25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 20 TEMMUZ 2020 PAZARTESİ EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: EMİNE BİLGET HABER RTÜK ÜYESI İLHAN TAŞCI’DAN KURULA AKIT TV IÇIN ‘LAIKLIK’ VURGULU INCELEME TALEBI: Hilafet çağrılarını gündeme alın SARP SAĞKAL RTÜKÜyesi İlhan Taşcı, Fatih Dağıstanlı’nın Ayasofya’nın ibadete açılmasının ardından Akit TV’de kullandığı “Bunun arkasına bir hilafet gelmeli” sözlerinin kurul gündemine alınmasını istedi. Akit TV sunucusu Fatin Dağıstanlı, “Manşetlerin Dili” adlı programda Ayasofya’nın ibadete açılmasına ilişkin kararı değerlendirirken “Bunun arkasına bir hilafet gelmeli. Hilafetin merkezi de Ayasofya olabilir mesela” demişti. Programın konuğu Musa Biçkioğlu ise Ayasofya’nın toplu olarak ibadete açılacağı tarihin Lozan Barış Antlaşması’nın yıldönümüne geleceğine dikkat çekerek “Hilafetin ilgası büyük bir yanlış. Çok büyük ihtimalle, Lozan’ın dayatmalarından bir tanesi. Millet Meclisi fırsatını bulduğunda harekete geçmelidir. Geciktirmemelidir” ifadelerini kullanmıştı. RTÜK Üyesi Taşcı, hilafet çağrıları yapan ifadeler için kurula dilekçe verdi. Yasayı anımsattı İfadelerle ilgili bir rapor hazırlanması ve kurul gündeminde görüşülmesi gerektiğini söyleyen Taşcı, şunları kaydetti: “Anayasamızın değiştirilmesi teklif dahi edilemez olan laiklik ilkesinin gereği olan ‘Hilafetin kaldırılması’ Cumhuriyetimizin en önemli devrimlerinden biridir. Hilafetin yeniden getirilmesi çağrısı, Türkiye’de 1923’te kurulan Cumhuriyetin ve onun niteliklerinin ortadan kaldırılması hevesidir. Bu çağrı hem anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemez hükümlerine hem de RTÜK yasasına açıkça aykırıdır. Anayasamızın bu amir hükmü doğrultusunda hazırlanan, 6112 sayılı Yasa’da ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin varlık ve bağımsızlığına, devletin ülkesi ve milletiyle bö lünmez bütünlüğüne, Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı olamaz’ hükmü yer almaktadır. Söz konusu yayında hilafetin geri getirilmesi üzerine yapılan konuşmaların anayasaya aykırı olduğu ortadadır. Program sunucusunun da bu aykırılıklara karşı çıkması beklenirken tam tersi destek vermesi hatta desteğin de ötesinde bir tutum takınmış olması, suça ortak olma anlamını taşımaktadır. Bu nedenle söz konusu yayın için derhal değerlendirme raporu düzenlenerek Üst Kurul gündemine alınması hususunda gereğini arz ederim.” l ANKARA CHP’li vekillerden ‘yanıltıcı yayın’ tanımıyla düzenlenmesi öngörülen cezalara tepki: Sansüre kadar gidebilir SEFA UYAR TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda kabul edilen “yanıltıcı yayın” değişikliğine tepki gösteren CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, “kişilerin ve yayıncıların zapturapt altına alındığını” belirtirken, CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen ise “Bu, doğru bilgiler veren televizyon kanallarının kapatılmasına kadar gidebilecek bir sansür olarak yorumlanabilir” değerlendirmesinde bulundu. Gıda güvenliği ve güvenilirliği konusunda endişe, korku ve güvensizlik yaratarak tüketicinin tüketim alışkanlıklarını olumsuz etkileyen gerçeğe aykırı yayınları “yanıltıcı yayın” olarak tanımlayan ve yanıltıcı yayın yapanlara 20 bin ile 50 bin lira arasında değişen ceza verilmesini öngören yasa teklifi TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda kabul edilmişti. Düzenlemenin, ekim ayında TBMM Genel Kurulu’na gelmesi bekleniyor. Meclis’e salgın da geldi Teklifi, Cumhuriyet’e değerlendiren CHP’li Aygun, “değişikliğin suistimale açık olduğunu” söyledi. Aygun, “Konuşmacının yanında yayıncı kuruluşa da ceza verilmesi gündemde. Söy lemler kişileri bağlar. Bu, yayın ilkeniz uyuşmuyorsa ‘Ben size bir şekilde ceza keserim’ demek. Değişiklik, çok basit bir şekilde zapturapt altına almakla ilgili. Değişiklikten sonra bir bilim adamı konuşabilir mi? Bir soruya yanıt verebilir mi” tepkisini gösterdi. CHP’li Başevirgen ise yasa teklifinin hazırlanma sürecinde meslek odaları başta olmak üzere kimseye danışılmadığına ve teklifin dikkatlerin koronavirüs salgını üzerindeyken Meclis’e getirildiğine işaret etti. ‘Keyfi ceza’ uyarısı Yanıltıcı yayın tanımının sınırlarının açık çizilmesi gerektiği çağrısında bulunan Başevirgen, “Aksi durumda, gıda güvenliğine ilişkin bilim insanları, dernekler, üniversiteler ve meslek odalarının yapacakları açıklamalar keyfi olarak cezaya tabi tutulabilecektir” dedi. Herhangi bir yayının veya açıklamanın yanıltıcı olduğuna hangi kurum ya da kurulun, hangi bilimsel ölçütlere göre karar vereceğinin açıkça belirtilmesi gerektiğini söyleyen Başevirgen, “Yanıltıcı yayın kavramının altında bir düşünce ve ifade özgürlüğü engeli var. Bu, bir süre sonra sansüre dönüşür” ifadelerini kullandı. l ANKARA TWITTER’DAN YENİ ADIM Pelikancılar’a kısıtlama Sosyal medya sitesi Twitter, AKP içinde örgütlü olduğu belirtilen ‘Pelikancılar’ grubuna karşı önemli bir hamle yaptı. Twitter, Pelikancılar grubunun merkezi olan ve Pelikan Yalısı olarak bilinen Bosphorus Global’in (Boğaziçi Küresel İlişkiler Merkezi) resmi sosyal medya hesabı olan @BosphorusGlobal’e kısıtlama getirdi. Söz konusu sayfaya girildiğinde, “Dikkat: Bu hesap geçici olarak kısıtlandı. Bu hesapta olağandışı etkinlikler tespit ettiğimiz için bu uyarıyı alıyorsun. Yine de görüntülemek is tiyor musun” notuyla karşılaşılıyor. Yine Pelikan grubunun hazırlamış olduğu; @ gununyalanlari ile @DogrusuNeTRT hesaplarına da olağandışı etkinlik tespiti gerekçesiyle Twitter tarafından kısıtlama getirildi. “Pelikancılar” adı ilk kez Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlıktan istifa etmesini sağlayan grup olarak duyulmuştu. Twitter, geçen günlerde AKP gençlik örgütlenmesiyle bağlantılı olduğunu tespit ettiği 7 bin 340 hesabı kapattığını duyurmuştu. l Haber Merkezi T.C. MERSİN 12. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2020/119 Esas KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER: Mersin ili Ak deniz ilçesi MEVKİİ: Yanpar mah. ADA NO: 147 PARSEL NO: 54 VASFI: Narenciye bahçesi YÜZÖLÇÜMÜ: 4.400 m2 MALİKİN ADI VE SOYADI: ABDULKERİM ALPAR KAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDARENİN ADI: TEİAŞ Kamulaştırmayı yapan davacı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yuka rıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için dava cı idare tarafından mahkememizin 2020/119 Esas Esas sayısında dava açılmıştır. 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur. 10/07/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1193510) T.C. ÇANAKKALE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI TERÖR ÖRGÜTÜ IŞİD’İN SALDIRISINDA YAŞAMINI YİTİRENLER ANILIYOR ‘SURUÇ IÇIN ADALET, HERKES IÇIN ADALET’ Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’nun (SGDF) düzenlediği “Kobani’yi Yeniden İnşa Edelim” kampanyası için Türkiye’nin çeşitli illerinden oyuncak, kitap ve sağlık malzemeleriyle yola çıkan ve Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde terör örgütü IŞİD’in düzenlediği canlı bomba saldırısında yaşamını yitiren 33 kişi katliamın 5. yıldönümü olan 20 Temmuz öncesi dün İstanbul’da anıldı. Maltepe Gülsuyu, Ümraniye 1 Mayıs ve Tuzla Aydınlı cemevlerinde dün yaşamını yitiren gençler için lokma dağı tıldı. Gezi direnişinde yaşamını yitiren Mehmet Ayvalıtaş’ın vurulduğu köprüde de anma etkinliği düzenlendi. Anmada konuşan baba Ali Ayvalıtaş, “Oğlumun ahını mahşere bırakmayacağım. Şu an Suruç katliamı için adalet istiyoruz. Suruç için adalet istemek, Gezi için adalet istemektir” dedi. Bugün de katliamda yaşamını yitirenlerin mezarlarında anmalar yapılacak ve birçok ilde “Suruç için adalet, herkes için adalet” denilerek anma eylemleri düzenlenecek. l Haber Merkezi Soylu ve Metiner canlı yayında ‘FETÖ ile mücadele’yi tartıştı Atama eleştirilerini Soylu hakaret kabul etti Eski AKP Milletvekili Mehmet Metiner, önceki gün CNN Türk canlı yayınında FETÖ’yle mücadele ve Emniyet teşkilatında yapılan atamalarla ilgili konuştu. FETÖ yapılanmasının devlet içindeki örgütlenmesine dair ellerinde bir liste olduğunu söyleyen Metiner, “Nedamet gösterdiler, sahiplenmemiz, kazanmamız lazım adı altında bu tür atamalar, tayin ve terfiler yapılırsa korkarım ki FETÖ’yle mücadele konusunda yeniden zafiyet yaşayabiliriz. Bakanlıktaki bütün yetkili arkadaşlarımızın tayin, terfi, atama konusunda kılı kırk yarmaları gerekiyor” dedi. Metiner’in sözleri üzerine canlı yayına bağlanan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Nedamet getirdiği için bizim göreve getirdiğimiz kimse yok. Bir tek FETÖ’cüyü göreve getirmişsem ve bu söylenmiyorsa bu ülkemize ihanettir” dedi. Metiner’in sözlerini hakaret olarak niteleyen Soylu, “Milletin verdiği emaneti kılı kırk yararak gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Televizyon kanallarında bir de bizim arkadaşlarımızın ‘Elimizde isimler var’ demesini kendime bizatihi hakaret kabul ediyorum. Bana her zaman ulaşabilecek insanların basın üzerinden bizimle konuşmasını doğru bulmuyorum” diye konuştu. Soylu konuşurken araya giren Metiner, “Sizin yaptığınız da basın üzerinden konuşmak Sayın Bakanım” dedi. Konuşmasına devam etmesi üzerine “Müsaade eder misiniz” diye tekrar araya giren Metiner’e Soylu, “Müsaade falan etmiyorum. Söyleyeceğinizi söylediniz zaten. Oradan söylemeye devam edersiniz” yanıtını vererek tartışmayı sonlandırdı. Soylu’nun telefonu kapatmasının ardından söz alan Metiner, “İçişleri Bakanlığı’nda FETÖ’cüler atandı diye bir ifade kullanmadım. Dava arkadaşını telefonla arayıp konuşmak varken, elindeki isimler nedir diye sorar. Biz onurumuzu sokakta bulmadık! Şamar oğlanı mıyız? Kimsenin bu şekilde bizi azarlamasına izin veremeyiz! Böyle bir dava anlayışı, hükümet anlayışı olamaz” ifadelerini kullandı. Soylu ile Metiner arasındaki tartışma dün de sosyal medyada devam etti. Sosyal medya hesabından bir açıklama yayımlayan Metiner, “Partimi ve hükümetimi eleştirmedim” dedi. Süleyman Soylu da Metiner’in açıklamasını alıntılayarak Bakara Suresi’nden ayetle yanıt verdi. Soylu paylaşımında, “Bakara 10 Kalplerinde bir bozukluk vardır, Allah da onlardaki bozukluğu artırmıştır. Yalan söylemeleri yüzünden kendilerine acı veren bir azap da vardır” ifadesini kullandı. l İç Politika ESAS NO : 2020/173 Esas KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER: Çanakkale ili, Eceabat ilçesi, Yalova Köyü MEVKİİ: Yalılar mevkii ADA NO: 246 PARSEL NO: 24 VASFI: Tarla YÜZÖLÇÜMÜ:16.642,29 KAMULAŞTIRILAN ALAN: 2.163,09 MALİKİN ADI VE SOYADI: İhsan Yümlü KAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDARENİN ADI: Karayolları Genel Mü dürlüğü KAMULAŞTIRMANIN VE BELGELERİN ÖZETİ: Kamulaştırmayı ya pan davacı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından mah kememizin 2020/173 Esas Esas sayısında dava açılmıştır. 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 10. maddesinin 4. bendi uyarın ca ilan olunur. 16/07/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1194983) Alman ordusunda ‘ülkücü’ soruşturması! Alman televizyonu ARD, Alman ordusundaki dört asker hakkında “Ülkücü Hareket’e mensup oldukları şüphesiyle soruşturma başlatıldığını” iddia etti. DW Türkçe’nin aktardığı haber, Sol Parti’nin verdiği soru önergesine dayandırıldı. Önergeye yanıt veren federal hükümet, “Bu olaylardan birinde anayasaya sadakat eksikliği tespit edilmiştir” denildi. Yanıtta, Almanya’daki Ülkücü Hareket’in MİT’le ilişkisine dair iddialara da değinildi. Ayrıca Ülkücü Hareket’in internette paylaştığı fotoğraflarda, Almanya’da atış talimi yapıldığının görüldüğü de kaydedildi. l Haber Merkezi TTK Başkanı Ahmet Yaramış özür diledi Türk Tarih Kurumu Başkanı Ahmet Yaramış, 15 Temmuz için söylediği “Darbe teşebbüsüne karışmış, pişman olmuş kişilere de sahip çıkmamız, onları kazanmamız gerekiyor” sözleri nedeniyle özür diledi. Yaramış “Cümlemde ‘karışmamış’ kelimesi yerine ‘karışmış’ kelimesini kullanmışım. Yanlış anlaşılmaya sebep olduğumdan dolayı çok üzgün olduğumun bilinmesini ve özrümün kabul edilmesini arz ve rica ederim” dedi. Yaramış, şu an için görevinin başında olduğunu ancak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın istemesi halinde istifa edebileceğini belirtti. l ANKARA / Cumhuriyet Seçimlere giderken neler yaşayabiliriz? Okurlar, “Yazacaksın, bir türlü sıra gelmiyor, AKP’nin seçimi kazanmak için torbadaki büyük turpu Ayasofya değildiyse nedir, neyi yazacaksınız” diye soruyor haklı olarak. Ayasofya önemli değil, kimseye seçim kazandırmaz. AKP’li siyasi militanların geçmiş rüyalarını hep süslemiş olabilir. 80 yaş ve üzeri nine ve dedelerimiz de camiye dönüştürülse de namaz kılsak, hasretine sahip olabilirler. Türkiye genç bir ülke. Dolayısıyla büyük çoğunluk Ayasofya rüyası görmüyor ülkede. Umurlarında da değil. Gençlerin çoğu siyasal bir numara derken, İYİ Parti seçmenlerinin bile umurunda değil. Ülkenin camiye mi ihtiyacı var, RTE demedi mi ki “Gidin Sultanahmet’i doldurun önce”. Siyasal İslamcı bir kesim konuyu ne kadar köpürtse de elleri böğürlerinde geçmiş rüyaları ile kalacak. 24 Temmuz’dan sonra olay biter. AKP’nin, liderlerinin ellerinde sadece Atatürk düşmanlığı kalacak ki oradan da hesaplarına zarar yazacak. Şu işi sessiz sedasız kimseyi suçlamadan ve tüm milleti birleştirerek halletselerdi, puan kazanırlardı. Geçmiş olsun, kimse olayı köpürtüp AKP’nin değirmenine su taşımasın. Neyle kazanacaklar? Evet, ekonomi öyle iki yılda toparlanacak gibi değil. Neyle seçim kazanacaklar? Size tüyo vereyim, 2015 Haziranı’nda seçimi kaybetmişlerdi. Sonra kasımda neyle kazandılarsa, torbalarındaki iri turp odur. Türkiye dört bir taraftan savaş ilişkileri ile çevrili. Suriye meselesini çözmüyor. Bir ayağı ile orada iktidar, İdlib ve Şam konusu. Bir savaş potansiyeli orada duruyor. Akdeniz öyle... Yunanistan öyle... Libya Mısır öyle... Bu alanlar giderek daha ısınacak. Özellikle de Yunanistan ile önümüzdeki iki yıl içinde sorunların tırmanacağı, tırmandırılacağı konusunda bir beklentiyi dillendirebilirim. Birikim giderek artıyor. Anlaşmalar dışında olan Ege kayalıkları bu ısınmaya vesile olacak. Şimdilik bu kadar yazayım, içlerini sonra dolduracağız... Libya konusu savaş potansiyeli ile öne çıkıyor Şimdilik en sıcak güncel alan olarak Libya konusu öne çıkıyor. Libya çok tartışılır. Libya ile yapılan deniz anlaşması, Türkiye’nin Akdeniz’de ekonomik ve deniz haklarını (münhasır ekonomik bölge) koruyucu bir adım. Ve resmi hükümetin ayakta kalmasına bağlı anlaşmanın geçerliliği. Yani aslında Mısır ve diğer ülkelerle ortaklaşa barışçıl bir ekonomik bölge hakları arayışına girişilmediği için, Libya ile tek bacaklı bir anlaşmanın ne kadar sürdürülebilir olduğu tartışmalı. Büyük güçlerin çatışma alanına dönüştü Libya. Özellikle Türkiye’nin kontrolündeki havaalanının Mirage uçaklarıyla vurulmasıyla öyle anlaşılıyor ki hava savunma sistemlerinin zarar görmesinden sonra, bu çatışmanın büyümeye elverişli olduğu net olarak ortaya çıktı. Ankara, bu anlaşmanın ayakta kalması için mi Libya hükümetini savaş korumasına aldı? Yoksa bununla birlikte, Libya’dan ekonomik menfaat beklentileri de mi var, eşzamanlı. Trump ve Avrupalı emperyalistler gibi. Şüphesiz, Rusya’yı da sayacağız. Görünen o ki, Libya’ya askeri güç yığmayı sürdürecek Ankara; ve bu tehlikeli bir potansiyel macera demek. Libya sorunu nasıl gelişecek, çok ciddi bir tartışmanın konusu. Türkiye’nin özellikle çok yönlü potansiyellere sahip çeşitli İHA üretimleriyle sağladığı başarı, Ankara’nın sorunları askeri kuvvet ile çözme isteğini öne çıkardığı söylenebilir. HHH Sanırım, seçimlere giderken ne kadar tartışabileceğimiz bile şüpheli bu konu ve konular, süreci belirleyici ana rol oynayacaklar. Somalı madenciler yasa teklifine karşı eylemde AKP’nin hazırladığı ve Soma katliamının ardından maden ocaklarında işten çıkarılan 3 bin 500 işçinin beş yıllık kıdem tazminatlarıyla ilgili düzenlemenin de yer aldığı 10 maddelik yasa teklifi Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan geçti. Teklifin madencilerin sorunlarını çözmediğini belirten Somalı madenciler dün Hükümet Meydanı’nda oturma eylemi başlattı. Bağımsız Maden İş Genel Başkanı Tahir Çetin, yasa teklifiyle maden işçilerinin haklarının sadece yarısını alabileceğini ifade ederek, “Bu torba yasanın tamamı düzeltilene kadar oturup bekleyeceğiz” dedi. l Haber Merkezi Başkan Tunç Soyer’den yunus katliamına tepki İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Urla’da 4 yunusun balıkçılar tarafından vurulmasına tepki gösterdi. Soyer sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Bir canlının yaşama hakkını her şeyin önünde görüyorum. Bu cinayeti şiddetle kınıyorum, sorumlularının bulunup cezalandırılmasını bekliyorum. Hiç kimse yaşama hakkının karar vericisi ve dünyanın sahibi değil” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear