28 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10 22 ARALIK 2020 SALI DOLAR AVRO STERLIN FAİZ [email protected] BORSA EKONOMI ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 7.6770 2.4 kuruş 9.3800 Sabit 10.2550 12.20 kuruş 14.69 Sabit 1384 23.89 puan 3128.91 4.8 lira 465.35 44 lira Türk Reasürans’tan uluslararası ortaklık Türk Reasürans, DLT (Distributed Ledger Technology) girişimi B3i’ın yeni hissedarı oldu. Açıklamaya göre 21 sigorta ve reasürans şirketinin hissedarı olduğu girişim, kurduğu platform üzerinde ortakları ve sigortacılığa değer kazandırmak isteyen üçüncü tarafların uygulamalarını buluşturan ekosistem yarattı. Bu platform zaman kaybına neden olan ve artık gerek duyulmayan yönetim süreçlerini ortadan kaldıran protokollerin karşılıklı uyumlamasını yapıyor. Türk Reasürans Genel Müdürü Selva Eren, “Bu ortaklık, global değer yaratma vizyonumuzun en somut adımlarından biri. Sektörün en önemli aktörleriyle aynı platformda yer alarak sigortanın geleceğini daha iyiye doğru şekillendireceğimiz için mutSelva Eren luyuz” dedi. Katılımda ‘pencere’ 2022’de kapanıyor Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (SEDDK), yeni Katılım Esasları Çerçevesinde Sigortacılık ve Bireysel Emeklilik Faaliyetlerine İlişkin Yönetmeliği, 19 Aralık’ta Resmi Gazete’de yayımlandı. Bu kapsamdaki geçici bir maddeye göre “pencere usulü”yle katılım sigortacılığı faaliyeti gösteren mevcut sigorta şirketlerinin bu hizmetle ilgili izni 31 Aralık 2021’de sona erecek. Bu tarihten itibaren, sahip olunan portföy, sigortalıların onayı dahilinde katılım sigortacılığı faaliyetinde bulunan diğer sigorta şirketlerine, SEDDK iznine tabi olarak devredilecek. Öte yandan SEDDK, önceki yönetmelikteki iki yıllık uzatma yetkisi bir yıl olarak kullanmış oldu. ‘3 bin lira üstü’ hasar kaskoda yüzde 67.8, trafikte yüzde 44’e çıktı Ucuz hasar kalmadı İlk 10 ayda, eksper raporlarına konu hasar dosyası kaskoda yüzde 24.8 azalarak 394 bin 722, zorunlu trafikte yüzde 16.2 azalarak 417 bin 348 adet oldu. Bu yıl hem kasko hem zorunlu trafikte eksper raporlarına konu hasar dosyaları azaldı. Bunda özellikle salgın önlemleri kapsamındaki sokağa çıkma kısıtlamaları, yüksek trafik cezaları etki yaptı. Ayrıca kasko poliçelerindeki azalma da dikkati çekti. Hasar maliyetleri ise özellikle dolar ve enflasyon kaynaklı olarak yükseldi. Bütün bunlar Sigorta Bilgi Merkezi verilerinden Allianz Sigorta’nın hazırladığı rapora şöyle yansıdı: n Yılın ilk 10 ayında 2019’un aynı dönemine kıyasla kaskodaki eksper raporlarına konu hasar dosyası sayısı yüzde 24.8 azalarak 394 bin 722 adet oldu. Zorunlu trafik sigortasındaki hasar dosyası da yüzde 16.2 azalarak 417 bin 348 adede düştü. Kaskoda yüzde 1.6 n Raporlara “hasar tutar aralığı”ndan bakınca, hem kasko hem zorunlu trafikte “3001 lira ve üstü” hasarların payındaki artış dikkat çekiyor. Bu tür maliyetli hasarların payı kaskoda yüzde 61.7’den yüzde 67.8, zorunlu trafikte yüzde 37.8’den yüzde 44’a yükseldi. 2019’un ilk 10 ayında hasar dosyalarındaki payı yüzde 49 olan zorunlu trafik, bu yıl yüzde 51 pay aldı. Kaskonun payı ise yüzde 51’den yüzde 49’a düştü. n Kaskoda “0500 TL” maliyetli hasarların payı yüzde 2.1’den yüzde 1.6’ya, “5011000 TL”nin payı yüzde 7’den yüzde 5.3’e, 10011500 TL”nin payı yüzde 8.3’ten yüzde 6.8, “15012000 TL’nin payı yüzde 8’den yüzde 6.7’ye ve “20013000 TL”nin payı yüzde 13.1’den yüzde 11.8’e düştü, n Trafikte ise “0500 TL” maliyetli hasarların payı yüzde 5’ten yüzde 3.3’e, “5011000 TL”nin payı yüzde 14.6’dan yüzde 11.1’e, “10011500 TL”nin payı yüzde 14.8’den yüzde 13.1, “15012000 TL’nin payı yüzde 11.8’den yüzde 11.5’e düşerken, “20013000 TL”nin payı yüzde 16’dan yüzde 17.1’e yükseldi. BUBA, Sigorta Cini’ni satın aldı BUBA Ventures ve NN Group, Sigorta Cini’nin satışıyla ilgili anlaşmaya vardı. Türkiye’de 18 ilde 36 mağazada 200’e yakın çalışanıyla faaliyetlerini sürdüren Sigorta Cini, kullanıcılarına danışmanlık ve satış hizmeti veriyor. Satın almayla ilgili bilgi veren BUBA Ventures Başkanı Timuçin Bilgör, “Teknolojik yatırımlar adeta DNA’mızı oluşturuyor. Kuruluşumuzdan itibaren teknoloji odaklı şirketleri çok yakından takip ettik ve etmeye devam edeceğiz. Türkiye’nin sigorta potansiyeline inanıyoruz” dedi. KARBON AYAK IZINI BU YIL DA SIFIRLADILAR Sürdürülebilir enerji kaynaklarına yaptığı katkıyla 2016 yılından bu yana her yıl karbon ayak izini sıfırlayan Anadolu Hayat Emeklilik’in bu yıl da “karbon nötr” şirket olduğu açıklandı. Konuyla ilgili değerlendirme yapan Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdürü Yılmaz Ertürk, “Sürdürülebilirlik yaklaşımımızın bir sonucu olarak, 30. yılımızı kutladığımız 2020 yılında önemli bir başarıya daha imza attık ve BİST Sürdürülebilirlik Endeksi’ne sigorta ve emeklilik sektöründen kabul edilen ilk şirket olduk” dedi. Yılmaz Ertürk ‘DIJITAL KREDI’YI TEMINAT ALTINA ALIYORLAR TURK Finansman, dijital kredi olarak geliştirdiği “ParamKredi” için Aegon Emeklilik ve Hayat ile işbirliğine gitti. Buna göre tüketiciler, içinde birçok teminatı barındıran “Kredi Hayat Sigortası” ürünü ile bu kredilerini ödeyememe riskine karşılık güvence altına alabilecek. Turk Finansman Genel Müdürü Gökhan Ertürk, krediye ilginin her geçen gün arttığını belirtirken Aegon Emeklilik Genel Müdürü Uğur Tozşekerli, “Yenilik arayan, gelişime açık, dinamik ve çevik bir kurum vizyonuyla hareket ediyoruz” dedi. 7 milyona yakın çalışanı ilgilendiren zam pazarlığı bugün başlıyor İŞVEREN DUYMASIN! ‘Allah kurtarsın’ diyene tazminat yok İşyerindeki mesai arkadaşlarıyla sürekli didişen, rakip firmanın reklamını yapıp, işe yeni başlayanlara “Allah kurtarsın” diyen işçi tazminatsız kovuldu. İş mahkemesinin “tazminat ödenmeli” dediği işçiye, kara haber Yargıtay’dan geldi. Yargıtay’ın emsal nitelikteki kararıyla, bilinçli şekilde işi yavaşlatmak, iş akışını aksatmak, çalıştığı işyerinde, aynı sektördeki rakip firmayı övmek, mesai arkadaşlarına “Allah kurtarsın” demek işten atılma sebebi sayılacak. l İHA KOSGEB ARACILIĞIYLA Dünya Bankası’ndan 300 milyon dolar Dünya Bankası, pandemi döneminde Türkiye’de küçük işletmelerin kapanmasının önlenmesi ve istihdamın korunması amacıyla KOSGEB aracılığıyla 300 milyon dolar finansman sağlayacak. Proje kapsamında, imalat şirketleri ile üretim, bilimsel araştırma ve geliştirme üzerinde odaklanan işletmelere ve çalışanlarına yardımcı olunacak. Dünya Bankası’ndan yapılan açıklamada, “Covid19 pandemisinin ekonomik şoklarından etkilenen uygun mikro ve küçük işletmelerin kapanmalarının önlenmesine ve kriz sırasında bu işletmelerin istihdamlarını korumalarına yardımcı olacaktır” dedi. l Reuters ‘Asgari’de karar zamanı Doğrudan 7 milyona yakın çalışanı, dolaylı olarak ise tüm yurttaşları ilgilendiren yeni asgari ücreti belirleme çalışmalarında sona yaklaşılıyor. Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2021’de geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında bugün üçüncü toplantısını yapacak. Covid19 tedbirleri kapsamında çevrimiçi düzenlenecek toplantıda, işçi kesimini temsil eden Türkİş heyeti görüşlerini sunacak. Toplantıda, TÜİK temsilcilerinin de zam pazarlığında dikkate alınan hususlardan olan bir işçinin asgari geçim tutarını paylaşması bekleniyor. İşçiye 2 TL TÜİK’in tutarı paylaşılmasının ardından görüşmelerde ilk rakamların da konuşulmaya başlanması bekleniyor. TÜİK, geçen yıl bir işçinin asgari geçim tutarını ağır işlerde 2 bin 331 TL, orta işlerde 2 bin 86 TL, hafif işlerde ise 1940 TL olarak açıklamıştı. İlk toplantısını 4 Aralık’ta Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un başkanlığında yapan komisyon, ikinci toplantısını 15 Aralık’ta Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) ev sahipliğinde gerçekleştirmişti. Asgari ücretteki artış devletin gelirlerini de doğrudan etkiliyor. Habertürk’ten Ahmet Kıvanç’ın haberine göre asgari ücrete yapılan 100 liralık artışın 67 TL’si işçiye, 33 TL’si de devlete gidiyor. Başka bir ifadeyle asgari ücrete yapılacak zam dolayısıyla işverenin cebinden çıkacak ilave her 3 TL’nin 2 TL’si işçiye, 1 TL’si devlete gidecek. l ANKARA / Ekonomi Servisi 65 yaş üstünün kullandığı elektrik, borcundan ötürü kesilemeyecek Elektrik kesintilerine düzenleme Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, 65 yaş üstü tüketicilerin, engelli tüketiciler ile şehit ailelerinin ve muharip/malul gazilerin elektriğinin, borcundan ötürü 3 ay boyunca kesilemeyeceğini duyurdu. Mağduriyet oluşmaması için cuma günleri, resmi ve dini bayramlarda ve bu bayramların bir önceki gününde elektrik kesme işlemi yapılamayacağını belirten Yılmaz, “Bir inşaat bittiğinde, elektrik altyapısını hazır hale getirmeyen dağıtım şirketine ceza verilecek” dedi. Öte yandan, ekim ayında sanayi, ticarethane ve meskenlerde kullanılan elektriğin fiyatına yüzde 5.6 ile yüzde 5.7 arasında zam gelmişti. Elektriğe 2019 Temmuz’da 14.98, eylülün sonunda ise 14.9 oranında zam yapılmıştı. l Ekonomi Servisi Baskılanınca yine patladı: 2020 faiz yılı oldu 2020 yılını belli ki bir faiz artışı daha yaparak tamamlayacağız. Yüzde 15’e çıkan Merkez Bankası politika faiz oranının bu hafta yüzde 16.5017.00 seviyesine çıkması bekleniyor. Kasım ayında ekonomi yönetiminde yapılan değişikliklerin ardından faiz artışları da hızlandı. Buna bağlı olarak piyasalarda, geçici olup olmadığını henüz bilmediğimiz bir sakinleşme yaşanıyor. Hisse senetlerindeki artış trendinin yanında, bu süreçte en önemli iyileşme kurlarda yaşandı; yılbaşı yaklaşırken TL’nin değer kazancının devam etmesi bekleniyor. Yılsonu bilanço makyajlaması ve “Noel rallisi”nin bu gelişmede katkısı var ama asıl iyileşme reel faize geçişle birlikte kısa vadeli döviz girişinin başlaması ve para yönetiminde “Ortodoks politikalara dönüş algısı”ndan kaynaklanıyor. Piyasalar, ABD ve AB’den gelen yaptırım kararlarını “hafif” bularak fiyatlamadı. Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın geçen hafta basın toplantısında sıkı para konusunda kuvvetli mesajlar vermesi piyasaları memnun etti. Bu toplantıdan sonra 24 Aralık’taki yılın son toplantısında Merkez Bankası’nın faiz artışı beklentisi de çok kuvvetlendi. Açıklamalardan yola çıkarak faiz artışlarının önümüzdeki yılda da devam edebileceği, en azından yılın ilk çeyreğinde yeni artışlar görüleceği tahminleri yapılmaya başladı. Beklentilerin en önemli nedeni ise Merkez Bankası’nın artık önemli bir reel faiz seviyesini, politika faizini kullanarak sağlayacağı yönündeki mesajı ve enflasyondaki yükselişin devam etmesi. 2021’in ilk 45 ayında enflasyondaki yüksek seyrin devam etmesi, buna bağlı olarak 2021’in ilk aylarında faiz artışları görülebileceği tahmin ediliyor. Kasım ayında yapılan 4.75 puanlık faiz artışından sonra aralıkta yapılması beklenen artışla birlikte, sadece son iki aydaki artış 6 puanın üzerine çıkmış olacak. Ekimde pas geçmesinden önce eylülde 2 puanlık artış yapılmıştı. Böylece son 4 aydaki faiz artışı toplamı 8 puanın üzerine çıkmış olacak. Piyasadaki beklentilerde olduğu gibi bu hafta 1.5 puanlık faiz artışı olduğu takdirde yıla yüzde 12 ile başlayan faiz oranı yılı yüzde 16.50 ile bitirecek. Peki, son aylardaki bu kadar yüksek oranlı artışların nedeni ne? Yanıt olarak “kötü para yönetimi” dersek yanlış olmaz. Yılın ilk aylarında, pandeminin yoğunlaştığı mayıs ayı dahil, Merkez Bankası faiz indirdi. Hem de bunu enflasyon artarken yaptı, üzerine kamu bankalarını kullanarak maliyetlerin altında kredi vererek sistemi zorladığı için kurlar çok yükseldi. Kurlardaki artış enflasyonu hızlandırdı ve buna rağmen negatif faizde ısrar eden yönetimin kurları da piyasa dışı operasyonlarla zorla tutmaya çalıştığı dönemi yaşadık. Öyle olunca da döviz rezervlerinin eksiye döndüğü bir süreç yaşandı, bu da kur artışını iyice hızlandırdı. 2 yılın enflasyon beklentisi yükseldi Kısacası; rasyonel bir yönetim olsaydı, ne kurlar bu kadar artacak ne 120 milyar dolarlık rezerv eritilecek ne enflasyon bu kadar artacak ne de faizlerde bu kadar yüksek oranlı artışlar yapmak zorunda kalacaktı. Merkez Bankası’nın aralık ayı beklenti anketi, enflasyondaki yükseliş beklentilerinin sürdüğünü ortaya koyuyor. Kasımdaki ankette yılsonu tüketici fiyat artışı beklentisi yüzde 12.47 iken geçen haftaki son ankette bu oran yüzde 14.18’e çıktı. Yılsonu dolar kuru beklentisi ise 7.89 TL’den 7.77 TL’ye indi. 12 ay sonrası TÜFE beklentisi aralıkta yüzde 10.77’den 10.84’e ve 24 ay sonrası TÜFE beklentisi de aynı anket dönemlerinde yüzde 9.20’den yüzde 9.24’e yükseldi. Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı beklentisi ise yılsonu için yüzde14.49’dan yüzde 16.18’e çıktı. Beklenti anketinden de görüleceği gibi bu ay, yükselen enflasyona bağlı olarak tekrar faiz artırımı yapılacağı tahmin ediliyor. Geçen haftaki Foreks anketinde faiz artışı beklentisinin ortalaması 1.25 puanken, dün çıkan Bloomberg anketinde beklenti 1.50 puan oldu. Özellikle yabancı bankalar önümüzdeki yılın başlarında en az 1 puanlık artış daha beklediklerini açıkladılar. Özetle; yanlış politikalar bizi yüksek enflasyona ve yüksek faize mecbur etti. Şimdi hatadan dönülmeye çalışılıyor ama zaten önemli bir maliyet oluştu. Bu yanlışların reel sektör ve bankacılık kesimindeki etkilerini ise 2021 yılında görmeye başlayacağız. Bu darboğazdan, yüklü miktarda dış kaynak bulup bu sorunları çözecek kadar radikal ekonomik program uygulamadan çıkmamız çok zor olacak. Mevcut yönetimin buna gücü ve nefesi yeter mi, burası da şüpheli...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear