Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
12 14 AĞUSTOS 2020 CUMA HABER/YORUM ‘Mecelle’ Değerli dostlar, ülkemizin gün geçtikçe büyüyen yarası “Kadına Şiddet” olayı, artık “Şiddet Kronometresi”yle sayılandırılıyor. Otuz bin (30.000) kadın üzerinden yapılan ilk ölçmede, her “15” kadından “1”inin şiddet gördüğü tespit edilmiş... (Cumhuriyet 20.7.2020) Kadına şiddetin önlenmesi için “Diyanet İşleri Başkanlığı”nın bu konuya eğilmesi, cuma hutbelerinde dile getirilmesi, erkeklerden eşlerini, genelde kadınları korumalarının istenmesi kuşkusuz yerindedir; ne ki “koruma” durumunun, bir anda “dövme”ye “öldürmeye” dönüştüğü de ortadadır. Yazının başlığına gelince, “Mecelle”, Osmanlı Devleti’nde “18681876” yılları arasında, bir komisyon tarafından derlenen “İslami özel hukuk kuralları”nın toplamıdır. Osmanlı Devlet’nin, son yarım yüzyılında, şeriat mahkemelerinde kullanılmış. “1851” maddeden oluşmuştur. Mecelle’nin “39. Madde”si: “Ezmanın tagayyürü ile ahkâmın tebeddülü inkâr olunamaz” hükmünü içerir ki “Zamanın değişimiyle hükümler de değişir!” anlamındadır, böylece yaşamın temelinin “değişim” olduğunu açıkça belirtir, belirler. “150 yıl” önce geçerli olan bu hükmün, bu değişimin günümüzde geçerliliğini yitirmesi düşünülemez kuşkusuz; artık “yapısal” değil “yaşamsal” olarak kadın erkek eşitliğinin, dinsel bağlamda yer alması sağlanmalı. Ülkemizde, “Kadına Şiddet” dinsel açıdan da bakılarak ele alınmıyor; oysa Batı’da bu şiddetin kimi istisnalar dışıda yolunun kesilmesi, eşitsizliğin bu açıdan bakılarak ele alınmasıyla, “Reformasyon” ile başladığı bilinir. “Reformasyon’u başlatan Rahip Luther, “Kilise”nin, “Dünyasal Yaşam”ı bırakıp, kendi konusuna “din”e eğilmesini ister açık açık. Böylece “kadın”ın, ilk yaratılan Adem’in canın sıkıntısını gidermek için kaburgasından “kadın kulu” olarak yaratılması konusu da efsaneleşip ortadan çekilir; ardından “cinsel eşitlik”, çok yavaş yavaş belirlemeye başlayacaktır ki, Batı’nın, Avrupa’nın önderliğinin doğması da yeşerecektir... “Aydınlanma Devrimi” kapıdadır... Onca İslam ülkesi arasında, bu devrimi, “Aydınlanma”yı, “1923 Atatürk Devrimi”yle yaşayan ülkemizde, “Kadına Şiddet”in başını alıp bu denli kökleşip genişlemesinde “ABD Başkanı Obama”nın ülkemize gelip, temelini attığı dinimizi bölmeye yönelik “Ilımlı İslam”ın payı da araştırmalı. Kısaca değerli dostlar, dinsel bağlamda da kadınerkek eşitliğinden söz edilmeli... Ne dersiniz? FETÖ’nün ‘gaybubet’ evlerine baskın Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ve İstihbarat Şubesi ekipleri, FETÖ/PDY’ye yönelik yürütülen soruşturma kapsamında operasyon düzenledi. Operasyonda, örgütün “gaybubet” adı verilen hücre evlerinde saklandıkları ve internet uygulamaları üzerinden haberleştikleri saptanan 7 şüpheli yakalanarak, gözaltına alındı. Operasyonda, 6 sahte kimlik ve ehliyet ile 75 bin TL ve 500 Avro ele geçirildi. l DHA IŞİD operasyonu: Patlayıcı düzeneği ele geçirildi Bursa’nın İnegöl ilçesinde, 5 iş yeri yakma eylemine karışan ve intihar bombacısı olduğu tespit edilen DEAŞ terör örgütü mensubu B.A., dün gece yapılan operasyonla gözaltına alındı. B.A.’nın evinde yapılan aramalarda ise intihar eyleminde kullanılan bomba yeleği, çok sayıda el yapımı patlayıcı, ateşleyici, barut ve bomba kuvvetlendirici bilye ele geçirildi. B.A., ifadesinde, örgüt mensubu olduğunu kabul ederek, “Hedefim bir polis merkezine girip, kendimi patlatmaktı ama yakalandım” dedi.. l AA 14 AĞUSTOS 2020 SAYI: 34642 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ek Yayınlar) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İmsak İstanbul 04:28 Ankara 04:17 İzmir 04:46 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 06:06 13:14 17:03 05:52 12:58 16:47 06:18 13:21 17:08 Akşam 20:12 19:54 20:14 Yatsı 21:42 21:23 21:40 A KP Reisi Umumisi, Reisi Cumhur, AKP Veziri Azam Recep Tayyip Erdoğan, nihayet “ekonomik sorunların varlığını” kabul etti... Erdoğan şöyle dedi: “Aldığımız önlemlerin etkilerini mayıs ayı ile birlikte görmeye başladık. Devletin destekleri ve özel sektörün gayretiyle ekonomide toparlanma sinyalleri oldukça güçlü geliyor! Ticari ilişkilerimizin yoğun olduğu ülkelerle yerel para birimleri üzerinden ticareti kolaylaştırmak ve dış finansman ihtiyacımızı karşılamak amacıyla takas anlaşmaları yapıyoruz. Böylece Türk Lirası’nı dünya çapında işlem gören, istikrarlı ve itibarlı bir para birimi haline getiriyoruz. Daha önce olduğu gibi eski büyüme oranlarımıza ulaşacağız. Yılın ikinci yarısıyla birlikte, ekonomide gerçekten çok büyük bir ivme bekliyoruz. Küresel üretim ve tedarik zincirinde Türkiye’nin ağırlığının gün geçtikçe daha çok hissedileceği bir döneme giriyoruz. Kaliteli ve dinamik beşeri sermayemiz, stratejik konumumuz ve güçlü altyapımız, önümüzdeki fırsatları değerlendirmek için en büyük avantajlarımızdır. Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokma hedefimize, hiç olmadığımız kadar yakınız!” HHH Dolar almış başını giderken; peki, bu söyleve neden gerek duyulmuştu? “Merkez Bankası döviz rezervimizi yeniden 93 milyar doların üzerine çıkardı. Ticari ilişkilerimizin yoğun olduğu ülkelerle yerel para birimleri üzerinden ticareti kolaylaştırmak ve dış finansman ihtiyacımızı karşılamak amacıyla takas anlaşmaları yapıyoruz. Böylece Türk Lirası’nı dünya çapında işlem gören, istikrarlı ve itibarlı bir para birimi haline getiriyoruz!” Nerede o günler… İnşallah… Erdoğan, sanayiciden esnaf ve sanatkâra, çalışanlardan gençlere kadar her kesime yönelik kapsamlı destek paketleriyle ekonomiye adeta “can suyu” verdiklerini söyledi. Bu süreçten de hızlı bir şekilde çıkacaklarına inandıklarını belirten Erdoğan, “Daha önce olduğu gibi eski büyüme oranlarımıza ulaşacağız. Yılın ikinci yarısıyla birlikte, ekonomide gerçekten çok büyük bir ivme ‘Toparlanma sinyalleri!’ bekliyoruz. Küresel üretim ve tedarik zincirinde Türkiye’nin ağırlığının gün geçtikçe daha çok hissedileceği bir döneme giriyoruz. Kaliteli ve dinamik beşeri sermayemiz, stratejik konumumuz ve güçlü altyapımız, önümüzdeki fırsatları değerlendirmek için en büyük avantajlarımızdır. Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokma hedefimize, hiç olmadığımız kadar yakınız” diye konuştu. Tüm bu çabaların başarısının ülkenin salgın musibetinden uzak tutulmasıyla mümkün olacağının da altını çizen Erdoğan, bunun için 83 milyonun hep birlikte aynı hassasiyet, dikkat ve kararlılıkla hareket etmek zorunda olduğunu vurguladı. Erdoğan, şöyle devam etti: “Ekonomik Güven Endeksi, mayısta yüzde 20 artarak 62 değerine çıktı. İmalat sanayisi genelinde kapasite kullanım oranı, mayısta yüzde 62.6 seviyesine yükseldi. Salgına rağmen yatırım cephesinde de sevindirici gelişmeler yaşanıyor. Kurulan şirket sayısı, mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 22.2 oranında arttı. Borsamız yeniden 100 binin üzerine çıkarak 115 bin bandına dayandı... Ticari ilişkilerimizin yoğun olduğu ülkelerle yerel para birimleri üzerinden ticareti kolaylaştırmak ve dış finansman ihtiyacımızı karşılamak amacıyla takas anlaşmaları yapıyoruz. Böylece Türk Lirası’nı dünya çapında işlem gören, istikrarlı ve itibarlı bir para birimi haline getiriyoruz.” Hac ekonomisi… Diyanet İşleri Başkanlığı’nda yer alan bilgilere göre, “salgın olmasaydı ilk kafile kutsal topraklara 22 Haziran’da çıkacak, son hac kafilesi ise 25 Temmuz’da” gidecekti. Hacdan dönüşler, şu günlerde 6 Ağustos 2 Eylül 2020 tarihleri arasında yapılacaktı… HHH Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, 2020’de hacca gidecek Türk vatandaşı sayısınının 3 bin 430 kişi artırılarak 83 bin 430’a çıkarıldığını açıklamıştı! Adayların yüzde 53’ü kadındı! Türkiye’den “kutsal topraklara hac ve umre” için gideceklerin bu yıl yapacakları harcama 845 milyon Avro’yu bulacaktı! Bu da 1 milyar 974 bin 325 dolar yani yaklaşık 7 milyar 339 milyon 544 bin 141 TL’lik bir harcama anlamına geliyor. Bu ziyaretler gerçekleşseydi, herhalde dolar 8 TL’yi aşardı! HHH Diyanet İşleri “2020 yılında kura sonucu hacca gitmeye hak kazanan vatandaşların haklarının 2021 yılında korunacağını, hacca gitmekten vazgeçenlerin ödemiş oldukları ücretlerin, tamamının iade edileceğini” duyurdu. 2021 yılında hacca gitmekten vazgeçenlerin ödemiş oldukları ücretlerin tamamı iade edilecek. İade ödemelerinin hangi bankalardan, ne gibi belgeler eşliğinde yapılacağı açıklandı… Ertelemeyenlerin paraları, bir yıl süreyle Diyanet İşleri Başkanlığı’nın emrinde yandaş bankalarda bekleyecek! Kek ikram etti diye tazminatsız kovuldu, sosyal yardım verilmedi Açlığa mahkum ettiler ALİ AYAROĞLU Zonguldak’ta bir tekstil firmasında çalışan 2 çocuk annesi Sevim Akkoç evde yaptığı keki, çay molasına 5 dakika kala mesai arkadaşlarına ikram ettiği gerekçesiyle tazminatsız olarak işten çıkarıldı. İşsizlik maaşı da alamayan Akkoç’un, kaymakamlığa “sosyal yardım” başvurusu işten atılma maddesi gerekçe gösterilerek geri çevirildi. Akkoç, “Haksız bir şekilde işten atıldığım yetmiyormuş gibi sosyal yardımlardan da faydalanamıyorum. Bizi açlık ve sefalete mahkum ettiler” dedi. Zonguldak Çaycuma’daki organize sanayi bölgesindeki tekstil fabrikasında 13 yıldır çalışan Sevim Akkoç (45), 27 Haziran günü yaptığı keki, mesai arkadaşlarına ikram etti. Hakkında tutanak tutulan Akkoç’un savunması alındı. Akkoç, 2 gün sonra yasak yiyeceklerin tüm uyarılara rağmen üretim alanında yendiği gerekçesiyle iş yasasının 4857 25/11 maddesine göre tazminatsız işten atıldı. Fabrika, sorumlu şefi, diğer çalışanların arasında küçük düşürmeye çalışarak, tehdit et mesi nedeniyle iş hukuku kurallarını ihlal ettiğini iddia etti. Fabrika yönetiminin iddialarına tepki gösteren Akkoç, işyerinde sendika yetkisini elinde bulunduran Hakİş’e bağlık Öz İplikİş Sendikası’na üye olmadığı için işten atıldığını savundu. 10’a yakın çalışanın benzer gerekçelerle tazminatsız atıldığını anlatan Akkoç, “Sudan gerekçelerle işten atıldık. Pandemi nedeniyle işten atma yasağı olmasına rağmen tazminatsız çıkışımız verildi. Bizi dört ay köle gibi maaş vermeden çalıştırdılar. Zaten sendika işveren tarafından kurulmuştu. Hakİş’e bağlı bu sendika çalışanların değil işvere nin haklarını savunuyordu. Tepki gösterdiğimiz için 10’a yakın arkadaşımıza mobbing uygulayıp işine son verdiler” dedi. Kapılar kapandı Tazminat alamadığı gibi işsizlik maaşına da başvuramayan Sevim Akkoç, işten atıldığı gün kendisi için zorlu bir süreç başladığını belirtti. Yasal yollara başvurarak hukuk mücadelesi başlatan Akkoç, bir yandan da geçim derdine düştü. Eşinden ayrıldığını ailenin geçimini kendisinin sağladığı anlatan Akkoç, “Ben 13 senelik işçiydim. Ailemin geçimini ben sağlıyorum. Aylardan beri hiçbir gelirimiz yok. Önceki gün yardım için Çaycuma Kaymakamlığı’na başvurdum. Aldığım yanıt karşısında dünyam bir kez daha yıkıldı. Oradaki yetkili bana ‘İşten çıkış nedenin hiç iyi durum değil, seni tazminatsız işten atmışlar. Bu duruma göre yardım alamazsın’ dedi. Bizi ailece açlığa ve sefalete mahkum ettiler. İşsizlik maaşı alamadığım gibi Sosyal Yardımlaşma Vakfı kapısı da yüzümüze kapandı” dedi. Gazeteci Sadi Tekelioğlu’nu yitirdik Danimarka’da yaşayan gazeteci, çevirmen, yazar Sadi Tekelioğlu yaşamını yitirdi. 8 Kasım 1960’ta Antalya’da doğan, Hacettepe Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunu Tekelioğlu, 1987’den beri Danimarka’da yaşıyordu. Tekelioğlu’na önceki akşam itibarıyla ulaşamayan ailesinin, yakın çevresinin Kopen hag’daki evine gitmesi üzerine cansız bedeniyle karşılaştığı belirtildi. Kalp krizi sonucu yaşamını yitirmiş olabileceği aktarıldı. Cumhuriyet’te zaman zaman Danimarka’dan haberleriyle yer alan Tekelioğlu, çevirmen, yazar, eğitmen kimliğiyle de tanınıyordu. Türkiye’deki kimi ulusal gazetelere, TV haber kanal larına muhabirlik yapan Tekelioğlu, Haber ve Kuzey gazetelerinin kuruluşunda yer aldı. Tekiloğlu,19942002 arasında Kopenhag Üniversitesi’nde Türkçe Dil Öğretmenliği yaptı. Danimarka’da Sol Parti’den adaylığını koyan Tekelioğlu, birçok dizide oynadı. l Dış Haberler KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr Mersin’de, PKK/KCK/YPG operasyonu: 4 gözaltı Mersin İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince PKK/KCK/YPG terör örgütünün faaliyetlerinin deşifre edilmesi amacıyla yapılan araştırma sonucunda, terör örgütüne üyelik, propaganda, devletin askeri ve Emniyet teşkilatını alenen aşağılamak faaliyetlerinde bulunan 10 şüpheli tespit edildi. Bunun üzerine, merkez Akdeniz, Yenişehir ve Erdemli ilçelerinde yapılan eşzamanlı operasyonda terör örgütü propagandası yapmaktan aranan 4 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Yapılan aramalarda, dijital malzemeler, 2 adet ruhsatsız av tüfeği ve 50 adet mermi ele geçirilirken olayla ilgili olarak soruşturma sürüyor. l DHA BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 23 4 5 6789 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Antik dö 1 M A R İ M B A E nemlerde Orta 2 A L A C A G A R Anadolu’nun 3 R E A Y B O C İ batısında ya 4 T İ Z A R I K şayan ve bu 5 O H M U Z A M yöreye adını 6 L E P E Ç F A K veren halk. 2/ Pembe renkli şarap... Anlayışsız, 7 8 9 ORAN SOKU SEL TEB Ş KAME R İ Y E kalın kafalı. 3/ Bir renk... Baldırla uyluğun birleştiği yer.. Tuzağa düşürülen şey. 4/ Ruhça ve vücutça dayanaksız kimseler için kullanılan bir alay sözü. 5/ Kemiklerin yuvarlak ucu... Kimse, kişi. 6/ Ezidiler tarafından kutsal sayılan, Musul kenti yakınındaki vadi... Tibet sığırı. 7/ Çeşme ilçesine bağlı, Türkiye’nin sörf sporuna en uygun denizine sahip turistik bir belde. 8/ Batı Avrupa’da bir ırmak... Çöl bölgelerinde bazı çukurların tabanını kapla yan tuzlu ve killi toprak. 9/ Kestanerengi... Bir nota. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ V. yüzyılda Batı Roma İmparatorluğu’nu istila eden Germen halkı. 2/ Yaprakları salata gibi yenen kokulu bir bitki... “İnsan ’de hayal ettiği müddetçe yaşar” (Y.K. Beyatlı). 3/ Belirti, nişan... Kahkahaçiçeğine benzer bir süs bitkisi. 4/ Köy evlerinde giriş yeri. 5/ Parola... Franz Kafka’nın bir ro manı. 6/ İçten yanmalı motorlarda, yakıtın yanmasıyla oluşan gazları dışarıya atmakta kullanılan düzenek... Güneş doğmadan ön ceki alaca karanlık. 7/ Eski Mısır’da güneş tanrısı... Bir kimseye uygun olan, yaraşan. 8/ “Ağustosta suya girsem / kesmez buz olur” (Türkü)... Sahip. 9/ Yeteneği ve saygınlığıyla ünlü kadın şarkıcılar için kul lanılan sözcük... Hint mutfağının geleneksel baharatlarından hazırlanan karışım.