14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 28 EYLÜL 2020 PAZARTESİ HABER/YORUM ‘Haksızlık boğuyor’ Atatürk ve sosyal demokrasi Karl Marx’ın temellerini attığı ve sosyalizmin bir türü olan komünizm, üretim araçlarındaki özel mülkiyetin ortadan kalkmasını ve sınıfsız toplumu hedefler. Sermaye sınıfının, üretimi yapan emekçi sınıfı sömürdüğü düzenin adı kapitalizmdir. Bu sömürünün temel nedeni de üretim araçlarının özel mülkiyette, yani sermaye sınıfının elinde olmasıdır. Üretim araçlarındaki özel mülkiyetin ortadan kalkmasının sonucunda sınıflar da ortadan kalkacak ve emekçilerin emeklerine, ürettiklerine ve kendilerine yönelik yaşadıkları yabancılaşma son bulacaktır. İkinci Dünya Savaşı’ndan önce sosyal demokrasi de sınıfsız toplumu hedefliyordu, ancak sınıfsız topluma geçme yöntemiyle ilgili farklı görüşlere sahipti. Örneğin, sosyal demokrasinin en önemli teorisyenlerinden birisi olan Eduard Bernstein, devrim yerine evrimi, sosyalizme adım adım geçilmesini savunuyordu. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra sosyal demokrasi, üretim araçlarındaki özel mülkiyetin kaldırılması ve sınıfsız toplum hedefinden vazgeçti, sınıflar arasındaki uçurumu dengelemek yolunu seçti. Sosyal demokrasi, üretim ve hizmet araçlarındaki özel mülkiyeti, yani özel sektörü ortadan kaldırmak yerine, güçlü bir kamu sektörüyle, ücretsiz ve nitelikli eğitim ve sağlık sistemiyle, emekçiden yana vergi politikalarıyla, sendikal hareketlerin desteklenmesiyle, özel sektörün yol açacağı sömürüleri asgari düzeye çekmeyi öncelikli hedef haline getirdi. Sosyal demokrat, demokratik sol ve demokratik sosyalist siyasi partilerin üye olduğu Sosyalist Enternasyonel, “karma ekonomi” adını verdiği modeli benimsedi. Olof Palme ve Willy Brandt gibi dönemin sosyal demokrat liderleri, bu modelin geliştirilmesine öncülük ettiler. Sosyal demokrasi bu anlamda, komünizm ile kapitalizmin bir sentezidir. HHH Mustafa Kemal Atatürk ile sosyal demokrasiyi karşı karşıya getirmek çelişkili bir saçmalıktır. Çünkü karma ekonomik model Atatürk’ün savunduğu bir modeldi. Atatürk komünist olmadığı gibi, serbest piyasacı ve özel sektörcü de değildi; Atatürk günümüzde neoliberal olarak tanımlanan politikaları hiçbir zaman savunmadı. Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi’nin altı temel ilkesinden ikisinin devletçilik ve halkçılık olması da bir tesadüf değildir. Atatürk bir taraftan özel sektörün gelişmesinin yolunu açmış, bir yandan da devletçi ve halkçı ilkelerle, üretimin ve hizmetin, serbest piyasa ekonomisine ve özel sektöre terk edilmesini engellemişti. Atatürk’ün kendisini sosyal demokrat olarak tanımlamaması son derece doğaldı. Çünkü, Atatürk’ün yaşadığı yıllarda sosyal demokrasi, komünizme oldukça yakın bir yerde duruyordu. Ancak sosyal demokrasi, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra geçirdiği dönüşüm üzerinden tanımlanacak olursa, Atatürk bir sosyal demokrattı. HHH 1990’lı yıllardan itibaren, Sosyalist Enternasyonel’in içinde, sosyal demokrasiyi özelleştirmeci neoliberal politikalarla ve emperyalist dış politikalarla sulandırmaya çalışanlar, gerçekten sosyal demokrat değildi. Tony Blair ve Gerhard Schröder bu liderlere dair örnek olarak verilebilir. Oskar Lafontaine, Lionel Jospin ve Jeremy Corbyn gibi siyasetçiler buna direndiler. Bu mücadelenin Sosyalist Enternasyonel içinde hâlâ sürdüğü, ancak BlairSchröder çizgisinin büyük ölçüde zayıfladığı söylenebilir. “Liberal” ifadesiyle serbest piyasacı, özelleştirmeci neoliberal çizgi kastediliyorsa, “sol liberal” ifadesi çelişki içerir. Solcu olan neoliberal olamaz. Devletçilik ve halkçılık, sosyal demokrasinin özünde olan ilkeler olduğu gibi, CHP’nin cumhuriyetçilik, ulusçuluk, laiklik ve devrimcilik ilkeleri de sosyal demokrasi ile çelişen ilkeler değildir. Cumhuriyetin yerine monarşinin, ulusun yerine ümmetin, laikliğin yerine teokrasinin, devrimciliğin yerine muhafazakârlığın olduğu bir yerde sosyal demokrasinin yaşayamayacağı açıktır. Sosyal demokrasi, din, mezhep ve etnik kimlik üzerinden siyaset yapılmasını da kabul etmez. Sosyal demokrasinin temelinde sınıf mücadelesi vardır. Özetle, Atatürk ile sosyal demokrasiyi karşı karşıya getirmeye çalışan kesimlerin bir kısmı neoliberallerdir, bir kısmı da okumuş cahillerdir. Bu kesimler de sadece, CHP’yi bölmeye hizmet etmektedir! 13 aydır maaş alamayan Ermenekli madenciler 29 gündür eylemde Facialarla hafızalara kazınan ve en son 2003’te 10, 2014’te MEHMET 18 maden emekçisiKIZMAZ nin yaşamını yitirdiği Karaman’ın Ermenek ilçesindeki maden ocakları, son yıllarda alın terlerinin hakkını alamayan işçilerle anılıyor. İşçilerin 2016’da da ücretlerini alamadığı için kendilerini yeraltına kapattığı Cenne 1 maden ocağında çalışan bir grup işçi, Ağustos 2019’dan beri ödenmeyen maaş ve tazminat hakları için 29 gündür eylem yapıyor. Maden ocağının girişinde eylem yapan işçiler, 5 Ekim’e kadar haklarını almadıkları takdirde Ankara’ya yürüyecek. ABDULLAH BÜBER (31): Anne babamız da olmasa 17yaşımdan beri madenlerde çalışıyorum. İş güvenliği yok. Çalışma koşulları ağır. Stresle çalışıyoruz. Ölümle burun burunayız ama hakkımızı bile alamıyoruz. Bizi nefessizlik, kaçak ve güvenliksiz iş koşulları, haksızlık boğuyor. Bu maden ocağında işçiler 3’üncü kez grev yapıyor. Maaşımız ödenmeden yerimize yeni işçiler çalıştırılmaya başladığını öğrenmemiz üzerine 31 Ağustos’ta eyleme başladık. Aynı patrona ait Halimye sahasındaki Seba Madencilik’te 7 aydır maaşını alamayan işçiler de eylem başlattı. Bu eylem sürecinde o şirketten 19, bizden de 45 işçi çıkarıldı. Bu süreçte arabamı, 10 bin TL değerindeki arsamı da 3 bin TL’ye sattım. Temel ihtiyaçlarımızı bile sınırlı bir şekilde, anne babamızın eline bakarak karşılayabiliyoruz. Çocuğum, ‘Maaşları ödediler mi, bana çikolata alacak mısın’ diye soruyor. Sadece eczanenin 700 TL borcu var.. EMEL TUNÇDEMİR (30): Şu an 1 TL bile yok Eylemde tek kadın işçiyim. Madende gazları ölçen el dedektörü ya yok ya da yetersiz. Patronun alması gereken çizmeyi, bareti işçi alıyor. Kalkıp da bu yaştan sonra babamdan annemden bir harçlık isterken insan utanıyor. Alacağım binlerce TL var ama şu an cebimde 1 TL bile yok. Korkutmaya çalıştılar ama ayaktayız. Kökten çözüm için direniyoruz. Nerede haklarını alamayan işçi varsa direnmeli. Mutlaka, bizleri sömüren patronları devireceğimize inanıyorum. SOMA’DAN ANKARA’YA Türkiye Kömür İşletmeleri, Türkiye Madenİş, Soma Holding ve Uyar Madencilik’in haklarını gasp ettiği 3500 emeklilik ve tazminat mağduru işçinin aralarından seçtiği 50 kişilik maden işçisi heyeti, 5 Ekim’de Manisa Soma’dan Ankara’ya yürüyecek. SALİM DİNGİL (36): Unuttum diyorum Patronun farklı şirket adları altında yıllardır işçilerin haklarını gasp ettiğini söyleyen Salim Dingil (36): 12 yıldır bu firmada çalışıyorum. Çocuklarım bir şey istiyor, ‘unuttum’ diyorum ama nereye kadar. Patron ‘işimi engelliyorlar’ diyerek hakkımızda suç duyurusunda bulunuyor. Bir gün sonra ifademizi almaya geliyorlar. Sahadan bu patron çıkarılsın veya sahayı devlet çalıştırsın. Maaşlarımızı her 6 ayda bir yaptığımız direnişle almaya çalışıyoruz. Kaç gündür bağırıyoruz ama hükümetten bir ses dahi çıkmadı. BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Arkeolojide eski kentlerin mezarlıklarına verilen ad. 2/ Büyük erkek kardeş... Parıltılı kristallerden oluşan doğal demir sülfürü. 3/ Sıcak denizlerde yaşayan yırtıcı bir balık. 4/ Güney illerimizde yetişen ve patatese benzer yumruları yiyecek olarak kullanılan bir bitki. 5/ Arap erkeklerinin kefiyelerinin üzerine geçirdikleri kalın çember bağ... Akım şiddeti birimi kiloamperin kısa yazılışı. 6/ Şöhret... Birbirine ekli parçalardan oluşan ve kendi kendine salınan soyut heykel. 7/ Terzilikte ölçü almakta kullanılan şerit metre. 8/ Artırma ile satış... Ceylan. 9/ Bir gıda maddesi... Başka bir şeyle karıştırılmış olan. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Mezar soyucusu... Kuzu 1 2 3 4 5 678 9 1 Y UMUK T E P E 2 ALAY İ ZAZ 3 MAŞUK A L E 4 EŞ İ T AL 5 BURU AVN İ 6 ES KOT A 7 L AM T A L A Z 8 İ REM RÖL E 9 KEÇ İ K I RAN 1 23 4 5 6789 1 2 3 4 5 6 7 sesi. 2/ Tavır, davranış... Er 8 kek ya da dişi üreme hücresi. 9 3/ Leşle beslenen yırtıcı bir kuş. 4/ Yapmacıklı davranış... Bir şeyin fiyatını artırma. 5/ “Panzehir taşı” da denilen bir mineral... Veri. 6/ Boğa güreşlerinde hayvana mızrakla saldıran atlı. 7/ Hatay yöresinde içli köfteye verilen ad... İlkçağda birçok Ortadoğu toplumunda tapınılan tanrı. 8/ Çipura balığının yavrularına verilen ad... Derviş selamı. 9/ Musallat olma, saldırı. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr 28 EYLÜL 2020 SAYI: 34687 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ekler) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: l İstanbul: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Yenibosna mh. 29 Ekim Cd. no: 1A/41 Bahçelievler/İstanbul Tel : 0212 454 35 10. l Ankara : İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Saracalar mh. 57. cd. no: 21/A Akyurt/Ankara Tel : 0312 353 29 61. l İzmir: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Fatih mh. 199 sok. no:1/7 SarnıçGaziemir/İzmir Tel : 0232 483 96 60. l Adana: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Levent mh. 1791 sok. no: 33/A Yüreğir/Adana Tel : 0322 346 36 25. l Trabzon: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Organize sanayi Bölgesi no: 2 Arsin/Trabzon Tel : 0462 71 40 20. l Antalya: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Yenigöl mh. Serik cad. Havaalanı yolu üzeri no: 38 Antalya Tel : 0242 340 50 40. Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 05:26 06:51 13:00 16:19 18:59 20:18 Ankara 05:12 06:35 12:44 16:05 18:44 20:01 İzmir 05:36 06:58 13:07 16:28 19:07 20:23 ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com Körfez petrolgazını Doğu Akdeniz’e taşıma operasyonu ABD’nin “yüzyılın anlaşması” dediği, bazı Arap ülkelerini İsrail’le “normalleştirme” anlaşmasını İsrail’in güvenliği ve İran karşıtı cephe inşası boyutlarıyla daha önce incelemiştik. Bugün konunun enerjipolitik yönüne bakacağız. İsrail, bu “normalleşme” kapsamında önce Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile, ardından da Bahreyn ile anlaştı. Suudi Arabistan ise sürece parça parça dahil oluyor; işe İsrail’e hava sahasını açarak başladı. Bu anlaşmanın enerjipolitik hedefi, Körfez’deki petrol ve doğalgazı İsrail üzerinden Doğu Akdeniz’e taşımaktır. Washington’un bunda üç hedefi var: 1. İran’ın etkin olduğu Körfez’i ve Hürmüz Boğazı’nı belli ölçülerde önemsizleştirmek. 2. Körfez Çin bağlantısını hedef almak. 3. Rusya’nın Avrupa’ya enerji tedarikini baskılamak. Doğu Akdeniz Gaz Forumu Mısır, İsrail, Yunanistan, Güney Kıbrıs, İtalya, Ürdün ve Filistin, 16 Ocak 2019’da Kahire’de Doğu Akdeniz Gaz Forumu’nun kurulması için anlaşmıştı. Türkiye’yi de hedef alan bu anlaşma, geçen günlerde resmiyete kavuştu: Mısır, İsrail, Yunanistan, Güney Kıbrıs, İtalya ve Ürdün, video konferans yoluyla yapılan bir törenle kuruluş anlaşmasını imzaladı ve Forum’u resmiyete kavuşturdu (22.9.2020). İsrail Enerji Bakanı Yuval Steinitz, Filistin Yönetimi’nin de Forum’un bir parçası olduğunu söyledi. Forum’un hedefi, Doğu Akdeniz doğalgazını Avrupa’ya transfer etmek. Bu nedenle ABD ve AB, Forum’un arkasındaki esas belirleyici durumunda. EastMed anlaşması İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs, Doğu Akdeniz gazını Avrupa’ya taşıması planlanan 1900 kilometrelik boru hattı için bu yılın başında üçlü bir anlaşmaya varmıştı (2.1.2020). EastMed, Güney Kıbrıs, GiritYunanistan ve İtalya üzerinden gazı Avrupa’ya taşımayı hedefliyor. Doğu Akdeniz gazını Türkiye’yi dışlayarak Avrupa’ya taşıma hedefli olan bu boru hattı anlaşması, maliyetinin yüksekliği ve düşen enerji fiyatları nedeniyle her ne kadar şu aşamada hayata geçmesi olası görünmese de Türkiye’yi baskılama aracı olarak kullanılıyor. Öte yandan bu düşük fiyat koşullarında, boru hattının bu yüksek maliyeti açısından şu anki Doğu Akdeniz rezervlerinin de ekonomik yeterlilikte olmadığı görülüyor. Peki, nasıl ekonomik hale getirilebilir? KörfezDoğu Akdeniz bağlantısı Başta belirttiğimiz Körfez petrol ve gazını Doğu Akdeniz’e taşıma hedefinin nasıl gerçekleşeceğine gelebiliriz artık… İsrail Enerji Bakanı Yuval Steinitz, BAE Enerji Bakanı Suheyl bin Muhammed elMezrui ile “Avrupa’ya gaz nakli konusunda işbirliği imkânları” konulu görüşmesinden sonra yazılı bir açıklama yaptı: “Birleşik Arap Emirlikleri’nin Doğu Akdeniz Gaz Forumu’na katılması için teklif sunduk. Üye ülkeler bunu inceleyeceklerini söylediler” (24.9.2020). BAE, OPEC ülkeleri içinde üçüncü büyük petrol üreticisi, 8 milyar metreküp civarındaki doğalgaz rezerviyle de dünya altıncısı durumunda. Böylece BAE, Bahreyn ve Suudi Arabistan’ın petrol ve doğalgazının İsrail’e akması sağlanarak, KörfezDoğu Akdeniz bağlantısı kurulmuş olacak. ABD, İran’la çok büyük doğalgaz “ortak havzasına” sahip Katar’ı da süreç içerisinde bu operasyona dahil etmek istiyor. Bu operasyonun gerçekleşmesiyle de bölgede İsrail “en önemli enerji terminali” haline getirilmiş olacak. ABD’nin hedefi Çin ve Rusya ABD’nin bu operasyonda esas hedefi “küresel rakibi” olan Çin kuşkusuz… Çin’in İsrail’le yaptığı 2 milyar dolarlık anlaşma doğrultusunda Hayfa Limanı’nın 2021 yılından itibaren 25 yıl süreyle işletilmesini almasına Washington’un sert tepki göstermesi bu nedenleydi. Anımsayın, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, İsrail’i ziyaret etmiş ve Tel Aviv yönetimine baskı uygulamıştı: “İsrail’in Çin’le işbirliği yapması, Washington’un Tel Aviv’le önemli projelerde çalışmasını tehlikeye atıyor” (14.5.2020). ABD’nin operasyonu, Avrupa’nın en büyük doğalgaz tedarikçisi Rusya’yı da hedef alıyor elbette. Bu tablo, Türkiye’ye Çin ve Rusya’yla daha kapsamlı ve geniş çerçevede işbirliği yapması gerektiğini gösteriyor!
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear