25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Joker Kalitesiz ürünlere dikkat 44 71 74 76 83 87 37 SONUÇLARI 6 BİLEN: 74.541.700’er TL (Devretti) 5 BİLEN: 69.557.45’er TL 4 BİLEN: 1.369.20’şer TL 3 BİLEN:118.75’er TL 2 BİLEN: 11.65’er TL ON NUMARA 01, 03, 15, 32, 33, 34, 37, 38, 40, 43, 45, 48, 52, 55, 60, 61, 64, 65, 66, 68, 71, 78 10 BİLEN: 415.449.21’er TL (Devretti) 9 BİLEN: 2.901.90’ar TL 8 BİLEN: 271’er TL 7 BİLEN: 51.25’er TL 6 BİLEN: 8.70’şer TL HİÇBİR NUMARAYI DOĞRU TAHMİN EDEMEYEN: 6.50’şer TL 27 EKİM 2020 SALI sibelbahcetepe@gmail.com ‘AY YÜZEYINDE SU BULUNDU’ ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), ilk defa Ay’ın güneş gören yüzeyinde su bulduklarını açıkladı. NASA’nın açıklamasında, “Bu keşif, suyun Ay yüzeyine dağılmış olabileceğini, soğuk ve gölgeli yerlerle sınırlı olmadığını gösteriyor” denildi. l Haber Merkezi ÇAKIRÖZER MECLIS’TE ISYAN ETTI: Fidanlığa, mezarlığa maden ruhsatı CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün Eskişehir’in 149 bölgesinde maden ruhsatı verme kararına tepki gösterdi. Bakanlığa bağlı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün (MAPEG) Eskişehir’de maden arama ve işletme ruhsatı için ihaleye açtığı 70 bin hektarlık arazi içinde mera, orman ve tarım arazilerinin yanı sıra köy kahvesi, fidanlık, su havzası ve mezarlık gibi alanların bulunduğu ortaya çıktı. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ihalelerin durdurulması için hukuki süreç başlatırken Çakırözer, TBMM’de yaptığı konuşmada duruma isyan ederek “Maden çıkarılmasına karşı değiliz ama bunu yapacaksak verimli topraklarımıza, temiz havamıza, suyumuza, insan ve hayvan sağlığına zarar vermeden yapmalıyız” dedi. Çakırözer, “Eskişehir’de ihaleye çıkılarak maden ruhsatı verilecek alanların büyük bölümünde toprak yapısı, bitki örtüsü ve tarım arazileri zarar görecek. Ruhsat verilen yerlerde sulama alanları, su toplama havzaları bile var. Verimli topraklar zarar görecek. Bölgenin hem insan hem hayvan hem de tarımsal anlamda gelecekte sürdürülebilirliğine büyük zarar verecek bu madenler. Buna rağmen, bu ihalelerin yapılıyor olması insana, doğaya, çevreye ihanetten başka bir şey olamaz” dedi. Eskişehirli istemiyor Çakırözer konuşmasında, Eskişehir’de çevre dernekleri ve meslek odalarının da aralarında bulunduğu sivil toplum örgütlerinin yeni maden ruhsatları verilmesine karşı olduğunu, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin de yeni ruhsat ihalelerinin iptali için girişimde bulunduğunu ve hukuki süreçlerin sürmekte olduğunu vurguladı. l Haber Merkezi 15 GÜNDE NE DEĞIŞTI? Hanlı’daki HES projesinin ÇED olumlu kararı iptal edildi. Şirket 15 gün sonra ÇED gerekli değil kararı aldı. Bölge halkı dava açacak. Rize İdare Mahkemesi’nin, Artvin’in Şavşat ilçesindeki Hanlı ve Kireçli köylerine kurulmak istenen HES projesine verilen çevre etki değerlendirme (ÇED) olumlu raporunun iptaline karar vermesinin ardından şirket, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na yeniden ÇED başvurusunda bulunarak “ÇED gerekli değildir” raporu aldı. Mahkemenin verdiği iptal kararının yok sayılması üzerine 28 köy halkından temsilcilerin bir araya geldiği toplantıda yeniden dava açılması kararlaştırıldı. Şavşat Dernekler Federasyonu Başkanı Avukat Halis Yıldırım, “Mahkeme burada çok ağır ihlaller gördüğü için ÇED’e verilen olumlu raporu iptal ediyor. Bu ihlallere rağmen 15 gün içerisinde Proje Tanıtım Dosyası ile ‘ÇED gerekli değildir’ kararı alınıyor” dedi. Verilen kararın hukukta karşılığı olmadığını kaydeden Yıldırım, “Cerattepe’de aynısı yapıldı. Bilirkişi incelemeleri, mahkeme kararı yok sayıldı. Mahkeme heyeti, bilirkişi heyeti de değiştirildi” diye konuştu. l Haber Merkezi ESTETIK UYGULAMALAR ARTIYOR. PEKI, NELERE DIKKAT EDILMELI? Tıbbi estetik işlemler adı altında geçen ve ameliyat dığu gibi sahte ürünler hastaları kandırmakla kalmamakta ayşı estetik uygulamaların da en nı zamanda sağlıklarını da tehaz ameliyatlar kadar önemdit etmektedir. Son aylarda li olduğunu vurgulayan Yavuçok sık karşımıza çıkan olumzer, “İşlemlerin yapıldığı yerin suz sonuç ve komplikasyonbir tıbbi yer olduğunu teyit etların altında yatan en önemmek, uygulanan işlemin niteliğine göre uzman hekim denetimi veya uygulamasında yaDr. Reha Yavuzer li üç neden, kalitesiz ve sahte ürün kullanımı, yetkin olmayan eller tarafından yapılan pılmasını beklemek, kullanılan malze işlemler, veya bu her iki olumsuz komelerde doğru kaliteli onaylı ürünle şulun beraberce bulunmasıdır. Kimi rin tercih edilmesi gerekir. Dünyada zaman telafisi imkân dahilinde olmaki ekonomik çalkantı nedeniyle çok yan olumsuz sonuçlar doğurabilecek daha fazla sayıda kalitesiz ürünün ve bu cerrahi dışı işlem grubunda mutmaalesef sahte ürünün piyasada kul laka gidilen yer, başvurulan hekim ve lanıcılara sunulması günümüzün bir acı kullanılan malzemenin kalitesini gügerçeğidir. Tıpkı sahte içki de oldu venilirliği sorgulanmalıdır” dedi. Sahte güzellik Prof. Yavuzer: Tıpkı sahte içkide olduğu gibi, kalitesiz ürünler, sahte ölüm getiriyor malzemeler hayatı tehdit edecek ciddi sorunlara yol açabilir Estetik uygulamalarda mutluluk ve başarı kadar mutsuzluk, komplikasyonlar ve olası yan etkiler de söz konusu. Peki, o zaman nelere dikkat etmeliyiz, olası yan etkileri ve birtakım komplikasyonları en aza nasıl indirebiliriz? Estetik, Rekonstrüktif ve Plastik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Reha Yavuzer, cerrahi estetik işlemlerin mutlaka tam teşekküllü bir ameliyathanede ve uzman bir plastik cerrah tarafından gerçekleştirilmesi gerektiğini belirterek “Kalitesiz ürünler, gerekli onayları bulunmayan markalar ve bazen sahte malzemeler basit komplikasyonlardan hayatı tehdit edecek ciddiyette sıkıntılara kadar sebep olabilir. Ameliyat dışı estetik uygulamalar ise en az ameliyatlar kadar önemlidir ve hastalarımızın mutluluğu açısından başarılı sonuçlar verir. İşlemlerin yapıldığı yerin bir tıbbi yer olduğunu teyit etmek uygulanan işlemin niteliğine göre uzman hekim denetimi veya uygulamasında yapılmasını beklemek, kullanılan malzemelerde doğru kaliteli onaylı ürünlerin tercih edilmesi gerekir” önerilerinde bulundu. Tüm dünyada kadın erkek herkes tarafından estetik işlemlere karşı ilgi giderek artıyor. Öte yandan son dönemde estetik sonrası yaşamını yitiren ya da defalarca kez yeniden ameliyat masasına yatmak isteyenlerin gündeme gelmesi estetik ameliyatlarda dikkat edilmesi gerekenleri bir kez daha gündeme getirdi. Fiyat değil, kalite önemli Prof. Dr. Yavuzer, tüm dünyada estetik işlemlere karşı ilginin giderek arttığını anımsatarak “Bu talep artışı hem cerrahi estetik işlemlerin hem de cerrahi dışı estetik işlemlerin yapılma miktarında bir artış olarak karşımıza çıkıyor” dedi. Teknolojinin getirdiği pek çok yeni cihazın esteSAĞLIK tikte dün yapılamayanların bugün gerçekleştirilebilmesine olanak sağladığını ifade eden Yavuzer, estetik işlemlerin ameliyatlı ve ameliyatsız olarak ikiye ayrıldığını söyledi. Yavuzer, şöyle devam etti: “Cerrahi estetik işlemlerin mutlaka tam teşekküllü bir ameliyathanede ve uzman bir plastik cerrah tarafından gerçekleştirilmesi arzu edilir. Yetersiz ameliyathane veya hastane koşulları veya konusunda uzman olmama, birtakım olumsuz sonuçların oluşması için önemli bir zemin hazırlar. Bu nedenle her hastanın ameliyat kararı alırken ameliyat olmak istediği hekimin ilgili konudaki yetkinliğine ve ameliyatın gerçekleştirileceği hastaneyi iyi değerlendirmesi, bu konuda titizlikle araştırma yapması önerilir. Ameliyatın gerçekleştirileceği hastane kadar özellikle meme büyütme gibi uzun vadeli malzeme kullanılması gereken ameliyatlarda kullanılacak malzemelerin kalitesi ve güvenilirliği de bir o kadar önem taşır. Kalitesiz ürünler, gerekli onayları bulunmayan markalar ve bazen sahte malzemeler basit komplikasyonlardan hayatı tehdit edecek ciddiyette sıkıntılara kadar sebep olabilir. Ameliyat tercihlerinde gerçekleşebilir elde edebilir sonuçların vaat edilmesi, mucizevi sonuçlardan bahsedilmemesi, yetkin bir hastanede doğru koşullarda operasyonun gerçekleştirilmesi ise estetik cerrahiden mutlu ayrılmanın önkoşullarıdır. Hastaların tercihlerini sadece fiyat endeksli değil, mutlaka önce kaliteye dayalı olarak vermeleri gerekir. Ameliyat süreleri ve bir arada yapılabilecek ameliyatların miktarı da ameliyat sonrası dönemlerde komplikasyon yaşamamak adına kontrol altında tutulmalıdır. Çok sayıda işlemin aynı anda yapıldığı ameliyatlar ve çok uzun süreli ameliyat süreleri istenmeyen yan etkiler açısından riski artırır.” SAĞLIK REHBERİ Diyabet hastalarına ayak sağlığı için 10 öneri Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Şükrü Mehmet Turan, diyabetik ayak rahatsızlığında hastalarda sinir uçları hasarı ve damar dolaşım problemleri geliştiğini söyledi. Dr. Turan, şeker hastalarına diyabetik ayak oluşumunu önleyecek 10 öneride bulundu. n Doğru ayakkabı seçimi önemlidir. Ayağın içerisinde rahat ettiği, tabanı yumuşak ve düzgün olan, 5 cm’den alçak topuklu ayakkabılar tercih edilmelidir. Ayakkabı alışverişine saat 16.00’dan sonra çıkın. Her ayakkabı tabanlık ile desteklenmelidir. Çorapsız ayakkabı giymemeye özen gösterin. n Ayaklarınızı her gün sabun ve ılık su ile yıkayınız. Ayaklarınızı özellikle parmak aralarını çok iyi kurulayınız. n Cildi nemlendirici özel diyabet kremleri kullanın. Kremleri parmak aralarına sürmeden uygulayın. n Ayak tabanlarınızı ayna yardımıyla ya da evde bulunan başka birinin yardımcı olması ile kesik ve çatlaklara karşı kontrol ediniz. n Tırnaklarınızı törpüyle kısaltın. Kesici aletler ile müdahale etmeyin. n Çoraplarınızı günlük olarak değiştirin. Ayağınıza uygun dikişsiz, pamuklu çoraplar tercih edin. n Ayaklarınızı kuru ve sıcak tutun. Soğuk havalarda tabanı takviyeli çoraplar ile bunu sağlayabilirsiniz. İçeride veya dışarıda asla yalın ayak ile yürümeyin. n Kan dolaşımını bozabileceğinden bacak bacak üstüne atmayın, bağdaş kurarak oturmayın. n Tırnakta batma, kalınlaşma, şekil bozukluğu, mantar enfeksiyonu varsa doktora başvurun. Atatürk’ün giydiği çizmenin benzerini yaptı Doğru aşılama politikalarıyla dünyada çocuk felci görülme sıklığı yüzde 99.9 azaldı. Aydın’ın İncirliova ilçesinde, 28 yıldır körüklü çizme yapan İzzet Erkaç (50), müşterisinin isteği üzerine Gazi Mustafa Kemal Atatürk dahil dönemin önemli isimlerinin giydiği çizmenin benzerini tasarladı. İzzet Erkaç, çizmeyi Dikili’deki müzede sergileyecek müşterisine gönderdi. Bir örneğini de kendisi için yapan Erkaç, benzerini tasarladığı çizmeyi, 1920’li yıllarda başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere dönemin önemli isimlerinin giydiğini söyledi. Çizmeyi bin liraya mal ettiğini belirten Erkaç, “Çizmenin maddi değerinden çok, tarihi ve kültürel değeri daha büyük” dedi. l DHA Çocuk felcine dur de Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve paydaşlarının oluşturduğu koalisyon tarafından 1988 yılında başlatılan Küresel Çocuk Felcini Yok Etme Girişimi (GPEI) ve global çapta doğru aşılama politikaları sayesinde bugün çocuk felcine yakalanma riski büyük ölçüde azaldı. Uzmanlar, “Doğru aşılama politikaları sayesinde dünyada çocuk felci görülme sıklığı yüzde 99.9 oranında azaldı” dediler. 24 Ekim Dünya Çocuk Felci Günü bu yıl, Covid19 pandemisi nedeniyle rutin aşılama rutinlerinin bozulması riski nedeniyle ayrı bir anlam kazanıyor. GPEI’nin 120 ülkede 350 binden fazla çocuğu sakat bırakan bu hastalığı ortadan kaldırma hedefi sonucunda çocuk felcinde vaka sayısı yüzde 99.9 oranında azaldı. Bu hedef gerçekleşmeseydi, bugün yürüyebilen 18 milyon insan aslında felçli olacaktı. Son yıllarda olumsuz sosyoekonomik koşullar ve bazı ülkelerde aşı uygulanmasındaki eksiklikler nedeniyle dünyanın bazı bölgelerinde, çocuk felcinin yeniden tırmanışa geçtiğini belirten Dr. Nadia Minarovic, “Son zamanlarda dünyanın dört bir yanından 20 ülkeden yeni çocuk felci vakaları bildirildi. 2018’de toplam 138 vaka, 2019’da 541 vaka var ve 2020’de maalesef yine artış göstermesi bekleniyor. Bu gerçekten endişe verici bir durum ve çocuk felci konusunda farkındalığın ne kadar önemli olduğuna dair bir uyarı. Bu yıl, Covid19 pandemisi nedeniyle milyonlarca çocuk, aralarında çocuk felci de olmak üzere birçok aşıyla önlenebilir çocukluk çağı hastalığı riskini daha yüksek oranda taşıyor. DSÖ, rutin aşılama programlarının bozulmasının, dünyada bir yaşın altındaki en az 80 milyon çocuğu etkileyeceğini tahmin ediyor. Dolayısıyla, Dünya Çocuk Felci Günü’nün bu yıl daha da önemli olduğuna inanıyor ve gözümüzden ırak olan bu hastalık hakkında farkındalığımızı her daim taze tutmaya bir davet olarak görüyorum” diye konuştu. Her yıl 40 bin yeni vaka Türk Akciğer Kanseri Derneği (TAKD) tarafından hazırlanan “Akciğer Kanserinde Multidisipliner Yaklaşım Uzlaşı Raporu” kamuoyuna açıklandı. Raporla, tüm dünyada en sık görülen ve en çok ölüme sebep olan kanser türü olan akciğer kanseri için tıbbi onkoloji, göğüs hastalıkları, göğüs cerrahisi, radyasyon onkolojisi, radyoloji, nükleer tıp ve patoloji branşlarının “ortak akılla” çalışmasına yönelik bir yol haritası sunuldu. Türkiye’deki her yıl 40 bin yeni akciğer kanseri tanısı konulduğunu anımsatan dernek Başkanı Prof. Dr. Erdem Göker, “Kanser tedavisi tek yönlü bir branşla gerçekleştirilemez. Yol haritasını düzgün çıkarabilirsek hem tedavi başarısı artar hem maliyet olarak doğru tedaviyi doğru hastaya vermiş oluruz. Çok branşlı yaklaşımların uzlaşısıyla en iyi tedaviye ulaşılabileceğini düşünüyoruz” dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear