Catalog

l l l Ekonomi: Jale Özgentürk Haber Merkezi: Can Uğur Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına l Reklam Genel Müdürü l l Eğitim: Figen Atalay Spor: Cumhur Önder Arslan l Yaygın süreli yayın Baskı: İstanbul: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş ALEV COŞKUN l Evsun Sinem Alkan Fotoğraf: Uğur Demir l Yenibosna mh. 29 Ekim Cd. no: 11A/41 Bahçelievler/İstanbul Tel : 0212 454 35 10. Ankara : İleri Basım 18 EKİM 2025 SAYI: 36533 l Genel Yayın Yönetmeni Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Betül Berişe mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Saracalar mh. 57. cd. no: 21/A Akyurt/Ankara Reklam Yönetimi: Yenigün l Tel : 0312 353 29 61. İzmir: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Fatih Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Mine Esen Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş l mh. 1199 sok. no:1/7 Sarnıç-Gaziemir/İzmir Tel : 0232 483 96 60. Adana: İleri Basım mat. Amb. Reklam Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2, 34381 Şişli/İST. Genel Yayın Koordinatörü AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Levent mh. 1791 sok. no: 33/A Yüreğir/Adana Tel : 0322 346 36 25. Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 Ege Bölge Temsilcisi: Mehmet Şakir Örs Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul l Hakan Akarsu Trabzon: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Organize sanayi Bölgesi e-posta: posta@cumhuriyet.com.tr Uets: 25999 - 15079 - 37611 Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Emre Kongar (Bşk. Yrd.), no: 2 Arsin/Trabzon Tel : 0462 711 40 20. Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Yazıişleri Müdürleri l Ankara Temsilciliği: Güzeltepe Mahallesi, Abidin Daver Sokak, No: 14 Çankaya/Ankara Faks: (0212) 251 98 68 Şükran Soner, Işık Kansu, Miyase İlknur, Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilciliği: Halit Ziya Bulvarı 1352 Sok. 2/3 Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınma- Özgür Soyer Cafer Kurt reklam@cumhuriyet.com.tr Pasaport - İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Mine Kırıkkanat, Zülâl Kalkandelen, Özlem Yüzak dan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. 111. yaşını kutlayan İstanbul Büyükşehir Genç yeteneklerle Belediyesi Şehir Tiyatroları yeni mevsimde dolu dolu yoluna devam ediyor sezon açılışı... performans, ÖZLEM YÜZAK salonu üreyya dolduran klasik SOperası’nda müzikseverlerden önceki gün sahne uzun süreli alkış alan Aromsa Genç aldı. Oda Orkestrası, Barok dönemden sanat yönetmeni klasik döneme Cihat Aşkın uzanan seçkisiyle yönetiminde Telemann, Bach 4. sezonuna ve Haydn’ın Friedrich büyüleyici bir konserle merhaba eserlerinin seslendirildiği açılış Dürranmatt’ın dedi. Konser, genç yeteneklerin konseri, Dünya Gıda Günü “Yaşlı Bayanın Perde uluslararası standartlarda vesilesiyle düzenlendi. Ziyareti” isimli sahneye taşınmasına öncülük oyunu, “Bir eden orkestranın, kültür-sanat Ziyaret” ismiyle Kültür-Sanatın sessiz dünyasındaki özel yerini bir kez “barış” temasının destekçisi: Aromsa daha gözler önüne serdi. ikinci yılının açılış 2019 yılında kurulan Aromsa Gecenin en özel anlarından oyunu olarak ‘Barış’a açıldı Genç Oda Orkestrası, sadece biri, 12 yaşındaki piyanist Elif seyirciyle buluştu. bir müzik topluluğu değil; genç Naz Ertuğrul’un Haydn’ın Re yeteneklere sahne deneyimi Majör Piyano Konçertosunu kazandıran bir kültür-sanat seslendirdiği performanstı. stanbul Büyükşehir noktada, savaşın acı görüntüleri platformu. Gıda aroması Henüz çocuk yaşta olmasına Belediyesi Şehir geldikçe, bütün dünya halklarının sektöründe faaliyet gösteren karşın olağanüstü bir teknik İTiyatroları, Aromsa AŞ, kurucusu Murat “barış” sesleriyle sokaklara ustalık ve sahne hâkimiyeti “Sürdürülebilir Bir Yasa’nın öncülüğünde, klasik çıktığını görüyoruz. Liderler bir sergileyen Elif Naz, kariyerindeki Dünya İçin... Barış” müzik dünyasında genç araya geliyor ve barışı konuşuyor. ÖZNUR ilk orkestra konserinde büyük OĞRAŞ ÇOLAK sanatçılara alan açmayı temasıyla yeni sezonda Bu sezonumuzu farklı kılan alkış aldı. Mozart’ın adını toplumsal bir sorumluluk olarak yola çıktı, perdelerini şey, ilk başta bizim sanatsal taşıyan Salzburg Mozarteum görüyor. Üniversitesi Pre-College açtı. Gelenekten gelen ilk kadın vizyon olarak doğru bir yerde Sanat yönetmeni Cihat programına ikincilikle kabul genel sanat yönetmeni olan durduğumuzu, sözümüzü doğru Aşkın, dört yıldır bu edilen genç piyanist, böylece Ayşegül İşsever ile yeni mevsim yerden söylediğimizi gösterdi. orkestra aracılığıyla yüzlerce uluslararası müzik yolculuğunda üzerine konuştuk. Elbette savaşlar olmasın, insanlar, genç müzisyeni sahneyle yeni bir sayfa açtı. Konserin n İstanbul Şehir Tiyatrosu çocuklar ölmesin ve kimse buluşturuyor. Uluslararası bir diğer öne çıkan bölümü yeni sezonu kaç yeni oyun ile yerinden yurdundan edilmesin. ölçekte yeteneklerin görünür ise, orkestranın başkemancısı karşılıyor? Göç gibi insanlığı ve değerlerini Şeniz Serter ve öğrencisi Ada kılındığı bu proje, Türkiye’de Hatırlarsınız, ilk göreve yok eden acı olaylar yaşanmasın. benzeri az görülen kalıcı bir Tezel’in Bach’ın İki Keman geldiğimde “İstanbul Klasiklerle Keşke bu olaylar yaşanmasaydı. Konçertosu’nu sahnelediği destek modeli olarak öne Buluşuyor” repertuvarımızı iki Ancak bu sezonu başlatırken barış usta–çırak buluşmasıydı. Bu çıkıyor. yıllık bir planlama doğrultusunda temamızın doğruluğu, geçen açıklamıştık. Geçtiğimiz yıl da sezonlara göre de bir farklılık “Sürdürülebilir Bir Dünya İçin oluşturdu. Adalar İstanbul’un ‘Dokuz Canı’ Barış” temasıyla, yine iki yıllık SU altı Fotoğrafçıları ziyaret edilebilir. bir repertuvar açıkladık. Bu Sahneler gençlere ve Filmcileri Derneği Marmara Ayşegül İşsever sezon, bu repertuvarımızın ikinci emanet (SUFOD) üyelerinin Denizi’nin kara yılındayız. Barış vizyonumuzu eserlerinden ekosistemiyle n Yeni atölyeler, çalışmalar ve geçtiğimiz sezon Yaşar Kemal’in tarif ediyordu. Biz buna kayıtsız bakıyoruz. Arkadaşlarımızla oluşan “Dokuz ve zengin su altı hedeflerden bahseder misiniz? Ağrı Dağı Efsanesi romanının kalmak istemedik. sürekli bu konuları konuşuyor, Ada: İstanbul’un yaşamıyla eşsiz Aslında şunun farkındayız. sahne uyarlamasıyla başlatmıştık. n Repertuvar hazırlarken repertuvarımızı farklı Dokuz Canı” dokuz adası: Sadece oyun sahneleyerek Bu sezon bu temamızı nelere dikkat ediyorsunuz? disiplinlerden ilham alarak, fotoğraf sergisi, Büyükada Taş Büyükada, Heybeliada, sanat kurumumuzu geleceğe sürdürüyor ve repertuvarımızı İstanbul Şehir Tiyatrosu bilgilenerek, araştırarak ve Mektep’te açıldı. Derneğin Burgazada, Kınalı-ada, taşıyamayız. Bu bilinçle, özellikle açıkladığımız oyunlarla olarak hem “Klasikler” hem gözlemleyerek yapıyoruz. 60’a yakın üyesinin 2025’in Yassıada; 2021’de doğal koruma Çocuk Şenliği’nde çocuklarımızla, ve ilave oyunlarımızla de “barış” repertuvarıyla, hem yazında yaptıkları dalışlarda alanı ilan edilen Neandros; Genç Günler’de gençlerimizle bir güçlendiriyoruz. Bu İnsani duyarlılık... kendi çağına hem de evrensel çektiği fotoğraf ve videolardan Sivriada; Sedef Adası ve Kaşık araya geliyoruz. Bu festivallerde bağlamda Friedrich olarak dünyaya ve elbette ki n Bu sezonu geçtiğimiz oluşan, İBB Kültür ve İBB Adası su altı florası ve faunası düzenlediğimiz atölyeler ve Dürranmatt’ın “Yaşlı Bayanın seyircimize, sözü olan, duruşu sezonlardan farklı kılan nedir? Miras’ın ev sahipliğinde; Blue hem doğanın dengesine hem söyleşiler, karşılıklı yararlandığımız Ziyareti” isimli oyununu, olan bir repertuvar hazırlamaya Biz sanatçılar, toplumsal ve Desk, Club Sporium, Marmara de İstanbul’un buluşmalara bir zemin oluyor. Biz “Bir Ziyaret” ismiyle “barış” özen gösteriyoruz. Seyircimizle insani duyarlığı yüksek insanlarız. Sualtı Merkezi, Lazy Seal, Ada sürdürülebilir çocuklarla, gençlerle iletişim ve temamızın ikinci yılının açılış özel bir bağımız var. Ve seyircimiz Geçtiğimiz yıl, aslında global Emlak ve Prosen’in katkılarıyla geleceğine oyunu olarak seyircimizle etkileşimin dilini arıyoruz. Bunun bizim bu yaklaşımımızı çok iyi olarak dünyada ve yaşadığımız gerçekleşen sergi 19 Nisan 2026 katkı için büyük bir gayret gösteriyoruz. buluşturduk. “Barış” temamızın anlıyor. Bu nedenle oyunlarımız sokaklarda, negatif bir enerjinin tarihine kadar ücretsiz olarak sunuyor. ikinci sezonunda, yedi yeni Çünkü onlar, yarın bizim çıktığımız dolaştığını hissediyorduk. bilet satışından dakikalar sonra oyunumuzu seyircimize duyurduk. sahnelerde oyun oynayacak, Fütüristler yaklaşan bir 3. dünya tükeniyor. Kuşkusuz yıllar sonra bu Biz büyük bir aileyiz. Yeni oyunlar salonlarda oyun seyredecekler. savaşından bahsediyordu. Biz, döneme bakanlar ve inceleyenler ‘KUğ U GÖLÜ’ için de ufkumuzu açık Biz, gençlere sahnemizi emanet haber kanallarına baktığımızda, de, barış temamızın ne kadar özen, tutuyoruz. edeceğiz. Hep böyle olmuş. Bu bunu haklı çıkaracak olayların dikkat ve hassasiyetle seçildiğini SAHNEDE anlamda atölyelerde, mesleğimize yaşandığını görüyorduk. Bir sanat görecektir. Çok özel ve zor ilgi duyan gençlerle yakın bir kurumunun sorumluluğuyla, zamanlardan geçiyoruz. Biz, 111. Uyum... etkileşim halindeyiz. Aynı şekilde İstanbul’dan “barış” sesini yaşını kutlayan bir sanat kurumu İstanbul n Ana tema ve repertuvar yükseltmek istedik. Ve iki yıllık Çocuk Eğitim Birimimiz, yetenekli olarak, bunca zamanın verdiği Devlet Opera arasındaki bağı nasıl kurdunuz? repertuvarımızı bu başlıkla çocuklarımıza, iki yıl süreyle bilgelik ve bakış açısıyla, insana, ve Balesi (İDOB) “Kuğu Ana temamız barış olduğundan, duyurduk. Bugün geldiğimiz nitelikli bir eğitim veriyor. hayata, topluma ve dünyaya Gölü” balesinin prömiyerini, repertuvar çeşitliliğimizi 23 Ekim’de saat 20.00’de Atatürk oluştururken bu temel temaya Kültür Merkezi Opera Sahnesi’nde bağlı kalmaya çalışıyoruz. Yazarın yapacak. Benzersiz virtüözlük hayal ettiği bir kasaba olan isteyen koreografisi ve Çaykovski’nin Güllen’e yıllar sonra zengin bir TİYATROYA İLGİ ARTTI zamana yenik düşmeyen müziği kadın olarak gelen Claire’in da toparlanabilmiş değil. oyunları seyircimize sunuyor. ile “Kuğu Gölü” klasik balenin baş n Sizce ekonomik kriz adalet arayışı ve toplumsal Ancak yine ilginçtir, pandemi İstisnaları elbette ki var. yapıtlarından. Bale İstanbul’da tiyatroyu nasıl etkiledi? barışın bozulduğu bir iklimde sonrası tiyatro seyircisinde Ancak varlık nedenimiz, Marius Petipa ve Lev Ivanov’un Aslında pandemi sonrası adaletin ne kadar geç geldiğini büyük bir artış oldu. Az kişili uygun fiyat politikası ve versiyonundan hareketle, Ricardo tiyatroların olumsuz anlatmak bizim için önemliydi. oyunlardan ziyade, bizim tiyatro sanatının varlığını Amarante’nin koreografisiyle etkileneceğine dair de sorular Oyunumuz seyircimizle buluştu. Klasikler sezonunda yaptığımız kurumsal olarak geniş seyirci ilk kez sahnelenecek ve İDOB gündeme gelmişti. Ekonomik kalabalık kadrolu büyük kitlesiyle buluşturmaktan Orkestrası’nı şef İbrahim Bu oyunumuzu Gazze’de insanlık kriz zamanlarında da yapımlar, elbette seyircimizin ibaret. Ve yerel yönetim Yazıcı yönetecek. Ferhat dışı bir zulme maruz kalan, tiyatronun nasıl etkilendiğini de ilgisini çekti. Biz İstanbul desteğiyle, bilet fiyatlarımızı Karakaya’nın dekor, Serdar yerlerinden edilen ve evleri, merak ediyoruz. İlginçtir seyircisine nitelikli sanat dengeliyoruz. Buna rağmen, Başbuğ’un kostüm, şehirleri yıkılan, ölen çocuklara pandemi döneminde sunuyoruz. Yerli ve yabancı iki yeni oyunumuzun dışında, Ahmet Defne’nin ışık ve oradaki insanlara ithaf ettik. platformlar hayatımıza oyunlardan yaptığımız diğer oyunlarımızın sahnesini tasarımını yaptığı bale girdi ve sonrasında bu Çünkü Güllen hayali bir kasaba repertuvar, çoğunlukla özel depomuzdaki malzeme ve sezon sonuna kadar süreçten en çok etkilenen, olsa da Gazze, gözümüzün önünde tiyatroların yapamayacağı aksesuvarlarla hazırladık. sanatseverle buluşacak. sinema sektörü oldu. Hâlâ yaşanan bir insanlık trajedisini V programları, reklamlar, belirlediğini anlatıyordu ve yakalamaya uğraşan, insan Bir şey olmak için değil, bir okullarda derslerin işleniş İnsan ve ruhunun derinliklerinde dolaşarak birincil kaygısı “özne insanlar şey yapmak için yaşa ki: Hayat Tbiçimlerinden örneklerle yaratmak”tı. onu tanımaya odaklanan, yaşadığına değsin!” sistemin sürekliliğini sağlayan yaşam serüveninden süzdüğü Aşk diyor; “Aşk, yaşamın insanlık burjuva eğitim sistemine yönelik gerçekleri, yurduna ve kendi sırrıdır... O nedenle de hiçbir Başucu kitapları eleştirilerle dolu Düzene Uygun yurttaşları başta olmak üzere zaman bitmez!” diyor: “Kişiye ya Bazı kitaplar vardır, bildirgesi Kafalar Nasıl Oluşturulur? bütün insanlara destek olmak da ideale veya ikisine de birden, okursunuz, bir süre sonra (Gözlem Y., 1976) adlı kitap önerileriyle birlikte okuyoruz. fark etmez: Âşık ol ki hayat yeniden okumak istersiniz (Emre Kongar, Remzi Kitabevi, zaman, her yerde, her koşulda uzun süre elimden düşmemişti. Bu bildirgesinde, hayat, aşk, yaşadığına değsin!” ki bu süre birkaç hafta, ay, 2025). kendi ilkelerini, kendi ahlakını, 68 kuşağı yazarlarından başarı ve mutluluk üzerine “Başarı ya da başarısızlık aynen yıl, hatta birkaç on yıl sonra kendi vicdanını savun... Hayat Avusturyalı Ernst Alexander ömür boyu biriktirdiklerinden hayat gibi, aşk gibi, mutluluk olabilir. Sürekli gözünüzün Bir ‘isyan haykırışı’ yaşadığına değsin!” diyen Rauter, “İnsan yaratma sürecine harmanlayarak bilgi ve gibi senin sorumluluğundadır!” önünde olmasını istersiniz o Kongar, bir dostunun önerisiyle Kongar’ın insana “hayat eğitim denir” diyor; okulların deneyimlerinden süzdüğü diyen Kongar, öğüt vermiyor, kitabın. O kitap olmadan eksik yazdığı kitabında, insanın serüveninde yoldaş olması” insan yetiştirmesinin yanı sıra Kongarizmalarında okurlarıyla emretmiyor, yasak koymuyor; duyumsarsınız kendinizi. yaşamda özne olmasının yolunu dileğiyle “Hayat, Aşk, Başarı ve yaşamöyküleri de yarattığını sohbet ediyor Kongar. ele aldığı konularla ilgili bilgi, Her bulunduğum mekândaki yordamını gösteriyor. Mutluluk Üzerine Kongarizmalar” söylüyordu. “Okullarda insanlar Bu kavramları özel olarak deneyim, birikim ve düşüncelerini kitaplığımda olan başucu alt başlığıyla sunduğu yeni yaratılır... Bir insanın eylemleri tanımlıyor. Okura kolaylık olsun okurun dikkatine sunuyor: kitaplarım vardır: Söylev, Nâzım kitabından söz ediyorum. Özne olmak hayatının gidişini belirlediğinden, diye siyah harflerle vurguluyor “Unutma, hayat boyu her Hikmet’in Memleketimden Okuyanın insana ve insanlığa isteyenlere aldığı bilgiler de yaşama biçimini ve bu kavramlara özel anlamlar konuda verdiğin, vereceğin İnsan Manzaraları ve bütün seslenen bir başyapıtla baş başa belirler” diyor; egemenlerin Yaşamın öznesi olma veriyor. kararlar, senin kimliğini, kişiliğini, şiirleri, Aydemir’in Suyu kaldığını duyumsayacağını adım halkın köleleştirilmesini ve buna yolculuğuna çıkmak isteyenleri Hayat hakkında şöyle bilincini, ahlakını, vicdanını, Arayan Adam’ı, Montaigne’in gibi biliyorum çünkü beni öyle razı edilmesini anlatıyordu. kucaklayan bu insan ve insanlık diyor: “Zamanın ve evrenin iradeni ve tercihlerini yansıtan ve Denemeler’i, Hayyam, Don düşündürdü. Kafamıza “yerleştirilen” bildirgesinde; gerçeğin peşinde sonsuzluğunda... Bir hiç olan yolunu çizen kararlardır: Hayat Kişot, Sefiller... Bir TV programının sonunda bilginin düşünce dünyamızı yaşamın sırlarını çözmeye kendi varlığını ve yaşamını serüvenindeki bu kararlarında İşte bu kitaplarımın arasına bir masaya yumruğunu vurarak oluşturarak atacağımız adımları adanmış ömründen, toplumsal anlamlandırmak için... Bilincini, sana birazcık bile yardımcı kitap daha eklendi: “Bütün baskılara karşı, her hatta tümüyle yaşamımızı nasıl dinamiklerin temel değişkenlerini ahlakını ve vicdanını kullan... olabilirsem ne mutlu bana!” Hayat Yaşadığına Değsin