22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
HABER 5 23 OCAK 2021 CUMARTESİ AKP’li Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ihaleleri çoğunlukla aynı adrese gidiyor İhaleler hep AKP’lilere Gaziantep AKP il kadın kolları yönetim kurulu üyesi Zehra Mart’ın sahibi olduğu şirketin, AKP’li Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nden birçok ihale aldığı ortaya çıktı. Mart’ın aldığı ihalelerin toplamı 1.5 milyon liraHAZAL yı buldu. CHP ŞahinOCAK bey Belediye Meclis üyesi Uğur Kalkan, “AKP Gaziantep il yöneticilerinin, yönetici olduktan sonraki ihale başarıları göz kamaştırmaya devam ediyor” dedi. AKP Gaziantep İl Başkanı Mehmet Eyüp Özkeçeci’nin şirketi, AKP Gaziantep İl Yönetim Kurulu üyesi Ali Uncuoğlu’nun ortak olduğu şirket ile AKP İl GençGaziantep AKP il kadın kolları yönetim kurulu üyesi Zehra Mart’ın sahibi olduğu şirket Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nden 1.5 milyon liralık ihale aldı. lik Kolları Başkanı Abdullah Korkmaz’ın ortak olduğu şirket de devlet kurumlarından ihaleleri toplamıştı. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin 2018 2020 arasında arasında yaptığı 7 ihaleden aynı şirketin çıkması dikkat çekti. 7 ihalenin içeriği iftar yemeği organizasyonu, organizasyon hizmeti, kuru gıda, temizlik ve mutfak malzemeleri alımı, ramazan çadırında yemek hazırlama gibi konuları kapsıyor. İhaleleri alan Zerafet Yemek Organizasyon Taşımacılık Temizlik Gıda Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi’nin sahibi, kayıtlara göre AKP il kadın kolları yönetim kurulu üyesi Mart. Şirket 2018 yılında kurulmuş. Belediyeyle şirket arasında imzalanan ihale sözleşme bedelleri ise 500 bin 500 lira ila 63 bin 150 lira arasında değişiyor. İhalelerin toplamı 1 milyon 622 bin 525 lira. ‘İhale peşindeler’ Cumhuriyet’e konuşan CHP Şahinbey Belediye Meclis üyesi Uğur Kalkan, “AKP Gaziantep Kadın Kolları yöneticisi Zehra Mart’ın firması Zerafet Yemek Organizasyon şirketi Ticaret Sicil Gazetesi kayıtlarına göre 3 Ocak 2018’de kuruluyor. İlk ihalesini de 4 ay sonra 416 bin lira ile kazanıyor. Tesadüf o ki 10 kişi doküman satın alıyor, 5 teklif var ama geçerli teklif sayısı sadece 1. Toplamda 7 ihale ve 1.6 milyon liranın üzerinde ihale tutarı var. İhaleler arasında açık ihale de var, AKP’li Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin gözbebeği 21/B maddesine göre ihalelerde. Biz kimseye ‘iş yapmasın, ihaleye girmesin’ demiyoruz. Bizim karşı olduğumuz nokta, AKP’de yönetici olup ihale peşinde koşulması. AKP Gaziantep İl Başkanı’na ve diğer yöneticilere yaptığımız çağrıyı Zehra Hanım’a da yapıyoruz. İhale peşinde koşulması ve AKP’de yönetici olunması kendileri için mutluluk olabilir ama etik olan ya siyasetin ya da ihalenin seçilmesidir” dedi. Genelkurmay Başkanı’nın birçok görevi Milli Savunma Bakanı’na veriliyor TSK’de ‘uyum’ düzenlemesi AKP’nin, “Genelkurmay Başkanlığı’nın Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanması nedeniyle uyum sağlanması” gerekçesiyle getirdiği yasal değişiklikle Genelkurmay Başkanı’nın görev ve sorumlulukları önemli ölçüde daraltılıyor. Değişiklikle Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) yurtdışına gönderilmesi için cumhurbaşkanına görüş sunmaktan kuvvet komutanlıkları bünyesindeki kadroların belirlenmesine kadar önemli tüm görevler Genelkurmay Başkanı’ndan alınarak Milli Savunma Bakanı’na veriliyor. AKP milletvekillerinin imzasıyla TBMM’ye sunulan TSK Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ne göre her yıl Genelkurmay Başkanlığı tarafından belirlenen subay ve astsubay kadroları Milli Savunma Bakanlığı tarafından belirlenecek. Ayrıca cumhurbaşkanının TSK’nin yabancı ülkelere gönderilmesi ve yabancı askerlerin Türkiye’de bulunması için Genelkurmay Başkanı’nın görüşü yerine Milli Savunma Bakanı’nın görüşünün dikkate alarak karar vermesi öngörüldü. Genelkurmay Başkanı’nın “TSK’nin seferberlik ve savaş hali ile ilgili hazırlıklarını bakanlıklarla koordineli olarak yapmak ve geliştirmek” olan görev tanımı değiştiriliyor. Teklifle mevcut yasada Genelkurmay Başkanı’nın sorumluluğunda olan seferberlik ilanı için Milli Güvenlik Kurulu’na görüş bildirmek ve seferberlik halinde önlemlerin alınması için cumhurbaşkanına öneride bulunmak, TSK’nin seferberlik ve savaş hali için yapılacak hazırlıkları ile ilgili faaliyetleri diğer bakanlıklarla koordine etmek gibi görevler bakanlığa veriliyor. Ayrıca garnizon komutanlığı görevinin hangi kıta komutanı tarafından yapılacağı, orduevleri, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinin kurulması kararı da Genelkurmay Başkanı’ndan alınarak bakanlığa veriliyor. Dernekler teke indiriliyor Teklifle ayrıca uzman erbaşların birden fazla dernek kurmasına engel getiriliyor. Çeşitli isimlerle kurulan dernekler kapatılarak subay ve astsubaylarda olduğu gibi tek bir dernek çatısı altında birleştiriliyor. Kanunla kurulacak Türkiye Emekli Uzman Erbaşlar Derneği’ne, derneği kurma hakkına sahip olanlar, eşleri ile dul ve yetimleri üye olabilecek. AKP’li Mehmet Muş, uzman erbaşların yaş haddinin 55 olarak belirlenmesiyle bu personelin tecrübelerinden daha uzun süreli faydalanılacağını dile getirerek “Uzman erbaşlara ilk nasıp istihkakı olarak yerli üretim ordu tipi bir tabanca verilmesi teklifle düzenlenmektedir” dedi. Muş, “Askerliğini yapmadan milletvekili olanlar, dönem sonunda askerliklerini yerine getirecekler” dedi. l ANKARA ÖZGEN NAMA: GERİ ADIM ATTILAR ‘ÖYLE BIR GENELGEMIZ YOK’ Tarım ve Orman Bakanlığı, belediyelere ait araçlarla ve belediyelerin kendi büfelerinde ekmek satışını yasaklayan bir genelgesinin olmadığını bildirdi. Bakanlık, bildirimin, “ekmek, ekmek çeşitleri ve ekşi hamur ekmeklerinin tekniğine uygun, hijyenik şekilde üretim, muhafaza, taşıma ve pazarlanmasına yönelik özelliklerin belirlenmesi” amacıyla yayımlandığını açıkladı. Ekmek dağıtımı sürecek İLAYDA KAYA Tarım ve Orman Bakanlığı’nın önceki gün yayımladığı “Ekmek Genelgesi” İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) mobil araçlarla Halk Ekmek dağıtımını “engellemeye yönelik olduğu” şeklinde yorumlandı. Bakanlık, dün genelgenin İBB’nin ekmek dağıtımına yönelik olmadığını açıkladı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Yazılan yazı, başka türlü bir uygulama olarak sahaya yansısaydı bile biz, ekmek satışımıza devam edecektik. Hazırlığımız o yöndeydi” dedi. Tarım ve Orman Bakanlığı genelgesini Cumhuriyet’e değerlendiren Halk Ekmek Yönetim Kurulu Başkan Vekili Özgen Nama, “Geri adım attılar. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi de geri adım atmalılar. Yoksula veremedikleri ekmeğe engel olmasınlar” dedi. Kâr amacı güden bir kurum olmadıklarını belirten Nama, “Bakanlığın genelgesi İstanbullu hemşerilerimizi tedirgin ederken bizleri de huzursuz etti. Bakanlık geri adımı atmasaydı da çalışmalarımıza devam edecektik. Gerekirse ellerimizle o hanelere ekmeği iletiriz. Bizim derdimiz yoksulun evine ekmek götürmesi ve sosyal belediyecilik yapmak. Kendilerinin veremediğini başkasının vermesini istemiyorlar” dedi. ‘Harekete dönüştü’ İBB Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Yavuz Saltık da bu zamana kadar yaklaşık 450 bin ekmeğin ihtiyaç sahibine dağıtıldığını, bundan kimsenin rahatsız olmaması gerektiğini söyledi. Saltık, “Halk Ekmek Dayanışması”na yurttaşların yoğun ilgi gösterdiğini belirterek “Sorumluluk sahibi bir vatandaşımızın, bir mobil halk ekmek büfesinden tüm ekmekleri satın alarak ihtiyaç sahiplerine dağıtmak üzere harekete geçmesi, İstanbul’da doğal bir dayanışma hareketi başlattı. Süreç çok heyecanlandıran bir harekete dönüştü. İhtiyaç sahibi vatandaşlarımıza halk ekmek ulaştırmak isteyen İstanbullular Alo 153’ü arayarak bilgi alıyor ve ardından Halk Ekmek ile iletişime geçiyorlar. Dayanışma kapsamında mobil araçlardan 200 bin, online olarak 250 bine yakın ekmek ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza dağıtılmak üzere hayırseverlerce satın alındı” dedi. İBB Başkanı İmamoğlu, “Kararın ilk intibaı hepimizi çok üzmüştür. Tarım Bakanlığı’nın bu süreci ifade etmediğini açıklaması, sorunu şimdilik çözmüştür. Ama ekmek davası, yoksullukla mücadele konusunda hiçbir engel tanımayacağımızı da tüm İstanbul halkına duyuralım” ifadelerini kullandı. ‘Boğaziçi’nde rektör yardımcılığını kimse kabul etmiyor’ Boğaziçi Üniversitesi öğrenci ve hocalarının, Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasına karşı eylemleri sürüyor. Dünkü eylemde yine sırtlarını rektörlüğe dönen akademisyenler, Boğaziçi Üniversitesi hocaları, öğrencileri, mezunları ve emekçileri olarak bu atamayı reddettiklerini yinelediler. Eylemde yapılan açıklamada atamanın üzerinden 23 gün geçtiği belirtilerek “Üniversitemizin rektör yardımcılığı görevini kimsenin kabul etmemiş olması bu kolektif iradenin başarısıdır” denildi. Akademisyenler, üniversiteyi ve Rumeli Hisarüstü Mahallesi’ni çevreleyen polis ablukasının derhal kaldırılmasını talep ederek özerk ve demokratik üniversite mücadelelerine devam edeceklerini vurguladı. l İSTANBUL/Cumhuriyet Buca Belediyesi’nde asgari ücret 5 bin TL İzmir’in Buca Belediyesi’nin DİSK, Genelİş Sendikası ile yaptığı toplu iş sözleşmesi görüşmeleri önceki akşam uzlaşmayla sonuçlandı. Toplusözleşme sonrası belediyedeki en düşük işçi maaşı yüzde 70 oranında zamlanarak 5 bin TL’ye çıkarıldı. İşçiler, “İşçi başkan el ele güzel günlere” yazılı pankartlar açtı. CHP’li Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, “Artık belediyede herhangi bir ücret adaletsizliği kalmadı” dedi. l Haber Merkezi Meclis’e yeni binalar yapılacak MUSTAFA ÇAKIR Eski binalar kullanışlı olmadığı gerekçesiyle yıkılarak milletvekilleri için yeni bina yapılan TBMM’de inşaat işleri iki yıl daha sürecek. TBMM, 2021 Yatırım Programı’na göre personel otoparkı üzerine 6 bin 900 metrekare büyüklüğünde hizmet binası yapılacak. Binanın inşaatı gelecek yıl tamamlanacak. Toplam proje tutarı 30 milyon TL olacak. Bu yıl 10 milyon TL yatırım yapılacak. Bunun dışında bakım, onarım, makine, teçhizat ve araçlar için bu yıl 99.2 milyon TL harcama yapılacak. Bilgi sistemleri için de toplam 8.2 milyon TL harcama gerçekleştirilecek. TBMM içinde mevcut kütüphane vardı. Ancak yatırım programında 4 bin metrekare büyüklüğünde TBMM Kütüphane Binası için de kaynak ayrıldı. İki yılda tamamlanacak binanın maliyeti 21.3 milyon TL olacak. Bu yıl kütüphane binası için 11 milyon TL harcama yapılacak. Bu arada TBMM’ye 5 bin 742 metrekare büyüklüğünde kreş binası yapımı da bu yıl tamamlanacak. Kreş binasının toplam maliyeti de 27 milyon TL olacak. Bütçe Yasası’na göre TBMM’nin bu yılki toplam bütçesi ise 1.8 milyar TL. l ANKARA Erdoğan: Kapanan dükkân yok Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün Vahdettin Köşkü’nde TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken ve TÜGİK Genel Başkanı Erkan Güral’ı ayrı ayrı kabul etti. Yüksek faize karşı olduğunu yineleyen Erdoğan, “Bazı dostlar geldi, ‘Dükkânlar kapanıyor’ dedi. İşte rakamlar ortada, kapanan filan yok. Bazı kimseler nemalanmak istiyorlar” dedi. Erdoğan “Her ne kadar bu salgın, beraberinde çeşitli zorluklar, sıkıntılar getirse de iş dünyamızın önünde yeni fırsat pencereleri de açıyor” ifadelerini kullandı. ‘10 milyon aşı gelecek’ Bu arada Erdoğan dün cuma namazını kıldıktan sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan ikinci parti aşı için Çin’den onay çıktğını belirterek “Büyük ihtimalle bu hafta sonuna kadar gelebilir. Beklentimiz 10 milyon doz aşı” dedi. Seçim 2023’te Erken seçime ilişkin soruya ise Erdoğan, “Haziran 2023’ten önce böyle bir erken seçim filan falan söz konusu değildir” dedi. Reform paketine ilişkin soruya da Erdoğan, “Önümüzdeki haftalar içerisinde bu konuyla ilgili açıklamamızı, tarihi de açıklamak suretiyle yaparız” dedi. Bahçeli: Şifreli kılıf MHP lideri Devlet Bahçeli de, Türkiye’nin gündeminde erken seçimin olmadığını belirterek “Erken seçim dayatması, Türkiye’nin kaosa sürüklenme amacının gizemli ve şifreli kılıfıdır” dedi. l İç Politika Her evin delisi kendine güzel Basın mensupları iki koldan kıskaca alınmış durumda. İktidarın büyük ortağı yargıyı harekete geçirirken küçük ortak da evin delilerine adını öyle kulağa fısıldama şeklinde de değil, alenen bağıra çağıra ismini vererek hedef gösteriyor. Sonra da dalga geçer gibi “Birkaç yumruk yüzünden fırtına koparılıyor?” ya da “Bizim evin delisi çok” türünden cümleler kuruluyor. Ana muhalefet liderine linç girişiminde bulunulduğunda “Ne işi varmış orada?” diyen bu zihniyet, mafya babasının tehditleri üzerine yapılan eleştiriler karşısında da “O bizim dava arkadaşımız” diye arka çıkmıştı. 17 Şubat 2016 günü Merasim Sokak’ta PKK tarafından düzenlenen ve 29 insanımızın yaşamını yitirdiği katliam günü bir meslektaşımızla bu vahşet nedeniyle Kandil’i suçlarken bu konuşmayı dinleyen üçüncü bir meslektaşımız can havliyle atılıp “Ama bu katliamı PKK yapmadı ki?” deyince hayretler içinde “Kim yaptı peki” diye sormuştuk. Omuz silkerek “TAK yaptı” deyivermişti. “Yahu TAK kim, o da Kandil’in emrinde değil mi” diye sorduğumuzda da “Onlar asi çocuklar, Kandil’i falan dinlemiyor” diye yanıt vermişti. “Bölgede kendilerini eleştirenleri katletmekten çekinmeyen PKK, TAK’a söz geçiremiyor öyle mi” diye sormanın da bir anlamı yoktu o saatten sonra. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın sözleri bana o diyaloğu anımsattı. Devlet Bahçeli, MHP’ye genel başkan seçildiği ilk yıllarda farklı bir portre çizerek karşı kamptakilerin bile takdirini kazanmıştı. 1980 sonrasında hapisten çıkan bazı ülkücülerin çeksenet mafyası, haraç kesme ve mafya grupları oluşturduğu bilinen bir gerçekti. Bahçeli, bu grupları gerek partisinden gerekse Ülkü Ocakları’ndan tasfiye etmişti. 2014 yılında Tekir Yaylası’nda düzenlenen geleneksel “Erciyes Zafer Kurultayı”nda da kurt gibi uluyan bir ülkücüye “Ne manası var böyle şeylerin.. Şu andan itibaren ocak dışındasın” diye ayar veren Bahçeli’nin, ülkücülerin giyim kuşamlarına çekidüzen vermesini istediğinde de MHP’nin ve ona bağlı kuruluşların eski görüntüsünden uzaklaşacağına dair olumlu bir beklenti oluşmuştu. Ne zamana kadar? 2000 yılında MHP’li eski Devlet Bakanı Sadi Somuncuoğlu’nu hedef alan “Töre Dayağı”na kadar. Üstelik eski bakana, koruması ve şoförüne “Töre Dayağı”nı atan, evin delileri denecek partiyle inorganik ilişkisi olanlar da değildi. Bizzat milletvekili arkadaşlarıydı. Hoş, sonradan o dayağı atanlardan Cemal Enginyurt da partiden geçen yıl başka bir olay nedeniyle ihraç edildi ya... “Töre” dedikleri de genel başkanın aldığı karara aykırı tutum alınmasıydı. Koalisyon ortaklarının Cumhurbaşkanlığı adaylığı için Ahmet Necdet Sezer ismi üzerinde konsensüs sağlanmasına karşın MHP’den Somuncuoğlu, aday olmak istemesi nedeniyle bizzat milletvekili arkadaşları tarafından hırpalanmış ama Bahçeli, ne Somuncuoğlu’na “geçmiş olsun” dileğinde bulunmuş ne de saldırıyı gerçekleştiren milletvekilleri hakkında bir işlem yaptırmıştı. 3 Kasım 2002 seçimlerinde Trabzon üçüncü sıra adayı olan İbrahim Çakır, teşkilata ilişkin sorunları Bahçeli’ye iletmek için gittiği genel merkezde bizzat Bahçeli’nin özel kalem müdürü Ömer Karabaş tarafından darp edilmişti. Her fani ‘Töre Dayağı’nı bir gün tadacak Ülkücü camianın “Töre Dayağı”nı son iki yılda siyasilerden gazetecilere pek çok kişi yedi. Bu saldırılar sonrasında oklar MHP’ye yöneldiğinde bu kez tehdit, hakaret ve eleştiri yapanları hedef göstermeler başladı. Madem eleştirilerden rahatsız oluyorsunuz, o zaman bırakın saldırıya uğrayanları arayıp nezaketen “geçmiş olsun” dileğinde bulunmayı, hiç olmazsa bir kınama mesajı verin. Ne gezer? Eee, o zaman da kusura bakmayın, eleştirilerin hedefi olmaktan kurtulamazsınız. Nitekim saldırılar, sonra yakalanan failer de sizin arka bahçeniz Ülkü Ocakları’ndan çıkıyorsa gülü seven dikenine katlanır. Ya bu kişileri derhal ihraç edecek ve aranıza mesafe koyacaksınız ya da bu eleştirileri göğüsleyeceksiniz. Öyle görünüyor ki iktidar cenahında Tuğrul Türkeş dışında bu işin vahametini anlayan kimse kalmamış. MEKTUBU CNN TÜRK’E DEĞERLENDİRDİ Mehmet Ali Çelebi: Atatürk Cumhuriyeti’nden yanayız CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yazdırinci mesaj; partide birlik sağlansın istiyoruz. Sayın İnce ğı mektup tartışma konusu dahil bütün ötekileştirilen inolan CHP milletvekili Mehsanlar toplansın. İkincisi, parmet Ali Çelebi, “Rahatsızlıktide demokrasiyi derinleştirelarımızın Muharrem İnce ile lim. Üçüncüsü, birinci parti olbir ilgisi yok. Ben 10 Aralık maya çabalayalım. DördüncüHareketi’ne karşıyım” dedi. Çelebi sü de kurucu değerlerden taÖnceki akşam CNN Türk’e viz vermeyelim. Diğer partikatılarak mektuba dair açıklama ler farklı şeyler istiyorlar, özellikle larda bulunan Çelebi, 4 ayrı me HDP’nin bazı istekleri var. Bunlar sajlarının olduğunu belirterek “Mil da kurucu değerlerden taviz verli konularda düzgün duruş göste meyi gerektireceği için bize uymuremeyen, TBMM’deki bütün bildi yor. Biz Atatürk Cumhuriyeti’nden rilere imza atamayanlarla yan ya yanayız, ikinci Cumhuriyetten yana na yürünmesini istemiyorum. Bi değiliz” diye konuştu. l İç Politika Vatan Partisi’nde istifa depremi Vatan Partisi’nde 108 kişi, yayımladıkları bir bildiriyle Mehmet Bedri Gültekin’in kendisinin de istifasıyla sonuçlanan disiplin sürecindeki hukuksuzluklar ve “lider fetişizmi” nedeniyle hareketten ayrıldıklarını duyurdu. Merkez Disiplin Kurulu’nun (MDK), Gültekin ve Hikmet Çiçek’in istifasını reddettiği için Merkez Yürütme Kurulu tarafından baskı gördüğü belirtilen açıklamada, “17 Ocak günü görüşmelerini sürdüren Merkez Karar Kurulu’nda Gültekin ve Çiçek’e karşı bir linç operasyonu yürütülmüş, MDK üyeleri Genel Başkan Doğu Perinçek tarafından adeta bir engizisyon sorgulamasına tabi tutulmuş, dört üye özür dileyerek yanlış yaptıklarını söylemişlerdir. Merkez Disiplin Kurulu, sadece kurultaya karşı sorumludur. Kendi üyelerinin hukukunu savunamayan bir parti, başkaları için, halk için, ülke için hiçbir şey yapamaz. Bu komediye artık bir son vermek gerekiyor” denildi. l İç Politika Demirtaş için yeniden AYM’ye başvuru HDP’nin eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın avukatları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Demirtaş hakkında “derhal tahliye edilmesi” yönündeki kararının uygulanması için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuruda bulundu. AİHM, 22 Aralık 2020’de Demirtaş’ın “derhal tahliye edilmesi” yönünde karar almıştı. Kararın ardından Demirtaş’ın avukatları yeniden tahliye talebinde bulunmuştu ancak kararın Türkçe tercümesinin sunulmaması gerekçe gösterilerek talep reddedilmişti. l Haber Merkezi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear