23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 19 AĞUSTOS 2020 ÇARŞAMBA HABER/YORUM Joe Biden’a haddi nasıl bildirilir? ABD’de Demokrat Parti’nin başkan adayı, eski başkan yardımcısı Joe Biden’ın, 7 ay önce The New York Times gazetesine verdiği röportaj, aradan hayli zaman geçtikten sonra gündemin ilk sırasına oturdu. Türkiye karşıtı tutumuyla da bilinen küstah politikacı şöyle demiş: “Türkiye’de darbe ile değil, muhalefeti destekleyerek iktidarı değiştireceğiz”. Türkiye’de çok haklı ve doğru olarak tepkiler yükseldi. İktidar ve muhalefet, sağdaki ve soldaki partiler sert açıklamalar yaptılar. İktidar, emperyalizmle mücadele söylemini öne çekti. Muhalefet, iktidarın bu konuda kırıklarla dolu karnesini hatırlattı. Soru şu: İktidar ve muhalefet partilerinin bu açıklamaları politik olarak tutarlı mı? Emperyalizmle mücadele etmek için yeterli mi? İdeolojik olarak sağlam mı? Tartışalım... Öncelikle belirtelim. Emperyalizmle mücadele hamasetle olmaz. Kararlı, tutarlı, yürekli olmak; bütüncül bir program izlemek, milleti bu yönde örgütlemek gerekir. Akıl ve bilim esas alınmadan; sağlıklı ekonomi, ileri teknoloji, güçlü sanayi altyapısına, etkin ve yetkin bir hukuk devletine sahip olunmadan, emperyalizmle mücadele edilemez. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, Kuvayi Milliye’nin kalpaklı başkumandanı, mazlum milletlerin, ezilen dünyanın önderi, dünyada emperyalizme karşı verilmiş en haklı, en destansı Kurtuluş Savaşı’nın lideri Atatürk’e sahip çıkmadan, emperyalizme karşı savaşılamaz. Mustafa Kemal Paşa başta olmak üzere Cumhuriyet kurucularına sövmek; adlarını stadyumlardan, meydanlardan, okullardan, kültür merkezlerinden, kitaplardan silmek, Cumhuriyet için “reklam arası”, “parantez”, “travma yarattı”, “enkaz bıraktı” demek, emperyalizme karşı mücadelede milleti birleştirmez. Böler. Emperyalizm ve bağımlılık ilişkisi Emperyalizme karşı savaşta nitelikli eğitim, iyi yetişmiş kadrolar, başarılı bürokrasi, bağımsız bilim ve düşünce insanlarının, aydınların katkısı yaşamsaldır. Ehliyet ve liyakatin dışlandığı bir ülke, emperyalizme karşı savaşamaz. ABD’nin gerek doğrudan gerek NATO eliyle Türkiye’nin siyaseti, ekonomisi, ordusu, iş dünyası, bürokrasisi, akademisi, meslek örgütleri, tarikat ve cemaatleri üzerinde kurduğu nüfuz tartışılmadan emperyalizmle mücadele etmek olanaksızdır. Çünkü bu bağımlılık ilişkisi dönemsel değil, yapısaldır. Kökü, 2. Dünya Savaşı sonrasına uzanır. ABD, siyasetin sağında ve solunda etkilidir. O nedenle iktidar partisi dahil, ülkemizdeki partilerin maalesef çoğu, İçişleri Bakanlığı’na kuruluş dilekçesini verdikten sonra, soluğu ABD’de alırlar. ABD başkentinde, adeta görücüye çıkarlar. ABD’nin etkili siyasi aktörleriyle, düşünce kuruluşlarıyla, sermaye çevreleriyle, bürokrasisiyle, güçlü lobileriyle ilişki kurup, onların gözüne girmek için türlü sözler verirler.    Emperyalizme karşı mücadelede tutarlı olmak, gerektiğinde özeleştiri yapmak gerekir. Aksi halde, bir zamanlar sıklıkla dillendirilen, “Büyük Ortadoğu Projesi eşbaşkanlığı” akla gelir. Irak’ın Süleymaniye kentinde, 4 Temmuz 2003’te Türk askerinin başına çuval geçirilmesi sonrası, ülkemizi yönetenlerin, ABD’ye nota verilip verilmeyeceğini soran gazeteciye, “Ne notası, müzik notası mı?” ve “Büyük devletlere nota verilmez” şeklindeki açıklamaları akla gelir. Kıbrıs’ta Annan Planı’na verilen destek akla gelir. 1 Mart tezkeresinin geçmesi için gösterilen çaba akla gelir. ABD Başkanı Donald Trump’ın küstah açıklamalarına, mektuplarına, sosyal medya paylaşımlarına, Kongre’de alınan Türkiye karşıtı kararlara karşı, gerekli yanıtın verilmemesi, sıradan açıklamalarla işin geçiştirilmesi akla gelir. Bir ABD projesi olan ve ülkemizi bölmeyi amaçlayan Açılım Projesi akla gelir. Ermeni açılımı akla gelir. Türk Ordusu’nun en seçkin komutanlarının, FETÖ ve ABD ile birlikte, tertip kumpas davalarda tasfiye edilmesi akla gelir. Irak, Suriye ve Libya’da ısrarla ABD ile birlikte hareket etme çabası akla gelir. Yargı kararına rağmen, okullarda Andımız’ın okutulmaması akla gelir. Liberallerle, 2. cumhuriyetçilerle yapılan işbirlikleri akla gelir. Bu liste de hayli uzundur... Sözün özü, emperyalizme karşı mücadele, zorlu ve çok onurlu bir savaşımdır. Öncüsü de Atatürk’tür. Emperyalizme karşı savaşmak için özde ve sözde tutarlı olmak, Kuvayi Milliyeci, Müdafaai Hukukçu, Cumhuriyetçi olmak gerekir. 19 AĞUSTOS 2020 SAYI: 34647 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ek Yayınlar) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 04:36 06:11 13:13 17:00 20:05 21:33 Ankara 04:24 05:57 12:57 16:43 19:47 21:14 İzmir 04:52 06:23 13:20 17:05 20:08 21:32 Akdeniz ve Ege’de Türk donanması ve hava kuvvetlerinin teyakkuz hali sürüyor. Mesele, Türkiye’nin varoluş meselesi... Rum ve Yunan ittifakının Ege’yi Yunanistan’ın “iç denizine” çevirme çabası, Kıbrıs’ı Türklerden “arındırıp” ele geçirme sevdası, Akdeniz’i Türkiye’ye kapatmaya yönelik girişimleri uzun yıllara dayalı sistemli politikalarının sonucu... Yani üç yıl beş yıl değil... İktidarlar değişse bile dış politikaları aynen devam ediyor: Etkisiz hale getirdikleri Türkiye’nin denizlere çıkışını kapatmak... Daha ötesini yazmıyorum. Batı, tüm bu süreçte 100 yıl önceki işgalde olduğu gibi Yunanın arkasında... Doğu Akdeniz ve Kıbrıs Adası civarında bulunan petrol ve doğalgaz yatakları bölgede büyük bir paylaşım savaşını öne çıkardı. Yunanistan ve Kıbrıs Rum Yönetimi Türkiye’nin kabul etmesi imkânsız şartları ve haritaları ile hem bölge ülkeleri ile anlaşmalar yapıyor hem AB ve ABD’yi enerji şirketleri ile anlaşmalar yaparak Türkiye’ye karşı kullanıyor. Süreci tersinden okumak da mümkün... Emperyalizm 100 yıl önce olduğu gibi Yunanistan’ı maşa olarak kullanıyor... Enerji kaynaklarına sahip olma odaklı emperyalist plan için Türk ordusuna yönelik kumpas davalarını hatırlayın... Bugün Akdeniz’de göz açtırmayan Türk donanması, FETÖ’nün AKP iktidarı ile ortak operasyonunda hedefti. Bugün adı tartışma konusu olan Abdullah Gül Cumhurbaşkanı, Er rından tavizler vererek Yu nan ve Rum Yönetimi ile Türkiye’ye karşı anlaşma lar yaptı. Erdoğan’ın İhvancı politi kaları bu ülkelere dayatma Balyoz’dan sı, Türkiye’nin ulusal çıkarlarının önüne geçti. Bölge de büyük bir ittifak karşısın Doğu Akdeniz’e... da yalnız bir Türkiye... Askeri ve hariciyeci tüm doğan başbakandı... Balyoz adı verilen iftira çukuru na Donanma Kuvvetleri gömülmek istendi! Operasyonun siyasi ayağı AKP “kandırıldık” dedi, azılı FETÖ’cü uzmanlar “çözüm diplomaside” diyorlar. Bugüne kadar zücaciye dükkânındaki fil gibi dış politikayı kırıp dökenlerden hâlâ diplomatik çözüm beklemek bir hayal gibi görünse de... ler yurtdışına kaçtı, ancak o karanlık yıllar Türk Silahlı Kuvvetleri ve özellikle Deniz Kuvvetleri’nin kurmay kadrosuna büyük zarar verdi! Deniz Kuvvetleri Komutanı olabilecekken kumpas davalarına tepki olarak istifa eden emekli Amiral Atilla Kezek ile TELE 1’de konuştuk. Yayın sırasında Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı, değerli ağabeyim av. Hüseyin Özbek şu mesajı yazdı: “Deniz Kuvvetleri’ne kurulan pusu, dört dörtlük bir toplum mühendisliği olarak kurgulanmıştı. Askeri casusluk, amirallere suikast davaları ile Deniz Kuvvetleri planlandığı gibi yok edilseydi Türkiye’nin Ege ve Akdeniz’deki çıkarları kâğıttan gemilerle Felaketi beklerken... Bir korku filminin dekorundaydım sanki... Hani, çocuklar lego kentler inşa edip sonra bir çırpıda dağıtırlar ya! Küçülmüş ve öyle bir enkazın içine girmiştim. HHH On binlerce insanımızı aramızdan alan depremin yıldönümünde o günleri tekrar hatırladım. Gölcük ve Düzce depremlerinde bölgeden aylar boyunca canlı yayın yapmıştım. Tanık olduğum acıları tarif etmek imkânsız. Beton yığınlarını çıplak elleri ile kazımaya çalışıp yakınlarına ulaşmaya çalışanlar... Tüm iş makinelerini durdurup nefesimizi dahi tutarak moloz ka mi korunacaktı?” ranlığından gelecek sesi dinlediği Türkiye, AKP iktidarı döneminde miz zamanlar... saldırılara açık hale geldi. Atılan he Şimdi yüz binlerle ifade ettiği men her adım kasıtlı sayılacak nite miz can kayıplarına karşın o gün likte vahim hatalarla doluydu. lerde tek bir hayatın kurtuluş mu Batı’nın Türkiye alerjisi anlaşılabi cizesini alkış ve gözyaşları ile kar lir ancak bölge ülkeleri bile Mısır, şılıyorduk... Suriye, Lübnan gibi kendi çıkarla HHH Yüzde 92’si deprem riski altında bulunan bir ülkede yaşıyoruz... En büyük kentimiz; ekonominin, sosyal ve kültürel yaşamın merkezi İstanbul ise deprem riski ile de birinci sırada... Prof. Naci Görür, BirGün gazetesine açıklamış. İstanbul’daki yapıların yüzde 99’u ayakta kalıp yüzde biri yıkılsa bile 510 bin insan hayatını kaybedebilir! 1939 büyük Erzincan depremini saymazsak yeni kuşaklar Türkiye’nin deprem gerçeği ile 1999’da karşılaştı. Deprem ile mücadele ağırlıklı olarak AKP kadrolarının omuzları üzerindeydi. Geçen 21 yılda ne yapıldı derseniz, koca bir hiç! Deprem ile mücadele kentsel dönüşümün kapısını açtı. Sözde, İstanbul’da deprem riski olan bölgeler yıkılacak ve dayanıklı binalarla donatılacaktı. Dönüşüm işine rantı en yüksek ilçelerden başlandı... Yoksul mahalleler, müteahhitler için “değersiz” yerleşim yerleri, kendi kaderlerine terk edildi. Depremi bahane ederek yandaşlara milyonlar aktarıldı! Afet durumundaki toplanma alanlarına AVM’ler inşa edildi. Yıllar, İstanbullunun aleyhine, bir avuç azgın müteahhidin ve siyasetteki ortaklarının lehine aktı... 1999 yılında 30 yıl içinde deprem olacak diyordu uzmanlar... Sadece 9 yılımız kaldı ve her an deprem gerçeğini yaşayabiliriz. HHH 21 yıl önce... Gece gelen kâbusun şoku ile ağlamayı bile günler sonra hatırlayan korku dolu gözleri anımsıyorum. Felaket geliyor, yetkililer uyuyor! Bakanın, İBDAC liderinin mezarını ziyaret ettiği öne sürülmüştü Akar haberine erişim engeli Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın 24 Temmuz’da çek Gündem ile Sol Haber Portalı’nda da yer alan haberlerde; Akar’ın, Ayasofya’daki ilk cuma na Ayasofya’da cuma nama mazı sonrası İBDAC lide zını kılmasının ardından ri Salih Mirzabeyoğlu’nun Necip Fazıl Kısakürek ve mezarını ziyaret ettiği iddi Salih Mirzabeyoğlu’nun asına ilişkin haberlere eri mezarını ziyaret ettiğinin şim engeli getirildi. iddia edildiği belirtilerek, “Akar, Ayasofya’nın ardından soluğu İBDAC liderinin mezarında aldı” Milli Savunma Bakanı Akar, 24 Temmuz’da Mirzabeyoğlu’nun mezarını ziyaret ettiği iddiasını yalanlamadı. İBDAC’ye yakın bir sosyal medya hesabından yapılan “Biz Kumandan’ın başlıklı haberle ilgili ola Mirzabeyoğlu diye bilinen Salih İz kabrinin başındayken Sa rak Mirzabeyoğlu’nun eşi tarafın zet Erdiş’in İBDAC örgütünün li vunma Bakanı Hulusi Akar Paşa dan kişilik hakları ihlali iddiasıy deri olarak yargılandığı davada al ve eski bakan Taner Yıldız, Üstad la yapılan başvuruyu değerlendi dığı ceza onandıktan sonra yapılan ve Kumandan’ın kabirlerini ziyaret ren İstanbul Anadolu 4. Sulh Ce yeniden yargılamada 2016’da bera edip Fatiha okudular” paylaşımına za Hâkimliği haberin erişime en at etmesi gösterildi. Mahkeme ka yer verildi. Haberler erişime engel gellenmesine hükmetti. Kararın ge rarıyla erişime kapatılan Oda TV lenirken Akar mezar ziyareti iddia rekçesi olarak kamuoyunda Salih kaynaklı ve Halk TV, KRT TV, Ger sını yalanlamadı. l Haber Merkezi TSK’de yapılandıkları öne sürülen 141 kişiye gözaltı kararı ELKAIDE’NIN ‘SINIR NÖBETÇISI’ YAKALANDI Adana’da terör örgütü ElKaide’ye yönelik operasyonda örgütün hâkimiyet bölgelerinde sözde sınır nöbeti tuttuğu, çatışmalarda aktif rol üstlendiği belirlenen M.B.A. (45) polisin operasyonuyla yakalandı. Adana polisi, terör örgütü ElKaide ile bağlantılı olduğu belirlenen M.B.A’nın, sığınmacı gibi sınırdan Türkiye’ye girip Adana’ya geldiğini tespit etti. Bunun üzerine harekete geçen ekipler, “uyuşturucu” ve “hırsızlık” gibi çok sayıda suç kaydı bulunan şüpheli M.B.A’yı düzenlenen operasyonla yakaladı. Şüpheli M.B.A’nın örgütün Suriye’deki iç savaştan faydalanıp, Hama’da hâkimiyet kurduğu bölgelerde oluşturduğu hatlarda sözde ‘sınır nöbeti’ tuttuğu, çıkan çatışmalarda da aktif rol üstlendiği öne sürüldü. M.B.A’nın örgütün sözde “cihat” çağrısına uyarak Suriye’ye geçtiği, örgütün dağılma sürecine girince Türkiye’ye döndüğü öğrenildi. Emniyetteki sorgusunda örgütle bağlantısını kabul eden M.B.A’nın “etkin pişmanlık yasası” hükümlerinden yararlanmak istediği öne sürüldü. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen M.B.A. çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. l DHA FETÖ’ye büyük operasyon Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki ‘FETÖ’ yapılanmasında olduğu öne sürülen 141 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. İstanbul, Ankara, İzmir merkezli operasyonlarda şüphelilerin tamamı “ankesörlü telefonla örgüt içi iletişim kurmak”la suçlanıyor. İzmir merkezli 40 ilde ‘FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki yapılanmasında olduğu öne sürülen ve mahrem imamlarla ankesörlü telefonla iletişim kurduğu iddia edilen 37’si muvazzaf 54 şüpheli hakkında gözaltı kararı çıktı, 41’i gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüphelilerden 30’unun TSK’de aktif olarak çalıştığı, 11’inin ise ihraç edilmiş olduğu belirtildi. Tamamı astsubay olan şüphelilerin, 24’ünün Hava Kuvvetleri Komutanlığı, 13’ünün Jandarma Genel Komutanlığı, 10’unun Kara Kuvvetleri Komutanlığı, 7’sinin de Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na mensup olduğu ifade edildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nca, 10 TERÖRIST GÖZALTINA ALINDI Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Zeytin Dalı bölgesinde terör faaliyeti yürüttüğü tespit edilen 10 PKK/YPG’li teröristin gözaltına alındığını bildirdi. MSB’den yapılan açıklamada, Zeytin Dalı bölgesindeki barış ve huzurun idamesine yönelik faaliyetlerin devam ettiği belirtilerek, “Terör faaliyeti yürüttüğü tespit edilen 10 PKK/YPG’li terörist daha hain planlarını gerçekleştiremeden gözaltına alındı” denildi. FETÖ’nün Deniz Kuvvetleri yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, örgüt içi haberleşme amacıyla örgüt sorumlusu tarafından ankesör veya sabit hatlardan arananların tespit edilmesi, itirafçı beyanları ve yapılan teşhisler üzerine aralarında aktif görevde ve ihraç askerler ile askerlerden sorumlu örgüt yöneticilerinin de bulunduğu 62 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Polis ekiplerinin İstanbul merkezli 16 ilde düzenledikleri eşzamanlı operasyonlarda şüphelilerden 30’u yakalandı. Gözaltına alınan şüphelilerin emniyetteki işlemlerinin sürdüğü, firari 32 zan lının ise yakalanması için çalışılmaların devam ettiği bildirildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, FETÖ’nün Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndaki yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturmada 21’i ihraç, 25 eski astsubay hakkında gözaltı kararı verildi. Savcılıktan yapılan açıklamada, “Şüphelilerin, FETÖ’nün mahrem imamları ile örgüt mensubu askerler arasında iletişim yöntemi olarak kullandığı, ankesörlü ve kontörlü büfe telefonlarından periyodik ve ardışık arama sistemiyle haberleştikleri belirlendi” ifadelerine yer verildi. l Haber Merkezi KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 23 4 5 6789 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Katı bir cis 1 min titreşme 2 siyle ses çıka 3 ran çalgıların 4 genel adı. 2/ Bir nota... İtalyan kökenli bir talih oyu 5 6 7 nu. 3/ Değerli 8 metallerin 9 TÜRKAN İ A ARA TET İ K R EMB E T İ KO T P A L AMA R A RA S MA T RO EME T Y OBA A L SE S EMAD İ R E K RACA EKE alaşım oranını gösteren ölçü... Hatay yöresine özgü, buğday ve etle yapılan bir yemek. 4/ Bulgaristan’da kullanılan yaylı bir halk çalgısı. 5/ Kalın bü külmüş sicim... Eski Mısır inanışında insan ruhu... ABD basketbol ligini simgeleyen harf ler. 6/ Bir meyve... Ankara kenti yakınında bir göl. 7/ Kırmızı mercimekle yapılan bir çor ba. 8/ Yapısına girdiği sözcüğe “kendi kendi ne” anlamı katan bir önek... Pakistan’ın resmi dili. 9/ Çözümleme... Önü hendekli siper. YUKARIDAN AŞAĞIYA: l/ John Lennon’un ünlü bir şarkısı. 2/ Tit reştirilince ana seslerden birini veren, U biçi minde ve küçük çelik araç. 3/ İsim... Küçük çocuklarda ishal ve kusmalara neden olan bir virüs. 4/ Huni biçiminde çukur yer... Futbolda sayı. 5/ Eski ve bilinmeyen bir tarihi anlat makta kullanılan deyim sözü... Metal parlaklı ğı verilmiş deri. 6/ En eski ekin biçme aleti... Amasya ilinde, Hitit ve Pers uygarlığına ait önemli buluntuların ortaya çıkarıldığı höyük. 7/ Marangozlukta paralel çizgiler çizmekte kullanılan el aleti. 8/ Bir gösterme sıfatı... Üflemeli ve vurgulu çalgılardan oluşan tören müzik takımı. 9/ Kale, hisar... Tümör.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear