15 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 17 ARALIK 2020 PERŞEMBE HABER / YORUM Aslında bu yazıma, Cumhuriyet’e sürekli olarak yağan resmi ilan kısıtlamalarının “beyhudeliğini” vurgulayarak başlama kararı almıştım. Günün gazetelerini elime aldığımda ise Sözcü’ye kesilen milyonlarca liralık yeni ceza haberi ile karşılaştım. Sözcü, şu manşetle çıkMuhalif medyanın tı dün: “Ceza da yazsanız, ilanlarımızı da kesseniz, hapislere de atsanız, onuru ve direnci Sözcü’nün büyümesini engellemeyi asla ve asla başaramayacaksınız!” Tabii ki bunları okurken yine sudan sebeplerle Halk TV ve TELE1’e verilen cezalar geldi aklıma. Yani bildiğimiz gibi, ceza gerekçeleri, muhalif medya için sudan ucuz şekilde her an üretilmeye müsait. “Gözünün üstünde kaşın var” tespiti yeterli. Cumhuriyet’te ceza konusu yapılan tüm yazılar, belgeli haberler... Cumhuriyet’in zaten bu konuda dünyada örnek gösterilen bir referans gazetesi olduğu tartışılmaz gerçek. Ama ne yazık ki iktidara göre bu önemli bir kriter değil! Öne sürülen bilgi, haber ve yorumların neleri ve kimi savunup savunmadığı esas. Aynen ceza kriterlerinde olduğu gibi. Yani muhalif gazetecilere veya siyasilere hakaret veya tehdit sanki serbest! Belki çok uğraşırsanız bir soruşturma açılır, ama pek sonuç çıkmaz. Hallam duruşunu izler. Cumhuriyet, aydınlanma çizgimizin değişmez mihenktaşıdır. Bu özgürlük mücadelesini ele aldığımda, kaçınılmaz şekilde aklıma Tayyip Erdoğan’ın “şiir okuduğu için hapse girdiği” dönem ve ardından söyledikleri geliyor: “Eskiden bu ülkede şiir yazanları hapse atarlardı, şimdi şiir okuyanları hapse atıyorlar. Korkarım ileride şiir dinleyenleri de hapse atacaklar!” Bugün Sayın Erdoğan, evrensel sosyal medya şirketlerine sert uyarılar gönderirken manşet şuydu: “Sınırsız özgürlük mağduriyet yaratır”. Evet, “sınırsız özgürlük” talebi medyada olamaz. Ama eleştiri hakkının kutsal ve dokunulmaz olduğu da günümüz Türkiyesi’nde hiç hatırlanıyor mu? buki iktidar mensuplarına yönelik herhangi bir Ataol Behramoğlu’nun yaş sosyal medya eleştirisi dahi anında polislerin kapınızı çalmasına neden olabilir. Yeni Türkiye’de yasaklarıyla savaşımı! herkes eşittir ama bazıları daha eşittir! Türk edebiyatının ve aydınlanmanın muhalif Cumhuriyet, bu muhalif direncin, Cumhu temel direklerinden Sevgili Ataol Behramoğlu, riyetimiz kurulduğundan beri değişmez ka 65 yaş yasakları ile ilgili daha önce de makaleler lesidir. Her türlü ceza, baskı, sansür, tehyazmıştı. Kısa bir süre önce de milyonlarca insadit, bomba, kurşun, bıçak, hiç bir engel nımızı yakından ilgilendiren bu uygulamaya karCumhuriyet’in yazarlarını ve gazetesini hiç şı idare mahkemesinde bir dava açtı ve bu yabir zaman durduramamıştır. Bugün de mu sağın anayasaya aykırı olduğunu vurgulayarak halif yazarlar ve yayınlar Cumhuriyet’in yıllardır 65 yaş ve üstü insanların, yöneticilerin oyuncağı oluşturduğu bu ödünsüz tavrın rotasını ve sağ veya deney tahtası olmayacağını savundu. Öncelikle, Sevgili Behramoğlu’yla yüzde 100 aynı şeyi düşündüğümü vurguladıktan sonra şayet farklı bir görüşünüz varsa diye, hemen en başından size sormak istiyorum: Şayet gerçekten Covid önlemleri açısından bu yasak o kadar önemli olsaydı, sizce Amerika, Fransa ve Almanya gibi ülkeler de aynı uygulamaya geçmez miydi? Onların sağlık bakanlıkları bizimki veya hükümetimiz kadar bu konuda duyarlı veya dikkatli değil mi sanıyorsunuz? Neden bu çok düşünülmüş ve zeki görünen yasağı biz uyguluyoruz da hiçbir başka uygar devlet uygulamıyor? Size birinci gerekçeyi söyleyeyim: Çünkü dünyada hiçbir ülkenin anayasasında insanların hayatlarının kepengini bu şekilde indirmeye kimsenin hakkı yoktur! Kimse böyle bir şeyi düşünmeye bile cesaret edemez. Adeta bir “Zihni Sinir procesi” şeklinde bu yaş üstü insanların evini kodese çeviremez! İnsanların özel hayatlarını, işleri veya arkadaşları ile olan ilişkilerini, zaten azalmış olan vakitlerinde nasıl paylaştıracakları emrini verebilme ukalalığını hiçbir ülke uygulayamaz. Ve maalesef ülkemizde bu konunun halkla ilişkiler kısmında olay öyle yönetilmiştir ki sokağa çıkan yaşlı bir insan adeta başkalarının sağlığını tehdit ediyormuşçasına, vebalı gibi görülüp aşağılanmıştır! Sakın yanlış anlamayın, “Covid yüzünden kapanmamak lazım” demiyorum tabii ki. İsterseniz Türkiye de Almanya gibi 27 gün veya 47 gün kapansın ama bu HER YAŞ için geçerli olsun! 65 yaş diye saçma bir sınır çekerek bu insanların hayatını yok etmek hiç kimsenin haddi olamaz. Behramoğlu’na lütfen tekrar kulak verin ve sanki Covid olayı 65 yaş üstünün özgürlüklerini budayarak çözülecekmiş inancından kurtulun: “Başka hiçbir ülkede böyle bir uygulama yoktur. Bir grup insanın bu keyfi uygulamayla yaşam haklarını sınırlamak haksızlıktır. Üstü örtülü olarak da olsa ‘zaten şunun şurasında ne kadar ömrünüz var, dışarıda ne yapacaksınız, oturun oturduğunuz yerde’ demektir. Zorunlu evde kalma döneminde bu yaş gruplarından insanlar arasında Covid’den ölümlerde eksilme olmadığı gibi, normal ölümlerinde artış olduğundan kuşku duymuyorum.” 65 yaş ve üstü yurttaşların, yöneticilerin oyuncağı olmadığını belirten Behramoğlu, “Bu yaş gruplarından insanları, lütfedilip izin verilen saatlerde topluca gördüğümde, yalıtılmış, toplum dışına atılmış görünümleri beni üzüyor” diyor. Affedemediğim dev iletişim şirketlerimiz Bu konuyu çok kısa yazacağım. Onları mahcup etmemek için son defa isim vermeden yazmak istiyorum. Ülkenin en büyük iki mobil telefon ve iletişim teknolojisi servis sağlayıcı şirketleri ile en büyük uydu televizyon kanal dağıtımını sağlayan şirketleri, bildiğiniz gibi sektörlerinde birbirleriyle ağır rekabet yaşıyorlar. Birbirlerinin müşterileriyle kontratlarının ne zaman bittiği bilgilerini birbirlerinden sızdırarak veya çalarak orasını bilemem ele geçiriyorlar ve sonra bu müşterileri otomatiğe bağlayarak sırayla en agresif şekilde arayıp “sen onu bırak bana gel” diye bir yaylım ateşine tutuyorlar! Ama şu bilgiye hiç ihtiyaç duymuyorlar: Acaba bu müşterinin ev veya işyerinde zaten bizim şirketimizin verdiği servis var mı, yok mu? Bu kontrolü yapmadıkları için mesela beni iki günde bir bunlardan biri arıyor ve sonuçta arayan genç arkadaş, kendisi aracılığıyla yöneticilerine aktarmasını rica ederek çektiğim zılgıtla karşı karşıya kalıyor! Madem o kadar mahrem ticari bilgileri sızdırmayı biliyorsunuz, bu listeleri kendi listelerinizle eşleştirerek filtreden geçirmek o kadar zor mu? Neden kendinizi bu kadar iptidai ve sorumsuz gösteriyorsunuz? Selam Tevhid kumpasına ceza yağdı Eski polis müdürleri Yılmazer, Bulduk, Atayün, Köse ve eski savcı Avcı’nın da aralarında olduğu 20 sanık ‘darbeye teşebbüs’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, dokuz sanık ise müebbet hapis cezasına çarptırıldı Charlie Hebdo davasında 2’si Türk 14 sanığa ceza Fransa’nın başkenti Paris’te Ocak 2015’te düzenlenen ve 17 kişinin yaşamını yitirdiği Charlie Hebdo, Montrouge ve Hyper Cacher terör saldırıları davasında karar açıklandı. Cherif Kouachi, Sait kardeşler ve Amedy Coulibaly’nin gerçekleştirdiği terör saldırısı ile bağlantı 14 sanığın yargılandığı davada Suriye’de öldükleri sanılan ve Coulibaly’ye destek sağlamakla suçlanan IŞİD’li Muhamed Belhoucine ömür boyu hapis cezasına çarptırılırken, kardeşi Mehdi Belhoucine için soruşturmanın kapatılmasına karar verildi. Amedy Coulibaly’nin eşi Hayad Boumeddiyen de 30 yıl hapis cezasına mahkum edildi. Silahları ‘temin etmekle suçlanan’ ve hakkında müebbet hapis cezası istenen Türk sanıklardan Ali Rıza Polat 30 yıl, Metin Karasular 8 yıl hapis cezasına çarptırdı. Diğer sanıklara ise 5 ile 20 yıl arasında değişen hapis cezaları verildi. 7 Ocak 2015’te iki kişi, Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo binasına girerek etrafa ateş açmış; saldırıda 12 kişi ölmüştü. Charlie Hebdo saldırısını izleyen günlerde, teröristlerin suç ortağı Paris’te silahsız bir polisi vurarak öldürülmüştü. Daha sonra ise Hyper Cacher adlı bir Yahudi marketindeki rehin alma olayında 4 kişi hayatını kaybetmişti. Dünyada büyük tepki toplayan saldırılar 17 kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanmıştı. l Haber Merkezi Dört terörist öldürüldü Tunceli Valiliği koordinesinde İl Jandarma Komutanlığı’nca 28 Temmuz’da başlatılan ‘Yıldırım 4 Munzur Kutu’ operasyonunda terör örgütleri PKK ve TİKKO’nun 4 önemli ismi etkisiz hale getirildi. İçişleri Bakanlığı’nın terörden arananlar listesinde 10 milyon lira ödüllü, PKK’nin sözde “Dersim Eyaleti” komutanı “Yılmaz” kod adlı İsmail Sürgeç, sözde Dersim eyaleti TKP/ML TİKKO terör örgütünün siyasi komiseri ‘Nubar’ kod adlı Erol Volkan İldem, TKP/ML TİKKO terör örgütünün sözde “Dersim” sorumlusu “Özgür” kod adlı Ali Kemal Yılmaz ve sözde “Dersim komutanı” “Deniz” kod adlı Cumhur Sinan Oktulmuş öldürüldü. l DHA 17 ARALIK 2020 SAYI: 34767 FETÖ’nün “Selam Tevhid” kumpası davasında eski polis müdürlerinin de aralarında olduğu 20 sanık “darbeye teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 9 sanık ise müebbet hapis cezasına çarptırıldı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devletin güvenliğine ilişkin bilgiler nedeniyle izleyiciye kapalı yapılan duruşmada eski Emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer, Oktay Bulduk, Yurt Atayün, Ömer Köse Ali Fuat Yılmazer Gültekin Avcı ve eski savcı Gültekin Avcı’nın aralarında bulunduğu 20 sanık “darbeye teşebbüs’’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. 9 sanık da müebbet hapis cezasına mahkum oldu. Bu sanıklara ayrıca, “haberleşmenin gizliliğini ihlal”, “özel hayatın gizliliğini ihlal”, “suç uydurma” ve “resmi belgede sahtecilik”suçlarından 40 yıl 32 ay hapis cezası verildi. Mahkeme FETÖ elebaşı Fethullah Gülen, Emre Uslu’nun aralarında bulunduğu 13 kişinin firari olması nedeniyle savunmalarının alınamadığını kaydederek, dosyalarının ayrılmasına hükmetti. l DHA BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 SOLDAN SAĞA: 1 234 5 678 9 1/ Çeşitli Avrupa ülkelerinde yaşayan ve Naziler tarafından büyük kıyıma uğrayan 1 2 G A S T R İ T MM OL E E S EME 2 3 4 göçebe bir topluluk. 2/ Pu 3 D E V A A L A Y suda av bekleyen avcı... Es 4 Z U R N A İ Ş 5 kişehir yöresine özgü, çubuk 5 İ T A R A S G 6 biçiminde bir tür helva. 3/ 6 L A L N B A Eski Mısır’da güneş tanrısı... 7 L İ K O R İ N O Z Gericilik. 4/ Bir topluluğu oluşturan bireylerden her 7 8 A K A J U E C E 9 İ N İ S İ YAL biri... Üzerine sarmısaklı yoğurt dökülerek yenen bir 8 tür köfte. 5/ Kore’ye özgü lahana turşusu... Gözleri görmeyen. 6/ Dinleyiciler önünde bir konuyu tar9 tışmak amacıyla düzenlenen toplantı. 7/ Namaz çağrısı... Güney Amerika’da bir ülke. 8/ Motorlu taşıtlarda direksiyon ile tekerlek arasında bağlantıyı sağlayan mil... Duyguları belirtecek biçimde yüzde beliren kımıldanışlar. 9/ Geçimsizlik, anlaşmazlık... Eski dilde ayak. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Anadolu’nun çeşitli yerlerinde yaşayan göçebe bir Türkmen boyu. 2/ Nâzım Hikmet’in bir oyunu... Briçte roberi oluşturan iki bölümden her biri. 3/ Bir soru sözü... Kişinin kendini başkalarının yerine koyabilme yetisi. 4/ Şamanist Türklerde doğal nesnelerde bulunduğuna inanılan ruhlara verilen ad... Çanakkale’nin bir ilçesi. 5/ Tevfik Fikret’in, çocuklar için yazılmış şiirlerini içeren yapıtı... Fas’ın plaka kodu. 6/ Boru sesi... Sanat, hüner. 7/ “Memeli” de denen bir zeytin cinsi. 8/ Taşa tutarak öldürme cezası... Yüzeni içeriye çeken deniz akıntısı. 9/ Uzun tütün çubuklarının kullanıldığı dönemlerde odanın ortasına yerleştirilen kül çanağı. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ekler) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: l İstanbul: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Yenibosna mh. 29 Ekim Cd. no: 1A/41 Bahçelievler/İstanbul Tel : 0212 454 35 10. l Ankara : İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Saracalar mh. 57. cd. no: 21/A Akyurt/Ankara Tel : 0312 353 29 61. l İzmir: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Fatih mh. 199 sok. no:1/7 SarnıçGaziemir/İzmir Tel : 0232 483 96 60. l Adana: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Levent mh. 1791 sok. no: 33/A Yüreğir/Adana Tel : 0322 346 36 25. l Trabzon: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Organize sanayi Bölgesi no: 2 Arsin/Trabzon Tel : 0462 71 40 20. l Antalya: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Yenigöl mh. Serik cad. Havaalanı yolu üzeri no: 38 Antalya Tel : 0242 340 50 40. Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 06:44 08:16 13:05 15:24 17:44 19:11 Ankara 06:27 07:57 12:50 15:11 17:32 18:57 İzmir 06:48 08:16 13:13 15:39 17:59 19:22 ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] AKP, S400’ü çalıştıracak mı? ABD, AKP S400’leri aktif hale getirmediği halde Türkiye’ye yaptırım kararı aldı. Bundan “ulusal çıkar” adına çıkarılacak onlarca ders var. İkisini şöyle özetleyebiliriz: Gecikmiş koz, koz değerini yitirir. Gecikmiş kozu, bir daha oynamaya fırsat bulamayabilirsiniz. S400 sorun değil, sonuç Sürekli belirttik: Bazı çevrelerin dile getirdiği gibi Türkiye S400’den vazgeçerse, TürkAmerikan ilişkilerindeki sorun çözülmüş olmuyor. Çünkü TürkAmerikan ilişkileri S400 kararından önce zaten oldukça sorunluydu: Teröre destek, Suriye, Irak ve Doğu Akdeniz konularında ABD ile Türkiye arasında gittikçe derinleşen çelişmeler var. O nedenle S400, TürkAmerikan sorunlarının kaynağı değil, tersine sorunların sonuçlarından biridir. Bu saptama şu bakımdan önemli: Türkiye S400’ü aktif hale getirmeyi “sürekli erteleyerek” yaptırımdan kurtulamaz. Yaptırım, son yıllarda ABD’nin dış politikada kullandığı önemli bir silah oldu. Washington, özellikle Trump döneminde düşmanına da müttefikine de yaptırım uyguladı. Dolayısıyla S400’ü toprağa gömseniz bile Türkiye ile ABD arasındaki sorunlar nedeniyle, Washington başka gerekçeler gösterip Ankara’ya yaptırım uygulayacaktır. Onlarca kez “S400’ler artık geciktirilmeden aktif hale getirilmelidir” dememiz bundandı. AKP’de Biden’la pazarlık beklentisi AKP’nin ABD yaptırımına karşı “kınama” mesajlarının ötesine geçmeyen tutumu ve “Türkiye uygun gördüğü şekilde ve zamanlamayla mukabelede bulunacaktır” diyerek yanıtını zamana bırakması, yeni ABD Başkanı Joe Biden’la bu konuda pazarlık beklentisi içinde olduğuna işaret ediyor. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın “Yaptırım Türkiye’yi değil Rusya’yı hedef alıyor” mesajı, AKP tarafından Washington’un “pazarlığa açık” olduğu şeklinde yorumlanıyor. Peki, Ankara bu pazarlıktan ne umuyor? Soru işaretli. Çünkü Washington, AKP’den S400’ü aktif hale getirmemesini ve depoda tutmasını bekliyor. Ne yazık ki Ankara’nın ABD ve NATO’yu rahatsız etmeyecek formüller aradığı anlaşılıyor. Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın “Türkiye, S400’ü Yunanistan’ın S300’ü NATO ittifakında kullandığı gibi kullanacak” demesi bu formüllerden birine işaret ediyor: Yunanistan S300’ü tatbikattan tatbikata hangardan çıkarıyor ve ABD’nin denetiminde kullanıp hangara geri koyuyor. Öte yandan Yeni Şafak’ta yazılan ve yalanlanmayan “Pakistan modeli” de yine AKP’nin formül arayışlarına işaret ediyor. Bu formül de S400’ün kumanda merkezinde ABD’nin bulunması anlamına geliyor ne yazık ki. Türkiye ne yapmalı? Bilinmesi gereken en önemli şey şu: Emperyalistlerin yaptırımına boyun eğmenin faturası, yaptırımın kendisinden her zaman daha ağırdır. O nedenle Türkiye yaptırıma boyun eğmemeli ve ABD’ye yanıt vermelidir. Bu yanıtların ilki, elbette konunun kendisi olan S400’ün hiç zaman kaybetmeden derhal aktif hale getirilmesi olmalıdır. İkinci olarak Türkiye ABD’nin İncirlik Üssü’nü kapatmalıdır. Bunu 1975 şartlarında yapabilen Türkiye, 2020’nin çok kutuplu dünya şartlarında daha da kolay yapabilir. Üçüncü olarak Türkiye, Kürecik Radarı’na kilit vurmalıdır. Elbette burası ABD değil NATO radarıdır ama bir NATO üyesinin ilk kez bir başka NATO üyesine yaptırım uyguladığı şartlarda, NATO üyelerinin bunun sonucunu görebilmesi için en doğrudan mesajdır radara kilit vurmak. ABD’nin bölgesel çıkarlarını en zaafa uğratacak gelişme, Türkiye’nin Astana Platformu’nu derinleştirmesi, kurumsallaştırması ve devamla genişletmesidir. Diğer yandan Ankara ABD’yle karşı karşıya olduğu Suriye ve Doğu Akdeniz sorunları için artık Şam’la anlaşmalı, Kahire’yle barışmalıdır. Krizi fırsata dönüştürmek Her kriz, fırsat kapısıdır. Bugün Türkiye’nin “ulusal bağımsız savunma” adına gururu olan Aselsan, Havelsan, Roketsan gibi kuruluşlar ABD’nin Kıbrıs nedeniyle Türkiye’ye yaptırım uygulamasından doğmuştur. Türkiye bugünkü yaptırımı da “ulusal bağımsız savunma” amaçlı değerlendirebilir. Yüzde 100 bağımlılıktan sıfır bağımlılığa geçişte “silah envanterini çeşitlendirme” modeli en doğru modeldir. Türkiye ABD’ye bağımlılığı azaltıp başka ülkelerle savunma alanında işbirliği geliştirmelidir. Ancak bu modelin başarısı orta vadede ortak üretimi, uzun vadede ulusal üretimi sağlayabilme ölçütüne bağlıdır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear