23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
KÜLTÜR EDİTÖR: ORHUN ATMIŞ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 13 20 MART 2020 CUMA SANAT ARTIK BIR TIK YAKININIZDA: Kamudan özele, sanat kurumları ve sanatçılar eserlerini ‘online’ paylaşıyor Evde kal, sanatla kal Korona günlerinde evde kalarak izolasyon kuralına uyanlar için sanat kurumları ve sanatçıların “online” sanat uygulaması yayılıyor. Galerilerini ücretsiz olarak açan dünyanın en ünlü müzelerinden sonra (ki bunların linklerini sayfalarımızda yayınlamıştık, kaçıranlar Instagram hesabımızdan bulabilir) ülkemizdeki kurumlar ve sanatçılar da “online” yayınlarını çoğalttılar. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da korona tedbirleri kapsamında ara verdikleri kültür sanat etkinliklerini TRT 2 ile işbirliği yaparak “Sanat Heyecanı Evinizde” programı ile eve getireceklerini açıkladı. Ersoy, “24 Mart tarihinden itibaren 6 hafta boyunca her salı akşamı tiyatro oyunları, her cuma akşamı senfoni ve opera konserleri, canlı olarak TRT 2 ekranlarından evlerinize perde açacak. Cumartesi akşamları ise dışarı çıkmadan ‘Troya’, ‘Aida’ ve ‘La Boheme’ gibi dünyaca ünlü operalarımızı izleyebileceksiniz” dedi. Böylece çocukluk heyecanı olarak anılarımızda kalmış olan radyo tiyatrosu, bir anlamda geri dönmüş oluyor, hem de televizyondan! Zorlu PSM, YouTube’da Kültür sanat etkinliklerini eve taşıyan bir başka kurum da İstanbul’un yeni kültür sanat noktalarından biri olan Zorlu PSM oldu. “En önden izle adıyla YouTube’a kocaman bir sahne kurduk” anonsu yapan Zorlu PSM’nin kanalına abone olunarak akustik performanslar, konserler, İbrahim Selim ile Bu Ge ce, DJ performansları ve çok daha fazlası YouTube’dan izlenebilecek. Semavi dinlerde kıyamet Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı’nın tarih, arkeoloji ve sanat seminerleri de “online” oldu. Yeni Koronavirüs (Covid19) salgınına karşı aldıkları önlemler kapsamında, uzaktan erişim yöntemiyle canlı olarak yapılacak ilk seminer bugün 20 Mart Cuma günü saat 12.0014.00 aralığında gerçekleşecek: Prof. Dr. Kürşad Demirci’yle “Semavi dinlerde kıyamet senaryoları ve bunların modern izdüşümleri” konuşulacak. Seminere web sitesinden kayıt olmak, sonra da bilgisayarınıza Zoom Cloud Meetings uygulamasını indirmeniz gerekiyor. 80 TL ücreti olan seminer için kultur@kulturbilinci.org adresini kullanmak mümkün. Feminist kadınlar için Women Make Movies kendi koleksiyonundan feminist filmleri izlemeye açtı. Mart sonuna kadar izlenebilecek olan koleksiyona her hafta yeni filmler eklenecek. https://www.wmm.com/ whmvirtualfilmfestival2020 adresinden ücretsiz izlenebilecek olan bu haftaki filmler; “Feminista: A Journey to the Heart of Feminism in Europe”, “Birth on the Border”, “Primas”, “Azmaish: A Journey Through the Subcontinent.” Bu kadar seçenek içinde de kendinizi oyalayamıyorsanız, iyi bir sanatsever değilsiniz demek ki! l Kültür Servisi Fazıl Say’dan kısa videolar Nilipek’in mini konseri de canlı yayımlandı. Kendisi de izolasyon kuralına uyarak bütün konserlerini erteleyen Fazıl Say, dün Instagram hesabından Troy Sonata 7. Bölüm’den Aşil’i ve Sait Faik’in sahne eseri giriş “İstanbul’da bir Kış Sabahı”nı yükledi. Fazıl Say bir gün önce de “Ev de sıkılan çocuklar için” diyerek Selen Öztürk’ün anlattığı ve kendisinin çaldığı “Çocuklar için” albümünü Spotify ve Applemusic’te bulunduğunu hatırlatmıştı. Sanatçının sayfasında kendi konserlerinden başka videolar da bulunuyor. #EvdeÇal Sanatçıların “online” yayın yapma girişimlerine Red Bull da dahil oldu. “Red Bull Sunar ile Evde Çal (#EvdeCal)” canlı konserler serisinin ilkinde Nilipek çalıp söyledi. Red Bull Türkiye’nin resmi Instagram hesabı üzerinden önceki gün canlı performans sergileyen Nilipek, “Bence en güzel şey şarkılarımız aracılığıyla bir araya gelebilmek, bu öyle değerli ki” diye konuştu. Sanatçı ardından “Havada bir hinlik var”, “Koşu yolu”, “Sabah”, “Gömülür”, “Çocuk”, “Beraber” isimli şarkılarını seslendirdi. Yaklaşık 25 dakika süren canlı konser deneyimine, binlerce katılımcı dahil oldu. Merak edilen soruları da yanıtlayan müzisyen, ayrıca kendisinin önerdiği albümlerin yer aldığı bir çalma listesini de paylaştı. Video kayıt, Instagram profiline de sabitlenerek, programı kaçıranların erişimine sunuldu. Konser serisinin bugünkü (21.30) konuğu ise elektronik müziğin beğenilen isimlerinden biri olan Akın Sevgör olacak. Güler Yücel: Gönül ustası Suat Ülhan Suat Ülhan yaşamını yitirdi “Deli Yürek”, “Üvey Baba” ve “Süper Baba” dizilerinde rol alan, Tiyatro ve Sinema Sanatçısı Suat Ülhan, geçirdiği kalp krizi sonucu 71 yaşında hayatını kaybetti. Ankara Sanat Tiyatrosu eski oyuncusu olan Ülhan, 1998 yılında yayımlanan “Üvey Baba” adlı dizide canlandırdığı “Süleyman” karakteriyle tanındı. “Süper Baba”da, “Fırıncı Musti” karakterini canlandıran oyuncu, “İstanbul Kanatlarımın Altında” filminde “Agop”, “Deli Yürek”te “Usta”, “Çarli” dizisinde ise “Tamirci” karakterlerini canlandırmıştı. Pek çok tiyatro oyununda sahneye çıkan İlhan, Genco Erkal ile de “Aslan Asker Şvayk” oyununda aynı sahneyi paylaşmıştı. Ülhan’ın cenazesi dün ikindi namazının ardından Pendik 15 Temmuz Şehitler Camisi’nden kaldırıldı. l AA Selçuk Gündemir Gündemir veda etti Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı’nın emekli öğretim üyesi ve Uluslararası Antalya Piyano Festivali’nin simge isimlerinden olan piyanist Prof. Selçuk Nisa Gündemir yaşamını yitirdi. Fazıl Say ünlü piyanistin ölümü hakkında sosyal medya hesabından şu paylaşımı yaptı: “Sevgili Selçuk Gündemir hocamız, çok değerli piyanist ve nice piyanistin hocası, kaldığı bakımevinde bu sabah (dün) vefat etti, başımız sağ olsun.” Uzun süredir Muğla’da tedavi gören şair Can Yücel’in eşi Güler Yücel, hayatını kaybetti. Eşinin mezarının da bulunduğu Datça’da yaşayan 85 yaşındaki Güler Yücel, altı aydır Muğla Yücelen ZEYNEP ORAL Güler’i kaybettik dediler. Gülümsedim. “Birbirlerine kavuştular” dedim. Türk şiirinin afacan çocuğu, dil büyücüsü, her daim aşık ve bilge şairi Can Yücel’in eşi, sevgilisi, yoldaşı, hayat arkadaşı, esin perisi, “yorganı, yastığı”, birbirinden yaratıcı üç çocuğunun anası Güler Yücel... Sadece çok renkli bir kişilik değil, bilgeydi, vericiydi, yaratıcıydı, ressamdı. Kendi kabul etmese de, “Benim yazdıklarım şiir değil, miir” dese de, şairdi. (Kadınlar şiirin yaratıcısı değil, nesnesi olmaya öyle koşullandırılmış ki, içlerinde ki şiiri ve şa iri ortaya çı karmaya ço ğu kez fır sat bulama mışlar da.) Ve ne mut lu bana ki, arkadaşım dı... Şairlik, yazarlık, ressamlık, ana Güler Yücel lık... Bun lar bir yana o tam bir gönül us tasıydı... Benim için o “Toprak Ana”ydı. Ve şimdi Toprak Ana, Can Baba’ya kavuştu. 43 + 21 yıllık evliliklerinde Güler’in en sık karşılaştığı so Hastanesi’nde tedavi görüyordu. Yaşlılığa bağlı hastalıklar ve solunum yetmezliği nedeniyle yaşamını yitiren Güler Yücel’in cenazesi bugün Datça’da toprağa verilecek. ru, “Can’la nasıl yaşı yorsun?” olmuştur. Can Yücel aramızdan ayrıldıktan sonra ise “Can’sız nasıl yaşı Can Yücel yorsun?” Her iki soruya da bilgece yanıt vermeyi hep bilir di. “Bizim evde şiir pişerdi, aşk pişerdi... Harlı bir adamla şiir ve aşk pişirmek kaç insana nasip olur? Düşünün ne kadar şans lı olduğumu” diyen Güler’e, ben hep, “Asıl şansı olan Can Yücel” diye karşılık verirdim. Can Yücel onca üretken olabildiyse Güler sayesindedir. En sıkıntılı, en zorlu, en dertli zamanlarda ve hapisteyken bile eleştiri ve kahkaha çiçekleri üretebildiyse Can Yücel, Güler sayesindedir. Ne mutlu ki Can Yücel bu yüce aşkın ve bu sonsuz desteğin bilincindeydi. Canım arkadaşım: Sevdiğin adam: “Yaşamak düğünse, sen orada gelindin / Seni soydum, Güler, dünyayı giyindim” demişti senin için. Dünyanız hep birdi. Artık sonsuza dek öyle... Buluştunuz ya, ışık içinde uyuyun. Piyanist Gülsin Onay ile sosyal medyadan verdiği ve vereceği konserlerini konuştuk Müzik engel tanımıyor ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK Polonya’da vereceği konseri korona önlemleri yüzünden iptal olan Gülsin Onay, moralini hiç bozmadı, konser kıyafetini giydi, makyajını yaptı, sosyal medya izleyicilerine arada bir yaptığı gibi mikrofon ve kamerasını ayarladı ve “Bu kez konser salonunda değil evimde ağırlıyorum sizleri. İptal edilmiş olan Polonya konserimdeki programda yer alan ‘Chopin Andante Sipanato et Grande Polonaise’ ile başlıyorum” dedi ve çaldı! Gülsin Onay’ın Twitter’daki konserini canlı yayın sırasında iki bin kişi izledi. Ancak daha sonraki izlemelerle tıklanma sayısı 900 bin kişiyi buldu. Bu ilgiden çok memnun kalan Onay, başka eserlerle de her pazar saat 19.00’da konserlerine devam edebileceğini ve yakın bir zamanda da YouTube hesabı açacağını da takipçileriyle paylaştı. ‘Heyecanla hazırlandım’ Gülsin Onay bu sosyal medya konserine nasıl karar verdiğini şöyle anlattı; “Her pazar sabahı olduğu gibi ‘Günaydın, paşa pazarınız güzel geçsin’ mesajımı yazarken aklıma gelen bir düşünceyle umutlandım. Polonya’da vermeyi planladığım konserimden bir seçkiyi tüm dinleyenlerim ile evimden canlı yayın ile paylaşabilmek fikri beni çok heyecanlandırdı. Bir canlı yayın konseri ve mekânın, koşulların engel olamayacağı bir buluşma olmalıydı. Böylelikle karar verdim ve dinleyicilerime sordum. Sizlere evimden bir canlı yayın konseri yapsam ne dinlemek istersiniz?” Gülsin Onay, Polonya’daki konserde giymeyi planladığı kıyafetle sosyal medyadaki izleyicilerinin karşısına çıktı. (Sağda) Bu sorunun ardından öyle yoğun bir ilgi oluşmuş ki Onay, “Bana evimde olduğumu dahi hissettirmedi” diyor ve ekliyor; “Sanki kuliste hazırlıklarımı yaparcasına heyecanla tüm ortamı ve kendimi hazırladım. Bu da diğerlerinden farklı bir çaba gerektiriyordu. Dinleyicilerime duyurduğum saatlerde yani saat 19.00 Twitter, 20.00’de Facebook ve 21.00 Instagram olmak üzere 3 konser planladım.” Onay, “Müzik engel tanımıyordu ve kalplerimiz duvarların ve engellerin ötesinde kendisine bir yol buldu. Birbirimizi hissettik... O kadar etkili bir paylaşım oldu ki 900 bin kişilik bir konser salonu kalbimizde inşa edildi. Elbette bu kadarını beklemiyordum ancak müzik her zaman olduğu gibi düşüncelerin ötesinde bir gücü olduğunu ortaya koydu. Mucizevi bir yönü var adeta. İnsanın kalbiyle gördüğü ve duyduğu, manevi olarak gücünü hissettiği uçsuz bucaksız bir âlem. Cennet gibi. Sıkıntılarımızı geride bıraktığımız, arındığımız ve sevgiyle, umutla dolduğumuz bir yer” diyor. Farklı farklı ülkelerden, şehirlerden dinleyen dinleyicilerinden çok güzel geri dönüşler almış sanatçı. İlk defa dinleyen ve mutluluklarını dile getirenler de olmuş. Çok duygulandığını vurgulayan Onay, “Böylelikle her hafta buluşmak için çok güçlü sebeplerim oluştu. Yeniden kendimizi müziğin iyileştirici ve birleştirici kollarına bırakacağız ve sarılıp kucaklaşacağız” diyor. Yarasalar Yarasa, sözlüklerde gövdesi sıçana benzeyen, ön ayakları perdeli kanat biçiminde gelişmiş, vücudu yumuşak sık kıllarla kaplı, iskeleti hafif yapılı, uçabilen, memeli bir hayvan diye tanımlanıyor. Karanlık yuvasında asılı kalıp gizlenen, uçtuğunda kuşu andıran, yüzünden sıçan görmüşçesine tiksinilen bu yaratığı yakından gören azdır. Çok istememe karşın onu iyice göremeyenlerden biri de bendim. Ele avuca sığmayan, sessizliğinden dolayı görende nedense gizemli bir hayvan algısı yaratan yarasayı merak eder dururdum. Almanca yayın yapan arte’de yarasalarla ilgili bir programa rastlayınca yazıyı çiziyi bırakıp gözümü ekrana diktim. Hayvan dostluğu Doğurganlık, var kılma eylemidir. Bu gerçeğin ışığında, kadının, hayvanbitki gibi yaratıkların koruyucusu olduğuna inanırım. Yasemin, çiğdem, gül, lale, nilüfer, sümbül, gonca gibi çiçek adlarının kadınlara verilmesinin özü bu gerçeğe dayanır. Kadının, yarasayı yeniden hayata kattığını yansıtan bu programla, onun gerçek bir hayvan koruyucusu olduğuna inancım iyice pekişti. İncenin incesi kanadına kalın bir koruma telinin dikeni saplanmış kirli bez parçası renginde bir yarasa getirin gözünüzün önüne. Oradan geçen onlarca kişinin ilgisini çekmeyen cansız görünümlü o yarasayı ölümün elinden kurtarmayı kadın düşünüyor. Önce yalnız başına çabalıyor. Gücü yetmeyince komşusuna sesleniyor. İki kadın, kalın teli iri bir kerpetenle koparıp yarasayı korumaları altına alarak sorunu çözüyor. Yarasanın uzun süre aç susuz kaldığı, iri gözlerinin ölgün ışığından belli. Kadın, temiz bezlerle sarıp sarmaladığı yarasanın minicik ağzına şırıngayla su damlatıyor. Renginden de belli, damlayanın yalnızca su olmadığı, karışımın içine sıvılaştırılmış besin de katıldığı. Her damlayı yutuşta yarasanın gözünde hayatın ışığı parlıyor. Sonunda ölüm kalım savaşı kazanılmış, sıra onu yaşamsal diriliğe kavuşturmaya gelmiştir. Burada sahne değişiyor. Ormanın kıyısında kulübemsi bir oda. İçinde onlarca yarasa. Her biri, doğanın ona verdiği yaratılışla kanatlarını gerip bir köşeye yapıştırmış. Kadın, yaralı yarasayı yerinden indirip, bir veterinere yırtık kanadın nasıl onarılacağını soruyor. Örgütlenme İnsan, kendi bilgi çemberini aşıp çözümcü yöntemler kullanmadıkça amacını gerçekleştiremez. Yarasanın kurtuluşunun, o iki kadının uyguladığı yöntemle sağlandığı anlaşılıyor. Bir sahnede de eyleme gönüllü katılan arkadaşları arasında görüyoruz kadını. Güvenli duruşlarından belli, bu kez aralarına ağır işleri üstlenen erkekleri de katmışlar. Dar kafalılar bilimsel düşüncenin egemen olduğu çağımızda, kadına “dedikoducu” yaftasını kolayca yapıştırıveriyor. Bilinçten yoksun oldukları şundan da belli ki, onlar, kadının, dedikodu sanılan ortamlarda birbirlerinin dert ortağı, danışmanı, öğretmeni olarak çözüm ürettiğini akıllarından bile geçiremiyorlar. Oysa kadınlar, aralarında duygu paylaşımı kurmasalardı; bitkihayvaninsan, her türden yaratığın can taşıdığını düşünüp kendi canlarıyla özdeşleştirerek ölümcül yarasayı diriltebilirler miydi? Son sahne. Barınağın önünde onlarca kafes. Her kafesin içinde köşelere yapışık yarasalar. Bir karıkoca, ilgililerin yanına yaklaşıp evcilleştirilen yarasalardan birini satın almak istiyor. Çağrı! Yaşlıgenççocuk, kadınerkek, devlethalk; her an belaya uğrama korkusu içinde bir çağ yaşıyoruz. “Koronavirüs” böyle bir bela! Yarasaları sağaltan insan soyu bu belayı mı atamayacak başından! Ancak aramızda dayanışıp zorlukların üstesinden gelerek kurtulabiliriz beladan... Borusan’da konserler iptal Borusan Sanat, küresel salgın nedeniyle daha önce Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası (BİFO) ve Borusan Müzik Evi’nin mart ayı konserlerinin ertelendiğini duyurmuştu. Yapılan yeni bir açıklamayla, mart ve nisan aylarında yapılması planlanan konserlerin bu sezon için bütünüyle iptal edildiği belirtildi. Biletlerin iade işlemleri Biletix üzerinden yapılabiliyor. İstanbul Modern kapalı Öte yandan, İstanbul Modern koronavirüs salgını nedeniyle 31 Mart’a kadar geçici olarak kapatıldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear