23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SİGORTA ekonomi@cumhuriyet.com.tr TASARIM: SERPİL ÜNAY 13 12 MAYIS 2020 SALI Hazine ve Maliye Bakanlığı uzaktan poliçe satışı için yeni düzenleme yaptı Güven verilemezse işsizlik dahil sıkıntılar çok ağırlaşır Dün açıklanan, salgın etkisinin rakamlara yansımadığı, 2020 Şubat ayı işsizlik oranları, mevsimsel etkilerden arındırıldığında geçen yılki seviyesinde gözüküyor. Ancak aynı dönemde istihdam oranının büyük ölçüde azaldığı, dolayısıyla çalışan sayısının geçen yıla göre düştüğü görülüyor. Yani kurallarına uygun hesaplanmış gözükse de, işsizlik sıkıntısı büyümeye devam ediyor. Şubat ayı verileri bir önceki ve sonraki ayları kapsadığı, yani ocakşubatmart aylarının ortalaması olduğu için, salgının ekonomik etkisi bu rakamlarda görülmüyor. Önümüzdeki aylardan itibaren oran büyümeye başlayacak ama kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin gibi formüller nedeniyle ilk yarıdaki işsizlik oranlarının da gerçek işsizliği yansıtacağı sanılmıyor. İş âlemiyle yaptığımız görüşmelerde istihdamın ciddi biçimde düştüğünü, yılın ikinci yarısında toparlanmasının fazla mümkün olamayacağını söylüyorlar. İş insanlarının en çok üzerinde durduğu konular, acil olarak dış kaynak sorununun çözülmesi, kamu yardımlarının artırılması ve bu sayede büyüme oranlarında meydana gelebilecek yüksek oranlı düşüşlerin engellenmesi gerektiği. İş âlemi çok yüksek sesle bu hususu dile getiremese de dış kaynak başta olmak üzere, “ekonomi yönetiminin gerekenleri yaptığını artık bir an önce görmeleri gerektiğini” aksi takdirde yüksek oranlı daralmaları önlemek için geç kalınacağını söylüyorlar. Özel sohbetlerde “güven sorunu” gündemlerinin başında ama kamuoyuna yaptıkları açıklamalarda, bu sorunun arkasından dolanıp ürkek biçimde dile getirmeyi tercih ediyorlar. Daha çok KOBİ’ler ve esnaf başta olmak üzere, kamunun yardımlarının artırılması gereği üzerinde duruyorlar. Çok dar bir kesim dışında, iş âleminin genelinin, bir süredir olduğu gibi bu kritik dönemde de asıl sorunları açıkça dile getirme konusunda, yine iyi bir sınav veremediklerini kayıtlara geçirmek gerekiyor. Açıkça dile getirilemese de durum ortada, yerli ve yabancı yatırımcılarda Türkiye ekonomisinin yönetiliş biçimi konusunda oluşan güvensizlik artarak büyüyor. Bu nedenledir ki faiz oranları sıfırlansa bile yerli yatırımcının döviz mevduatı talebi devam ediyor. Ekonomi yönetimi yatırımlarını korumak isterken hâlâ sistem içinde kalmayı tercih eden bu yatırımcı kitlesini anlamak, ihtiyaçlara göre hareket etmek gerektiğini artık görmek zorunda. Ekonomi yönetimi, ithal enflasyon olmayacak diye, enflasyondaki düşüşün devam edeceğini öngörüyor, buna rağmen TL’de eksi faiz veriyor. Kaldı ki kurlardaki bu gidişatla, özellikle üretim için aramalı talebinin açılmasıyla, enflasyondaki düşüşün tersine dönmesi kaçınılmaz olacak ve yabancı kuruluşlar şimdiden bunu görmeye başladılar. Yabancı ne diyecek? Ekonomi yönetimi yabancı yatırımcıyı da tedirgin etmeye devam ediyor. 3 gün önce 3 uluslararası bankaya TL ayaklı swap yasağı koyup kamuoyuna “manipülasyon yapıyorlar” diye lanse edip 3 gün sonra yasağı kaldırıyorsunuz. Manipülasyon soruşturmasının ne önemi kaldı, geçmişte de aynı yolu izleyip günlük sorun çözmek adına “yabancılar bizi vuruyor” demeniz unutuldu mu? Gelişmiş ülkelerde devam edecek likidite bolluğuna dayanıp “kısa sürede salgın etkisi gider, yine dünyadaki likiditeden pay alır işleri düzeltiriz” umudu taşıyan oyuncular var. Bankaların piyasa birimleri “para kazanma fırsatı yaratan dalgalanma” özlemi çekiyor olabilir ama iktisatçılar buna pek katılmıyor. Kısa dönem içinde neler olacak bilmiyoruz. Piyasada, bazı ülkelerle miktarı küçük olsa da swaplar gelmesinin, kamu bankalarına sermaye enjeksiyonu yapılmasının, “süper bono” çıkarmanın piyasadaki olumsuzluğun kırılmasında önemli rol oynayabileceğini belirtenler var. Aslında bu söylem doğal olarak, swap için FED’den umut kesildiğini, akıllar almasa da IMF’yle artık kaynak için görüşülmeyeceği beklentilerini gösteriyor. Bunu söyleyenler bence “küçük de olsa artık iyi bir şeyler olsun” havasına girmiş gibi gözüküyorlar. Ancak unutulmasın ki biz bu sıkıntının 2018 Ağustos ayından beri içindeyiz. O tarihte durup dururken çıkarılan krizin en önemli nedenlerinin “faiz düşerse enflasyon da düşer” mealindeki ideolojik anlayıştan, “biz dünyanın lideriyiz” diyerek rahip Brunson olayındaki gibi ekonomi düşünülmeden girişilen popülizmden kaynaklandığını unutmayalım. Ardından da şunları sormak gerekiyor: Ekonomik ve ideolojik olarak yönetimde bir anlayış değişikliği var mı? Ya da tavır değişikliği bekleyen var mı? Peki, anlayış değişikliği olmadan kısa dönemde günü kurtarmak için pragmatist bir iki adım atıldı diyelim, ekonomiyi kalıcı olarak düzeltebilir mi? Sorunları öteleme nereye kadar devam ettirilebilir? Şimdi olmazsa bir yıl sonra aynı darboğazları yaşamayacağımızın garantisi var mı? Tüketicilere kolaylık DASK poliçeleri tapu dairesi ile elektrik ve su şirketlerinde kurulacak kiosklardan alınabilecek. Araç muayene istasyonlarında “zorunlu trafik” satan cihazlar olacak. Uzak tan satışın güvenliği için “3D Secure” yaygınlaşacak. Geçen hafta sonu Resmi Gazete’de yayımlanan “Sigortacılık Kapsamında Değerlendirilecek Faaliyetlere, Tüketici Lehine Yapılan Sigorta Sözleşmeleri ile Mesafeli Akdedilen Sigorta Sözleşmelerine İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”, sektör için bir dizi yeni düzelme getirirken tüketicilere de kolaylık ve güven vaat ediyor: 4 Zorunlu deprem sigortası (DASK) tapu daireleri, elektrik ve su şirketlerinde kurulacak kiosk cihazlarından alınabilecek. Bu satış, ilgili bakanlığın belirleyeceği acenteler kanalıyla olacak. 4 Zorunlu trafik sigortası da araç muayene istasyonlarına TOBB SAİK tarafından konulacak cihazlar ile satılabilecek. Koruma adımı 4 Asli iştigal konusu sigorta aracılığı olmayan firmalar, internet sitelerine sigorta şirketleri ve brokerler ilgili sigorta şirketinin unvanını belirtmek şartı ile poliçe satış linki verebilecek. Böylece havayolu şirketi seyahat, seyahat acentesi ferdi kaza, lojistik şirketi nakliye sigortası satabilecek. Teknomarketlerde cep telefonu için sigorta sunabilecek. Ancak bu tür sigorta satışlarında yıllık prim 3 bin lirayı geçemeyecek. Ayrıca bu işletmeler poliçe satışından komisyon almayacak. Sadece hizmet bedeli tahsil edilebilecek. Yine düzenlemeye göre, uzaktan satış için tüm altyapıların “3D Secure” güvenliğine uygun hale getirilmesi gerekiyor. Bu kapsamda bir Kurt Ebik, 3D Secure ödeme sisteminin alımı daha güvenli hale getireceğini söyledi. noktaya dikkat çeken Mercury Sigorta Üst Yöneticisi Kurt Ebik, uzaktan mesafeli satış için, satış başlamadan 1 ay önce ürün, organizasyon ve sistem çalışmasını ilgili bakanlığa bildirmek gerekeceğini vurgulayarak şöyle konuştu: “Onay alındıktan sonra uzaktan satışa başlanabilecek. Bu tüketiciyi koruma adına doğru bir adımdır. Bu ürünü sağlayan şirketin unvanı açık bir şekilde görülmelidir ki alıcı kimden ve ne aldığını açık ve net olarak bilsin.” DEMIR SAĞLIK ILE KOÇ IŞBIRLIĞI YAPTI Koç Sağlık Grubu ile işbirliği yapan Demir Sağlık, “İki Can Koç Sağlık” paketiyle anne ve baba adaylarına Vehbi Koç Vakfı sağlık kuruluşlarında hamilelik takibi ve doğum imkânı sundu. Demir Sağlık Genel Müdürü Viktor Hodara, “Bu sigorta paketi, hamilelik başladıktan sonra yapılabilen ve doğum teminatı içeren sek törde ilk ve özelliklerine göre tek poliçe. Mümkün olduğu kadar çok anne adayına ulaşmak istiyoruz. Hedefimiz yılda en az bin poliçe” dedi. ‘TASARRUFUN ÖNEMI DAHA ÇOK ARTTI’ Anadolu Hayat Emeklilik’in 31 Mart itibarıyla aktif büyüklüğünün yüzde 32 artışla 27.5 milyar liraya ulaştığı, otomatik katılım dahil BES fon büyüklüğü nün 23.3 milyar TL olduğu açıklandı. Genel Müdür Yılmaz Ertürk, “Salgın nedeniyle şimdiye kadar benzerini yaşamadığımız zor bir dönemden geçiyoruz. Böylesi zorlu koşullarda, tasarruf bilincinin önemi daha da artmakta, BES de bu ihtiyaca en iyi şekilde cevap verme niteliği ile öne çıkmaktadır” dedi. Yılmaz Ertürk ‘İşyeri poliçelerimizde sade ve hızlı olacağız’ Allianz Türkiye’nin, “İşyerim Sigortası”nı yenilediği açıklandı. Buna göre standart, kapsamlı ve muafiyetli olmak üzere üç farklı paket içeriği su nulurken kelime ve sayfa sayı sı yüzde 30 azaltıldı. Ayrıca teklif alma süreci 4 dakikadan 55 saniyeye, üre tim sürecinde risk soruları 17’den 7’ye düşürüldü. Verilen bilgiye gö re sigor ta, zen ginleşti rilmiş asis tans hiz metleri Öktem Örkün ile destekle niyor. İndirimli akaryakıt teminatı ile Aytemiz istasyonlarından sınırsız yüzde 4 indirimli akaryakıt imkânı veren paketler, ayrıca işyerlerine özel hukuki danışmanlık ve işveren ile işçi konularında SGK danışmanlık hizmetlerini de seçenekler arasında sunuyor. Yalınlık projesi Genel Müdür Yardımcısı Öktem Örkün de şu vurguyu yaptı: “Yalınlık projelerimizle ürünlerin basit, sade, kolay anlaşılabilir ve ulaşılabilir olması için çalışıyoruz. Örneğin üçüncü planda sunduğumuz ‘Muafiyetli Paket’ ile sektörde fark yaratıyoruz. Plan, deprem dahil bir işyerinin karşılaşabileceği temel ana risklere belli muafiyet ve uygun primlerle teminat sağlıyor.” Yavuz Ölken Covid19’a karşı 5 milyon Avro AXA’nın, Covid19’a karşı Pastör Enstitüsü tarafından yürütülen araştırma ve aşı geliştirme çalışmalarına 5 milyon Avro kaynak ayırdığı, ayrıca 3 bin uzmanın teşhis ve tedavi çözümleri üzerinde çalışan açık kaynaklı platform Just One GiantLab’a destek sağladığı açıklandı. AXA Sigorta Üst Yöneticisi Yavuz Ölken, “Salgının ilk günlerinden bu yana önemli çalışmalar sürdürüyoruz. Gerek ülkemizdeki gerek global olarak yürütülen araştırma, geliştirme ve bilgi paylaşımı faaliyetlerine fon sağlıyoruz” dedi. MAPFRE’den bir ay erteleme MAPFRE Sigorta’nın, koronavirüs salgını sürecinde de çalışanları, müşterileri ve acentelerinin hayatını kolaylaştırmaya devam ettiği açıklandı. Bu kapsamda başlatılan yeni kampanya ile mayıs dönemi içinde ödemelerini kredi kartı ile yapan müşterilerin ödemeleri bir sonraki aya ertelenecek. Ayrıca işyeri, konut ve belirli segment kasko poliçelerinde yeni iş veya yenileme döneminde taksit adedi 11’e çıkarıldı. Öte yandan şirketin çalışanlarının yüzde 99’u evden çalışma düzenine geçti. Uğur Gülen ‘60 yıldır güven ve yenilikçiliğin adresi’ Sabancı Holding’in iştiraki Aksigorta, sektördeki 60’ıncı yılını kutluyor. Sabancı Grubu güvencesi ve Ageas’ın desteği ile 60 yıldır sektöre yön verdiklerini vurgulayan Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, özetle şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye’nin en güvenilir ve en kârlı şirketiyiz. Bu başarıda en büyük paya sahip olanlar, Aksigorta ailesini oluşturan çalışanlarımız, iş ortaklarımız ve paydaşlarımızdır. Bambaşka sigortacılık anlayışından taviz vermeden, zamanın diline hızla adapte olabilen organizasyon yapımız, yenilikçi vizyoner bakış açımızla geçen 60 yılda olduğu gibi önümüzdeki yıllarda da ülkemize, iş ortaklarımıza ve paydaşlarımıza kazandırmaya devam edeceğiz.” ‘Başarımızın anahtarı paydaşların mutluluğu’ Zurich Sigorta’nın, Great Place to Work Enstitüsü tarafından Türkiye’nin en iyi işverenlerinden biri olarak seçildiği açıklandı. Şirket, ilk 10’a giren “tek sigorta şirketi” de oldu. Şirket aynı zamanda “Çalışan Değer Analizi Ödülü”nü de kazandı. Başarıyı sadece finansal başarı ile sınırlamadıklarını vurgulayan Zurich Sigorta Üst Yöneticisi Yılmaz Yıldız, “Bizim için başarı, aynı zamanda tüm paydaşlarımızın da mutluluğunu sağlayabilmektir. En önemli paydaşımız ise iç müşterilerimiz, yani çalışanlarımız” dedi. Yıldız, ayrıca 174 ülkede faaliyet gösteren Zurich grubu içinde son iki yıldır çalışan memnuniyeti en yüksek ülke olarak Türkiye’nin seçildiğini hatırlattı. Yılmaz Yıldız
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear