22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
EKONOMİ 13 18 EYLÜL 2020 CUMA Dünya Bankası’na göre, salgın yasakları kalksa da küresel toparlanma 5 yıl sürebilir TL’nin kaybı hızlandı Fed’in önceki günkü faiz kararını beklendiği gibi değiştirmemesi ancak hedeflemelerde iyimser revizyona gitmesi dolara yaradı. Fed’in artık enflasyonun yüzde 2’yi aşmasına müsamaha gösterecek olması ABD Hazine tahvil getirilerini yükselterek doları destekledi. Yurtiçinde ise her geçen gün rekor tazeleyen dolar/ TL, dün sabah tarihi zirvesini 7.56’nın üzerine taşıdı. Dolar/TL kuru önceki gece yarısı da 7.5490’ı görmüştü. Güne 8.8201/8.8303 seviyesinden başlayan Avro/TL ise gün Dolar, Fed’in faiz kararı sonrası uluslararası arenada güç kazandı. Yurtiçinde her geçen gün rekor tazeleyen dolar/TL ise tarihi zirvesini dün 7.5605’e taşıdı. içinde 8.9377’ye kadar yükseldi. Dünya borsalarına paralel bir şekilde güne satıcılı başlayan BİST 100 de günü yüzde 0.32 artışla tamamladı. Dövize kaçış sürüyor Türk Lirası’nın değer kaybı hızlanırken, vatandaşın dövize kaçısı da artarak devam ediyor. Merkez Bankası’nın (TCMB) her hafta düzenli olarak açıkladığı para banka istatistikleri verileri, yurtiçi yerleşiklerin dö viz hesaplarındaki artışı bir kez daha gözler önüne serdi. Buna göre, yurtiçi yerleşiklerin döviz hesapları, 11 Eylül haftasında bir önceki haftaya göre 1 milyar 237 milyon dolarlık artışla 218 milyar 679 milyon dolara çıktı. Yaşanan artışın 257 milyon dolarlık kısmı bireysel hesaplardaki artıştan; 980 milyon dolarlık kısmı tüzel hesaplardaki artıştan kaynaklandı. TCMB’nin brüt döviz rezervlerindeki erime yatırım cıyı endişelendirmeyi sürdürüyor. Ancak haftalık bazda (11 Eylül haftasında, bir önceki haftaya göre) 400 milyon dolar artarak 45 milyar 281 milyon dolara çıktı. Toparlanma 5 yıl sürer Öte yandan, Dünya Bankası’nın Baş Ekonomisti Carmen Reinhart, dünya ekonomisinin koronavirüsün etkilerinden toparlanmasının beş yıl kadar sürebileceğini söyledi. Reinhart, “Ko ronavirüs yasakları kalkınca hızlı bir toparlanma olacaktır ancak ekonominin tamamen toparlanması beş yıl kadar sürebilir” dedi. Reuters’ın haberine göre Reinhart, salgının neden olduğu resesyonun bazı ülkelerde diğerlerinden daha uzun süreceğini ve yoksul ülkelerin varlıklı ülkelere kıyasla daha çok etkileneceğine vurgu yaptı. Reinhart, küresel yoksulluk oranının yaşanan kriz nedeniyle son 20 yılda ilk kez artacağını da ekledi. l Ekonomi Servisi 8 AYDA 891 MILYON DOLAR Hazırgiyim maske ihracatına tutundu Salgının ilk üç ayında çok zor bir dönem geçiren, siparişleri bir bir iptal edilen hazırgiyim sektörü, yaralarını medikal tekstil ihracatıyla sardı. Türkiye’nin maske, tulum, koruyucu kıyafet gibi ürünlerin bulunduğu medikal tekstil ihracatı yılın 8 ayında 891 milyon dolara çıktı. Bu ihracatta ilk sırada 147 milyon 862 bin dolarla Almanya yer aldı. Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Burak Sertbaş, “Bu hızla gidilirse yılsonundaki medikal tekstil ihracatımızın 1.5 milyar doları bulmasını bekliyoruz” dedi. l Ekonomi Servisi CHP’LILER SAHAYA ÇIKIYOR Esnafın sorunları raporlaştırılacak MAHMUT LICALI CHP, pandeminin artmasının beklendiği önümüzdeki dönem öncesi, esnafın içinde bulunduğu durumu mercek altına alacak. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla, CHP milletvekillerince ülke genelinde saha çalışmaları yapılıp, esnafın yaşadığı sorunlar tespit edilecek. CHP Grup Başkanlığı’ndan bütün milletvekillerine gönderilen yazıda, koronavirüs salgını nedeniyle üniversite ve okulların açılmaması ya da geç açılıyor olmasından kaynaklı olarak tüm ülkede esnafın söz konusu durumdan nasıl etkilendiğinin saha çalışmasıyla tespit edilmesi talep edildi. Milletvekillerinin tespitlerini raporlaştırarak 24 Eylül tarihine kadar teslim edeceği öğrenildi. l ANKARA GAYRIMENKUL TAKIP ETTI Eğitimde 1.4 milyarlık zarar Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Merkez Bankası’nın ortak çalışmasının sonuçlarına göre, 2019’da en yüksek net kâr imalat sektöründe elde edilirken, en çok net zarar eğitim sektöründe görüldü. İmalat sektörü 118 milyar 249 milyon lira ile en yüksek net kâr elde eden sektör oldu. Toptan ve perakende ticaret, motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı sektörü 42 milyar 95 milyon lira net kâr elde etti. Eğitim sektörü ise 2019’u 1 milyar 402 milyon lira; gayrimenkul sektörü ise1 milyar 240 milyon lira net zarar ile tamamladı. l Ekonomi Servisi VODAFONE VAKFI 11 ilde 12 bin kadın dijitalleşecek Türkiye Vodafone Vakfı desteğiyle Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü ve Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü işbirliğiyle “Dijital Benim İşim” projesi hayata geçirildi. 18 yaş üstü kadınlara sınıf içinde ve dijital ortamda “Dijital Okuryazarlık” ve “Dijital Pazarlama” eğitimleri verilecek. Projenin ilk yılında 11 ilde yaklaşık 12 bin kadına eğitim verilmesi hedefleniyor. TÜRKIYE’NIN, ARTAN ÇAY ITHALATI ÜRETICIDEN TEPKI GÖRÜYOR Hasat döneminde de çay ithalatına kısıtlama yok! MUSTAFA ÇAKIR Çay üretiminde dünyada beşinci sırada olan Türkiye’de çay ithalatında da artış yaşanıyor. İthalatın hasat döneminde yapılması ise çay üretiminin merkezi Rize’de üreticinin tepkisini çekerken, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli çay ithalatında herhangi bir sınırlama olmadığını, isteyen firmaların çay ithal edebileceğini açıkladı. CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, hasat döneminde çay ithal edilmesine ilişkin bir soru önergesi verdi. Önergeye Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan itiraf gibi yanıt geldi. Aygun, 7 Haziran’da Rize’nin İkizdere ilçesi Sivrikaya mevkiinde İran’dan gelen çay yüklü TIR’ın devrildiğini ve bir kişinin yaşamını yitirdiğini anımsattı. Rize’de çay hasadı yapılan bir dönemde İran’dan gelen çayın, üreticide büyük tepki yarattığına işaret eden Aygun, “İran’dan ülkeye getirilen çayın, ‘Doğu Karadeniz’de toplanıyor’ denilerek satışa sunulacağı ve üreticinin çay fiyatının düşürüleceği yönünde endişeler oluştu” dedi. Aygun, Rize Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erdoğan’ın “Çayın İran’dan geldiği ve Adana merkezli HMK Tütün Mamulleri Şirketi’ne götürülmek üzere yola çıktığı” yönünde açıklama yaptığını da anımsattı. Fiyatı indirmeye zorlayacak Rize’de çay hasadı yapılırken ithal edilen bu çayın yerli üreticiyi düşük fiyattan çay satmaya zorlayacağı yönünde endişeler olduğunu kaydeden Aygun, Tarım Bakanı’na “Benzer gelişmelerin yaşanmaması ve Türk üreticisinin korunması için ne gibi önlemler alacaksınız? Hasat dönemlerinde ithalat yapılmasını önleyecek düzenlemeler yapacak mısınız” sorularını yöneltti. Pakdemirli ise yanıtında, “Çay ithalatında herhangi bir kısıtlama bulunmamaktadır. Talep eden firmalar çay ithalatı yapabilirler” dedi. Pakdemirli, çay ithalatı konusunda sadece Rize Gümrük Müdürlüğü’nün ihtisas gümrüğü olarak belirlendiğini, başka bir ilden çay ithalatı yapılamadığını bildirdi. İthal çayların kontrol edilmeden yurda alınması nın söz konusu olmayacağını kaydeden Pakdemirli, “Bakanlığımızın yetkisi ile ithal edilecek ürünlerin insan sağlığı ve güvenliği, hayvan sağlığı ve bitki sağlığı yönünden uygunluğu denetlenmekte, uygun olmayan ürünlerin ülkeye girmesine izin verilmemektedir” yanıtını verdi. İthal edilen çay miktarı konusunda da bilgi vermeyen Pakdemirli, TÜİK istatistiklerine bakılmasını tavsiye etti. Yanıtı değerlendiren CHP’li Aygun, “Bakan, hasat döneminde çay ithalatı yapılmaması yönünde söz veremiyor. İthalat rakamlarını açıklayamıyor. Devrilen TIR’daki çayın hangi ülkeden geldiğini söyleyemiyor. Belli ki kamuoyundan gizlenen bazı olaylar var” dedi. l ANKARA ASGARI ÜCRETLI 5 YIL ÖNCE 6.48 ADET ÇEYREK ALTIN ALABILIYORDU Emekçi 3.5 çeyrek kaybetti MUSTAFA ÇAKIR FIYATLAR SINIRLI DÜŞTÜ Altın fiyatları, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) ekonomik toparlanmaya ilişkin iyimser değerlendirmesinin etkisiyle dolar güç kazanınca düştü. İstanbul Kapalıçarşı’da 24 ayar külçe altının gramı dün 471.80 liradan satıldı. Önceki gün 473.80 TL idi. Dün çeyrek altının satış fiyatı 765 lira olurken, Cumhuriyet Altını’nın satış fiyatı ise 3 bin 129 lira oldu. Mevduat faizlerinin düşmesi, doların inişli çıkışlı seyri nedeniyle talebin artması, altın fiyatlarını yükseltti. Gram altın 500 liraya, çeyrek altın ise 800 liraya dayanırken asgari ücretle 5 yıl önce 6.48 adet çeyrek altın alınırken şimdi sadece 3.51 adet alınabiliyor. Birleşik Kamuİş Konfederasyonu Büroİş Genel Başkanı Alay Hamzaçebi, emekçinin gelir kaybının her yıl arttığını belirterek “2015’te asgari ücretin bin TL, çeyrek altının 154.16 TL olduğu bir dönemde asgari ücret ile 6.48 adet çeyrek altın alınıyordu. Asgari ücretin 2 bin 324.70 TL, çeyrek altının 781 TL olduğu 2020’nin eylül ayında ise asgari ücret ile 2.97 çeyrek altın ancak alınabilmektedir” dedi. Bir asgari ücretlinin beş yılda 3.51 adet çeyrek altın kaybı olduğunu söyleyen Hamzaçebi, “Bu kayıp karşısında maaşını TL olarak alan asgari ücretliye ge len düğün davetiyeleri panik yaratmaktadır” yorumunu yaptı. Hamzaçebi, asgari ücretlinin yeme, içme, ısınma, barınma gibi zorunlu ihtiyaçlarını karşılayamadığına, yoksulluk sınırının altında yaşam mücadelesi verdiğine dikkat çekerek şunları söyledi: “Bırakın çeyreği, gram altını, para bile takacak durumu olmayan asgari ücretlilerin satın alma gücü çok düştüğünden artık eşinin dostunun düğünlerine katılmaktan kaçınmaktadırlar. Bir ayda üç düğün olduğu zamanlar da göz önüne alınırsa asgari ücretlinin elinde avucunda yiyecek parası kalmamış olacaktır. Bu durum bütün dar gelirli ve emekçiler için de geçerlidir. Dolayısıyla akraba, eş dost ilişkileri başta olmak üzere toplumsal ilişkiler derinden olumsuz etkilenmektedir. Emekçilere en az yüzde 50 zam yapılarak hem yaşam standartlarının yükseltilmesine hem de toplumsal ilişkilerin düzeltilmesine olumlu katkı sağlanmış olacaktır.” l ANKARA Yönetemiyorsunuz! Ölüyor, tükeniyoruz Türk Tabipleri Birliği’nin ‘Yönetemiyorsunuz ! Ölüyor tükeniyoruz’ sloganı ile yaptığı çıkış önemli. Vakalar artıyor, rakamlar gizleniyor, sağlık çalışanları ölüyor... Koskoca yaz siyasi şovlarla, Ayasofya’ya kitleleri taşıma ile, AKP’li vekillerin gizli düğünleri ile geçtikçe halk da saldı kendini. “İnandırıcılıktan uzak” söylem ile gerçek arasındaki uçurum büyüdükçe büyüdü. TBB’nin açıklamasına Devlet Bahçeli’den tam da ondan beklenen tepki geldi: “Hain onlar. TBB kapatılmalı, yöneticileri hakkında adli işlem yapılmalı.” Scientific American ABD’nin en önemli popüler bilim dergilerinden biri. 175 yıllık geçmişi var. Geçen günlerde dergi “Şu ana kadar 175 yıllık tarihimizde bir başkan adayını asla desteklemedik” diye özellikle vurgulayarak şu çağrıyı yaptı “Doğru yönetmiyorsun Trump. Çek git, biz Biden’ı destekliyoruz. Çünkü kanıtlar ve bilim, Donald Trump’ın ABD’ye ve halkına büyük zarar verdiğini gösteriyor. Çünkü Trump kanıtları ve bilimi reddediyor.” Daron Acemoğlu ABD’de MIT’de ekonomi profesörü... Tanırsınız kendisini. Bizim topraklardan çıkma dünyaca ünlü bilim insanlarımızdan biri. Hatta Nobel’e aday gösterileceği bile dillendiriliyor. Acemoğlu şöyle diyor: “Şu anda bize COVID19 krizi ne kadar derin görünse de önceki nesillerin karşılaştıklarına kıyasla sönük kalıyor. Geçmişten farklı olarak, bugünün en büyük tehditlerinin hem ulusal hem de küresel düzeyde ele alınması gerekiyor, bu da günümüz dünyasında tamamen eksik olan bir türden siyasi liderliğe duyulan ihtiyacı ifade ediyor.” Bilim dünyasına düşen görev Scientific American’ın çıkışı işte tam da bu noktada çok önemli. Dergi editörlerinin de açıkça belirttiği gibi, dünyadaki krizler hakkında gerçekten bilgi sahibi olan insanların bu bilgiyi (veya “kolektif bilgeliği”) kamuya açık, yüksek sesle ve isimleriyle dile getirmeleri artık her zamankinden daha kritik. Bu sadece ABD için geçerli değil tabii. Türkiye’yi de bütün ülkeleri de yakından ilgilendiriyor. Bilim dünyası neden hem ulusal hem de küresel olarak harekete geçmesin? Tüm ülkelerin bilim insanları; örgütleri, neden kötü yönetilmeye karşı tepkisini “bilimsel gerçeklikler çerçevesinde” göstermesin? Trump yönetimi altında bilim sadece göz ardı edilmiyor. Özellikle iklim değişikliği ve koronavirüs pandemisi gibi konularda hile yapılıyor ve doğrudan saldırıya uğruyor. Bu, yalnızca milyonlarca Amerikalının değil, dünyanın dört bir yanındaki sayısız diğerinin hayatlarını ve geçim kaynaklarını aktif olarak tehdit ediyor. Ya diğer ülkeler? O ya da başka şekilde benzer davranışlar gösterilmiyor mu? Acemoğlu’na geri dönelim... “Ulusal gibi görünen diğer birçok sorun nihayetinde küreseldir. Örneğin, 3 ana nedeni ‘küreselleşme, otomasyon ve sermaye ile emek arasında artan güç dengesizliği’ olan eşitsizliği bir düşünün” diyor. Geçen yüzyılda dünya 2 büyük ve kanlı savaşa, kitlesel işsizliklere, büyük buhranlara sahne oldu. Demokrasi ciddi tehditlere maruz kaldı. O dönemde politika yapıcılar, makroekonomik istikrarsızlığın, düzenlenmemiş piyasa ekonomilerinin ve artan eşitsizliklerin yaşanan sorunların temel nedeni olduğunu fark ettiler. Kurumsal çareleri deneyerek ve yeni fikirler geliştirerek sosyal demokrat refah devletinin temelini attılar. Makroekonomik yönetim, aşamalı vergilendirme ve yeniden dağıtım, asgari ücret yasaları, işyeri güvenliği düzenlemeleri, devlet tarafından sağlanan sağlık sigortası ve emeklilik yardımları norm haline geldi. Ulusal ve uluslararası kurumlara işlerlik kazandırıldı. Taa ki neoliberal politikalar tüm bunların üzerine çıkıncaya kadar... Bugün yaşadığımız pandemi bir yandan da önemli bir yol ayırımı. Acemoğlu, “Bugünkü soru” diyor, “savaş sonrası bu görkemli başarının tekrarlanıp tekrarlanamayacağıdır. Pandemi, demokratik hükümetleri yirmi birinci yüzyıl için yeni bir sosyal sözleşme geliştirmeye sevk eden bir uyandırma çağrısı olacak mı?”. Yanıtı da kendi veriyor: “Evet, ancak sadece bugünün krizlerinin küresel doğasıyla sadece COVID19 değil, aynı zamanda iklim değişikliği, nükleer savaş tehdidi ve diğer paylaşılan risklerle yüzleşirsek...” Bu yüzleşme, yüzleştirme işinde ise bilim dünyasına büyük görev düşüyor. Çünkü bilim, kanıta dayalıdır. Bilgiye ve uzmanlığa inanan insanların ayağa kalkması ve yanlış bilgilerle mücadele etmesi, karşı çıkması artık her zamankinden daha önemli...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear