Catalog

l Zafer Temoçin l İsmet Lokman 14 23 EKİM 2020 CUMA YÜKSEK YERİLİM HATTI / Erdinç UTKU Yiğit muhtaç olmuş askıda ekmeğe Bilmem söylesem mi, söylemesem mi? H “En azından üç dil bileceksin/En azından üç dilde/Ana avrat dümdüz gideceksin” derken ülkenin bu hallere geleceğini ve 3 dilin yetmeyeceğini hiç tahmin etmemiş sanırım Bedri Rahmi... H Polis ve TOMA’lar da sınavla alınsın üniversitelere! H Yaşın kemale ermiş. Hâlâ Mustafa Kemal’e ermemişsen yaş... H İlk kitabına döv ve yönetin kısaltılmışı DÖVLET adını vermişti Bekir Coşkun. Şimdi sadece dövüyor, yönetemiyor devlet! H Eskiden yapayalnızdık... Şimdi internet sayesinde sanal dünyada YAPAYyalnızız! H Demokrasi askıya alınınca; askıda fatura, askıda yemek, askıda ekmek... belirler ASKIDA DEMOKRASİnin gündemini! l İbrahim Tuncay l Menekşe Çam l Raşit Yakalı l Birol Çün l Murteza Albayrak CUK Günel ALTINTAŞ Ben bu insanları anlamıyorum: ışıkların yanmasından şikâyetçi oldular. Oysa ışıkların yanması iyi bir şey. Ben, ömrüm boyunca, ışıkların sönmesinden, karanlıktan, karanlıkta çevrilen dolaplardan şikâyetçi oldum. H Ülke çıkarlarıyla İhvan çıkarları arasında kan uyuşmazlığı vardır. Allah Türk’ü İhvancı olmaktan korusun! H “Erken seçim kabile devletlerinde olur”muş. Yasa/anayasa tanımazlık da öyle. H Aile Bakanı çocukları “muzır neşriyattan” koruyacakmış. Tecavüzlerden korudu da, bir o eksik kaldı! HÜSREV BEY’İN GÜNLÜĞÜ / Günhan AYDIN Borazanlı Atlılar Tozu Dumana Kattılar l Murat Sayın l Ahmet Öztürklevent l Cemalettin Güzeloğlu l Ercan Baysal l Musa Keklik 22 EKİM: “Bir gün okula giderken, her şeye dikkat ederken, önce bir ihtiyarcık, yürüdü yavaşçacık.” Gecenin bir kör vakti beklenmedik bir şarkı dadanabilir insana, ama bu çok yersiz, mesnetsiz oldu… “Bir gün okula giderken, her şeye dikkat ederken, borazanlı atlılar, tozu dumana kattılar…” Çok hazırlıksız yakalandım ve art arda 7 kere dinledim. Sonra biraz daha dinledim. En acıklı olan da bu “çocuk” şarkısında, zamanında farkına varamadığım bir kıymet ve “aklın” olduğunu fark etmemdi belki de. Gecenin şarkısını söyleyen genç arkadaşlar “Bir çocuk topu attı, yere düştü patladı” dediklerinde şaşıracak ne var sanki. Aslında şaşırtıcı olan da bu… Şaşıracak hiç bir şeyin olmayışı. Çocukların doğrudanlığı. Hiç kıvırmadan, laf çevirmeden çat diye gördüklerini çekinmeden söylüyor olmaları ve hani açık pencereden Peter Pan girse benim ödüm kopar, ama bir çocuk “Merhaba” der. Ya da prensip sahibi bir vali Denizli’de döner kesen ustayı “Masken nerede?” diye azarlasa, istifini hiç bozmadan “Günde 15 lira kazanıyorum, gebersem daha iyi” der. “Ana babasını dinleyen çocuklar gibi olmamalıyız, yani bize aktarıldığı gibi” diyen, 74. fragmanında Yunanistan’dan bir çocuktu; “Üstelik bizi karşıya geçirecek bir kayıkçı da görünmüyor ortalıkta” diyen de bir Alman çocuk. Şimdi, bizim Denizlili, şuursuz dönerci çocuğa bakıp “Maske seni değil, bizi senden korumak için” diyecek bazı “hassas medikal şuurlu vatandaşlarımız” da çıkacaktır mutlaka. Onlar da haklı. İnsanın insana tehdit olduğu boca ediliyor zihinlere ve birazcık da oluşmuş, oluşturulmuş “kalite” algısı mı var yoksa? Etrafta hiç kimse yok, maskemle ben varız, çünkü ben mahallemin bir tanesi, öğretmenimin sevimli afacan gözdesiyim. En ufak bir intibak sorunu yaşamam otoritenin buyrukları karşısında. “GÜNDE 15 LİRA KAZANIYORUM. GEBERSEM DAHA İYİ.” Gecenin çok ters bir vaktinde borazanlı atlılar tozu dumana kattılar. Çocuklarını cesareti geldi biraz aklıma. Otoritenin hiddeti. Çocuklar meğer hep şaşırtırmış güç sahiplerini… Bum Bum Bum da Bum Bum. 23 EKİM: Dünkü notlarımı yolladığım Roket Nuri tek cümle bir mesaj yazmış. “Merih Demiral Ronaldo’dan daha yükseğe sıçrıyor.” l Muhittin Köroğlu l Cem Koç l Kadir Doğruer l Zeki Bol l Mehmet Selçuk l Aşkın Ayrancıoğlu