25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10 16 ARALIK 2020 ÇARŞAMBA ekonomi@cumhuriyet.com.tr EKONOMİ Yarın ne olacağın belli değil ‘HUKUK ŞART. BU ORTAMDA NASIL YATIRIM YAPACAKSIN? SEN 50 DEFA TEŞVIK VER, YETERLI OLMAZ’ Okan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Okan: İnsanın plan programı Türkiye’de tutmuyor. Ben iş hayatına 1972’de başladım. 12 tane büyük kriz yaşadık. O nedenle dikkatli çalışıyoruz, ayağımızı yorganımıza göre uzatıyoruz. Okan Holding Yönetim Kurulu Başkanı, Okan Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Yükseköğretim Meclis Başkanı Bekir Okan, Türkiye’nin şu anda en can yakıcı sorununun ekonomi olduğuna işaret ederek süpermarketler dışında hiçbir sektörde işlerin iyi olmadığını vurguladı. Okan, yeni yatırım için hukukun temel şart olduğuna dikkat çekerek “AB ve ABD’de de kur stabil. Yatırım iklimi oralarda var. Ama Türkiye’de yarın ne olacağın belli değil” dedi. “Eğitimde kalite gerekiyor. Maalesef bir gecekondu binasını kiralayıp üniversite kuranlar var. Üniversite sadece diploma veren bir apartman dairesinden ibaret olmamalı” diyen Bekir Okan ile Okan Holding’in hedeflerini, eğitimi ve krizi konuştuk. n 2020’nin sonuna geldik, pandemi ile geçen zor bir yıldı. Siz grup olarak nasıl etkilendiniz? Pandemi herkesi olduğu gibi bizi de olumsuz etkiledi. Moralleri bozdu. Biz önlemleri alarak Okan Üniversitesi’nde eğitimlere devam ettik. Aksatmadan devam ettirmeye çalışıyoruz. Ama ekonomik açıdan her kurum olduğu gibi biz de olumsuz etkilendik. Özellikle hastanemiz ilk dönemlerde pandemi hastanesi ilan edildiği için normal hastalar gelmedi. Büyük ciro kayıpları oldu. Üniversite yurtlarında doluluk yüzde 40’a kadar düştü. n Hükümetin destek paketleri ne kadar faydalı oldu? Az da olsa faydalı oldu. Antep’te bir söz var, “Düt demeye dudak gerek.” Senin gücün ne kadar, ekonomi zaten kötü. AB şunu ABD şunu yaptı tamam da bizim imkânlar sınırlı. Devletin ekonomik olarak gücü de fazla olmadığı için düşük faizli krediler verildi. Kısa çalışma ödeneği... Sorunları tam çözmezse de bir ilaç oldu. n Antalya’da Club Marco Polo Tatil Köyü ile turizmde de varsınız. Orada ne kadar kayıp oldu? Profesyonel arkadaşlar oteli hiç açmayalım dediler. Ben açalım dedim. Açtık ama gelirimiz 5’te 1’e indi. Ama gelecek yıl için umutluyuz. Otelimizde Rusya ağırlıklı çalışıyor. Aşıya güveniyorum. Şubattan sonra bu işin beli kırılacak. n Bu yıl için bir hasar tespiti yaptınız mı? Holding olarak ne kadar küçüldünüz? Yok daha yapmadık. Hepsini 31.12.2020 itibarıyla yapacağız. Bizim yurtdışı işlerimiz de var. Kazakistan’da Sultan markasıyla gıda işimiz var. O çok etkilenmedi. Ama ABD Miami’de Okan Tower projemize başlayamadık. Marttan sonra başlayacağız. En büyük kayıp hastanede oldu. Üçdört ay burada gelir üçte bire düştü. Üniversite ve kolejler zorlandı. Ama grup olduğumuz için bir yerden eksileni diğer taraftan tamamladık. BEKIR OKAN: Umudumuzu kaybetmeyelim. Gelecek şubattan itibaren aşı ile rahatlama başlayacak diye bekliyorum. Gecekonduya üniversite kuranlar var n Aynı zamanda TOBB Yükseköğretim Meclis Başkanısınız. Eğitimde bir kalite problemi yok mu? 15 yıldır her yerde söylüyorum: Eğitimde kalite gerekiyor. YÖK’ün bir kalite kurulu da var. Ama maalesef bir gecekondu binasını kiralayıp üniversite kuranlar var. Bunların olmaması lazım. Türkiye’de 210 üniversite var, bunların 70’ten fazlası vakıf üniversitesi. Artık vakıf üniversitelerinin kurulmasına izin verilmemeli. Mevcutları geliştirelim, ya da açılacaksa kampus, sosyal alanlar, kütüphane, yurt, laboratuvar, derslik, hocaların çalışma odaları gibi kriterler konulsun. Bir yer kiralanıp tabela asıp üniversite kuruluyor. Çocuk orada ne yapsın? Üniversite gençlerin kişiliğini kazandığı kurumlardır. Ben üniversitelerin tamamen uzaktan eğitime geçmesine karşıyım. Gidin dünyanın gelişmiş ülkelerindeki kampusları görün, onları örnek almamız lazım. Üniversite sadece diploma veren bir apartman dairesinden ibaret olmamalı. Ülkenin ekonomik, sosyal, kültürel gelişimine katkı sağlamalı. n Eğitim sisteminin geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Eğitim sistemini hiç beğenmiyorum. Yeni bakanı tebriğe gittiğimizde “Şu İngilizce işini çözün, tarihe geçin” dedim. “Pilot bölgeler seçin, bunu başarmış ülkeler var” dedim. Kolejde okuyor, üniversitede hazırlık alıyor, bitiriyor, İngilizce bilmiyor. KRIZLER AŞIMIZ OLDU n Hastane alanında büyüme hedefiniz de vardı. 5 yılda ikinci bir hastane kuracaktınız, askıya mı aldınız? Var var hedefimiz. İnsanın plan programı Türkiye’de tutmuyor. Ben iş hayatına 1972’de başladım. 12 tane büyük kriz yaşadık. Krizleri aşa aşa artık o bizim aşımız gibi oldu. O nedenle dikkatli çalışıyoruz. Ayağımızı yorganımıza göre uzatıyoruz. Şu krizleri atlatalım yeni hastane projemiz var. n Diğer alanlarda yeni yatırım planınız var mı? Bizim artık yönümüz Batı. Okan olarak artık yatırım yapacaksak yönümüz ABD olacak. n Türkiye’de yatırımda ağırlık hangi alanda olacak? Sağlık ve eğitim. Ama biz iş insanıyız, önümüze fırsat çıkarsa değerlendiririz. n Var mı şu an için proje arayışı? Yok. Ben zaten artık çocuklara bırakacağım. Gelecek 5 yılda ABD’deki projeye başlayıp bitirmek istiyoruz. En can yakıcı sorun ekonomi n Ekonomiyi nasıl görüyorsunuz? Ben hep umutlu bakarım. Aşarız da ama özellikle dış borcumuz çok yüksek. Türkiye bunu nereden alıyor? Avrupa’dan, ABD’den. ABD’yi fonlayan İsrail. Bizim bu ilişkileri iyi tutmamız lazım. İyi bir diplomasiyle ilişkilerimizi mevcut durumdan daha iyi hale getirmeliyiz. Problemlerin mümkün mertebe kısa sürede çözülmesi ve bizim de önümüze bakmamız gerekiyor. n Peki, şu anda en can yakıcı sorun hangisi? Ekonomi, ekonomi, ekonomi. Tabii daha demokratik ve işleyen hukuk sistemi olmalı. Bir ülkede hukuk olmazsa yabancı sermaye gelmez. Kendi vatandaşların da ileriye bakamaz. n Döviz kuru da çok hareketli. Bu işlerinizi nasıl etkiliyor? Etkiliyor tabii. Günlük yaşamını bir kere etkiliyor, etkilenmemen mümkün değil ki. Dolar 1 liraydı, 2 lira, 5 lira, şimdi 8 liralara geldi. Milli gelirimizi, ekonomimizi güçlü tutarsak bundan daha az etkileniriz. 500 milyar dış borcun olursa AB, ABD ve İsrail ile sıcak ilişkin de olmazsa her zaman kur oynar. n Sizin holding olarak borçluluğunuz ne durumda? Borcumuz çevrilebilir düzeyde. Hep krizleri gördüğümüz için borçlanmaya sıcak bakmayız. Gücümüz kadar borçlanırız. 100 yatırım yapacaksak 50 özkaynak yoksa yapmayız. Krizler bize ders oldu. AB’de, ABD’de kur stabil. Yatırım iklimi oralarda var. Ama Türkiye’de yarın ne olacağın belli değil. Ama bu durumların geçici olacağını düşünüyoruz. n Hazine ve Maliye Bakanı ile Merkez Bankası Başkanı değişti. Bir iş insanı olarak nasıl değerlendiriyorsunuz? Ekonomi iyi gitmiyordu, birilerini değiştirdiler, birilerini yine deniyorlar. n Kişiyi değiştirmekle ekonomi düzlüğe çıkar mı? Etkisi olur ama tamamen çıkarmaz. Bir hedef, diplomasi olması lazım. Senin durumun belli hocam, dışarıya borcun var, buna göre çalışmak gerekiyor. T.C. GÖLBAŞI (ADIYAMAN) 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2019/147 Esas Davacı Gaski Genel MüdürlüğüTarafından aşağıda ili, ilçesi, köyü, ada ve parsel sayılı davalılara ait taşınmazda kamulaştırma işlemi yapılmış olup, Kamulaştırma Kanunun 10.maddesi gereğince Kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın GASKİ adına tesciline karar verilmesi Mahkememizden istenilmiştir. Bu taşınmazdaki hak sahiplerinin ve 3.kişilerin tebliğden itibaren 30 gün içerisinde Kamulaştırmanın iptali için İdari Yargı’da ya da maddi hataların düzeltilmesi için Adli Yargı’da dava açabilecekleri, açılacak davada husumetin kamulaştırmayı yapan Gaskiyöneltileceği, bu süre içerisinde Kamulaştırma işlemine karşı İdari Yargı’da iptal davası açanların, dava açtıklarını ve yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelendirmedikleri takdirde, Kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve Mahkemece tespit edilen Kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz malların GASKİ adına tescil edileceği, Mahkememizce tespit edilecek Kamulaştırma bedelinin yargılama sırasında hak sahipleri adına TC Ziraat Bankası Gölbaşı (Adıyaman) Şubesine yatırılacağı, ilgililerin davaya ve taşınmazların değerine ilişkin bütün savunma ve delillerini de tebliğden itibaren 10 gün içerisinde Mahkememize yazılı olarak ibraz etmeleri gerektiği, 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunun ilgili maddeleri gereğince ilanen tebliğ olunur. 04.12.2020 Esas Davacı Davalı ili İlçesi Köyü ada Parsel 2019/147 GASKİ Ali Doğan Adıyaman Gölbaşı Küçükören115 4 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1277059) ‘İŞ’TE BAŞARI’: Bekir Okan, 50 yıllık iş hayatında yaşadıklarını, gördüklerini ve öğrendiklerini “İŞ’TE BAŞARI” adıyla kitaplaştırdı. Okan, “Kitap bir ya da birkaç gence örnek olup ilham verebilirse gerçek misyonunu yerine getirmiş olacak” diyor. Bu yıl piyasaya çıkan kitap, Okan Üniversitesi Yayınları tarafından basıldı. YATIRIM IÇIN HUKUK ŞART n Türkiye için nasıl bir yatırım ortamı... Hukuk birinci sırada. Her insanın eşit şekilde çalışması lazım. Öyle olmazsa yabancı sermaye gelmiyor. Herkes inanacak, ben Türkiye’de yatırım yaptığım zaman istediğim zaman buradan çıkarım benim hakkım yenmez. Bunu kurmamız lazım, hangi dönem olursa olsun. İşsizlik oranımız yüksek, yeni istihdam olanakları yaratmamız gerekiyor. Ee bu ortamda nasıl yatırım yapacaksın? Sen 50 defa teşvik ver, yeterli değil. İstikrar, istikrar, istikrar... n Esnaf da çok söylüyor iş yapamıyoruz diye. İş dünyasında çok sesi çıkmıyor, işler çok mu iyi? İyi değil. Sadece süpermarketler iş yaptı. Diğer tüm sektörler olumsuz etkilendi. Turizmde yüzde 80 kayıp var. Otomotiv üretimi durdu. Ama yine de herkese önerim, umudumuzu kaybetmeyelim. Gelecek şubattan itibaren aşı ile birlikte rahatlama başlayacak diye bekliyorum. Cumhuriyete iç ve dış tehditler Ülkenin, toplumun, siyasal, ekonomik, kültürel, teknik, finansal açılardan güçlü ve zayıf yönlerini, iç ve dış çevrelerden kaynaklanan fırsat ve tehditleri belirlemek amacıyla yapılan analiz (SWOT), güçlü, zayıf yönler, fırsatları tehditler analizi olarak ifade edilmektedir. Türkiye Cumhuriyeti, kuruluşundan itibaren iç ve dış çevrelerin tehdidi altındadır. Dış çevreler, yaptırım uygulayarak çıkar sağlama, isteklerini kabul ettirme, yönlendirme uğraşı verirken; iç çevreler de yıkmayı amaçlamaktadır. Türkiye, Ortadoğu üzerinde emelleri olan yayılmacı güçlerin hedefi olmuştur, olacaktır. Emperyal güçler, dinci çevreleri, etnik ayrımcılığı, işbirlikçileri araç olarak kullanarak, maddi destek sağlayarak, Bağımsızlık Savaşı’nı baltalamak için iç ayaklanmaları tahrik etmiş; Ankara Hükümeti, Batı Cephesi’nden daha çok iç isyanlarla uğraşmak, güç harcamak zorunda kalmıştır. Türkiye Cunhuriyeti ilanından bu yana Türklüğü, Cumhuriyeti içselleştirememiş iç çevrelerin de sürekli tehdidi altındadır. İç tehdit, her zaman dış tehditten daha tehlikeli olmaktadır. Mustafa Kemal’in 23 Temmuz 1919’da Erzurum Kongresi açış konuşmasında yapılan alıntı, günümüz gerçeğini de özlü olarak ifade etmektedir: “...Acıklı bir hakikat olarak arz edeyim ki memleketimizde yabancı parasıyla propaganda cereyan ediyor. Buradaki gaye pek aşikârdır ki milli hareketi neticesiz bırakmak, milli emelleri felce uğratmak, Yunan ve Ermeni emellerini, vatanın mühim kısmını işgal gayelerini kolaylaştırmaktır. Her devirde ve her zaman ortaya çıktığı gibi, kalp ve sinirleri zayıf insanlarla beraber; vatansız ve aynı zamanda şahsi refah ve menfaatını, vatan ve milletin zararında arayan sefiller de vardır. Zayıf noktalar arayıp bulmakta pek mahir olan düşmanlarımız, memleketimizde bunu adeta bir teşkilat haline getirmişlerdir.” Kimliğini gizleyen, olduğundan farklı görüntü veren, takıyye yapan kriptoları, içerideki tehlikeyi, günümüzden 2500 yıl önce yaşamış Romalı filozof, hukukçu Marcus Jullus Cicero şöyle dile getirmiştir: “Bir millet içindeki aptal hatta muhterislerle baş edebilir; fakat satılmış hainlerle yaşayabilmesi imkânsızdır. Sınırları zorlayan düşman, silahlarını, bayrağını açıkça taşıdığından daha az tehlikelidir. Hain, hain gibi görünmez; aynı aksanla konuşur, aynı çehreye bürünür, milletin politik yapısına nüfuz eder, bütün kapılardan serbestçe geçer, sesini en yüksek hükümet koridorlarında duyurur, milletin ruhunu çürüterek, politik yapıya her türlü hastalığı bulaştırır.” Cicero’nun gözlemleri ne yazık ki günümüzde de geçerlidir. Kişiler, kurumlar, topluluklar; söylemleri, verdikleri dış görüntülerle değil; söylemeylem tutarlılıkları, fiilen yaptıkları, yapmaları gerekenleri yapmadıklarıyla değerlendirilmelidir. Bu bağlamda tarikatlara, milliyetçi söylemlere, bazı STK’lere, siyasal örgütlere kuşkuyla yaklaşılmalıdır. Tarikat; tanrıya bağlılık, tanrıya ulaşma yolu olarak tanımlanmaktadır. Tarikat; insanın erdemlerle bezenmesi, kişinin esenliği, mal ve makam tutkusundan arınması, dünya nimetlerini boşlaması, günahtan sakınma, takva gibi dinsel ve etik ilkelere dayanır. Ancak uygulamada bu amaç ve değerler kaybolmakta, tarikatlar bir çıkar grubu olarak hareket ederek, bürokraside, ticarette, siyasette etkili olmaya yönelmekte; amaçlarına ulaşmak için de her aracı kullanmaktadırlar. Fethullah Gülen olayı dışa vuran bir örnek olup bu ve benzeri cemaatlerin tümüyle etkisiz hale getirildiği de söylenememektedir. Yayılmacı güçler, hedefledikleri ülkelerde kendi emellerine karşı direnç gösterecek güçleri saptırmak, yönlendirmek için siyaset alanına kuklalar (dummy) sürer. Milliyetçilik, yurtseverlik, ülkenin bağımsızlığını, varlığını, saygınlığını, özveri ve cesaretle korumak, ulusal devleti savunmak, emperyalizme, globalleşmeye, etkileme araçlarına karşı olmaktır. Milliyetçilik, siyasal rant amaçlı, hamasi sözlüklerle slogan tweet atmak, yalnız sözel olarak emperyalizme karşı olmak değildir. Bu bağlamda her söylem, demeç Orhan Veli’nin “Neler yapmadık bu vatan için / kimimiz öldük, kimimiz nutuk söyledik” dizelerini çağrıştırıyor. Gerçek milliyetçi Atatürk, Cumhuriyete karşı iç ve dış tehditleri öngörerek, önlemek amacıyla laiklik, devrimcilik, devletçilik, milliyetçilik ilkelerini koymuştur. Önemli olan, adını anmak, övmek, güzelleme yapmak değil; ilkeleri yaşama geçirerek tehditleri boşa çıkarmaktır. Ülkemize karşı ABD, AB, Rusya dış tehdidi; dinci örgütler, bazı STK’ler, siyasal oluşumlar, işbirlikçiler, kuklalar da iç tehdidi oluşturmaktadır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear