25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DIŞ HABERLER EDİTÖR: EZGİ KARDEŞ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 7 4 MAYIS 2020 PAZARTESİ Almanya hükümeti, ABD’nin nükleer silahlarının ülkeden çıkarılması konusunda anlaşmazlıkta Berlin’de nükleer kaygı SPD Meclis Grup Başkanı Mützenich, Trump’ın nükleer silahları sadece caydırıcılık amaçlı görmediğini aksine savaşta kullanılacak silahlar olarak değerlendirdiğini söyledi. Donald Trump yönetimindeki ABD’nin “savunma harcamalarını artırması” için bastırdığı NATO üyeleri, ittifakın geleceğini sorgulamaya devam ederken Almanya’da konuşlu Amerikan nükleer silahlarının varlığı, ülkede bir kez daha tartışmalara neden oldu. Sosyal Demokrat Parti (SPD) Meclis Grup Başkanı Rolf Mützenich’in ABD’nin Almanya’da konuşlu nükleer silahlarını çekmesi gerektiğini söylemesi koalisyon partileri arasında tartışmaya yol açtı. Tagesspiegel gazetesine yaptığı açıklamada, bazı ülkelerin “NATO’yu tartışmaya sokmadan” aynı politikayı dile getirdiğini savunan Mützenich, “Almanya’nın bu tür konuşlandırmaları engellemesinin zamanı geliyor” dedi. SPD Meclis Grup Başkanı, talebini ABD Başkanı Donald Trump’ın yeni bir nükleer strateji izlemesiyle gerekçelendirdi. ‘Tartışma konusu değil’ Mützenich, Trump’ın nükleer silahları sadece caydırıcılık amaçlı görmediğini aksine savaşta kullanılacak silahlar olarak değerlendirdiğini söyledi. Mützenich’in sözleri, Savunma Bakanı Annegret KrampKarrenbauer’ın, halen Almanya ordusu tarafından kullanılan Tornado uçaklarının Eurofighter ve ABD Ülkedeki nükleer silahsızlanma yanlısı gruplar, sık sık ABD karşıtı protesto düzenliyor. F18 çok amaçlı savaş jetleri ile değiştirilmesini önermesinden sonra geldi. Mützenich’in açıklamalarına tepki gösteren Hıristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) Meclis Grup Başkan Yardımcısı Johann Wadephul, SPD’li Dışişleri Bakanı Heiko Maas’ın farklı bir tutum alması gerektiği ni belirterek “CDU/CSU Meclis Grubu açısından Almanya’nın nükleer katılımının sürdürülmesi tartışma dışıdır” dedi. Wadephul nükleer caydırıcılığın Avrupa’nın güvenliği açısından zorunlu olduğunu ileri sürdü. SPD milletvekiline iş dünyası destekli Serbest Demokratlar’dan da (FDP) tepki geldi. FDP’nin savunma konularındaki sözcüsü MarieAgnes StrackZimmermann, Mützenich’in sözlerini “yanlış zamanda yanlış sinyal” diyerek yorumladı. Mützenich’in yaklaşımı SPD’nin geleneksel yaklaşımın bir parçası. Bu nedenle daha önce eski SPD Başkanı Martin Schulz ile eski dışişleri bakanları Sigmar Gabriel ve Guido Westerwelle de benzeri, bir görüşü dile getirmişti. Almanya’nın batısındaki Büchel’deki askeri üssünde yaklaşık 20 ABD nükleer savaş başlığı olduğuna inanılıyor. İsrail’de mahkeme nöbeti Hükümet krizinin bir yılı aşkın süredir devam ettiği İsrail’de halk, yeni tip koronavirüs salgını tehditine rağmen yolsuzluk suçlamalarının merkezindeki Başbakan Binyamin Netanyahu karşıtı gösterilere devam ediyor. Tel Aviv’de önceki akşam yüzlerce kişi, Yüksek Mahkeme’nin Netanyahu ile MaviBeyaz lideri Benny Gantz arasında kurulması planlanan koalisyona yapılan itirazı değerlendirmesi öncesinde bir araya geldi. Sık sık “Yolsuzluk hükümetine karşıyız” şeklinde slogan atan protestocular, Covid19 salgını nedeniyle sosyal mesafe kuralına uyarak aralarında 2 metre mesafe bıraktı. Protestocular, yüksek mahkemeden hakkında soruşturma açılan herhangi bir siyasinin hükümet kurmasına izin verilmemesini talep ederken, koalisyon anlaşmasında ise bazı bölümlerin yasa dışı olduğunu vurguladı. İsrail Başsavcısı Avichai Mandelblit, 28 Ocak’ta 3 ayrı yolsuzluk soruşturması nedeniyle Netanyahu hakkındaki iddianameyi mahkemeye göndermişti. İsrail yasaları gereği, hakkında dava açılsa da başbakan görevine devam edebiliyor. Netanyahu’nun duruşması hakkında Yüksek Mahkeme’deki müzakereler, parklar ve meydanlardan canlı olarak yayımlandı. Yemen için korkutan senaryo ABD’nin yakın müttefiki Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerinin desteklediği Mansur Hadi yönetimi ve İran bağlantılı Husi milisler arasında süregiden iç savaş nedeniyle insani krizin giderek derinleştiği Yemen, bir yandan da Covid19 salgını tehdidiyle karşı karşıya. Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı Dünya Sağlık Örgütü’nden (DSÖ), küresel çapta hızla yayılmaya devam eden yeni tip koronavirüsün (Covid19), ülke nüfusunun yarısını etkileyebileceği uyarısı geldi. DSÖ Yemen Ofisi’nden yapılan açıklamada ülkenin sağlık sisteminin son derece yetersiz ve kırılgan olduğu belirtilerek “virüsle mücadele için gerekli tıbbi malzemenin de yeterince bulunmadığı” ifade edildi. Açıklamada, “İlk pandemi ilanı sonrasında Yemen’de nüfusun yüzde 50’sinden fazla, yaklaşık 16 milyon kişiyi etkisi altına alma ihtimalini ortaya koyarak yerel yönetimlere uyarılarda bulunmuştuk” değerlendirmesi de yapıldı. DSÖ, sağlık alanında çalışanlara ve ulusal sağlık kurumuna salgının tüm ülkeye yayılma ihtimalini düşünerek destek vermeyi sürdüreceğini de vurguladı. DSÖ yetkilileri, daha önceki açıklamalarında “en savunmasız kişilere öncelik verdiklerini ve daha güvenilir bir tedarik zinciri oluşturmanın yollarını aradıklarını” söylemişti. Yemen’de son resmi verilere göre, ülkede 10 kişiye koronavirüs tanısı konulurken bunlardan ikisi hayatını kaybetti, bir kişi de iyileşti. Yeni tip koronavirüs salgınında bazı ülkeler yeniden açılmaya doğru yavaş adımlarla ilerlerken tecrit uygulamaları nedeniyle oluşan ekonomik ve sosyal krize karşı aşırı sağcıların öncülüğündeki protestolar da devam ediyor. ABD’nin New Hampsire eyaletinde tecrit karşıtı protestocular, dün bir kez daha meydanlardaydı (solda). Berlin’de ise bir grup gösterici “kapanma faşizmdir” sloganları attı (üstte). İddialar toz duman Yeni tip koronavirüs salgınının (Covid19) merkez üssü konumundaki ABD’nin yayılmadaki olası rolü nedeniyle Pekin’e baskısı sürerken, virüsün çıkış noktası olarak işaret edilen Çin’in Wuhan kentindeki laboratuvar hakkında yeni bir iddia ortaya atıldı. Küresel çapta enfekte olanların 3.5 milyonu aştığı salgında can kaybı 245 bin 310’a yükseldi. 1 milyon 130 bin 317 kişi ise iyileşti. İngiliz Daily Mail gazetesi, ABD’nin “virüsün potansiyel kaynağı” olarak gösterdiği Wuhan’daki yüksek güvenlikli Viroloji Enstitüsü’nde bilim insanlarının yarasalar üzerinde koruyucu ekipman olmaksızın araştırma yaptığı fotoğrafların, web sitesinden teker teker kaldırıldığını iddia etti. Habere gö re bu fotoğraflar arasında, çok az koruyucu ekipmanla mağara gezen görevlilerin ve Mart 2018’de ABD’li bir bilim insanının enstitüye yaptığı ziyaretin fotoğrafları bulunuyordu. Bu arada Washington’dan Çin’e yönelik bir şeffaflık eleştirisi daha geldi. ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, Çin’in gönderdiği Covid19 örneğinin henüz iki gün önce ellerine ulaştığını savundu. Animasyonlu tepki Öte yandan Pekin, yetersiz önlemlere ve ekonomik krize karşı toplumsal huzursuzluk nedeniyle ülke içinde sıkışan ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin’i sistematik olarak suçlayıcı açıklamalara, animasyonlu bir cevap hazırladı. “Bir Zamanlar Bir Virüs Vardı” isimli animasyonda, Çin’in dünyayı aylar önce uyardığı ve ABD’nin de bu uyarılara kulak asmadığı iddia edildi. İtalya’da ikinci aşama Avrupa, yeni tip koronavirüs pandemisinin yayılma hızının yavaşlamasının ardından bu hafta itibarıyla daha fazla kısıtlamayı kaldırmaya hazırlanıyor. Hükümetin bireysel spor faaliyetlerine izin vermesi üzerine sokakları dolduran İspanyolların ardındana İtalya da bugün, “virüsle yaşayacağı dönem” olarak tanımladığı 2. aşamaya geçiyor. Avrupa’da pandeminin en ağır vurduğu İtalya’da halk, yaklaşık iki aylık izolasyonun ardından yarından itibaren akrabaları ziyaret edebilecek, parklarda dolaşabilecek. Lübnan’da ikinci dalga çetin başladı NALAN YAZGAN Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid19 salgınının ikinci dalga ihtimali konuşulurken, geçen sene ekim ayında başlayan protestoların salgın nedeniyle “kesintiye uğradığı” Lübnan, isyanın ikinci dalgasına sahne oluyor. “Dönüşü muhteşem olan” bu ikinci dalga gösterileri, ilk günlerinden çok daha şiddetli çatışmalarla geçti. Trablusşam’da bir gösterici polis tarafından açılan ateş sonucu hayatını kaybederken Beyrut’ta da durumu ağır olan yaralılar var. 17 Ekim’de başlayan protestolar zaman zaman gerginlikler yaşansa da büyük bir parti havasında sürdü. Gösteriler esnasında çok renkli görüntülerin yanı sıra müzik eşliğinde “devrim” sloganları atanları izledik. Kadınlar ve gençler en ön saflardaydı. Ancak yeni hükümetin kurulması ve güvenoyu alması sürecinde gösterilerin dozu yükseldi ve bununla beraber şiddet de artmaya başladı. Bazı göstericiler, teknokratlardan kurulan yeni hükümete bir şans verilmesini istese de önemli bir kesim gösterileri devam ettirmekte ısrar etti. Şubat sonlarında alınan bir kararla, “Covid19 salgınının yayılmasını önlemek amacıyla” okullar, kafe ve restoranlar kapatıldı. Esasen bu kısıtlama olmadan önce de Beyrut’ta birçok restoran ve kafe ekonomik kriz yüzünden kepenk indirmişti. Geriye kalan mekânlar da koronavirüs tedbirleri çerçevesinde kapanmış oldu. Tedbirler sona erdiğinde bunlardan kaçının tekrar açılabileceği konusunda iyimser olmak pek mümkün görünmüyor. 15 Mart tarihinde ülkede salgına karşı seferberlik ilan edildi ve ek tedbirler açıklandı. Sokağa çıkma yasağını da içeren bu önlemler yüzünden iyice zor durumda kalan kesimler tepkilerini farklı şekillerde göstermeye başladı. Örneğin bir taksidolmuş şoförü kurallara uymayarak arabasına bir yerine iki yolcu aldığı için kendisine ceza kesilmesi üzerine arabasını ateşe verdi. Sokakta meyve/sebze satarken yakalanan bir satıcının ise sinir krizleri geçirdiği anlar görüntülere yansıdı. Kısacası salgın öncesinde kötü ekonomik gidişat yüzünden zor duruma düşmüş ve olağanüstü koşullarda yaşamaya çalışan Lübnanlılar Covid19 ile beraber tam bir çıkmazın içine girmiş oldu. ‘Açlık devrimi’ Salgın tehlikesi, bütün dünyayı etkisi altına almışken gelinen noktada Lübnanlılar açısından bir tehlike olmaktan çıkmış gibi meydanlar ve sokaklar tekrar dolmaya başladı. Bu ilk hareketlenmeler hükümetin 100 gün vaadinin dolmasına birkaç gün kala, “biz buradayız” mesajı içeriyordu. Daha sonra ise sosyal mesafe kurallarının pek de dikkate alınmadığı ve göstericilerin yüzünde maskelerin olmadığı protesto gösterileri başladı. Hatta bazı kesimler göstericilerin salgın riskini daha da artırdıkları gerekçesiyle bu duruma tepki gösterdi. Buna sokaktaki göstericilerin cevabı ise “koronadan önce aç Ekonomik gerekçeli eylemlerin ikinci dalgasına sahne olan ülkede, göstericilerin öfkelerini banka ve ATM’lerden çıkardığı anlar sık sık kameralara yansıyor. lıktan ölecekleri” şeklindeydi. Lübnan devleti, yaşanan bu kapanma sı rasında sosyal yardım gibi konularda hiçbir adım atmadı. Piyasalara bakıldığında ise Lübnan Lirası’nın ABD Doları karşısındaki değer kaybı ciddi boyutlara ulaştı. Temel ihtiyaç malları ve enerji konularında neredeyse tamamen dışarıya bağımlı olan Lübnan’da halkın alım gücü, bu değer kaybı yüzünden erimeye devam ediyor. Müdahale de sertleşti Gösteriler öyle bir boyuta vardı ki artık Beyrut, Sayda ve Trablusşam’da bankaların ve ATM’lerin ateşe verildiği ve göstericilerin güvenlik güçlerine taş ve molotof attıklarına şahit oluyoruz. Tabii güvenlik güçlerinin müdahale biçimi de daha öncesine göre daha fazla sertleşmiş durumda. Gösterilere göz yaşartıcı gaz, basınçlı su ve plastik mermi hatta gerçek mermiyle müdahale ediliyor. Lübnan’ın şu an acil olarak nakit paraya ihtiyacı var. Ancak ülkede somut reformlar yayılmadan ve şeffaflık gerçek anlamda hayata geçirilmeden bu yardımın alınması da hayli zor görünüyor. Salgın öncesi çökmüş olan ve şimdi ise Covid19’un saldırısına maruz kalan Lübnan ekonomisi uluslararası arenadan beklediği yardımı da alamadığı gibi uçurumdan aşağı, giderek artan bir ivmeyle zaten yuvarlanıyordu. Lübnan ekonomisinin alyuvarlarına saldıran Covid19, kronik sosyoekonomik problemleri çok daha akut hale getirdi. Akıllardaki soru tedavi mümkün mü?.. Kuzey Kore lideri Kim, spekülasyonlara neden olan üç haftalık inzivasının ardından geçen cuma bir gübre fabrikasının açılışında görüntülenmişti. Kore’ler arası ateş sesleri Hakkında sağlık sorunları olduğu, yaşamını yitirdiği iddia edilen Kuzey Kore lideri Kim Jongun’un haftalar sonra ilk kez kamuoyu önüne çıkmasının ardından, ülkeyi Güney Kore’den ayıran Cheorwon kasabasındaki Askerden Arındılmış Bölge’de duyulan silah sesleri endişe yarattı. Güney Kore yetkilileri, Kuzey Kore tarafından dün sabah saatlerinde bölgedeki nöbet kulübelerine ateş açıldığını duyurdu. Ateşe karşılık verildiğini, olayda herhangi bir can kaybının yaşanmadığını kaydetti. Seul, herhangi bir askeri hareketliliğin söz konusu olmadığını, bunun kazayla mı yoksa isteyerek mi yapıldığını belirlemeye çalıştıklarını açıklarken Güney Kore Genelkurmay Başkanlığı da bunun isteyerek yapıldığına dair ihtimalin düşük olduğunu belirtti. İki ülke arasında 1953 yılındaki savaştan sonra oluşturulan tampon bölgede yaşanan bu gerilimin nedeni konusunda bir bilgi verilmedi. Benzeri bir olay 2017 yılında da yaşanmıştı. Sınırda yaşanan olayın Kuzey Kore lideri Kim Jongun’un 21 gün sonra cuma günü ilk kez kamuoyu önüne çıkmasının ardından gelmesi dikkat çekti. Kim’in önünde görünmemesi, öldüğü yönündeki iddialar da dahil çeşitli spekülasyonlara neden olmuştu. Öte yandan Güney Kore’den, Kim’in sağlığına ilişkin çıkan söylentilere atıfla, “Kuzey Kore liderinin ameliyat olduğunu düşünmüyoruz” açıklaması geldi. Tedavisinin tamamlanmasının ardından geçen hafta görevinin başına geçen İngiltere Başbakanı, çocukların kendisi için hazırladığı “geçmiş olsun” kartlarıyla. Johnson’dan ‘ölüm senaryosu’ itirafı Yeni tip koronavirüse karşı müdahalede geç kaldığı eleştirilerinin merkezindeki İngiltere Başbakanı Boris Johnson, kendisi de virüse yakalandıktan sonra gördüğü tedavi sürecinde yaşadığı zor saatleri anlattı. Johson, durumunun ciddiyeti nedeniyle doktorların ve yönetimin, ölüm stratejisine hazırlıklı olduğu itirafında bulundu. Sun on Sunday gazetesine konuşan İngiltere Başbakanı, “Durumumun hiç de parlak olduğunu söyleyemem. Ama doktorlarımın tedavim için “Stalin tipi” bir stratejileri vardı. Harika bir durumda değildim ve acil durum planları olduğunu biliyordum” dedi. Tüm zorlukları yenerek iyileşmesini ve oğlunun doğumunu kaçırmamasını “şans” olarak yorumlayan Johnson “İyileşmem harika çalışanlar ve onların bakımı sayesinde oldu. Gerçekten büyük bir fark yarattılar” dedi. Avrupa’da İtalya’nın ardından koronavirüs kaynaklı en fazla ölümün yaşandığı İngiltere’de dün itibarıyla Covid19 nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısı 28 bin 131’e yüksledi. Ülkede şu ana kadar tespit edilebilen vaka sayısı ise 182 bin 260. Oğluna doktorların adını verdi Bu arada Johnson ve nişanlısı Carrie Symonds geçen hafta dünyaya gelen oğullarına doktorlarının adını verdi. Symonds, bebeklerinin adının Wilfred Lawrie Nicholas olduğunu duyurmuş, Nicholas ismini Johnson’ın hayatını kurtaran doktorların adı olduğu için koyduklarını ifade etmişti. Trump cephesini Biden korkusu sardı ABD’de son kamuoyu anketlerindeki sonuçlar nedeniyle bir kez daha seçilmeme endişesinde olduğu iddia edilen Başkan Donald Trump’ın kampanya yetkililerinin, Demokratların adayı Joe Biden’e karşı nası bir taktik uygulayacakları konusunda bölündüğü belirtildi. ABD basınına göre Trump stratejistleri Başkan’ın seçimlerdeki rakibi Joe Biden’ın popülaritesini yükseltmesini engellemenin bir yolunu bulamazlarsa ikinci dönemi kazanmak için çok az şans olduğunu belirtiyorlar. Trump’ın kampanya danışmanı “İnsanları farklı bir Biden ile tanıştırmalıyız” diyerek “2016’da kazanma nedenlerimizden biri, birçok insanın Hillary Clinton’dan nefret etmesiydi. Şu anda Biden’den bu kadar nefret edildiğinen emin değilim” dedi. Trump’ın birçok siyasi danışmanı, ABD Başkanı’nın kampanyasının sorumlularını 77 yaşındaki Biden’in zihinsel aktivitelerine yönelik herhangi bir küçümseme içinde olmamaları, bunun Trump’ın sayıları çok olan yaşlı seçmenlerin desteğini kaybettireceği konusuda uyardı. Pompeo’dan Türkiye’ye teşekkür Öte yandan ABD Dışişleri Bakanı ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ABD’ye gönderdiği tıbbi yardım için Türkiye’ye teşekkür etti. Pompeo, Twitter’dan yaptığı açıklamada, “Bu durumu beraber atlatacak ve hiç olmadığı kadar güçlü çıkacağız” ifadelerini kullandı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear