Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
HABER 5 24 ARALIK 2020 PERŞEMBE AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan AİHM’nin ‘Demirtaş kararı’ yorumu: Mahkemelerimiz değerlendirir Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında verilen kararını “çifte standart” ve “ikiyüzlülük” olarak değerlendirdi. Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan, CHP’yi hedef aldı. CHP’nin Mevlana’nın vuslat yıldönümü töreni kılıfı altında asırların birikimi olan bir geleneği “yerle yeksan etmeye kalktını” ileri süren Erdoğan, “Türkçe ezan okunmasını” da hedef alarak, ‘Allahuekber’, ‘Lailaheillallah’, ‘Sadakallahulazim’ demekten imtina eden zihniyetin, 70 yıl sonra yeniden hortladığına şahit olunduğunu” söyledi. AİHM’nin Selahattin Demirtaş hakkında verdiği kararı da değerlendiren Erdoğan, AİHM’nin, “Türkiye mahkemelerinin yerine geçecek şekilde karar veremeyeceğini” ve kararı “iç hukuk yolları tükenmeden, istisnai bir şekilde aldığını” söyledi. Burada verilen kararların Türk mahkemelerince değerlendirileceğini ve AİHM’nin aldığı kararın “tamamen siyasi olduğunu” kaydeden Erdoğan şunları söyledi: “İstisnasını bir kenara bıraksak bile, Demirtaş’la ilgili hüküm, aynı mahkemenin mesela İspanya’daki Batasuna Partisi kararındaki gerekçelerle açıkça çelişmektedir. Mahkeme, Batasuna davası kararında, bırakınız şiddet eylemlerini teşvik etmeyi, şiddet eylemlerini açıkça kınamamanın dahi cezaya konu suç sayılabileceğine hükmetmiştir. Terör örgütünün şiddet eylemini kınamamayı teröre destek olarak kabul eden bir mahkemenin, 68 Ekim 2014’te 39 vatandaşımızın hunharca katledilmesiyle sonuçlanan bir eylemin baş sorumlusunun tahliyesini istemiş olması, resmen çifte standarttır, hatta ikiyüzlülüktür. AİHM, Türkiye nezdinde saygı görmek istiyorsa, önce dönüp kendi çelişkilerini sorgulamalıdır.” l ANKARA/Cumhuriyet Hukukçular, AİHM’nin aldığı kararların bağlayıcı olduğuna vurgu yaptılar: Tartışmasız uyulmalı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğunun sona ermesi yönündeki kararına ilişkin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partisinin önceki günkü MYK toplantısında söylediği ifade edilen “Bu karar bizi bağlamaz” sözleri ile grup toplantısındaSEYHAN AVŞAR ki “AİHM bizim mahkemelerimizin yerine geçecek karar veremez. Mahkemelerimizce bu karar değerlendirilir. AİHM kararı iç hukuk yolları tükenmeden almıştır” sözlerine hukukçulardan tepki geldi. Avukat Turgut Kazan Türkiye’de hukukun zerresinin kalmadığını belirterek “AİHM Büyük Kurul kararı kesin karardır ve Türkiye buna tartışmasız uymak zorundadır. Bu karara uymamak anayasaya aykırıdır. Hiç tartışmasız uygulanmalı. Demirtaş hakkında tahliye kararı verecek olan zaten mahkemedir. Mahkemeden önce Cumhurbaşkanı konuşuyorsa, bu durum yargıya müdahalenin bir göstergesidir. Ben bir hukukçu olarak bu durumdan utanç duyuyorum” dedi. Avukat Celal Ülgen de Türkiye’nin AİHM kararını tanımıyorum eksenli bir savunma yapmasının mümkün olmadığını söyledi. AİHM’de bir Türk yargıcın bulunduğunu belirten Ülgen, “Bu yargıç AİHM kararına muhalif kalmıştır. AİMH yargısına bile iktidarın müdahale ettiği açık olarak görülmektedir. Buna karşın Türk yargıcın muhalefet şerhinde bu kararın Türkiye’yi bağlamayacağı yolunda bir görüşü bulunmamaktadır. Zaten böyle bir görüş mümkün de değildir” dedi. “Türkiye bu konuyu tazminat ödeyerek de uygulamaktan kaçınamaz” diyen Ülgen özetle şunları söyledi: “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni kabul etmekle artık ben tanımıyorum, oynamıyorum, çıkıyorum gibi gerekçelere yaslanamazsın. Avrupa Konseyi bu tür, özellikle yaşam hakkı ve özgürlüklerle ilgili kararların uygulanmamasına karşı Bakanlar Komitesi tarafından da desteklenmek üzere çeşitli yaptırımlar öngörebilir ve bu Türkiye için bir yol ayrımı demektir.” l İSTANBUL AVUKAT MÜNCİ ÖZMEN: Karar takdire açık değil Türk Hukuk Kurumu (THK) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Avukat Münci Özmen, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Selahattin Demirtaş hakkında verdiği tahliye kararına ilişkin “Başvurucunun tahliye edilmesi, yetkililerin veya yargı organlarının takdirine bırakılmamıştır” dedi. Türk Hukuk Kurumu (THK) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı avukat Münci Özmen, AİHM’nin Demirtaş kararını değerlendirdi. Karara ilişkin bilgi veren Özmen, Demirtaş için tahliye kararı verildiğini ve maddi zarar için 3 bin 500 Avro, manevi zarar için 25 bin Avro, yargılama giderleri için 31 bin 900 Avro tazminata hükmedildiğini kaydetti. Kararın kesin nitelikte olduğunu vurgulayan Özmen, “Başvurucunun tahliye edilmesi, yetkililerin veya yargı organlarının takdirine bırakılmamıştır” dedi. Kararın yerine getirilmemesi durumunda olacakları da anlatan Özmen, “Delegeler Komitesi, ‘yükümlülüklerin ihlali süreci’ni işletebilir. Bu sürecin sonunda, Avrupa Konseyi üyeliğinin önce askıya alınması, sonra da üyelikten çıkarılma yaptırımları gündeme gelir” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet CHP’Lİ ÖZKOÇ, ERDOĞAN’IN MAHKEME KARARLARINI TANIMADIĞINI SÖYLEDİ: Ülkeyi diktatörlükle yönetiyor CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündemdeki bir yasa teklifiyle cumhurbaşkanlığı sisteminin tüm dernek ve vakıfları tek bir imzayla kapatma yetkisine sahip olacağını kaydetti. Teklifle İçişleri Bakanı’nın derneklere kayyım atayabileceğini kaydeden Özkoç, İçişleri Bakanı’nın herkesi fişlemek ve herkesi kontrol altına almak istediğini belirtti. AİHM’nin Selahattin Demirtaş hakkında verdiği kararla ilgili Erdoğan’ın sözlerinin anımsatılması üzerine Özkoç, “AİHM kararının, AYM kararının Erdoğan için bir karşılığı yok. Çünkü bu ülkeyi uluslararası anlaşmalara, adalete, hukuka bağlı yönetmiyor. O, ülkeyi diktatörlükle yönetiyor. İşte onun için Recep Tayyip Erdoğan diktatördür diyoruz. Yasaları tanımayan, uluslararası sözleşmeler beni ilgilendirmiyor diyen, AYM’yi tanımayan bir lider dünyanın neresinde olursa olsun diktatördür” diye konuştu. l ANKARA/Cumhuriyet ‘İKTIDARIN TAVRINI ANLAMAK GÜÇ’ Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, asgari ücret üzerindeki tüm vergilerin kaldırılması veya minimuna indirilmesi ve asgari ücretin 4 bin 500 lira civarında olması gerektiğini söyledi. Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan SP lideri, AİHM’nin, Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmasına yönelik kararına ilişkin, siyasi iktidarın bu konudaki tavrını anlamakta zorluk çektiğini söyledi. Karamollaoğlu, “Avrupa Birliği’nin hukuk konusundaki normlarına uymayı benimsediğimizi ilan ediyorsak ona göre tavır koyacağız. İkisi bir arada yürümüyor. Hem ‘Avrupa’yla birlikte yürüyeceğiz’ diyeceğiz, öbür taraftan da AB’nin belli kurumlarının aldığı kararlara da itibar etmeyeceğiz” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Buldan’dan, Erdoğan’ın AİHM’nin kararına ilişkin sözlerine yanıt: Bu karar sizi bağlar efendiler! HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Selahattin Demirtaş’ın avukatları ile birlikte Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Dairesi’nin Demirtaş hakkında verdiği kararı değerlendirmek üzere dün gazetecilerle bir araya geldi. HDP İstanbul İl Başkanlığı’nda düzenlenen toplantıda konuşan Buldan, “Bu kararı, Türkiye’nin çürüyen yargısının Saray’a bağlı olduğu, hukuk ve adalet sisteminin, mahkemelerin, savcıların, hâkimlerin kendi iradeleriyle karar vermediklerini tek adama, Saray’a bağlı çalıştıklarına yönelik söylediklerimizin bir göstergesi olarak değerlendirebiliriz. AİHM kararı, çok kapsamlı çok detaylı bir kararla karşı karşıyayız. Bu kararla birlikte üzerinden 13 saat geçmesine rağmen Demirtaş tahliye edilmedi. Başta Demirtaş olmak üzere şu an cezaevinde tutulan bütün siyasi tutukluların bu karar doğrultusunda derhal serbest bırakılması gerektiğini ifade etmek isterim” dedi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Bu karar bizi bağlamaz” sözlerine de tepki gösteren Buldan, “Bu karar sizi bağlar efendiler. Bütün arkadaşlarımız serbest kalmak zorundadır. Uluslararası sözleşmelerin altına imza attıysanız bu kararlara uymak zorundasınız. Az kaldı, en kısa sürede arkadaşlarımız aramızda olacaktır” diye konuştu. Demirtaş’ın avukatı Benan Molu ise Demirtaş kararının sadece Türkiye açısından değil, Avrupa Konseyi ülkeleri açısından da tarihi bir karar olduğunu ifade etti. l İç Politika TAHLIYE IÇIN BAŞVURU AİHM kararının ardından Demirtaş’ın tahliye edilmesi için avukatları başvuruda bulundu. Demirtaş’ın avukatlarından Ramazan Demir, Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na yaptığı başvuruda Kobane soruşturmasında takipsizlik kararı verilmesini ve Demirtaş’ın tahliye edilmesini talep etti. Demirtaş’ın avukatı Mahsuni Karaman da konuya ilişkin Twitter’dan yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Demirtaş ve tutuklu HDP’lilerin tahliye edilmesi ve dosyada takipsizlik kararı verilmesi şart. AİHM kararının kesin ve bağlayıcı olduğu vurgusu ile Demirtaş’ın tahliye edilmesi ve soruşturma dosyasında takipsizlik kararı verilmesi talebinde bulunulmuştur.” Genel Kurul’da Osman Çakıcı ifadesinde Öcalan tartışması ‘Tehdit değil ikaz’ dedi TBMM Genel Kurulu’nda AKP, CHP, İYİ Parti ve MHP’li milletvekilleri arasında kırmızı bültenle aranan Osman Öcalan’ın TRT’ye çıkması ve bir Cumhurbaşkanı danışmanıyla görüşmesi iddiasına ilişkin tartışması yaşandı. İYİ Partili Müsavat Dervişoğlu, Osman Öcalan’ın TRT’ye nasıl çıktığının açıklanması gerektiğini belirterek, “Kırmızı bültenle aranan bir teröristle neden görüşüldüğü, kimin görüştüğüyle ilgili, iktidardan açıklama bekliyoruz. Bu görüşme Cumhur İttifakı’nın diğer ortaklarının bilgisi dahilinde mi gerçekleşmiştir” dedi. MHP’li Erkan Akçay, “Bahse konu kişinin televizyonda konuşturulmasının Cumhur İttifakı’yla uzak yakın bir alakası yoktur. Biz bunu çok lüzumsuz bir şey olarak görürüz” dedi. AKP’li Cahit Özkan ise “Örgüt üyelerinin ne dediğine bakmayacaksınız, bu ülkenin seçilmiş iradesi Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan ne demiş, yargı makamları ne demiş buna bakmak lazım. Yalanla dolanla terör örgütünün ağzına bakarak Türkiye’nin geleceği tayin edilmez” dedi. CHP’li Engin Özkoç’un “Oslo ve Dolmabahçe görüşmelerinde ne görüştünüz diye AKP’ye sorun” sözlerine MHP’li Akçay, “O, Cumhur İttifakı’ndan önceydi” yanıtını verdi. l ANKARA BİLAL ÇELİK CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu tehdit eden organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı’nın, Bodrum Cumhuriyet Savcısı’na verdiği ifade ortaya çıktı. Çakıcı, ifadesinde “Cezaevinden çıktığımdan bugüne kadar CHP Genel Başkanı, şahsım üzerinden hem sürekli bana hakaret ederken hem de Devlet Bahçeli ve Devlet ‘Erdoğan muhalefete hazırlanıyor’ SELDA GÜNEYSU İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın grup toplantısındaki “Her şey gibi muhalefetin de yerli ve millisini ülkemize kazandırmak inşallah bize nasip olacaktır” sözlerine sert yanıt verdi. Akşener, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, “Kendilerini hep ‘yerli ve milli’ olarak tanımladıkları için buradan da anlaşılıyor ki Sayın Erdoğan da ilk seçimde iktidar olamayacağını gördü ve muhalefete hazırlanıyor. Kendince muhalefetteki AK Parti’yi tarif ediyor” ifadelerini kullandı. l ANKARA Başkanımızı yıpratmak için sürekli şahsıma hakaret ediyordu” iddiasında bulundu. Çakıcı, Kılıçdaroğlu ile ilgili olarak “pez..” sözcüğünü kullanmadığını, “dürzü” sözcüğünü “sosyal hayattaki genişlik anlamında kullandığını” savundu. “Dürzü” ifadesini “İsmailiye mezhebinin alt kolu” anlamında kullandığını savunan Çakıcı “Evet doğrudur, halk dilinde dürzüyü farklı anlama çekebiliyorlar” şeklinde konuştu. “Bakla kazığıyla seni tanıştıracağım” sözlerine ilişkin Çakıcı şu ifadeleri kullandı: “Tehdit değil, ikaz mahiyetiyle, ‘Hakaretlerine devam edersen seni bakla odunuyla tanıştıracağım’ dedim. Amacım, ‘seni devlete şikâyet ederim.’ Devletin yasalarıyla karşılaştırmaktır. Yani çok sert odun cümlesini kullandım. Adalet anlamında kullandım. Sert odun kırılmaz, anlamında.” Baskının artma nedeni çöküş dönemi! İlme, bilime, çoksesliliğe ve demokrasiye dayanmayan hiçbir iktidar yüzlerce yıl yaşayamaz. Osmanlı İmparatorluğu da bunun için çökmüştü, sadece fetihler ve yağmalarla nereye kadar? Fatih Sultan Mehmet gibi ilme, bilime değer veren sultanlar zamanında ilerleme vardı ama matbaaya bile kavuşamadı Osmanlı İmparatorluğu, ne reform gördü ne Rönesans! Osmanlı İmparatorluğu’na çok özenip ecdat bilen, ama Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu önderini ve tarihi kalkınma hamlesini, yakın geçmişi inkâr eden, Cumhuriyet devrimi ve ideolojisinin kazandırdıklarını adeta yok etmeye ant içmiş bir iktidar, 18 yılda çöküş dönemine girdi, sona yaklaşıyor. Çünkü ilim, bilim ve gelişmeyi inkâr edip nepotizme ağırlık vererek demokrasinin olmazsa olmazı güçler ayrılığı ilkesini yok edip yürütme, yasama ve hatta örneklerini gördüğümüz gibi yargıyı da tek kişinin iki dudağı ve imzası altında toplayarak nereye kadar gidilebilir? Duvara toslarsınız. Ülkeyi şirket gibi yöneteceğini söylüyordu, aile şirketleri de kurumsallaşmazlarsa batmaya mahkum. Damatla olmadığını o da gördü, damat doları şaha kaldırdıktan, bütün gücü eline geçirmeye yeltendikten sonra yok oldu! Bakan yapılan ama her karardan önce Saray’a bakan zatı muhteremler, en basit kararları bile “Cumhurbaşkanı’nın emir ve izinleriyle” yaptıklarını açıklamak zorunda hissediyorlar kendilerini. Hukuksuzluk o boyutlarda ki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ayar üzerine ayar veriyor. Çünkü Mağosa’ya değil ama Edirne’ye yollanıyor muhalifler zindana. Selahattin Demirtaş’ın hukuken değil, siyaseten 4 yıldır tutuklu olduğu uluslararası mahkeme tarafından tescil edildi. Osman Kavala, tahliye olmuşken geri alındı. Bırakmayız diyor birisi! Hukuk emrinde Ülkenin hukuka yakın kararlar verdiği düşünülen son kalesi Anayasa Mahkemesi’ni ele geçirmek için yapılan manevralar hepimizin gözü önünde gerçekleşiyor: İstanbul Grubu’nun en önemli savcısı Fidan, önce Yargıtay’a atanıyor, oradan Anayasa Mahkemesi’ne geçebilmesi için yollarına güller dökülüyor. Kazara sosyal medyada iki paylaşım yapan gözaltını boylarken ana muhalefet partisi genel başkanı Kılıçdaroğlu’na ağır tehdit ve hakaretler yağdıran Çakıcı, bir ay sonra nihayet ifade vermeye davet edildi. Çayı kahvesi eksik edilmemiştir herhalde? AKP Genel Başkanı şapkasıyla muhalefete “zillet ittifakı” diye saydıran Erdoğan’a CHP Grup Başkanvekili Özel, bir yanıt verdi diye cumhurbaşkanına hakaretten 250 bin TL’lik tazminat davası! Nasıl olsa mahkemeler de emrinde! Onun tenezzül etmediği işlere Altun yetişiyor, gazetelere resmi ilan cezaları yağmur gibi yağıyor, oranın da başkanı kendisi. Menderes dönemi hortladı! Son günlerin sinir bozucu dolandırıcılık hikâyesi, güreşçinin diploma skandalı. İki üniversite mezunu, yüksek lisanslı gençler kâğıt toplayarak aç kalmamaya çalışırken güreşçiden VakıfBank’a yönetim kurulu üyesi ve başkanvekili yaptık. Ortaokul mezunu olurlar kendileri. Sonrası hikâye, önce lise, sonra, lisans, sonra yüksek lisans diploması verivermişler ama ilk lise diplomasının sahte olduğu mahkeme kararıyla sabit. Bir de heyheyleniyor, ispat edin diye, yahu sen kendin söylemişsin mahkemede? Mustafa Kemal’in vasiyeti olan Atatürk Orman Çiftliği’ni fare kemirir gibi yok ettiler. Hıfzıssıhha’yı kapattılar, Çin’den aşı bekliyoruz! Bir tarım ve hayvancılık ülkesi olan Türkiye’nin hiçbir zaman kendine yetemediğini iddia etmiş Tarım Bakanı! Yahu biz ihracatımızı tarımla götürdük yıllarca, bırak kendimize yetmeyi! İşte bunlar çöküştür: Sahte diplomalı güreşçiye 4 maaş verirken asgari ücretliye 3 bin lirayı çok görürsen; emekliler pazardan bir sap pazıyla çıkarsa; çiftçi, borcunu ödemedi diye traktörünü hacze kaptırırsa; kırsaldaki çocuk, internet yok diye uzaktan eğitime erişemezse; ormanlar, bakir koylar maden şirketleri tarafından talan edilirse; ülkenin kaymağını beş müteahhit şirket yerse; hâlâ aşı yoksa, esnafa pandemi yardımı yapılamıyorsa yolun sonu gelmiş demektir. Tophane’deki İşKur’un önünde Başkanları Arzu Çerkezoğlu’yla küçük bir grup DİSK’li işçi, asgari ücret için basın açıklaması yapmak üzere toplanmıştı dün. Arkada ise üç otobüs dolusu, dişinden tırnağına silahlı polis yolu kesmiş bekliyordu. İşçilerin ise tek silahı kırmızı DİSK yelekleri. Sen de bütün bunlar olurken Tunus’a hibe parası yollayıp, Göcek’te, Ahlat’ta saray, Bodrum’da Diyanet’e tatil yeri yaptırıp, Iraklıyla ziyafet sofrası, Katarlıyla Kanal İstanbul hayali kuruyorsun. Diyeceksiniz ki hâlâ oyları yüzde otuzlarda? Koyunun safı kasabın bıçağını yalarmış!