı de artar Burada, ebeveyn ıle yavru arasındakı bagm hormanal ve norokım yasal temellerının devreye gınyor olması buyuk olasılıktıı Feza Akça Nature News Servıce
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear