23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 27 EKİM 2020 SALI HABER Emniyet’te kritik dosyaları inceleyen birimde sahte raporlar düzenlendi iddiası ‘Siber’de sahtecilik’ Dijital materyallerin incelenmesi gibi çok önemli görevleri üstlenen İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürünün İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliğinin yürüttüğü soruşturma nedeniyle görev yeri değiştirildi. Aynı şubeden 3 polis memuru ise açığa alındı. Müfettiş ön incelemesinde “bazı raporların sahte olarak düSEYHAN AVŞAR zenlendiği, birçok iş ve işlemde usulsüzlük olduğu, aldırılan malzemeler konusunda ise yanlı hareket edildiği” tespit edildi. Ayrıca iddiaya göre, şubenin ihtiyaçlarının giderilmesi için kayyım atanan FETÖ’ye ait şirketlerden bağışlanan milyonlarca lira anlaşmalı şirketler üzerinden faturalandırılıp harcandı. İçişleri Bakanlığı’nın 6 Ağustos 2020 tarihli yazısı ile Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığı, İstanbul USULSÜZ EVRAK DÜZENLENDI 15Temmuz darbe girişiminin ardından İstanbul’daki FETÖ soruşturmalarında şüphelilerin dijital materyallerinin incelenmesi konusunda büyük bir görev üstlenen İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne yönelik böyle bir soruşturma yürütülmesi dikkat çekti. Müfettişlerin ön incelemeye göre, “Birçok belgenin sahte düzenlendiği” tespiti ise FETÖ ve diğer terör örgütü dosyalarında sahte ya da usulsüz evrak düzenlendi mi sorusunu akıllara getirdi. Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne yönelik bir inceleme başlattı. İnceleme devam ederken Mülkiye Müfettişleri, “bazı belgelerin sahte olarak düzenlendiği, birçok iş ve işlemde usulsüzlük yapıldığı ve aldırılan malzemeler konusunda yanlı hareket edildiği” hususlarını tespit etti. Paralı inceleme Müfettişler 3 polis memurunu görevden uzaklaştırırken, şube müdürünün ise göre, yerini değiştirdi, polis okulunda görevlendirdi. Cumhuriyet’in ulaştığı bilgilere göre ise mahkemelerin ve savcılıkların inceleme yapılması için İstanbul Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne gönderilen materyaller bazen aylarca, bazen yıllarca bekletildiği için soruşturma ve kovuşturmalar bir türlü tamamlanamadı. Bu incelemenin şubedeki memurlara adli bilirkişi sıfatıyla para karşılığında yaptırılması sonucunda ise dijital materyaller derhal hazırlanmaktaydı. Adli bilirkişilik ile hızlıca incelemeyi tamamlayan polis memurlarının ise 750 bin TL ile 2 milyon TL arasında para kazandıkları ve bu parayı kendi aralarında bölüştükleri konusunun müfettişlerce incelenecek konular arasında yer aldığı öğrenildi. Paralar harcandı Ayrıca şube ihtiyaçlarının karşılanması için kayyım atanan FETÖ’ye ait şirketlerden İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne milyonlarca lira bağış yapıldığı, bu paraların ise anlaşmalı şirketler üzerinden faturalandırılarak harcandığı iddia edildi. ABD’den getirilen cihazların ise açığa alınan polislerden İ.K’nin ortak olduğu şirket üzerinden faturalandırıldığı iddia edildi. Görevden uzaklaştırılan polis memuru İ.K’nin, cihaz alım ve faturalandırma işlerini yürüttüğü öğrenildi. İBB’DEN AÇIKLAMA Cumhuriyet Bayramı’nda internet bedava İBB iştiraki İSTTELKOM tarafından sağlanan İBB WiFi hizmeti, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla sınırsız olacak. Cumhuriyet’in 97. yıldönümü dolayısıyla gerçekleşecek kutlamalar kapsamında sunulan hizmet, iki gün boyunca geçerliliğini sürdürecek. İstanbullular, 28 ve 29 Ekim günlerinde ücretsiz sunulan İBB WiFi hizmetine kotasız bağlanabilecek. Uygulamadan, İstanbul genelindeki tüm İBB WiFi noktalarından yararlanılabilecek. Halihazırda 7 bin 679 erişim noktasında, ortalama 100 bin kullanıcıya hizmet veren İBB WiFi’nin, kullanıcı sayısının yeni eklenecek lokasyonlarla daha da artması bekleniyor. İBB WiFi’ye, her gün ortalama 3 bin 700 yerli, 700 yabancı yeni kullanıcı kayıt oluyor. İBB WiFi hizmeti, diğer günlerde de İstanbullulara, günlük 2 megabit hız ve 1 gigabayt kota ile aylık 30 gigabayt ücretsiz internet hizmeti sağlıyor. İBB WiFi hizmetinden aylık, ortalama 200 terabayt indirme ve 25 terabayt yükleme işlemi gerçekleşiyor. l İç Politika BÜYÜKÇEKMECE Hasan Akgün Ambargo kalktı hizmet başladı Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İSKİ’nin koordinesiyle başlatılan kollektör hattı yenileme çalışmaları, yağmur suyu kanalları döşenmesi, dere ıslahları ve yol yapım çalışmalarını belediye meclis üyeleri ile birlikte yerinde inceledi. 1994 yılında döşenen kollektör hattının eskidiğini belirten Akgün, “Büyükçekmece’deki kanallar yani yağmur suyu havzaları denize ve göle taşıyacak havzaların yağmur suyu kanallarına yapılması Kordonboyu kolektörünün depreme dayanaklı malzemeden yeniden yapılması, ana arterlerin açılıp yapılması birçok buna bağlı altyapıların yerine getirilmesi gibi hizmetlerin tamamı Büyükşehir’e ait olmasına rağmen bu zamana kadar ilçemize ambargo uygulanarak yapılmadı. Ekrem İmamoğlu ile birlikte ilçemize uygulanan ambargo kalktı ve hizmet dönemi başladı. İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu’na teşekkür ediyoruz” dedi. İmamoğlu’nun 39 ilçeyede eşit davrandığını kaydeden Akgün, “Deprem konusunda 39 ilçe belediye başkanına davette bulunarak ‘Gelin depremi konuşalım’ diyor. Yeni ulaşım konusunda davette bulunuyor ancak katılmıyorlar. Biz Kadir Topbaş döneminde CHP’li başkanlar olarak hepsine katıldık. Onlar ise katılmamayı tercih ediyor. Kentsel sorunlarda siyasetin dışında hareket edilmeli” diye konuştu. l İç Politika DANIŞTAY’DAN GAR IHALESI KARARI ‘İBB haklı, ihale iptal’ TCDD tarafından, Haydarpaşa ile Sirkeci Gar alanlarının kültür ve sanat etkinliklerinde kullanılmak üzere kiraya verilmesi ihalesiyle ilgili İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) temyiz başvurusu sonuçlandı. Danıştay, Bölge İdare Mahkemesi’nin kararını bozup ihaleyi iptal etti. Kararda, İBB iştiraklerinin ihalede değerlendirilme dışı bırakılmasının, “rekabeti daraltan ve eşit yarışma şartlarını ihlal eden” bir uygulama olduğu vurgulandı. Danıştay 13. Dairesi, İBB’nin, “Haydarpaşa ve Sirkeci Gar alanları ihalesinden İBB iştiraklerinin usulsüz şekilde elenmesi” başvurusunu karara bağladı. Bölge İdare Mahkemesi’nin kararını bozan Danıştay, TCDD tarafından HaydarpaşaSirkeci Gar alanlarının, kültür ve sanat etkinliklerinde kullanılması amacıyla kiraya verilmesine ilişkin düzenlenen ihaleyi iptal etti. Kararda, “İBB’nin ortak girişim tarafından ihaleye teklif verilmesi halinde, her bir ortak tarafından 4 milyon TL tutarında iş deneyim belgesi (ihaleye teklif veren ortak girişim dört şirketten oluştuğundan toplam 16 milyon TL iş deneyim belgesi) istenilmesinin rekabeti daraltan ve eşit yarışma şartlarını ihlal eden bir düzenleme olduğu sonucuna varıldığı” vurgulandı. Devre dışı bırakılmıştı Danıştay kararında, “Davacı şirketlerin oluşturduğu ortak girişim tarafından verilen teklifin, bu şartı sağlamadığı gerekçesiyle değerlendirme dışı bırakılması üzerine ihalede, geçerli tek teklifin kaldığı ve ihalenin de tek teklif üzerinden sonuçlandırıldığı görülmüştür. Bu itibarla, dava konusu ihalede hukuka uygunluk, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır” denildi. Bu kapsamda, İstanbul 11. İdare Mahkemesi’nin kararının bozulmasına ve işlemin iptaline oyçokluğuyla karar verildi. TCDD, Haydarpaşa ve Sirkeci garlarına ait yaklaşık 29 bin metrekarelik atıl halde bulunan depo alanlarını “ticari faaliyette kullanılmamak üzere” kiralamak amacıyla 4 Ekim 2019’da aylık kira bedeli 30 bin lira olarak ihale yaptı. Dört şirketin yer aldığı ihalede, finale İBB’nin iştirak şirketleri Kültür AŞ, İSBAK, Metro İstanbul ve Medya AŞ’den oluşan konsorsiyum ile Hezarfen Danışmalık Limited Şirketi kaldı. İBB konsorsiyumu aylık 100 bin, Hezarfen Danışmanlık ise 300 bin TL teklif verdi. İhale komisyonu, 15 gün içinde tarafların pazarlığa çağrılacağı açıkladı. 15 günlük sürecin sonunda İhale Komisyonu, sadece Hazerfen Danışmanlık Şirketini davet ettiği pazarlık toplantısı ardından ihalenin 350 bin TL kira bedeli karşılığı bu şirkete verildiğini açıkladı. Bu sonuç, pazarlık aşamasına davet edilmeyen İBB’ye faksla iletildi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, sonuca itiraz eden bir açıklama yaparak, süreci İstanbul halkı adına sonuna dek takip edeceğini belirtti, İBB avukatlarının yapacağı itiraza İstanbullu tüm avukatların da katkı yapabileceğini söyledi. l ANKARA/Cumhuriyet İNSAN HAKLARI İZLEME ÖRGÜTÜ IDDIANAMEYE TEPKI GÖSTERDI Kavala davası siyasi İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Uluslararası Hukukçular Komisyonu, Osman Kavala ile Amerikalı akademisyen Henri Barkey hakkındaki iddianameye tepki gösterdi. Komisyon açıklamasında “Osman Kavala hakkında açılan davanın siyasi amaçlı ve hukuki güvenirlikten yoksundur” ifadelerine yer verdi. İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch/HRW) ve Uluslararası Hukukçular Komisyonu (International Commission of Jurists/ ICJ) dün yaptıkları ortak açıklamada, 1091 gündür tutuklu olan insan hakları savunucusu ve iş insanı Osman Kavala ile Henri Barkey hakkında hazırlanan iddianamenin siyasi amaçlı olduğunu ve hukuki güvenirlikten yoksun olduğunu ifade etti. Konuyla ilgili konuşan İnsan Hakları İzleme Örgütü Avrupa ve Orta Asya Direktörü Hugh Williamson, “Os için kullandığı tespitini doğruladığıman Kavala ve Henri Barkey aley nı” ifade etti. ICJ Avrupa ve Orta Ashindeki yeni dava, Türkiye makam ya Programı Direktörü Roisin Pillay larının mahkemeleri siyasi amaçlar ise “Türkiye, Avrupa Mahkemesi’nin için açıkça kötüye kullandıklarını ve Kavala’nın derhal serbest bırakılceza yargısının temel ilkeması kararına uymakla yükümlülerini göz ardı etdür. Karar Kavala’ya açılan son datiklerini gösteriva kapsamındaki tutukluluğunu da yor” dedi. Willikapsıyor” diye konuştu. Pillay, “Yeamson, “Avrupa ni iddianame, Kavala’nın tutukluluİnsan Hakları ğunu haklı çıkarmak için yeni bir Mahkemesi’nin iddia ileri sürmüyor. Türkiye’nin Kavala’nın serKavala’ya karşı yürüttüğü yıldırbest bırakılmama kampanyasını onu sı kararına uyulmaserbest bırakarak ve ması, AİHM’nin ona yönelik tüm Türkiye’nin tusuçlamaları dütuklama ve yarşürerek sona ergılamayı bir indirmesi zorunlusan hakları sadur” dedi. vunucusunu l İSTANBUL/ susturmak Osman Kavala Cumhuriyet Hangi birey, hangi eğitim, hangi bilim ile uygarlığı aşacaksınız? Evet, temel sorun bu. Cumhurbaşkanı, “banisi” oğlunun TÜRGEV Vakfı olduğu İbn Haldun Üniversitesi’ndeki konuşmasında, Batı uygarlığını izlemek ve taklit etmek için değil, aşmak için düşüncelerini açıklarken, yine en büyük saldırıyı Atatürk’ün ana programına yapıyor: “Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmek” için çıkılan yolun, en sığından, en bayağısından, en çarpığından bir Batı taklitçiliğine dönüşmüş olması, Cumhuriyetimizin en büyük kaybıdır.” Tutulacak tarafı yok, Cumhuriyetin toplumsal çağdaşlık projesinin özüne belkemiğine yönelik büyük kazanımları görmezlik gelen, tamamen yanlış çıkarımlarda bulunan tamamen inkârcılığın yazdırdığı bir cümle bu. Aslında bu görüş, iktidarın Atatürk Cumhuriyeti’ni iki konu arasındaki reklam kuşağı olarak gören, Cumhuriyeti kesip atarak kendisini Osmanlı’ya yamayan anlayışının yansımasıdır. Yani değişen bir şey yok. Lozan’dan tutun Osmanlı’yı tüm adalarıyla parça parça emperyalistlere teslim eden Abdülhamit’e kadar, Osmanlı ve Cumhuriyet üzerine yapılan tahrifatların hepsi, bir reddiye siyasal kültürünün bütünleşik halidir. “...çıkılan yolun, en sığından, en bayağısından, en çarpığından bir Batı taklitçiliğine dönüşmüş olması, Cumhuriyetimizin en büyük kaybıdır.” Bu genellemelerin içi tamamen boş ve anlamsız. Cahit Arf, Aydın Sayılı, Aziz Sancar, kim bunlar... Sıfırdan başlanan bilim, sanat, teknoloji oluşturma yaratma projesinden bahsediyoruz. İstikbal göklerdedir diyen Atatürk’ün girişimleri sonucu 1925’te uçak fabrikası kurup üreten ve uçak satan Cumhuriyet mi “sığ”, “Batı taklitçisi”, “en bayağı”, “en çarpık”... Demiryolları, şeker fabrikaları, yüzde 9’a varan bir kalkınma hızı, üniversiteler, Cumhuriyetin yetiştirdiği, bastığınız paraların arkasına resimleri olan Cahit Arf’lar, Aydın Sayılı’lar, Nobel alan Aziz Sancar’lar, evrensel katkılarda bulunmuş sayısız bilim insanlarımız, teknoloji üretenler, Cumhuriyeti yükseltmiş ve yüceltmiş sayısız mühendis, mimar, ödül verdiğiniz Doğan Kuban ve daha pek çoğu... On binlerce isim sayabileceğimiz koca bir Türkiye, burada ortam yaratamadığınız için yurtdışına göç eden ve parlak projelere imza atan yüzlerce kişi, hepsi bu Cumhuriyetin çağdaş eğitim, bilim ve sanat, edebiyat ve düşün projelerinin ürünleridir.. Bayraktar da Cumhuriyet çocuğu İktidarınızın değil. Dahası, damadınız Bayraktar bile Cumhuriyetin çocuğudur. Bugün uzay projelerine imza atanlar, Havelsan, Roketsan, Aselsan, MKE, Milli Gemi, TAİ... TÜBİTAK, hepsi Cumhuriyetin birikimlerinin, Cumhuriyet çocuklarının yarattıkları ürünleridir. İçerikler tartışılsa bile yılda uluslararası 40 bin kadar yayına imza atan bilim insanımız da... ODTÜ, Hacettepe, Boğaziçi, İTÜ, İstanbul Üniversitesi gibi ve bugün en yerleşik ve kalburüstü diğer üniversitelerimizin hepsi, Cumhuriyetin yarattıklarıdır. İktidarınızın hiçbirinde hiçbir dahli yok. Dahası, tersine etkiden bahsedebiliriz. Türkiye’nin dev şirketleri, holdingleri ve yöneticileri de Cumhuriyet ürünleridir. AKP, iktidarını burada saydığım ve saymadığım tüm bu zenginlikler temelinde sürdürebiliyor. AKP iktidarının ise bugün var yarın yok, iktidarca beslenip büyütülmüş 5 inşaat şirketi ve 10 paralık medyası var. Bunları hiç sevmezler, biliyoruz Çünkü AKP iktidarının ürünleri değiller. Yanlarına da koyacakları bir evrensel değer bulunmuyor. Reddettikleri, kötüledikleri fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmek çağdaşlık ve uygarlık projesinin yerine, fikri bağlı, vicdanı bağlı nesiller yetiştirmeyi koydukları açık. Kindar ve dindar nesil, yıllar önce ilan edilen “eğitim projeleri”dir. Konuşmalarda bu projeden küçük bir sapma bile bugüne kadar görmedim. Şimdi üniversitelerinde bile öğrencilere bu misyonu yüklemeyi görev edinmiş gözüküyorlar, “âlimler yetiştirecekler”miş, Rektör Bey’e göre. Kurdukları 108’i aşkın ilahiyat fakültelerinden bile bir tane evrensel bir din âlimi çıksa gam yemeyeceğim! Şimdilik şu kadarını söyleyeyim, Batı uygarlığını geçebilmesi ülkemizin, ancak bu uygarlıktaki gibi fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmek ile mümkün olabilir. Peki, üniversitelerimiz?!
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear