15 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 23 OCAK 2021 CUMARTESİ HABER/YORUM Uğur Mumcu’nun Yakaladığı İpucu Nakşibendi tarikatına bağlı Turgut Özal’ın ANAP’ı iktidardaydı. Uğur Mumcu, 4 Temmuz 1985’te, Cumhuriyet okurlarına, “nur ayini” yaptığı savı ile gözaltına alındıktan sonra yargılanıp aklanan eski İzmir Milli Eğitim Müdürü Aysal Aytaç’ın Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürlüğü’ne atandığını duyuruyordu... Uğur Mumcu, birçok konuda olduğu gibi, o gün Aysal Aytaç’ın adını yazmakla, ileride Türkiye’nin başına örülecek çorapların ilk ipucunu yakalamış oluyordu. Aysal Aytaç, Fethullahçıların önemli adamlarından biriydi. Oğlu Önder Aytaç da babasının izini sürdü. AKP döneminde Polis Akademisi Dekan Yardımlığı’na yükseltildi. Yine AKP iktidarında, CHP’den ayrılıp AKP’ye geçen Ertuğrul Günay’ın bakanlığı sırasında Kültür Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı’na getirildi. Taraf gazetesinde yazılar yazdı. Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı’nda Emniyet amiri olan Emrullah Uslu’nun da yakın arkadaşıydı. Her ikisi de, TSK’nin yurtsever kadrolarının tasfiyesine ve birçok laik Cumhuriyet yanlısı ismin yıllarca cezaevlerinde tutulmasına neden olan uyduruk soruşturmaların başrollerini üstlenen Fethullahçı casusluk cemaatinin önde gelenlerindendi. Önder Aytaç, yurtdışına kaçtı. Bugün kırmızı bültenle aranıyor. Bizse yarın, bu yurdun aydınlık geleceği için yaşamını yitiren Uğur Mumcu’yu derin bir özlemle, saygıyla, sevgiyle bir kez daha anacağız. AİHM Kararına Uymayan Yargıç Fikri Sağlar duruşmaya türban ile giren yargıcı eleştirince hem kendi partisi CHP dahil siyaset alanında yalnız bırakıldı hem de hakkında soruşturma açıldı. Oysa hukuk, Fikri Sağlar’ın yanında. Sağlar’ı yalnız bırakanlar ve soruşturma açanlar da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) verdiği ve Türkiye’nin uygulaması zorunlu olan karara aykırı davranıyorlar. AİHM, 2004 yılında TC Anayasası’nın 2, 4, 10/1, 24/14 maddelerine, laiklik ve eşitlik ilkelerine dayanarak, kamusal alanda türban takılmasına sınır getirilmesini “İnsan Haklarını ve Temel Özgürlükleri Koruma Sözleşmesi”ne uygun bulmuştu. Dönemin AİHM Başkanı Jean Paul Costa, 2010’da Habertürk’e yaptığı açıklamada, AİHM kararı çerçevesinde, TC Anayasası’nın ilgili maddelerinde değişiklik yapılmadığı sürece, Türkiye’de türbanı serbest bırakan bir düzenlemeye gidilemeyeceğini vurgulamıştı. Costa, yine anayasada bir değişiklik yapılmadığı sürece türban serbestisinin AİHM kararının ihlali anlamına geleceğini de söylemişti. Aradan geçen süre içinde AİHM kararına dayanak olan TC Anayasası’nın ilgili maddelerinde hiçbir değişiklik yapılmamasına karşın, türban Saray iktidarınca kamusal alanda serbest bırakıldı. Böylece, “kadın haklarına ve laik yaşam anlayışına sıkı bir şekilde bağlı olduğunu belirten bir toplumda, diğerlerinin haklarının korunması ve kamu düzeninin devamı”nı sağlayan değerleri ve ilkeleri savunmak için kişinin dinini ifade etme özgürlüğüne kısıtlamalar getirilebileceğine ilişkin AİHM kararı ihlal edildi ve edilmeye devam ediyor. Fikri Sağlar’ın eleştirdiği türbanlı yargıç da bu ihlale eylemli katılmış oluyor. Hem de Saray’daki AKP’linin “Kendimizi başka yerlerde değil, Avrupa’da görüyor, geleceğimizi Avrupa ile birlikte kurmayı tasavvur ediyoruz” dediği bir dönemde. Joe Biden, başkanlık koltuğuna oturduktan sonra, hem ABD’nin izleyeceği siyaset hem de ABD’de devlet aygıtının, müesses nizamın önceki başkan Donald Trump’a karşı neler yapabileceği konuşuluyor. Biden başkan seçildiği için dünyaya huzur ve barış geleceğine inananlar; ABD’den demokrasi, özgürlük, insan hakları, hukuk devleti bekleyenler çok seviniyorlar. Dahası, liberal ve liberal sol (ne demekse o) çevreler, ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in aile köklerine (annesi Hindistan, babası Jamaika kökenli) atfen, ABD’nin başına esmer tenli bir kadının geçeceği günün hesabını yapıyorlar. Peki, mesele bu kadar basit mi? Hiç de değil. Çünkü nüfusu 331 milyon, işsiz sayısı 50 milyon, ekonomik büyüklüğü 21.5 trilyon dolar, federal borcu 27.8 trilyon dolar olan ABD’nin emperyalist karakterini görmezden gelerek, sınıf siyaseti yerine kimlik siyasetini koyarak yorum yapılmaz. Tespitte, teşhiste, tahlilde ve tahminde yüksek isabet için siyasi tahlil, iktisadi tahlil, sınıfsal tahlil ve kuvvet tahlili yapmak gerekir. ABD’de devlet aygıtının gücünü, ABD emperyalizminin sadece kendi ülkesinde değil, Türkiye dahil yüzlerce ülkede siyaset, sivil asker bürokrasi, iş dünyası, akademi, düşünce kuruluşları, meslek örgütleri, sendikalar üzerindeki nüfuzunu hesaba katmak zorunludur. İster müesses nizam deyin, iskiye siyasetinin değişeceğini beklemek, emperyalizmi bilmemektir. Fukuyama, ABD’nin etkili gazetelerinden The Wall Street Journal için kaleme aldığı “American DemocJoe Biden, ‘derin racy Depends on the Deep State” (20 Aralık 2019) başlıklı makalede, Amerikan devlet’ ve Türkiye demokrasisinin “derin devlete” dayandığını; ABD’nin anayasal, kurumsal iktidater derin devlet olarak tanımlayın, ABD’de devletin çelik çekirdeğini anlamak için askeri endüstriyel yapıyı, özel sektörü, iş dünyasını, istihbarat örgütlerini, bürokrasiyi, silahlı kuvvetleri, Hazine, Dışişleri, Savunma bakanlıklarını, Kongre ve Beyaz Saray’ı, akademiyi, düşünce kuruluşlarını, lobileri iyi tanımak şarttır. Tüm bunların yanında, ABD’nin gerileyen hegemonyası da dikkate alınmalıdır. rının profesyonel, uzman, partisiz devlet memurlarının varlığına güvendiğini belirtmiştir. Bürokratların, siyasi bir patrona değil, kamu yararına adanmış kişiler olduklarını, yolsuzlukla mücadeleyi, hukukun üstünlüğünü esas aldıklarını vurgulamıştır. Bürokratların politikacılara değil, anayasaya ve kamusal çıkara sadakatinin altını çizmiştir. Kısacası ABD’deki, güçlü ve kurumsal bürokrasiyi, “derin devlet” olarak nitelemiştir.    Fukuyama anladı, bizdeki liberaller anlamadı ABD’deki bu kurumsal yapının gücü, her alanda belirgindir, belirleyicidir. Bu gerçeği atlayarak, “Tarihin Sonu ve Son İnsan” ABD’nin dış politikasında değişim adlı eseriyle ülkemizde de ses ge beklemek yanlıştır. O nedenle Türtiren ABD’li ünlü siyaset bilimci kiye ABD ilişkilerinde, Biden döFrancis Fukuyama, liberalizmin neminde yeni bir sayfa açılması mutlak galibiyetini ve hâkimiyetini söz konusu değildir. İki ülke ilişkiöne sürdüğü bu kitabının ardınlerinde sorunlar yapısaldır. Joe Bidan, “Devlet İnşası” adlı eserin den da ABD müesses nizamından, de, bazı konularda yanıldığını be “derin devletinden” bağımsız delirtmişti. Özeleştiri yapmıştı. Du ğil, tersine onun rahlei tedrisinrum buyken, sırf başkanlığa De den geçmiş, ona sadakatini kanıtmokrat Partili bir siyasetçi seçil lamış, onun onayıyla koltuğa oturdi diye, ABD’nin Ortadoğu ve Tür muş 50 yıllık bir politikacıdır. Hâkim ve savcılara HSK’den 9 ihraç, IŞİD’in infaz timi FETÖ gözaltısı 4 uzaklaştırma ‘listeyle’ yakalandı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 2011 yılında yapılan avukatlıktan hâkim/savcılığa geçiş sınavında, FETÖ üyelerinin yazılı sınav sorularına erişerek örgüt mensuplarına dağıttıklarını tespit etti. Savcılık, sınav sorularını alarak hâkim/ savcı oldukları değerlendirilen 44 şüpheli hakkında gözaltı kararı verdi. Bu kişilerden 32’si gözaltına alındı. 12 kişi ise aranıyor. Öte yandan, İzmir merkezli 62 ilde FETÖ’nün TSK içindeki yapılanmasına yönelik düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan 198 şüpheliden 25’i tutuklandı. 17’si ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 156 şüpheli bugün adliyeye sevk edilecek. l Haber Merkezi HSK Genel Kurulu, FETÖ ile irtibatı saptanan hâkim ve savcıların durumunu görüştü. ByLock içerikleri, savcılık soruşturmalarında elde edilen sonuçlar, örgütün mahrem imamlarına ait operasyonel hatlarla iletişim, ankesörlü örgütsel ardışık arama, HSK müfettişlerinin tespitleri ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlananların anlatımları dikkate alınarak, 9 hâkim ve savcının savunmalarının ardından meslekten çıkarılmasına karar verildi. Haklarındaki delillere göre savunmaları istenen 4 hâkim ve savcının ise 2802 sayılı yasa uyarınca haklarında kesin karar verilinceye kadar meslekten uzaklaştırılmaları kararlaştırıldı. l ANKARA / Cumhuriyet Terör örgütü IŞİD’in, kurduğu sözde mahkemede yargıladığı yabancı uyruklu R.A.M. adlı kişiyi öldürenlere yönelik Ankara merkezli üç ilde operasyon yapıldı. 5 kişilik infaz timi ve olaya karışan 5 kişi daha gözaltına alındı. Aramalarda 5 kişilik infaz listesi bulundu. İnfaz timinin, Altındağ’da öldürdükleri R.A.M’nin cesedini, cinayeti işledikleri evden dikkat çekmemek için tekerlekli sandalyeyle çıkardığı, cesedi uzak bir yere bıraktıktan sonra eve döndüğü tespit edildi. Örgütün 2 kişinin suçu üstlenmesini sağladığı ve infaz hücresini gizlediği belirlendi. Yurt genelindeki IŞİD operasyonlarında 19 şüpheli gözaltına alındı. l Haber Merkezi BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Kuyudan su çekmekte kullanılan kaldıraç benzeri düzenek... Cahit Külebi’nin bir şiir kitabı. 2/ Güzel kadın... Fazla bön, avanak. 3/ Ege Bölgesi’nde, Gökova ve Hisarönü körfezleri arasındaki yarımada. 4/ Önemli günlerin ya da olayların öncesi. 5/ Büyük makamdaki kimseleri hoş sözlerle, fıkra ve öykülerle eğlendiren kimse... Kaplarda su nedeniyle oluşan tortu. 6/ İzmir’in Kemalpaşa ilçesinin eski adı... İskambildeki dört renkten biri. 7/ “sayende olduk İstanbul şehri / sayende sebil olduk, aç kaldık, sefil olduk” (Attilâ İlhan). 8/ Aza... Güzel sanat... Tellür elementinin simgesi. 9/ Boru sesi... Un ve yumurtaya bulanarak kızartılan köfte. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Meyve, sebze, tarhana gibi şeyleri kurutmaya yarayan üstü açık balkon... 1 234 5 678 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 A POL YONT 1 2 RODA DARA 2 3 ŞNAPS LÖK 4 İ Ç ATA SS 3 5 P İ TS İ KATO 4 6 EKE L İ G N 5 7 L ANOF E L 6 8 9 ETA EL İM AL İ ŞAR RE 7 “Yiğit yiğide yâd olmaz / İyilerde 8 ham olmaz” (Karacaoğlan). 2/ 9 Kraliçe... Nâzım Hikmet’in bir oyunu. 3/ Tokat’ın bir ilçesi. 4/ Dinsel bayramlardan bir önceki gün. olarak yer alan ve hareket, tutma iş5/ Yakın dost, arkadaş... Hava basıncı levlerini yerine getiren uzantı... Utanbirimi. 6/ Ege Bölgesi’nde bir dağın, ma, hayâ... Bir cetvel türü. 9/ Titan ovanın ve akarsuyun ortak adı... Dört elementinin simgesi... Tahta topları köşe döşeme taşı. 7/ Gölgelik. 8/ bir tokmakla küçük kalelerden geçirİnsan ya da hayvan gövdesinde çift meye dayanan oyun. 23 OCAK 2021 SAYI: 34804 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ekler) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: l İstanbul: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Yenibosna mh. 29 Ekim Cd. no: 11A/41 Bahçelievler/İstanbul Tel : 0212 454 35 10. l Ankara : İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Saracalar mh. 57. cd. no: 21/A Akyurt/Ankara Tel : 0312 353 29 61. l İzmir: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Fatih mh. 1199 sok. no:1/7 SarnıçGaziemir/İzmir Tel : 0232 483 96 60. l Adana: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Levent mh. 1791 sok. no: 33/A Yüreğir/Adana Tel : 0322 346 36 25. l Trabzon: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Organize sanayi Bölgesi no: 2 Arsin/Trabzon Tel : 0462 711 40 20. Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 06:47 08:15 13:21 15:53 18:16 19:40 Ankara 06:30 07:57 13:05 15:40 18:03 19:25 İzmir 06:51 08:17 13:28 16:07 18:30 19:50 KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] [email protected] Atatürk milliyetçiliği ve devrimci cumhuriyet MHP lideri Alparslan Türkeş’in AKP’ye geçen oğlu Tuğrul Türkeş, siyasi literatüre yeni bir kavram kazandırdı: Azgın Milliyetçilik. AKP Milletvekili Tuğrul Türkeş, “Azgın Milliyetçilik: 21. Yüzyılın İlk Çeyreğinde Dünya ve Türkiye’deki Gelişmeler Üzerine” başlıklı makalesinde kavramı şu şekilde açıklıyor: “Türkiye’de Kürtler üzerinden ayrımcılık güden, Aleviler üzerinden mezhepçilik örgütleyen, Hıristiyanlar ve diğer azınlıklar üzerinden dışlayıcılık geliştiren ve/veya Avrupa’daki popülist üstüncülüğün farklı bir varyantı üzerinden hesaplar yapan bir milliyetçilik, Türk milliyetçiliği olamaz. Olsa olsa azgın milliyetçilik olur.” Devamında da Türkeş, bu “azgın milliyetçilik” tehlikesine karşı “yeni bir metot ve ıslah ihtiyacı gerektiğini” savunuyor. Türk milliyetçiliğinin evrimi Türkeş’in “azgın milliyetçilik” tanımı, Türk milliyetçiliğinin evrimini yeniden ele almamıza neden oldu. Geçen yıllarda bu konuda pek çok makale yazdım. 4 yıl önceki bir makalemde ise milliyetçiliğin çok kısa tarihi denebilecek şu özeti yapmıştım: “Bu topraklarda Türk milliyetçiliği Abdülhamid’e karşı tutum olarak gelişti ve büyüdü. Bugün yeniden gündeme gelen ‘Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet’ Türk milliyetçiliğinin sloganıdır. Ve Abdülhamid’e karşı mücadele eden İttihat Terakki’nin Türk milliyetçiliği 1. ve 2. Meşrutiyet’te büyümüş ve emperyalizme karşı verilen Kurtuluş Savaşı ile de kendini ‘Atatürk milliyetçiliği’ olarak geliştirmiştir. Nedir Atatürk milliyetçiliği? Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denmesidir! Yani halkın, emperyalizme karşı kurtuluş ve devrim ile milletleşmesidir! Ve özellikle belirtelim: Demokratik devrimlerimizin motoru olan milliyetçilik, hiçbir zaman ırkçı olmamıştır. Fakat Türk milliyetçiliğinin bir kanadı NATO ve “küçük Amerika” sürecinde ülkücülüğe dönüştürülmüş, komünizme karşı ırkçılık halini almıştır!” 1. Siyasal İslamcılık Türkiye, 15 Temmuz darbe girişimiyle birlikte, solun 40 yıldır dikkat çektiği bir gerçekle yüzleşti: Türkiye’nin “Küçük Amerika” süreci, NATO üyeliği ve ABD’nin antikomünizmi siyasal İslamcılığı büyütmüştü. ABD’nin FETÖ ve benzeri siyasal İslamcı örgütlerle ilişkisinin temeli antikomünizmdi. Fethullah Gülen’in Komünizmle Mücadele Derneği kökenli olması boşuna değildi. ABD, komünist SSCB’yi “yeşil kuşak” ile çevreleme stratejisi içinde Türkiye’den Pakistan’a uzanan hat üzerinde siyasal İslamcılığı desteklemiş, büyütmüş ve hem içeride hem de dışarıda sahaya sürmüştü! Siyasal İslamcı Mehmet Şevki Eygi’lerin “Kahrolsun Amerikan emperyalizmi” diyen solcu gençlere devlet destekli kanlı saldırıları da FETÖ’nün, SSCB dağıldıktan sonra ABD adına Orta Asya’ya sözde Türk okullarıyla açılması da aynı zincirin halkalarıydı. 2. Ülkücülük Fakat mesele şu: Türkiye’nin “Küçük Amerika” süreci ve devlet destekli antikomünizm sadece siyasal İslamcılığı yükseltmedi; aynı zamanda Türk milliyetçiliğini de büyük oranda dönüştürdü: Türk milliyetçiliği, hızla ülkücülüğe dönüştü! Önce İkinci Dünya Savaşı koşullarında Alman sempatizanı ırkçı milliyetçilik, ardından da ABDNATO destekli ülkücülük, demokratik milliyetçilik de denilebilecek Atatürk milliyetçiliğini baskıladı. Fethullah Gülen’in A BD’nin Komünizmle Mücadele Derneği çıkışlı olması gibi, ülkücülüğün lideri Alparslan Türkeş de ABD’nin özel harp eğitimlilerindendi… Nitekim Türkeş, kurduğu MHP ile ABD’nin antikomünist stratejisi içerisinde yükselen sol dalgaya karşı Amerikan sopası oldu! 3. Kürt ayrılıkçılığı Pek üzerinde durulmaz ancak Türk devletinin ABD’nin antikomünizm stratejisini benimsemesi ve uygulaması, siyasal İslamcılık ve ülkücülük dışında, üçüncü olarak da dolaylı şekilde Kürt ayrılıkçılığını büyüttü. ABD stratejisinin gereği olarak devletin sola karşı uyguladığı ağır baskı, 1960’lar boyunca Türklerle birlikte örgütlenen Kürtleri adım adım ayrışmaya itti: Kürtlerin bir bölümü, Türklerle birlikte örgütlenmenin durumlarını kolaylaştırmadığını belirterek ayrı örgütlenmeyi savundu. Ayrı örgütlenme, ne yazık ki zamanla ayrışmayı derinleştirdi ve iş en sonunda bölücülüğe kadar uzandı. Yeniden devrim “Küçük Amerika” sürecinin ortaya çıkardığı bu sorunlu siyasi çizgiler, Amerikan hegemonyasının zayıfladığı şartlarda ve Türkiye’nin ABD stratejilerinden bağımsızlaşma eğilimi gösterebildiği oranda, yeniden olması gereken nehir yataklarına dönecektir… Yani siyasal İslamcılığın ve dinciliğin yerini dindarlığın, ülkücülüğün yerini Atatürk milliyetçiliğinin ve ayrılıkçı Kürtçülüğün yerini “TürkKürt birliğinin” aldığı siyasal yataklar… 70 yıldır adım adım tahrip ettikleri cumhuriyeti, ancak bir devrimci cumhuriyet olarak yeniden inşa edebileceğimiz şartlardayız…
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear