25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 22 MAYIS 2020 CUMA ekonomi@cumhuriyet.com.tr TASARIM: SERPİL ÜNAY EKONOMI Koronavirüs dünyada ticaret savaşlarını ve korumacılık politikalarını yeniden canlandırıyor Korumacılık kaygısı Jale Özgentürk YAKIN PLAN jale.ozgenturk@cumhuriyet.com.tr Türkiye’de de yerli üretimi desteklemek için ithalatta vergiler artırıldı. “Türkiye’nin ithalat cennetine döndürüldüğü” iddiasındaki hükümetin bu politikaları kısa süre için olumlu, uzun vadede ise tehlikeli bulunuyor. Türkiye bir ay içinde yaklaşık 4 bin ürünün ithalatına ek vergi getirdi. İhracatın hareketlenmesiyle başlayan cari açık artışı bu adımın atılması için gerekçe olsa da bu politikaların kalıcı olacağı Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın şu sözleriyle anlaşılıyordu. “Stratejik ve üretim imkânı bulunmayan ürünler hariç, ithalat kolay olmayacak. Birileri bir dönem ülkemizi ithalat cenneti yapmaya çalıştı.” 2003’ten beri iktidar olan bir partinin mensubu olarak kendi dönemini eleştiriyor gibi görünse de Albayrak’ın amacının yollarının ayrıldığı Ali Babacan dönemi olduğu belli. Ancak Türkiye’ye 2003’ten itibaren akan yabancı kaynakların kullanılma önceliğini belirleyenin Babacan olmadığı ise çok netti. Türkiye yaklaşık 400 milyar dolara yakın kaynakla üretimi değil, inşaat sektörünü; yani rantı seçti. 436 alışveriş merkezi fabrika yatırımlarına, sanayi desteklerine tercih edildi. Türkiye salgın öncesi bu tercihlerinin acısını zaten yaşıyordu. Şimdi Türkiye’de olduğu gibi dünyada da tüm ülkeler ithalat kapılarını kapatmaya başlıyor. Bu da dünyada korumacı politikaların ortaya çıkmasına neden oluyor. Pek çok ülke içe kapanmaya başlıyor. Şimdi küresel çapta yeni bir “ticaret savaşları” dönemi yaklaşıyor. Korumacılık politikaları yeniden tartışılıyor. Bu politikaları iş insanlarına sordum. Değerlendirmeleri şöyle: “Bu politikaları kısa vadede yapabilirsiniz ama karşınızdaki ülkeler de karşılık verebilir. Bütün ülkeler bunu yaparsa bu büyük bir hata olur. Dünya ekonomisini daha yavaşlatır.” Türkiye’nin ihracatta ithalata bağımlılığı yüzde 4050’lerde. Ara malı ithalatı bazı sektörlerin olmazsa olması. Türkiye’nin engellemelerin ardından doğru sanayi, üretim politikalarına yönelmesi, iş dünyasının ortak talebi! DALGAKIRAN: Yaratıcı sanayiye yönelmeliyiz! Adnan Dalgakıran iş dünyasının dobra dobra konuşan iş insanlarından biri. Türkiye’de kısa vadede korumacılık tedbirlerinin doğru olduğunu söylüyor. Ancak ek vergi gelen mallarda üreticinin bu kararı suiistimal etmemesi gerektiğini belirtiyor. Fiyatların artması halinde enflasyonun ortaya çıkacağını ve bir işe yaramayacağını söylüyor. Türkiye’nin üretim gücünü artırmasının ise üretim politikalarının değişimine bağlı olduğunu ekliyor ve “Türkiye artık yaratıcı fikirlere yönelmeli. Bu da elçek ekonomisini gerektiriyor. Bundan sonra Türk firmalarının birleşerek konsolide olması lazım. Ama bu da bizim kültürümüze uzak.” Kadına yönelik aile içi şiddete Kırmızı Işık Yaşadığımız salgın sürecinin en önemli mağdurları arasında kadınlar var. Uluslararası araştırmalara göre bu süreçte kadınlara yönelik aile içi şiddet yüzde 25 arttı. Sadece İstanbul’da artış yüzde 38.2. Sokağa çıkma yasakları nedeniyle de online hizmetler önemli. Vodafone’un 2014 yılından bu yana kadınların şiddetten korunmasına yönelik bir Kırmızı Işık uygulaması vardı. Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı Ha san Süel’e uygulamayı sordum. Süel, “Kırmızı Işık” uygulamasının ka dınların şiddete maruz kaldığı anlarda, kolluk kuvvetleri ya da yakınlarına kolaylıkla haber verebilmesini sağladığını söylüyor. Uygulamayı şöyle anlatıyor: n Acil durumlarda ulaşılması istenen 3 kişi tek tuşla kaydedilebiliyor ve SallaUyar özelliğiyle telefonun sallanması ile kayıtlı kişilere mesaj ve konum bilgisi “Acil SMS” olarak gönderiliyor. n Uygulama karantina döneminde daha anlamlı hale geldi. Bu kapsamda, çeşitli işbirlikleri ile daha fazla kadına ulaşmak üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz. n Diğer yandan, uygulamamızı görme engelli bireylerin de kullanabilmesi için özel bir eklenti geliştiriyoruz. Arapça dil seçeneği getirerek uygulamamızı mülteci kadınların da kullanımına açmayı hedefliyoruz. n Uygulamamızın indirme sayısı ise 326 bini aştı. Aktif kullanıcı sayısı ise aylık ortalama 1400 kişi civarında. Mart ayı ile kıyaslandığında nisan ayında uygulama üzerinden Alo 183 Sosyal Destek Hattı ve polisi arama sayılarında artış olduğunu gözlemliyoruz. n Acil SMS gönderme oranının ise düştüğü görüyoruz. Bu durumu, insanların evden çıkamamasına ve yakınlarının kendilerine yardımcı olamayacağını düşünmesine bağlayabiliriz. Beyaz eşya satışları ve ihracatı sert düştü Covid19 pandemisinin olumsuz etkilerine bağlı TÜRKBESD Başkanı Can Dinçer, Covid19 pandemisi olarak nisan ayında beyaz eşya ne bağlı krizin “satışlar üzerin sektöründe dört ana ürün gru deki etkilerini nisan ayı itibarı bunda iç satışlar yüzde 14, ih ile daha dramatik şekilde his racat ise yüzde 52 geriledi. setmeye” başladıklarına dikkat Türkiye Beyaz Eşya Sanayi çekerek “Ülkemizin lokomo cileri Derneği (TÜRKBESD) tif sektörlerinden olan beyaz tarafından açıklanan ve eşya sektörünün kriz rilere göre buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi ve fırından oluşan dört ana üründe iç satışlar nisan TÜRKBESD verilerine göre, nisan ayında beyaz eşya iç satışları yüzde 14, ihracatı den zarar görmemesi adına devletimizin, ÖTV sıfırlanması, temmuz ayına alınan Geri Kazanım Katılım Pa ayında yüzde 14 yüzde 52, üretimi yı ödemelerinin bir düşüşle 405 bin 123 ise yüzde 56 yıl ertelenmesi gi adete, ihracat da yüz düştü. bi sağlayacağı çeşit de 52 gerileyerek 732 li destekler çok kıymetli bin 123 adete düştü. olacaktır” dedi. Aynı ürünlerde ocaknisan TÜRKBESD verilerine göre, döneminde iç satışlar yüzde 2 derin dondurucu ve kurutucu düşüşle 1.79 milyon adete, ih nun da eklendiği altı ana ürün racat da yüzde 15 daralarak bazında ise nisan ayında iç sa 4.86 milyon adete indi. Beyaz tışlar yüzde 11 düşüşle 549 eşya üretimindeki daralma ise bin 752 adete, ihracat da yüz nisanda yüzde 56, ocaknisan de 49 düşüşle 847 bin 367 ade da yüzde 18 olarak gerçekleşti. de geriledi. l DHA Yerli üretim öne çıkacak TÜRKIYE SALGINDAN DAHA AZ ETKILENECEK Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Türkiye İhracatçılar Meclisi Sektörler Konseyi Toplantısı’na video konferans sistemi ile katıldı. Küresel ticaretin neredeyse durma noktasına geldiğini söyleyen Albayrak, “Geride bıraktığımız süreç, salgının Türkiye ekonomisine olan etkisinin, gelişmekte olan ülkelere göre çok daha az olacağını gösteriyor. Şimdi normalleşme dönemine hazırlanıyoruz. Türkiye için ortaya çıkan potansiyeli ve yeni bir başarı hikâyesi yazma imkânını en iyi değerlendireceğiz” diye konuştu. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, koronavirüs sürecinden sonra Türkiye’de üretimi mümkün olan malların artık kolay kolay ithal edilmeyeceğini ileri sürdü. Önceki gün sanayicilerle bir araya gelen Albayrak’ın, yaklaşık 18 yıldır iktidar partisinin AKP olmasına rağmen “Birileri bir dönem Türkiye’yi ithalat cenneti yapmaya çalıştı” demesi dikkat çekti. “Ükemizde üretim imkânı olmayan ürünler haricinde artık ithalat eskisi gibi kolay olmayacak” diyen Albayrak, şöyle devam etti: “Yerli üretimi ve yerli üretimin dünya ile rekabetini tüm politikalarımızda daha da önceleyeceğiz. Yerlileştirme için elini taşın altına koyan, yerli üretim için sorumluluk alan tüm sanayicileri daha da koruyacağız ve destekleyeceğiz.” l Ekonomi Servisi Firuz Bağlıkaya, ilerleyen dönemde gelebilecek yabancı turistlere ilişkin “Hasta gelme ihtimalleri var. Bir tane vaka vaka her şeyi ters çevirebilir, dikkatli hareket etmeliyiz” dedi. Turizmci can derdinde GAMZE BAL Pandemiden ciddi yaralar alan turizm sektörü, mart ayından bu yana en az yüzde 20 oranında istihdam kaybı yaşadı. İptal ve iadesi yapılan rezervasyonların büyüklüğünün 600700 milyon TL civarında olduğu tahmin ediliyor. Dün online bir basın toplantısıyla bir araya geldiğimiz Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Başkanı Firuz Bağlıkaya, yurtiçindeki turizm hareketliliğinin hazirandan itibaren başlamasını öngördüklerini söyledi. Ancak, alınacak önlemler tat Turizmciler yaralarını yerli turistle sarmaya hazırlanıyor. Talepteki ufak bir canlanmayla fiyatların zıplamasına ilişkin ise savunmaları hazır: “Herkes can derdinde.” min edici seviyede olsa dahi iç pazarın yıl sonunda yüzde 3040 oranında küçülmesi bekleniyor. Bağlıkaya, yerli turist talebinde yavaş yavaş da olsa başlayan hareketliliğin fiyatlarda fırsatçılık yapacak olması ihtimaline karşın şunları söyledi: “Bu kadar büyük yıkımdan çıkmış müesseselerin 100 TL’lik ürünlerini 150 TL’ye satmalarını fırsatçılık olarak değerlendireme yiz, herkes can derdinde. İnsanlar kısa çalışma ödeneği, devlet yardımları ile geçiniyorlar. Turizm sektörünün önemli kısmı şu an devlet desteği ile dönüyor. Kamu desteği olmadan yürüyebilecek halde bile değil sektör.” Öte yandan Bağlıkaya, İsrail, Almanya, Polonya, Ukrayna, Azerbaycan, Özbekistan’dan ciddi talepler aldıklarını kaydetti. 2020 tarım desteklerinden ses yok MUSTAFA ÇAKIR Salgınla birlikte maliyetleri artan çiftçi acil destek beklerken, hükümet mayıs sonuna gelinmesine karşın 2020 yılı içinde destek verilecek tarımsal ürün, destek miktarları ve ödemelerin başlanacağı tarihi hâlâ açıklayamadı. Bunun için önce kurul toplanacağı, sonrasında da Cumhurbaşkanlığı ka rarnamesi yaymlanacağı belirtildi. 2019 ödemeleri ise hâlâ tamamlanmadı. CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun’un soru önergesini yanıtlayan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, 22 Nisan’da üreticilere toplamda 10.75 milyar lira, 24 Nisan’da ise 12.4 milyar lira ödeme yapıldı. Bu ödemelerin 2019’a ait ödemeler olduğuna dikkat çeken Aygun, “2020 desteklerine ilişkin kararname 5.5 aydır yayımlanmıyor. Çiftçi borçlarını da ertelemediler. Sadece nisan ve mayıs aylarındaki Hazine destekli kredi alacakları ötelendi. Çiftçinin esas ödemeleri sonbahardadır. Çiftçi 2020 ödemelerini almadan nasıl üretim yapsın ve kredisini ödesin” diye konuştu. l ANKARA 16 BIN IŞYERI KAPANDI Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, 1 Mart30 Nisan 2020 aralığında 15 bin 948 işyerinin kapandığını, 78 bin 954 adet işyerinin ise tescil edildiğini açıkladı. Pekcan, CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in soru öner gesini yanıtladı. Gürer, “1 Mart 2020 sonrası kapanan toplam işyeri sayısı ve üretime ara veren fabrika sayısı ile bu süreçte işini kaybeden kişi ve işsizlik fonundan yararlanan kişi sayısı ne kadardır” sorularını yöneltmişti. Saray siyasetinde baskın seçim tuzakları.. Nasrettin Hoca göle maya çalmaktan vazgeçmemiş, “Ya tutarsa!” demiş.. Ülkesini seven her yaştan bireyin, çıkacak, bayrağını, kendisini gösterecek bir balkonu varsa; İstiklal Marşı, Dağ Başı ile kendisini göstermek, başkaları ile paylaşmak için çırpındığı 19.19 buluşması çağrısı da Saray’a ait değil miydi? Oysa daha çok, muhalefet partileri liderleri, kadroları, belediyeler yönetimleri, kendi siyasal tonlarına uygun dozlarda 19 Mayıs ile Kadir gecesi buluşmasının, çifte kutlamanın altını çizmeye özen göstermişlerdi.. Pandemiyle henüz çıplak boyutları ile algılanamayan, ülkemizin, halkımızın içinde bulunduğu travmatik ekonomik krizin acıları ile yüz yüze kalınmadan, ülkemizin, çocuklarımızın geleceği adına güçlerin birleştirilmesi gerçeğinin Saray yönetimince de kavranması zorunluluğunun altının çizilmesi çabası içinde, yine siyasal çizgilerinin ton farkları içinde çağrılar yapıyorlardı.. Pandemiyle henüz sonuçlarının algılanması bilinçlere kazınamayan ekonomik krize ilişkin çöküşün birinci elden, gerçek sorumlu odağı 2002’den günümüze Cumhuriyet tarihinin en uzun soluklu iktidarı AK Parti, lideri Erdoğan, son haliyle Tekadam rejimi olduğuna göre ne menem bir çelişkidir bu? 19 Mayıs gününe ilişkin, bilinçlere kazılı kalacak fotoğraf karesinde AK Parti kimliğini, siyasal öncelikleriyle öne çıkarmada her zaman özenli Erdoğan’ın, pandemi koşullarına uygun çekimin düzenlenmesinde, Diyanet İşleri Başkanı, Kadir gecesi duaları eşliğindeki yayından en çarpıcı enstantane var.. Siz siz olun TRT yayınında kasıtsız, 19 Mayıs ile Cumhuriyet Bayramı yazısının görüntüsünün bir cehalet, yanlışlık ürünü olduğuna inanmayın. Görevlerinde var oluşlarını en yüksekten maddi manevi ödüllendirmelerini borçlu oldukları Tekadam rejiminin ayakta kalmasına bağlamış yandaşlıklar öylesine sınır tanımaz militanlıkları, yağdanlığı da gerektirir ki.. Gidenlerin yerine, umutlu nemalandırmalar adına işgüzarlıklarda sınır yoktur.. HHH Yine siz siz olun yargıda yeni göreve alınacakların kura çekimindeki görüntülerde, yargı görevlilerinin bağımsız karar verirlerken, vicdanlarına, Allah korkusuna öncelik verme sorumluluklarının altının çizilmesinin büyülü gerçekçiliğine kapılıp geleceğe dönük çok fazla umutlanmayın.. Hak, hukuk, adalet, guguk olarak algılanmasa, en çıplak yakın tarih yaşanmışlıklarıyla, yargısız infazın, düşünce suçlarının en kabarık dosyalarının gerçekleriyle yüzleşilmiş ülkemizde, en çıplak hukuksal gerçeklerle yüzleşilmiş sayısız yargılamada, en azından söz konusu kanıtlarla bağlantılı verilmiş tahliye kararlarının altında imzası olanlar görevlerinden alınmış olarak, başka kişiler eliyle sil baştan yeni davalar, tutuklamalar gündeme gelebiliyor olabilir miydi? Sözün bittiği yerde olduğumuz son günlerin birkaç uygulamasını bile bu köşeye sığdırmanın olanağı olamayacağına göre, en son en çarpıcı verileriyle birkaçıyla yetinmek zorunluluk. Meslek örgütü olarak uzmanlık alanı çalışması olarak makine mühendislerinin son raporundan pademiyle 16 milyoncuk yeni işsizle yüz yüze kaldığımızı öğreniyoruz. İstanbul’un çıplak verileriyle birçok işsizin olduğu kalabalık ailelerde, en düşük gelirden bir çalışan gerçeğini, oruçlu günlerin sevabına, insanlık adına silinen bakkal defteri borçlarında yıllık tutarların on binleri bulduğunu, iftarlık yemek paketlerinin dudak uçuklatan rakamlarla sürdürüldüğünü biliyoruz.. Bizim ödediğimiz, ödeyemeyenler için borç olarak ertelenmiş faturalardaki vergilerin payları dudak uçuklatıcı oranlarda olsa da algılamaktan hâlâ çok uzaktayız.. Umutlar yine Kaf Dağı’nın arkasından geliveriyor.. Dün parlak törenle açılan son, en yüksek oranlarla yeni vergilerimize bağlanmış, kaç kuşak gelecek bilinmez gelecek kuşaklarımızın da borçlanmaları anlamına da gelen dünya ölçeğinde en en zenginlerinin gelip tedavi olmaları umuduna bağlanmış pompalanmış umutlarla düş görmemize ne demeli? On yıl önceki tünel açılışını da anımsatarak yatırımları, ileri teknolojileri ile övünen Japon Başbakanı elbette haklı.. Artık çok pahalı olduğu için çok az en zenginlerin geçebildiğinin, verdiğimiz garantili gelir farkının borcu bizim sırtımızda.. İnsanlar boşu boşuna baskın seçim düşlerinden kimlerin sorumlu olduğunu sorgulamıyorlar mı? Tartışmalarda en en yandaş taraftarların ne zaman, nerelerde yaşanan öfke patlamalarına bir baksanız ya? Anketlerde, hele bir pandeminin örtüsü altında saklı kalmasına dayalı çıplak gerçeklerle yüzleşmeden baskın seçim şansı görülse.. Ama nerde? Göl maya tutmaz ki.. Arçelik hackathon’da da 300 projeyi buluşturdu Arçelik, Covid19 krizi sonrası ortaya çıkacak yeni yaşam tarzı ve alışkanlıklara uygun çözümler geliştirmek ve ilham vermek amacıyla düzenlediği “Hack the Normal” ile Türkiye’nin en büyük kurumsal hackathon’una imza attı. Binin üzerinde kişinin başvuru yaptığı online hackathon’da 5 ülke, 34 şehirden yaklaşık 300 girişimci yaratıcı fikirlerini projeye dönüştürdü. 52 saat süren hackathon’da, mobil sterilizasyon cihazları, uzaktan hasta takibi, gıda israfına karşı kompost kutusu gibi 52 proje geliştirildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear