22 Ekim 2025 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
gorus@cumhuriyet.com.tr 18 EKİM 2025 CUMARTESİ 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER boy göstermekten ısrarla kaçınmakta- sendikalar varlıklarını borçlu oldukları de- dır. Bunun nedenini anlamak zordur. mokrasinin yaşatılmasından doğrudan so- Acaba işçi sendikaları AKP’nin uygu- rumludur. Demokratik kurum ve kuralların ladığı politikaları onayladığı için mi üstüne şal örtüldüğü zaman susarlar kendi AKP’nin cefası bu mitinglerden uzak durmaktadır? varlık sebebine ihanet etmiş olurlar. İşçinin, emeklinin sefalet ücretleri Sen yanmazsan, ben iktidara geldiği günden beri halkına nin işaret fişeğidir. İlk seçimde CHP DR. ENGIN ÜNSAL ile yaşamını sürdürmesini kabullen- yanmazsam... cefa çektirmekten, eziyet etmekten iktidarı kaçınılmazdır ve AKP bu- diği için mi sessizdir? Sendikalar uy- 15. DÖNEM CHP İSTANBUL usanmamıştır. Uyguladığı israf eko- nun ayırdına varmıştır. Suyun akışı- guladıkları ücret sendikacılığı ile işçi Ülke karanlık bir tünele sokulduğu za- MİLLETVEKİLİ nomisi nedeni ile boşalan Hazine’ye nı değiştirmek ve seçmenin gözünde sınıfının milli gelirden hak ettiği pa- man o ülkenin bireylerinin özveride bu- ivan edebiyatının önemli şair- para bulmak için devletin tüm fabri- CHP’yi kötülemek için AKP siyasal- yı alamadığının ayırdında mıdır? Si- lunma zamanı geldi demektir. Nâzım Hik- lerinden 1480 doğumlu Fuzu- kalarını, limanlarını, tesislerin işlet- laşan yargıyı devreye sokarak seçim- yasal ortamda etkili olmaktan neden met boş yere, “Sen yanmazsan ben yan- Dli bir şiirinde sevgilisine şöyle me hakkını satmış en son olarak köp- de kaybettiği belediyeleri yargı eliy- korkmaktadır? Yasalarda ki işçi kar- mazsam nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa” seslenmektedir “Beni candan usan- rülerin işletme hakkını satmayı dü- le geri almak için kanıtsız iddialarla şıtı hükümlerin değiştirilmesi için diye sormamıştır. CHP’li belediye başkanlarını tutukla- dırdı cefadan yar usanmaz mı” Şair şünmeye başlamıştır. Bu gidişle bir neden bir adım atmaz? İşçi sınıfının Halk CHP mitinglerine yoğun ilgi göste- sevgilisinin eziyetleri nedeni ile ca- gün Topkapı Sarayı’nı da satmaya ma sürecini başlatmıştır. Bu girişim bu ülkede etkili olmasının yollarını rerek, polis devletin duvarlarını zorlaya- nından usanma aşamasına gelmiştir kalkarsa hiç şaşırmamak lazım. CHP saflarını daha da sıkılaştırmış açmak için işçi sendikalarının bu so- rak özveride bulunmaktadır. Sıra işçi sen- ama sevgilisi cefaya, eziyet etmeye Uygulanan yanlış ekonomik po- ve seçmenin desteğini daha da artır- rularla yüzleşmesi ve kendini sorgu- dikalarındadır. Bir siyasi partinin mitin- usanmadan devam etmektedir. litikalar işçinin, memurun, emekli- mıştır. AKP ne yaparsa yapsın mut- laması gerekir. gine katılmayı sakıncalı buluyorlarsa üç Fuzuli yüzyıllar önce yazdığı bu şi- nin, köylünün mutfağında, tarlasında faktaki yangın AKP iktidarına son ve- İşçi sınıfının sayısal gücünün ve işçi konfederasyon bir araya gelerek milyon- irinde sanki 23 yıldır ülkemizi yö- yangın başlatmıştır. Bu yangın AKP recek ve CHP’yi iktidar yapacaktır. sendikalarının üretimden doğan ağır- larca işçiyi meydanlara toplamalı ve de- iktidarını ilk seçimde sonlandıracak CHP’nin yaptığı mitinglere toplu- neten AKP iktidarını anlatmaktadır. lığını göstermeleri bir toplumda de- mokrasiyi yok etmeye, işçi sınıfını açlıkla Seçmen 2002 yılında büyük umutlar- kadar güçlüdür ve CHP mitinglerine mun her kesiminden büyük ilgi var- mokrasinin varlığı için çok önemlidir. terbiye etmeye çalışanlara karşı olduğunu la AKP’yi iktidar yapmıştır ama AKP yüksek katılım bir iktidar değişimi- dır ama sendikalar bu mitinglerde Sendikalar demokrasinin ürünüdür ve ve var olduğunu kanıtlamalıdır. Sivil muhalefet ve itaatsizlik OP. DR. MURAT MOLU öle misin? O halde dost olamazsın. “KZorba mısın? O halde dostun olmaz” der Nietzsche “Böyle Buyurdu Zerdüst” ki- tabında. Ne var ki kavram olarak küresel- leştiği kabul edilen, günümüz dünyasında, kapitalizmin liberal ve neoliberal dayatma- ları, borçlanma ile sağlanan yapay refah artışları ile zengini daha zengin yaparken orta sınıfı yok etmiş, yoksulluğu artırmış- tır. Karşısında ise kölelik ve dostluk ötesi demokratik haklarını arayan, yeni küresel aktörleri, kalabalıkları bulmuştur. Ulus-devlet-sermaye üçlüsü yeniden şe- killenirken iktidarlar yaptıkları bütün ic- raatları halkın ve muhalefetin koşulsuz 13,5x21 / Yaşamöyküsü / 400 sayfa 13,5x21 / İnceleme / 392 sayfa 13,5x21 / İnceleme / 764 sayfa 13,5x21 / İnceleme / 256 sayfa 13,5x21 / İnceleme / 168 sayfa olarak kabul etmelerini, itiraz etmeden ra- zı olmalarını istemişler ve istemeye de de- vam etmektedirler. Batılı demokratik ülke- lerde bile, esas sorunun, insanların itaat etmeye ve inanmaya hazır oldukları, siya- sal ahlakı hiçe sayarak sivil muhalefet ye- rine sivil itaati kolaylıkla tercih edebildik- lerinden söz edilmektedir. Frederic Gros’un “İtaat Etmemek” kita- bında söylediği gibi “Oysa insanı esas şo- ke eden, tepkisizliktir, edilgenliktir, din- ginliktir.” Antik çağ filozofları dahil, son- rasında Machiavelli, Kant, Descartes, Loc- ke, Hegel, Rousseau, Weber ve Hobbes, va- tandaşlara usa dayalı sorumlu birer yetiş- kin birey olarak özgür iradeleri ile hareket etmelerini önermişlerdir. Habermas ise bu noktada, sivil itaatsizliğin toplum sözleş- mesini bozmadığı gibi, onu yeniden olum- ladığını söyler. Şiddetin olmadığı, özgürlük, eşitlik ve 13,5x21 / Gençlk / 104 sayfa 12,5x19,5 / Şr / 560 sayfa 13,5x21 / Anı/ 272 sayfa 13,5x21 / İnceleme / 271 sayfa 13,5x21 / İnceleme / 192 sayfa dayanışma adına yapılan sivil muhalefet ve razı olmama hali eleştirel demokrasiler- de şarttır. Özgürce düşünen, düşünülenle- ri ve olayları cesaretle yorumlayıp eleşti- rebilen, baskılara ve haksızlıklara, hukuk- suzluklara tepki veren, tavır koyabilen si- vil muhalefet, aynı zamanda ahlaki ve etik yükümlülüklerini de yerine getirmiş olur. Hak ve adalet arayışı Ülkemizde şimdiki iktidar döneminde popülist söylemlerle hız kesmeyen neoli- beral politikalar ile ulus-devlet ilişkileri zedelenmiş, özelleştirme adı altında, kârlı kamu kurum ve kuruluşları değerinin çok altında satılmış, devlet piyasadan çekilir görünürken siyasal erk dolaylı olarak eko- nomik anlamda çıkar çevrelerine ve yan- daşlara eklemlenmiştir. Genişletilmiş Büyük Ortadoğu Proje- si ile uyumu ve sünni İslamcı-milliyetçi- muhafazakâr yapısı ile bilinen iktidarın dile getirdikleri “yeni Osmanlıcılık” ve “yeni Cumhuriyet” söylemleri yetmezmiş gibi, şimdilerde Türk-Kürt-Arap birlikteli- ğinden, “yeni Kürt açılımı”ndan bahsedi- lir olmuştur. Son yerel seçimlerde büyük şehirlerde CHP’nin kazandığı başarılar, “kent uzlaşı- sı” bahane edilerek, CHP’nin İstanbul Bü- yükşehir Belediye başkanı ve cumhurbaş- kanı adayı Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere birçok belediye başkanı, bürokrat, gazeteci ve aydın tutuklanmıştır. Terör örgütü elebaşını Meclis’e davet ederken, ana muhalefet partisine ve se- çilmiş başkanlarına uygulananlar “hak- hukuk-adalet” söyleminden, barıştan ve kardeşlikten bahsetmekten çok uzaktır ve tam bir ironidir. Bu bağlamda, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in öncülüğünde başla- tılıp yürütülen mitinglerle taçlanan onurlu hak, hukuk ve adalet arayışı, demokratik olduğu kadar meşru, barışçıl muhalefet ve razı olmama hareketidir. Bütün bunlar, Türk siyasi tarihinde al- tın harflerle yerini alacaktır. Beklenen ve dilenen odur ki; bir kelebeğin kanat çırpı- şı, insanların gönüllü kulluktan kurtulu- şunu başlatan ve iktidarı değiştiren rüzga- rı oluşturabilsin! 21x29,5 / İnceleme / 164 sayfa 13,5x21 / İnceleme / 208 sayfa 13,5x21 / İnceleme / 128 sayfa
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear