22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ 13 11 NİSAN 2020 CUMARTESİ Şöyle bir hesapladım da, 42 yıllık DAMDAKİ insan olmasından rahatsız oluyorlar!.. Kimse yazarçizerlik serüvenimin son 25 yılı “Dam MİZAHÇI nin aklına eskiden olduğu gibi tıkırtı yapan an daki Mizahçı” olarak lamında kedi bile gelmi damlarda gözlemle geç Cihan DEMİRCİ yor artık!.. ti. Sadece günü yaşayan Corontina günlerinde Corontina bir toplumun nasıl adım adım çürüdüğünü dam önce 65 yaş üstüne sokağa çıkma yasağı geldi notları 2 üstünde mizah gözüyle izledim!.. O toplum şim ğinde dedeleri ve ninelerinin yaşlarıyla dalgasını di “dünya” denen, insan geçen 20 yaşın altındaki elinde bu dibi çıkmış gezegenin nere torunlar eğer birlikte yaşıyorlarsa şim deyse tüm insanlarıyla birlikte bir aya dilerde dede ve ninelerinin yanındaki yakın bir süredir evdeki kuş gibi ya yerlerini kös kös aldılar ve insan eliy şıyor!.. Tıpkı kafese kapattığı önü le içine edilmiş bir dünyada yaşadık ne biraz yem ve kıvırcık salata parça larını belki de ilk kez bizzat görmeye sı koyduğu o saka kuşu, o kanarya, o başladılar!.. muhabbet kuşu gibi!.. Corontina günlerinde artık günün, Ey insanoğlu, eve kapanmak zorun haftanın, gündüzün, gecenin, saatin da kaldığın bu “Corontina” günlerin herhangi bir anlamı kalmadı. Bu açı de acaba farkında mısın, sen bugün dan ülkemiz fazla bir sarsıntı hisset lerde sadece bir sayısın!.. Uzun yıl medi, bu saydıklarımın bizim coğ lardır para ve rant hırsından kudur rafyada zaten pek anlamı yoktu!.. Bu muş haldeki bir insanlık eliyle, haya az çalışma meraklısı, tembel teneke ta değil ölüme yatırım yapılan bu ko ler ülkesinde “Pazartesi sendromu” rona dipli dünyada insanlık için ölü denilerek kendisine yıllarca çok bü mün bile bir sayıdan öte herhangi bir yük haksızlık yapılan zavallı pazarte anlamı kalmadı. Bunu görmek acaba si günü şimdilerde kıs kıs gülüyor ol o rant ve para hırsını biraz olsun diz malı, alnına sendrom damgası yapış ginler mi? Eldeki insan malzemesine tıranlara sosyal mesafe koyup, uzak bakınca çok zor!.. tan bakarak!.. Yukarıdaki karikatürümde görül Saate gelince, zaten gün ışığıy düğü gibi hayat her anlamda tersine la ilişkisini kesip, Batı’nın saat uygu döndü, daha düne kadar, geceleri evin lamalarından uzaklaşarak çöl saatine içinde bir tıkırtı duyduğunda rahatsız geçtiği için saati epeydir hep karanlı olan karıkocalar şimdi o tıkırtıyı dışa ğı gösteren bir ülkede bu anlamda da rıdan duyduklarında, dışarıda dolaşan çok büyük bir fark olmadı sanırım!.. l İbrahim Tuncay l Mehmet Selçuk l Cemalettin Güzeloğlu CUK Ekonominin sefale ti “Tekalifi Milliye” Hayır, geçmiyoruz. Biz duruyoruz, günler geçiyor. örneklemesiyle anlatılabilirdi. Öyle yapıldı. Günel ALTINTAŞ H 60 yaş üstü, koronavirüs için riskli bölgeymiş. H 80 yaş üstüyseniz, kork Herkes “Kritik günlerden manıza gerek yok: Tehlikeli geçiyoruz” deyip duruyor. bölgeyi geçmişsiniz! l Zafer Temoçin l Ercan Baysal l Halit Kurtulmuş Aytoslu YÜKSEK YERİLİM HATTI Erdinç UTKU Dünyayı mizah kurtaracak. Bir espriye gülmekle başlayacak her şey... H Ayakta uyuyan toplumların sık sık kâbus görmesi normaldir! H Kapitalizmin SONu, insanlığın SOLu geldi... H Din ve devret işleri birbirinden ayrılsın... l İsmet Lokman l Ahmet Öztürklevent Yasak Işık KANSU Kırmızı et. Suyuna ekmek banmalık kavurma. Sigara böreği, üstüne sarmısaklı yoğurt dökülmüş patlıcan kızartması. Bol fındıklı aşure... Yemek yasak! Götürmeceymiş, yemeceymiş, semirmeymiş, tepemize lök gibi oturmaymış… Demek yasak! Bulmacada sekiz harf, sağdan sola: “Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme ya da davranma.” Çözmek yasak! Şu adam dürüst gibi, doğrudan yana sanki, söyledikleri de içime sindi hani… Seçmek yasak! Alavere dalavere, dalga dubara, fıldır fırıldak döndü; saman altından su, sümen altından dümen yürüdü; oyun oldu, torba doldu… Yazmak yasak! Of pof, üf püf, ay, vay, hık mık, ah vah, el’aman, eyvah!.. Yakınmak yasak! Hey... Dangıl dungul, ham hum, allem kallem, cart curt, yalan dolan, avurt zavurt, hört zört, dan dun, laftan bol laklaka… Kulak tıkamak, yasak! Korona geldi geleli... Sokağa çıkmak yasak... Açta açıkta kalmak ve ölüp gitmek... Serbest! HÜSREV BEY’İN GÜNLÜĞÜ Günhan AYDIN Üç kaşık dut pekmezi 5 NİSAN: İrlandalı talihsiz harika çocuk Oscar Wilde, bir sohbet sırasında “Sosyalizm keyif almaktır” demiş. Aklıma Emma Goldman’ın devrim ve dans arasında kurduğu münasebet geldi. Dans edemediği devrim, devrim değildi… Belki de sevinç ve güven anlarının sürekli bir ışıkla birleştiği sonsuz bir infilak hali, yaşamak arzusuydu. İnsan devrim olmadan hayatta kalamıyordu ve devrim önce “arzu” olarak beliriyordu. Bir şeyler çürüyor ve yenisi de doğamıyordu. ‘Yeni’ bir dünyaya “yeniden” gelmek arzusu… Şimdi bu melun salgının ardından bakalım ne doğacak; daha beter irin akıtan bir kâbus mu yoksa sevinçli bir dans mı?.. Eskisi gibi olmayacak diyorlar, olmasın da zaten, ama G7’nin mağrur devletlerinin, sonradan utanacaklarını hiç düşünmeden birbirlerinden maske çaldıklarını görmek insanın içini acıtıyor. Hükümetlerin ve hizmetçisi oldukları liberal faşizmin suçlarını ve aczini ibretle seyrederken insanlar arasındaki dayanışmayı da görüyoruz. İtalya’da, Fransa’da, İspanya’da,Türkiye’de ortak bir türküyü söylüyorlar aynı balkonda. Bizi kutsal ekonomileri ile tehdit eden afili finans guruları ve onların her zırva kehanetinde bir keramet arayan kullanışlı ahmaklara karşın ortak hızla birleşiyor o balkonlarda o türküler… “Harami var diye korku salarlar, benim ipek yüklü kervanım mı var…” Tek başına dans her zaman güzel olmaz, Emma ve Oscar’la güzel olur... Bizi sosyal mesafeye mecbur eden şartları ancak toplumsal bir hayal gücüyle aşacağız ve bizi bu günlere getirenler “Bir daha geri dönmemek üzere yıkılıp gidecekler” o zaman. Aşmaya mecburuz, çünkü insan kendini kendinde arayarak değil karşısındakinde bularak insan oluyor. İnsan, insanda insan oluyor. 6 NİSAN: Dün kendimi çok kaptırmışım. Büyüklerimizin tavsiyelerine uyarak, zihinsel taşkınlığıma da deva olur umuduyla üç kaşık dut pekmezi yedim. Dingin bir iyimserlik içinde neticeyi bekliyorum. Berberlerin kapalı oluşu nedeniyle aksayan kişisel bakımım bir yana asıl darbeyi Kumsal Lokantası’nın kapalı oluşu vurdu. Dünkü feveranımın nedeni bu olabilir. Artık garsonlar prensi Ziya’ya Fenerbahçe hakkında ağır şakalar yapmayacağım. Gökhan Gönül’ü istiyorlarmış. İnsan dayanamıyor işte bazen...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear