14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
HABER 5 6 EKİM 2020 SALI Zindaşti’nin şifreleri S SAVCILIK IDDIANAMESINDE SUÇ ÖRGÜTÜNÜN YAPISI ORTAYA KONULDU İYASET KULİSİ Kibir abideleri ‘davanın’ içinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı İranlı uyuşturucu baronu Naci Şerifi Zindaşti ve adamları Emniyet’ten bilgi sızdıran emekli ve halen görevde olan bazı polisler hakkında hazırladığı iddianamede örgütün yapısı ve örZEHRA ÖZDİLEK gütün lideri durumundaki Zindaşti hakkında detaylı incelemelere yer verildi. İddianameye giren bir video konuşması kaydında “Burhan Kuzu’nun da daha çok şeyleri var abi ellerinde. Var yani ellerinde anladın mı abi?” ifadesi dikkat çekiyor. Zekeriya Öz devrede İran’ın bir sınır eyaletinde Zindaşti aşiretinin mensubu olan örgüt lideri Naci Şerifi Zindaşti’nin defalarca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı için başvurduğu ancak amacına ulaşamadığı belirtilen iddianamede, Zindaşti’nin Türkiye’deki “suç” dosyasının 24 Eylül 2007’de Büyükçekmece’de 77 kilo eroin yakalanmasıyla başladığı kaydedildi. “KamalKemal Sharifi Seydani” sahte kimliği ile tutuklanan Zindaşti’nin muhbir staİddianamede yer alan video çözümünde M.A., İlker Dağlı’ya, “Burhan Kuzu’nun daha çok şeyleri var abi ellerinde. Var yani ellerinde anladın mı abi?” ifadelerini kullanıyor. tüsü kazanmak eski suç ortağı Cemal Nayır ve Parvis Kashavarz Omarabadi’yi İstanbul İl Jandarma Alay Komutanlığı Kaçakçılık Şubesi’ne mektuplar yazarak ihbar etti. Zindaşti’nin sahte kimlikle yargılandığı dönemde FETÖ firarisi eski savcı Zekeriya Öz tarafından ifadesi alındıktan sonra sürpriz bir şekilde tahliye edildiği ve Ergenekon soruşturmasında “Gizli Tanık Terazi” olarak ifade verdiği bilgisine yer verildi. Yıllarca Türkiye’de sahte kimliklerle olaşan, bu kimliklerle silah ruhsatlar alan Zindaşti’nin uyuşturucu baronu olan rakipleriyle savaşı 2014 yılında Yunanistan’da 2 ton eroin yakalanmasıyla başladı. İddialara göre, Çetin Koç kendilerini ihbar ettiği gerekçesiyle Zindaşti’nin ölüm emrini verdi. Çetin Koç, İstanbul’da bir mafyayı yöneten Orhan ve İlhan Ünğan kardeşlere Zindaşti’yi öldürmeleri için 5 milyon dolar verdi. 26 Eylül 2014’te Büyükçekmece’deki trafik ışıklarında duran Zindaşti’nin lüks cipini iki kişi taradı. Zindaşti’nin kızı ve şoförü öldü. İddianameye göre Zindaşti’nin, bu olaydan sonra “intikam almak ve hasımlarını etkisizleştirmek amacıyla karşı eylemlere” başladığı belirtildi. İddianamede Zindaşti’nin birçok sahte isim ve kendi üzerine kayıtlı olmayan hatlar kullanıldığı bilgisine yer verilerek birçok cinayetin azmettirici olduğu belirtildi. İddianemeye göre Zindaşti rüşvet vererek kızının öldürülmesiyle ilgili soruşturmayı yürüten polisleri satın aldı ve soruşturmada ismi geçen şüphelileri birer birer ortadan kaldırdı. Şüpheli polis memuru Ergül Kapukaya’nın Zindaşti’ye “Hasmını tanımıyorsun abi, adam 5 ay seni kovalamış ekip halinde” mesajını atarak bilgileri servis ettiği iddianamede yer aldı. İddianamede, Kapukaya’nın yanı sıra aktif polislik görevini sürdüren Erkan K. ile emekli polisler Fatih Yılmaz, Gönen Kaya ve Güven Güzel şüpheli olarak yer alıyor. Eski AKP milletvekili Burhan Kuzu’nun “öğrencim” dediği Zindaşti’nin avukatı İlker Dağlı’nın, “İlhan Ünğan cinayetinin planlaycısı olduğu” iddia edildi. Dağlı’nın diğer sanıklardan Tolga Hakan Ceyhan’ı “truva atı” olarak İlhan Unğan’ın yanına yerleştirdiği eylemin finansmanı ve planını yaparak Unğan’ı öldürdüğü kaydedildi. ‘Kuzu’nun çok şeyi var’ İddianamede avukat İlker Dağlı’nın dosyaya M.A., olarak kaydedilen bir kişiyle yaptığı video görüşme kaydının çözümüne de yer verildi. Videonun çözümünde M.A., İlker Dağlı’ya “Burhan Kuzu’nun da daha çok şeyleri var abi ellerinde. Var yani ellerinde anladın mı abi?” ifadelerini kullanıyor. Dağlı ise cevaben, “Ben açıkçası ne olmuş Kuzu’dur, odur, budur, müvekkilim falan filan onların hepsini attım bir kenara, ben kendi derdimi düşünüyorum, şimdi diyorum ki arkadaş öldürülmeye çalışılan ben, onların elinden kaçan ben.... birbirini yemişler faturayı biz mi çekeceğiz bana mı oynayacaklar ben onu düşünüyorum sadece” diyor. İÇIŞLERI BAKANLIĞI’NIN ERTELEME KARARINA KARŞIN GENEL KURUL ÇAĞRISI: Yasağın dayanağı yok Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partideki yöneticilere yönelik sık sık dile getirdiği “Kibir abidelerinin davada yeri yok” sözlerinin parti örgütünde karşılık bulmadığı ortaya çıktı. AKP’ye oy veren yurttaşlar, belediye ve ilçe başkanlarına ulaşamadıkları gerekçesiyle genel merkeze tepkilerini dile getiriyor. Bir ilçe belediye başkanına gittiğini anlatan ve görüşme yapmak için 5 ayrı kapıdan geçmek zorunda kaldığını söyleyen bir AKP seçmeni, “Ulaşılamaz olduk. 2002’de hangi ruh ile kurulduk, şimdi ki durumumuz ne? Bu gidiş hayra alamet değil. Gidişatımız iyi değil, samimiyeti kaybettik, sokaklardan çekildik. Mahallede oturduğumuz evlerimizi sattık rezidanslara taşındık. Özümüzü ve kendimizi kaybettik” tepkisini gösteriyor. İstanbul Halkalı’da yaşayan bir başka AKP seçmeni de kendi sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla, “Bir ilçe başkanı odasına gidecektim adam şerit çektirmiş. Olay yeri inceleme şeriti çekmiş, bunlar kibir abidesi olmuş. Bu kafa ile nasıl oy alacaklar çok merak ediyorum” diyerek partide yaşananlara sitem ediyor. Acun’un Altınkum sevgisi AKP’ye yakınlığı ile bilinen televizyon kanalı sahibi ve sunucu Acun Ilıcalı’nın Didim Altınkum’da denize sıfır vakıf arazisinde incelemelerde bulunduğu iddiası ilçede merak uyandırdı. Uzun zamandır “rantçıların” iştahını kabartan 30 bin dönümlük arazinin üzerinde daha önce sosyal tesis olarak kullanılan metruk binaların apar topar yıkılarak arazinin temizlenmesi ilçe halkının tepkisine neden olmuştu. İlçeye daha önce Alaattin Çakıcı’nın, ardından da Acun Ilıcalı’nın gelmesi ve Altınkum Sahili’nde görülmesi, bir anda arazinin apar topar Ilıcalı’ya verileceği söylentilerine neden oldu. İlçedeki siyasi parti temsilcileri süreci takibe aldıkları söylüyor. SEYHAN AVŞAR İçişleri Bakanlığı’nın sivil toplum ve meslek kuruluşlarının düzenleyeceği genel kurul ve etkinlikleri erteleme kararına karşın avukat grupları, İstanbul Barosu genel kuruluna katılım çağrısı yaparak “Genel kurulun planlanan ikinci toplantı günü olan 1011 Ekim tarihlerinde Haliç Kongre Merkezinde olacağımızı duyuruyoruz” dedi. İçişleri Bakanlığı, 2 Ekim’de yayımladığı genelge ile 1 Aralık’a kadar sivil toplum kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları, birlikler ile kooperatiflerce düzenlenecek etkinliklerin ertelendiğini bildirdi. Valilikler umumi hıfzıssıhha kararı kapsamında 1 Aralık’a kadar kentlerdeki etkinliklerin ertelendiğini duyurdu. Kararın ekim ayının 2. haftasında yapılacak baro seçimlerini ertelemeye dönük bir hamle olduğu, Ankara, İstanbul ve İzmir’de birden fazla baro kurulmasının önünü açarak TBB’nin delege yapısını değiştirmeye yönelik olduğunu söyleyen barolar, erteleme kararına karşı yasal yollara başvurdu. İstanbul Barosu’na kayıtlı avukatların oluşturduğu 13 ayrı grup da ortak açıklamayla İstanbul’da genel kurulun planladığı gibi yapılacağını duyurarak katılım çağrısı yaptı. Baronun mevcut yönetimi ise bu çağrıcılar arasında yer almadı. Yapılan ortak yazılı açıklamada, Beyoğlu 1. İlçe Seçim Kurulu, 2 Ekim tarihli kararı ile İstanbul Barosu Genel Kurulu’nun iptaline kararının hukuki dayanağı olmayan, normlar hiyerarşisine aykırı, siyasi nitelikte bir karar olduğu belirtildi. Açıklamada, “Baro genel kurullarına yönelik bu ertelemenin tek sebebi, baroların bağımsızlığına müdahale niteliğinde iktidara yandaş baroların kurulmasına zaman kazandırmak ve TBB Genel Kurulu’na müdahale etmektir. İstanbul Barosu genel kurulunun hukuk dışı yöntemlerle engellenmesine, barolar üzerinde siyasi operasyonlar yapılmasına, baro organlarına aday olma, seçme ve seçilme haklarımızın gaspına seyirci kalmayacağız” denildi. YSK’ye başvuru Bu arada, Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan ise ilçe seçim kurulunun baro seçiminin ertelenmesi kararına karşı “tam kanunsuzluk” gerekçesiyle YSK’ye başvuruda bulundu. Başvuruda genel kurul ve seçimlerin yapılmasına karar verilmesi talep edildi. İl Seçim Kurulu’nun ve Antalya İl Hıfzıssıhha Kurulu’nun bir genelge ile seçimleri erteleme ya da iptal etme hakkının bulunmadığı anımsatıldı. SENDİKALARA YASAK YOK İçişleri Bakanlığı’nın erteleme kararının ardından Ankara Yüksek Seçim Kurulu’na başvuran Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu’na (KESK) olumlu yanıt geldi. KESK, Ankara Yüksek Seçim Kurulu’na başvurarak 1011 Ekim tarihlerinde kendilerine bağlı Yapı Yol Sendikası’nın Genel Kurulu’nun genel kurulunun ertelenmesi halinde seçim kuruluna bildirim yapılıp yapılmamasını sordu. Yüksel Seçim Kurulu tarafından verilen yanıtta, sendikaların il hıfzıssıhha kurulu kararının dışında kaldığı belirtilerek genel kurullarını yapabilecekleri aktarıldı. KILIÇDAROĞLU: Millet İttifakı’nı koruyacağız MAHMUT LICALI ÖZTRAK: ERDOĞAN VE HP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CAKP’nin iktidardan gitmeyeceği algısının BAHÇELI VESAYETI VAR yaratılmak istendiğine işaret ederek “Yılgınlık yaratmak istiyorlar. Sandıkta kazanacağız ve tıpış tıpış gidecekler. Nasıl ki İstanCHP Sözcüsü Faik Öztrak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdobul seçimlerinden her şeyi yapmalarına rağmen demokrasi tokadını yediler. İlk seçimğan ile MHP Genel Başkanı Devde bunları göndereceğiz” diye konuştu. let Bahçeli’nin yüksek yargı üzeCHP, pandemi dolayısıyla bu yıl milletverinde vesayet sistemini tasarladıkili kampını gerçekleştiremezken dün genel ğına işaret ederek “Şimdi çıkmışmerkezde yeni yasama yılına ilişkin bir delar, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) ğerlendirme toplantısı yapıldı. Edinilen bilkendi tasarladıkları mevcut yapıgiye göre milletvekillerini dinleyen Kılıçdarsından, oradaki sözde denge ve oğlu daha sonra yaptığı konuşmada, iktidenetimden bile şikâyet ediyorlar. Çünkü ülkeyi darın CHP’yi terör örgütleriyle ilişkilendirilkeyiflerine göre yönetmelerine yapılacak hiçbir mek istediğine işaret etti. İktidarın CHP’yi itiraza tahammülleri yok” dedi. Öztrak, partisinin HDP’yle aynı partiymiş gibi göstermeye ve MYK toplantısına ilişkin yaptığı basın açıklamaİYİ Parti’yle arasında görüş ayrılıkları oldusında, özetle şunları dile getirdi: ğu yönünde bir algı yaratmak istediğine dikn 256 milyar doları götürdü: Ülkemizdekat çeken Kılıçdaroğlu’nun, “Millet İttifaki bu ucube tek adam rejimine geçişin düğmekını kimsenin bozmasına izin vermeyecesine basıldığı 2014’ten beri, milletimizin iki yağiz. İyi ilişkilerimiz var. HDP, İYİ Parti, CHP, kası bir araya gelmedi. Ekonomi sürekli geri ka hepimiz ayrı partileriz” dediği ifade edildi. yıyor. 2013’te milli gelirimiz 958 milyar dolardı; Kılıçdaroğlu’nun “Türkiye’nin gündemi eko2020 için öngördükleri milli gelir 702 milyar do nomi. Gündemi değiştirmek istiyorlar. Eslar. Erdoğan’ın tek adam olma hevesi ülkemizin naf ziyaretlerine devam etmenizi istiyorum. cebinden 256 milyar doları alıp götürmüş. Grup konuşmalarında her hafta toplumun n AYM’yi hedefe koydular: Ülkeyi 18 yıldır farklı kesiminin ekonomik sorunlarını günyönetenleri iktidardan gitme korkusuyla yozlademe getireceğim” dediği aktarıldı. şıyorlar. Önce atama İçişleri Bakanı çıktı, AYM CHP’nin görevinin yanlışları söylemek olBaşkanı ve üyelerini tehdit etti. Sonra Saray’ın duğunu kaydeden Kılıçdaroğlu’nun, “Oruç bekçisi AYM’yi hedefe koydu. AYM’nin ucube tek Reis’in geri çekilmesiyle taviz verdiler. Azeradam hükümetinin istediğini yapmasına engel ol baycan konusunda CHP’nin yaptığı açıkladuğunu söyleyerek mahkemeye ayar verilmesini maları cımbızlayarak çarpıtmak istiyorlar. istedi. Saray’ın kibirli adamı çıktı, Saray’ın bekçi Azerbaycan demek Türkiye demektir. Çıkarsinin talebine “Neden olmasın?” dedi. Cumhurlarımız ortaktır. Türkiye’de iktidara kim gebaşkanlığı koltuğundaki AK Parti Genel Başkanı lirse gelsin bu değişmez bir gerçektir” deAYM’nin 15 üyesinden 12’sini belirliyor. ğerlendirmesinde bulunduğu kaydedildi. n Tahamülleri yok: Şu anda mevcut AYM üyelerinden birisi AK Parti’nin eski milletvekili. Peki, ‘Haktan, hukuktan yanayız’ yüksek yargı üzerindeki bu vesayet sistemini kimHDP’ye yönelik operasyonlara değinen ler tasarladı? Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bah Kılıçdaroğlu’nun “Biz adaletin yanındayız. 7 çeli... Şimdi çıkmışlar, AYM’nin kendi tasarladıkla yıl sonra bir dosya açılarak insanlar tutukrı mevcut yapısından, oradaki sözde denge ve de lanıyorsa bunu eleştiririz. Biz haktan hukuknetimden bile şikâyet ediyorlar. tan yanayız. Bir çelişki yaratılmak isteniyor. n Barolarda sıkıntı çekiyorlar: Saray arzula Oyuna gelmeyin” dediği ifade edildi. dığı paralel baroları kurdurmakta zorlanıyor. İki Kılıçdaroğlu’nun, AKP iktidardan gitmez yılda bir ekim ayında yapılması gereken baro se algısının yaratılmak istendiğine işaret edeçimleri il hıfzısıhha kurullarının iznine tabi kılınrek “Bu bir oyun. Sandıkta kazanacağız ve dı. Sandığa ipotek koymaya uğraşsalar da mille tıpış tıpış gidecekler. Nasıl ki İstanbul setimiz ne yaptıklarını görüyor. İlk sandıkta, yolcu çimlerinde demokrasi tokadını yediler. İlk dur Abbas, bağlasan durmaz. seçimde bunları göndereceğiz” değerlendirl ANKARA / Cumhuriyet mesinde bulunduğu ifade edildi. l ANKARA Partili gençlerin işsizlik şikâyeti CHP’li Çetin Soysal, Metin Kaya, CHP Üsküdar Belediyesi başkan aday adayı İrfan Karacan gibi isimlerin bulunduğu bir grup, geçen hafta İstanbul Taksim’de bulunan bir otelde bir araya gelerek partide rahatsızlık duyulan konuları görüştü. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na yakınlığıyla bilinen bu isimlerin, yerel seçimler sonrasında “İstanbul’da sürecin doğru yönetilemediği” ve “örgütün mağdur edildiği” yönünde aldıkları çok sayıda şikâyeti rapor haline getirmeye başladıkları belirtildi. CHP örgütlerinde rahatsızlık yaratan konuların başında da “partili gençlerin işsiz olmasının” yer aldığı kaydedildi. Parti örgütünden bir isim İstanbul İl Başkanlığı’nın yürüttüğü istihdam politikasından bazı ilçe örgütlerinin rahatsızlık duyduğunu belirterek “CHP’den bu zamana kadar İBB’ye bağlı iştiraklere 1400 kişi işe alındı. Bunların çoğunluğu Kaftancıoğlu’na yakın isimler. İstanbul’da 39 ilçenin 26’sı Kaftancıoğlu’na muhalif olarak biliniyor. İBB’de işe alımlar için Kaftancıoğlu ve ekibi, muhalif ilçelerin önerilerini İBB’ye iletmiyor. Doğal olarak da Ekrem İmamoğlu, il başkanlığından gelen isimleri işe aldığı için tartışmalar sürüyor. Bunun faturası ilk seçimlerde partinin karşısına çıkarsa şaşırılmamalı” uyarısında bulunuyor. Aynı kaynak, Ankara ve İBB’de yapılan atamalara da parti örgütünden tepkilerin olduğunu söyleyerek “Belediyede yürütülen siyasi dengeden herkes rahatsız. Bir ittifak sonucu bu seçimler kazanıldı. Onlara da görev verilmeli. Ancak CHP’li belediyelerin birçoğunda göreve getirilen daire başkanları İYİ Parti, AKP, MHP ve BBP kökenli. ‘Denge’ denilerek parti emekçileri kaçıyor. İstifaların da temelinde bunlar yatıyor” diyor. Siz de duyumlarınızı ve belgelerinizi politika@cumhuriyet.com.tr adresine bildirebilirsiniz
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear