12 Temmuz 2025 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
gorus@cumhuriyet.com.tr 9 TEMMUZ 2025 ÇARŞAMBA 2 olaylar ve görüşler Hukuk var mı ki adalet olsun! Av. Arİf Anıl ÖZTÜrK okutup öğrettiler ya da bu savcı ve hâkimler eçtiğimiz günlerde yalnızca kendilerinin avukat bir bildiği fakat bizim Gdostumla CHP’ye varlığından dahi kayyum atanması haberdar olmadığımız ihtimali üzerine bir hukuka göre karar başlayan tartışmamız veriyorlar. Açıkçası ülkemizdeki adaletin artık ikinci ihtimale varlığı üzerine devam daha yakınız. Çünkü bu ediyorken ağzımdan adaletsizlikler, bizim şöyle bir cümle çıktı: bildiğimiz, Türkiye “Hukuk var mı ki adalet Cumhuriyeti’nin olsun!” Sonrasında halihazırda yürürlükte adaletin varlığı üzerine olan hukuk normlarına değil de hukukun bakarak işlenemez. varlığını üzerine Yukarıda saydığımız tartışmayı sürdürdük. bu isimlerin tutuklu Tarih boyunca her kalmalarına -neresinden dönemde ve her devlette yorumlanırsa olduğu gibi Türkiye’de yorumlansın- yürürlükte Y de kuruluştan bu yana olan TCK ve CMK adaletin varlığı ve hiçbir şekilde olanak hukuki adaletsizlik tanımıyor. Bu kişiler tartışılageliyor. Bu tutuklandıysa ve hâlâ giden vatan çok normal bir durum. uygulanmadığını, mahkeme hangi hukuk kuralına tutukluluk halleri devam Fakat bir ülkede, özellikle kararlarının adil olup aykırı eyleminden, hangi ediyorsa ya bizim bildiğimiz de ekonominin çok kötü olmadığını, hak edene hak hukuk kuralına dayanarak bu hukuk normları artık bu sınırları içindedir ama ürettiği HAMZA KİE seyrettiği bir ülkede, hukuki ettiğinin verilip verilmediğini 48 gündür tutuklu kaldı? ülkede yer almıyor ya da bu oksijen, taşıdığı yağmur, adaletsizliğin ekonominin değil; bizim bildiğimiz, Aynı şekilde Av. Mehmet EĞİTİMCİ, YAZAR hâkim ve savcıların bildiği beslediği canlılar tüm de önüne geçerek en hukuk fakültelerinde Pehlivan, hangi hukuk başka hukuk normları var ki Gözümüzün önünde insanlığın malıdır. Bir sincap büyük gündem olması ve okuyup üzerine çalıştığımız, kuralının varlığına aykırı cayır cayır yanan yalnızca ona göre karar veriyorlar. sınırı geçince kime ait olur? sürekli olarak yokluğundan varlığı iddia edilen ve biz davrandığı için 20 gündür ağaçlar değil; vicdanlarımız, Böyle bir sahiplenme ahlakı, Özetle; bu tutukluluk bahsedilmesi normal değildir, hukukçulara öğretilen tutuklu olarak cezaevinde çocuklarımızın geleceği, insanlığın doğasına terstir. kararlarını verenler olamaz da! “Türkiye Cumhuriyeti tutuluyor? Gazeteci Furkan ülkemizin ciğeridir. Her yaz, Zaten doğaya “sahip olmak” ve bu kararları Anayasası, Türk Ceza Karabay hangi yasanın özellikle Ege ve Akdeniz’de gibi bir fikir, başlı başına bir destekleyenler yürürlükte Hukuk adalet Kanunu, Ceza Muhakemesi hangi maddesini ihlal etti ki yükselen bu yangınların çürümenin göstergesidir. olan mevcut hukuk getirir mi? Kanunu veya Anayasa ardında yalnızca kuraklık, 56 gündür hapiste? Ekrem Doğada dostlukları en kurallarını tanımamakta sıcaklık ya da tesadüfler Normal değil fakat bizde Mahkemesi Kararları ve tehlikeli olabilecek üçlü: İmamoğlu, Ayşe Barım... ve kendi hukuklarını yok. Burada başka bir şey, Ağaç, sıcak ve ateş. Bir ne yazık ki özellikle son Yargıtay İçtihatları gibi derken bu liste ve ne yazık ki yaratmaktadırlar. Bu bile çok daha organize, çok de buna karşı çimento ile 15 yıldır “normalleşmiş” Türk hukukunun temel bu sorular uzayıp gidiyor. kendi başına bir suçtur. Bir daha kasıtlı bir karanlık var. demirin uyumu var, sarmaş durumda. Hatta ülke olarak dayanakları gerçekten var Ben bir ceza avukatı an önce bu uygulamalardan Mevsimi gelmiş, ormandır dolaş. İşte yine öyle oldu! öyle bir noktaya geldik ve mı yoksa biz hukukun olarak bu sorulara yanıt yanar kül olur, deyip geçecek Ağaçla sıcak, ateşi çağırdı. vazgeçmeli ve var olan yargıda adaletsizlik öyle bir bu normlarının varlığına veremiyorum. Tanıdığım miyiz? Köy içlerine kadar ulaşan anayasamıza ve yasalarımıza hale geldi ki hukukçular kendimizi inandırmaya önde gelen ceza hukukçuları Eldeki veriler ateş, çimento ve demiri göre hareket etmelidirler. olarak biz artık adaletin mı çalışıyoruz” sorusunu da ne yazık ki benim gibi göstermektedir ki Türkiye’deki birbirinden ayırdı; yandı, kül Şu an itibarıyla veya adaletsizliğin varlığını kendimize soruyoruz. bu sorulara yanıt vermekte orman yangınları, sıradan oldu her şey. hukuksuzca tutuklu değil, hukukun varlığını aciz kalıyorlar. Fakat doğa olayları değildir. Bu Yanıtlanması bulunan tüm bu kişiler tartışıyoruz. aynı fakültelerden mezun ülkeyi tepeden tırnağa saran Ranta kurban edilen için ise şunları belirtelim: gerekenler Bu ikisi için “aynı şey değil bir rant düzeninin, örgütlü olduğumuzu, varlığına ormanlar Umutlarını yitirmesinler. çıkar şebekelerinin yarattığı mi” diye soranlar olacaktır. Bu soruya cevap inandığımız aynı anayasayı, Bu ülke, bu halk, bu doğa; Er ya da geç bu ülkede yangınlardır bunlar. Bu Aynı şey değil. Adalet, en bulabilmek için aynı TCK’yi aynı CMK’yi sanki kara bir yazgının yangınlar, yalnızca ormanı bizim hukuk fakültelerinde yalın tanımıyla herkese tartıştığımızda ise önce başka okuduğumuzu düşündüğüm pençesindedir. Her şeyden değil, Cumhuriyetin tüm öğrendiğimiz, anayasamızda hakkını vermek demektir. sorulara yanıt bulmamız intikam alınabilir ama ve saydığım bu tutuklu değerlerini, ortak yaşamı ve ve yasalarımızda yer alan doğadan alınamaz. Doğa İnsanlar arasında eşit, dürüst gerekiyor. Şöyle ki hukuk kişiler için tutukluluk kararı doğayı yok etmeyi hedefliyor. hukuk kuralları işleyecek ve döner, insandan intikamını ve hakkaniyetli davranmayı dediğimiz bu kurallar bütünü isteyen savcılar ve bu kişilere Bu konu, doğrudan alır. En çağdışı anayasa bizler de bu hukukun adaletli ifade eder. Hukuk ise kısaca ülkemizde var olmuşsa ve tutuklama kararlarını veren doğruya bir rejim sorunudur. metinlerinde bile doğa bir şekilde uygulanması için tanımlarsak, toplum düzenini varlığını devam ettiriyorsa hâkimler kendilerince Cumhuriyet düşmanlığının (orman) korunması gereken elimizden geleni yapacağız. sağlamak, bireylerin başta ceza hukukçuları olmak bu sorulara bir yanıt farklı biçimlerde ortaya bir varlıktır. Kesilemez, Hukuksuzluğun ve haklarını korumak ve üzere herkesin şu sorulara verebiliyorlar. çıktığı alanlardan biridir yakılamaz, yapılaşmaya adaletsizliğin yılmaz sosyal ilişkileri düzenlemek yanıt verebilmesi gerekir: ormanların sistematik olarak açılamaz. Hangi hukuk? savunucularına, hukuku yok amacıyla devletin koyduğu ve Av. Mehmet Can Seyhan’ın yok edilmesi. Çünkü Türkiye Doğa parçalarının mülkiyeti sayanlara ve kendi hukukunu için cumhuriyet, yalnızca bir yaptırım gücüyle desteklenen her gün sosyal medya O zaman buradan şu devletlere ait olabilir yönetim biçimi değil, aynı yaratmak isteyenlere kurallar bütünüdür. hesaplarında sayısını tuttuğu sonuca varıyoruz: Ya bizlere ama onların doğurduğu zamanda bayındırlık, gelişim, Yani daha açık ifade ve ondan aldığım verilere hukuk fakültelerinde başka Platon’un şu sözünü sonuçlar —hava, su, yağmur, imar ve aydınlanmadır. edersek hukukçular olarak göre 48 gündür tutuklu bir anayasayı başka bir anımsatalım: “Adaletsizliği yaşam— tüm insanlığın Bu ilerlemenin kurumsal ortak malıdır. Buzulların biz artık bir hukuk kuralının olup 27 Haziran’da tahliye ceza kanununu ve ceza işleyen çekenden daha temelleri; örneğin Türk Hava erimesi yalnızca kutupları adaletli bir şekilde uygulanıp olan Av. Burak Saldıroğlu, muhakemesi kanununu sefildir!” Kurumu gibi kuruluşlar ya değil, bizim tarımımızı, tasfiye edilmiş ya da işlevsiz yaşamımızı da etkiliyor. Bu hale getirilmiştir. Bu bir nedenle hiçbir devlet, doğayı tesadüf değil; toprağa, kendi iç politikasındaki vatana ve halka karşı başarısızlıkların telafisi için Bu dünyadan bir Nihat Genç geçti... sevgisizliğin göstergesidir. kurban edemez. Ne yazık ki Türkiye’de olan budur: d oğaya ‘sahip’ hür, fikri hür bir mücadele bu iki piyasadaki ilişkiler YAşAr AlTınTArTı bu güzel ülkeden. Ardında Ormanlar, siyasi çıkmazların, aydını... ağına asla teslim olmayacak onlarca kitap, yüzlerce yazı ve olunur mu? rant iştahının ve çarpık YAZAR O, teslim alınamayan çelik kadar direngen... sayısız televizyon konuşması İçi yanmayanın insanlığı stratejilerin kurbanı hâline endisiyle ister aynı gibi sağlam bir cumhuriyetçi sorgulanmalıdır. Oksijen, O; hem edebiyattan bırakarak aramızdan ayrılan getirilmektedir. Kdüşüncede olunsun orman, kuş, böcek... Bunlar iradenin bayraktarı... İddiaya göre bazı alanlar, beslenen renkli kalemi hem bu değerli insanın, bu “soylu ister farklı; onun yazıp devletlerin sınırlarına ileride yapılaşmaya açılmak O, kalemini ne satan ne de de sular seller olup akan halk adamının”, Karadeniz çizdiklerine, cesaretle hapsedilemeyecek evrensel üzere kasıtlı olarak çıplak kiralayan bir “namuslu fikir keskin dili ile Türkiye’nin coğrafyasının bu kıymetli varlıklardır. Bir yavru sincap, bırakılıyor. Yani yangınlara savunduğu fikirlere kayıtsız geleneğinin” son dönemdeki son 40-50 yılındaki düşünce evladının, ayakları her bir tavşan, bir ceylan bilerek göz yumuluyor. Bu bir kalamazdınız. en erdemli mensuplarından... haritasını zenginleştiren zaman Türkiye topraklarına yanarken insanlık da yanar. “doğa suçu” değil, doğrudan O, Karadeniz’in dalgaları O, kendisini yalnızlığa üretken bir yazar, basan bu yurtseverin, Bu tür canlıların sınırı bir “insanlık suçudur”. kadar hırçın... mahkûm eden; bu yetmezmiş bağımsız bağlantısız bir Türkiye’deki hâkim düzende, olmaz; onlar, yalnızca bizim İnsanlık, sadece ormanı O, savunduğu “Tam gibi bir de görmezlikten gelen düşünür, samimiyetle akan “kimsesizlerin kimsesi olan malımız değil, bizimle birlikte değil, kendi içindeki ormanı Bağımsız Türkiye” ideali siyaset ve medya elitlerine gözyaşlarından beslenen Cumhuriyetimiz kadar yalnız dünyanın da ortak değeridir. da yaktı. Geriye duman, kül ve kadar bağımsız ruhlu... boyun eğmeyecek kadar duygu dolu televizyon bırakılan” Cumhuriyetçi Nihat Evet, bu orman bu ülkenin sessizlik kaldı. O, dibine kadar vicdanı inatçı... Gücün itibar gördüğü programcısı olarak gelip geçti Genç’in anısına saygıyla... yoruz. 13,5x21 / Anı / 272 sayfa 12,5x19,5 / Şr / 560 sayfa 13,5x21 / İnceleme / 764 sayfa 13,5x21 / Deneme / 221 sayfa 13,5x21 / İnceleme / 256 sayfa 13,5x21 / İnceleme / 160 sayfa anarak
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear