25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 16 OCAK 2020 PERŞEMBE HABER/YORUM Proaktif dış politikanın Libya hasar raporu İktidarın “her şeye müdahale etme, her yere gitme, ön alma” diye özetlediği ve “proaktif” ismini verdiği dış politikası, bir sarkaç gibi bir uçtan diğer uca savrularak sönümleniyor...  Libya’da da benzeri yaşandı. Özetleyelim:  1. Doğu Akdeniz’deki enerji mücadelesi 16 yıldır iktidarın umurunda değildi. Tersine Annan Planı’na destek vererek ve Rauf Denktaş’ı devre dışı bırakmaya çalışarak Doğu Akdeniz’de Güney Kıbrıs’a manevra alanı yarattı. Güney Kıbrıs o boşlukta Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) ilan etti ve 2003’te Mısır’la, 2007’de Lübnan’la, 2010’da İsrail’le MEB sınırlandırma anlaşması imzaladı. AKP ancak 2019’da harekete geçebildi ve bölgeye sondaj gemisi gönderdi.  2. 2009’dan beri devletin çeşitli kurumları AKP hükümetine MEB ilan etmesini tavsiye etti. Ancak AKP bu tavsiyeyi dinlemedi ve geride kalan yıllarda MEB ilan etmedi. Doğu Akdeniz’in önemini “anlamaya” başladığı 2019’un başından bu yana da ilan etmiş değil! 3. AKP iktidarına MEB ilan etmesi gerektiğini söyleyenler, 2009’dan beri Libya’yla deniz sınırı anlaşması yapması gerektiğini de söylüyorlardı. AKP hükümeti nihayet o anlaşmayı 2019’un sonunda yapabildi. Fakat bu kez de deniz sınırı anlaşmasını hayata geçirebilmek için Libya’ya asker göndermesi gerektiğini savunarak Libya’da iç savaşa taraf oldu. Doğrudan deniz sınırı anlaşmasına konu olan bölgedeki egemen gücü “darbeci” ve “terörist” ilan etti. Dahası düşman kabul ederek o güce karşı Libya’ya bir grup asker gönderdi.  Üç günde arabulucu 4. İktidara, önünde sonunda müzakere masasında Tobruk hükümetinin de olacağı gerçeği anlatılarak, Hafter’e düşman muamelesi yapmaması, iki tarafla da ilişkiyi sürdürmesi önerildi. Hatta Libya’nın birliği için Türkiye’nin Saraj ile Hafter arasında arabulucu olması gerektiği savunuldu. Erdoğan ise önerilere kuvvetli tepki gösterdi: “Hiç meşru hükümetle darbeci arasında arabulucu olunur muydu?” Olunurdu, nitekim o tepkisinden üç gün sonra oldu da. Erdoğan, Putin’le ortak bildirisinde, Libya’da Saraj ve Hafter arasında arabulucu olduklarını ilan edip ateşkes önerdi!  5. Tüm bu süreçte Türk askerinin Libya’ya gönderilerek iç savaşa taraf olunması yerine, Türkiye’nin BM Barış Gücü kurulması için öncülük etmesi gerektiği önerisi de gündeme geldi. İktidarın bu öneriye tepkisi de sert ve uzlaşmazdı.  Ancak Erdoğan İtalya Başbakanı Giuseppe Conte ile görüşmesi sırasında ise “Libya’da BM’nin bir görevlendirme yapması, ateşkes sürecinin devamı bakımından gözlemci olma noktasında isabetli olacaktır” dedi! Yanlış ilk düğme  Kuşkusuz, ilk düğme yanlış iliklenmişti ve AKP hükümeti, Kaddafi’yi deviren NATO saldırısına dahil olmuştu. Bu pratikte Türkiye’nin kendi eliyle Doğu Akdeniz’deki enerji savaşında doğal müttefikinden olması demekti.  Öte yandan AKP’nin “deniz sınırı anlaşmasını korumak için asker göndermek şart” söylemi de gerçeği yansıtmıyordu. Tersine AKP Libya’ya asker gönderebilmek için deniz sınırı anlaşmasını yapmıştı. Ki aslında deniz sınırı anlaşması yapılmadan altı ay önce de, Trablus’a gayri resmi olarak asker göndermişti! Dahası AKP iktidarının kamuoyunu bu politikaya ikna etmek için savunduğu “arkasında askeri güç olmayan diplomasi işlemez” tezi de ayakları havada bir söylemdi. Zira uygulamada askeri güç diplomasinin arkasına değil, önüne koyuluyordu! Ne yapmalı? O nedenle ısrarla vurguladık: Trablus’a asker değil, Şam’a, Kahire’ye, hatta Tel Aviv’e diplomat göndermek gerekir! Kuşkusuz Libya’da bitmiş bir durum yok. Moskova’nın baskılamasıyla Hafter yeniden ateşkesi kabul edebilir. Dahası Berlin Konferansı davetiyeleri de dağıtıldı. Ancak asıl önemlisi şu: Suriye ve Mısır’la anlaşmayan Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki enerji mücadelesinde işi zora girer. Ankara’nın Suriye’de Esad’ı, Mısır’da Sisi’yi beğenmeme lüksü yoktur. “İlke” diyerek Libya’da BM’nin tanıdığı meşru hükümeti desteklediğini savunan iktidar, o ilkeye uyarak Suriye’de ve Mısır’da da BM’nin tanıdığı meşru hükümeti tanımalıdır! Esad rejimi Suriyelilerin, Sisi rejimi de Mısırlıların sorunudur, Türkiye’nin sorunu değildir! Türkiye’yi yöneten iktidar, Suriye ve Mısır’ı kimin yönettiğine bakmadan, ulusal çıkarı gereği bu ülkelerin yönetimiyle Doğu Akdeniz’de işbirliği yapmak zorundadır! Durum acildir. O nedenle istihbaratçılar düzeyinde “görüşme” değil, hükümetler düzeyinde “işbirliği” gerekmektedir! 16 OCAK 2020 SAYI: 34434 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l İç Politika: Ali Açar l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 06:50 06:33 06:54 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 08:20 13:19 15:45 08:01 13:03 15:33 08:20 13:26 15:59 Akşam 18:07 17:55 18:21 Yatsı 19:32 19:18 19:43 Sözcü davasının gerekçeli kararı, kamuoyunun tüylerini diken di ken eden şaşırtıcı bir içerik le öne sürüldü. Artık mantık, delil, şahit aranmıyor. Yalnız Asrika ihanetine göz“ben bu manşeti böyle oku dum, böyle anladım” şeklinde bir yorum, yıllardır Atatürk yumabilir misiniz?çülük, laiklik ve demokrasinin kalesi olarak bilinen bir ga zeteyi “FETÖ’cü” ilan etmek için yetebiliyor. Bizler de gü nın kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’ni cümüzün yettiği oranda, bu “deli saç yıkma planı için düğmeye basıyor ması” olarak dayatılan hukuksuzluk lar! Umarım tuzağın boyutlarını anla lara karşı bir savaş veriyoruz. Bugün tabildim. size yine bu kabul edilemez iddialar Öncelikle birkaç soru sormak isti dan, geçmişe yönelik yapılan akıldışı yorum: Sayın Cumhurbaşkanı, Ad yorumlardan bahsetmeyeceğim. Bu nan Tanrıverdi gibi birini, yanı ba sefer geleceğimizi hedef alan, altımı şınızda bu büyük göreve getirir zı oyarak hazırlanan bir tuzağa dikka ken dayanağınız neydi? Hadi gü tinizi çekmek istiyorum. venlik soruşturması demeyelim de, Cumhuriyetimizin varlığına yönelen hiç mi istihbaratın tornasından ge bu iğrenç saldırının adı ASRİKA, İs çirmediniz? Ağzına dinİslamAllah lam Devletler Birliği. Bu, açık suç un adını alan her şebeke, sizi bu şekil surlarıyla dolup taşan yüz kızartıcı gi de kandırabiliyor mu? Yok ben abar rişim, Riyad veya Tahran’da fanatik tıyorsam, Tanrıverdi’nin işlediği bir bir mollanın hezeyanıyla toplansa gü suç yoksa, o zaman her önüne ge ler geçersiniz. “Anca gidersiniz” diye len sizin başkanı olduğunuz Cumhu rek o sayfayı kapatırsınız. Ama ne ya riyet yapısını dağıtmak, yok etmek zık ki bunu yapamayacaksınız. Pro için en büyük kentimizde açık top jenin mimarı, daha düne kadar Türki lantı yapabilir mi? Mesela yarın Kürt ye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın ler “İstanbul’da Kürdi Devletler Bir “Güvenlik Başdanışmanı”, “Güvenlik liği kuruyoruz, başkenti İstanbul, di ve Dış Politikalar Kurul Üyesi” bir zat. li Kürtçe, bayrağı şu şekilde, sınırla Birkaç hafta önce İstanbul’da top rı da şuradan şuraya uzanıyor” diye lanan “ASSAM” kongresinde (Ada bangır bangır bir açık toplantı yapa leti Savunanlar Stratejik Araştırma bilirler mi? Bunu da görmezden mi lar Merkezi Derneği), laikdemokratik gelirsiniz? Yoksa o toplantı derhal bir hukuk devleti olan (olmasını iste basılır, katılanlar gözaltına alınır ve diğimiz) Türkiye Cumhuriyeti’ni orta peş peşe davalar mı açılır? Evet, ay dan kaldırmak ve şeri yasalara bağ nen öyle olur Sayın Cumhurbaşka lı, Asya’dan Afrika’ya uzanan bir İs nı. Peki, bir etnik temele dayalı baş lam Devletleri Birliği’nin bir parça kaldırı, meydan okuma ve küstahlığa sı yapmak isteyen girişimin sahipleri, bu tepkiyi vereceğinizi biliyoruz da, bütün cerahatlerini ortalığa kustular. “ASRİKA” rezaleti hakkında neden Bu densizler, başkentimizi İstanbul’a hâlâ sesinizi ve hükümetinizin, içişle alırken, dilimizi de “Arapça” olarak ri bakanınızın tepkilerini duyamadık? değiştirerek, her zerresi ve kazanı Konu din olunca, akan suların dur mıyla Atatürk ve silah arkadaşları ması ve gözlerin görmemeye başla masının bedelini bu ülke, en ağır şekilde daha yeni ödedi. Çok daha beter bir felaket bizi 15 Temmuz’da ele geçirmiş olabilirdi. Peki, 3.5 yıl önce yaşanan o kaostan siz ve ekibiniz hiç mi ders çıkarmadınız? Öyle sinsi ve terör örgütü gibi planlar hazırlamış bir insan türünü nasıl yapınızın kalbine yerleştirdiniz ve bu durumu nasıl hâlâ içinize sindiriyorsunuz? Tanrıverdi isimli, “Mehdi gelecek” gibi evlere şenlik çıkışlarla ortada dolaşan bir zat, makamınızda hangi tarihler arasında “görevde bulundu”? Görevi, Mehdi’nin ne zaman geleceğini saptamak mıydı? Bir diğer sorum ana muhalefet partisi CHP’ye: Durumun ciddiyetinin farkında mısınız? Topluca ayağa kalkıp bu alçakça girişimin üzerine yürümek için ne bekliyorsunuz? Lütfen Meclis’i birbirine katın ve Atatürk’ün partisi olduğunuzu hatırlayarak gereken en sert tepkiyi verin. Bu olayın gündemin ilk maddesini işgal eden Kanal İstanbul’u bile felaket senaryolarında solda sıfır bırakacak bir tuzak olduğunun bilincine varın. Bir sorum, hâlâ yetkileri ve etkileri olduğuna inanıyorlarsa, hükümete, AKP grubuna ve başta İçişleri Bakanı olmak üzere tüm kabineye: THY, ASELSAN, HAVELSAN, MKEK, TAİ gibi kuruluşlar ve başta Bursa Büyükşehir Belediyesi olmak üzere birçok belediyenin desteği ile yapılan bu suç buluşmasını “normal” mi karşılıyorsunuz? Bu girişimin, içinde sizin de yer aldığınız binayı kökten devirmek için oraya getirilmiş, tam teçhizatlı bir yıkım ekibi olduğunun farkında değil misiniz? Milletvekili yemininizi ederken bir ayağınız havada mıydı? Bir sorum da Cumhuriyet Başsavcıları’na: Bu olayın farkında mısınız? Ne zaman müdahale edeceksiniz? Yoksa anayasa ve Türk Ceza Kanunu değişti de ben mi ıskaladım? Bu konunun üzerine çökmediğiniz her gün, yarın tarihte aleyhini ze bir kanıt olarak yazılacak. Nihayet bir sorum da televizyonlar da ASRİKA’yı hafife alarak “demokratik” algı formülleri yaratan, bunu sivil toplumun bazı şeyleri önerme hakkına bağlamaya çalışan komedyenler sürüsüne: Yine aynen FETÖ döneminde olduğu gibi kullanıldığınızın farkında mısınız? Yarın öbür gün bu abartılı ebatlarda suçlar ortaya çıkıp da dosyalar, savcılar aracılığıyla önünüze düşmeye başladığında sakın üzülmeyin, hiç de şaşırmayın. Peki, kendi arka bahçemiz? İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk’ü kutluyorum. Gereken tepkiyi en doğru sorularla parlamentoya taşımış! Her milletvekilimizden de bu tavrı bekliyorum. Biliyorum, halkımız, aydınlarımız yıllarca uyuşturuldu, reflekslerini kaybettiler. Sonra son 1213 yılda yılda biraz uyandılar, ama hâlâ Cumhuriyet’in sloganıyla “Tehlikenin farkında mısınız” sorusuna, rahat ve yüksek sesli bir yanıt veremiyorlar. Örneğin bu makalemi hâlâ abartılı, şovcu, paranoyak bulan kendi çevremizden insanlar var mıdır? Kesin HÂLÂ vardır! Zaten bu yazı en başta onlara! Hatırlayın bundan 30 yıl önce de “Paranoyak Bedri Baykam”, TCK’den 163. maddenin çıkarılmaması için yapılan kampanyaların Muammer Aksoy, Türkan Saylan, Oktay Ekşi, Necla Arat ve Yekta Güngör Özden ile başını çekiyordu. O zamanlar da bu fikirler “eksantrik” bulunuyordu. Yani son 30 yılda rejim değişikliği de dahil onca bedel ödedik ama tepki reflekslerimiz bu bedeller oranında gelişemedi. AYAĞA KALKIN, HUKUKÇULAR, SANATÇILAR, SİYASİ ÖRGÜTLER! BU İHANETLERİ CİDDİYE ALIN, KONTROL DIŞI BÜYÜMESİNİ BEKLEMEYİN. YAŞADIĞINIZ ONCA SİYASİ DÜŞÜŞÜ HATIRLAYIN! ‘Yurtta sulh cihandaÇAVUŞOĞLU, HÜKÜMETİN İZLEDİĞİ DIŞ POLİTİKAYI ANLATTI: sulh’ deyip oturamayız Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nın (SETA) düzenlediği panelde konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, sürdürdükleri dış politikayla ilgili “Bugünün şartlarında yurtta sulh cihanda sulh diyerek oturup kalamayız. Onu destekleyici politikaları ortaya koymamız lazım. O nedenle diyoruz ki girişimci ve insani dış politika” dedi. Çavuşoğlu, Libya ile ilgili bir soru üzerine, “Bir gerçek var ki Hafter barış istemiyor. Yani Suriye rejimi gibi askeri çözüm istiyor” diye konuştu. ‘Barış için Mısır’la da konuşuruz’ Çavuşoğlu dün akşam katıldığı bir televizyon programında da, Rusya’da Libya ateşkesine yönelik yapılan görüşmelere ilişkin “Hafter zaman istemiş Ruslardan. 2 gün dediler, bakalım yarın (bugün) ne olacak? Hafter siyasi çözüm yerine bir askeri çözüm arıyor. Ateşkes konusunda hem tem kinliydik hem de umutlu. Bizim çalışmamız ateşkesi tesis etmek ve çatışmaları sonlandırmaktır. Barışa katkı sağlayacaksa Mısır’la da konuşuruz” dedi. Berlin Zirvesi’nin başarılı olabilmesi için ateşkesin devam etmesi gerektiğini söyleyen Çavuşoğlu, “Cumartesi günü arkadaşlarımız gidip ortak metne son katkılarını verecekler. BAE davet ediliyorsa Katar da davet edilmeli” diye konuştu. Akar: Ateşkes bitti diyemeyiz Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Cumhuriyet’in davet edilmediği basın kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle yaptığı toplantıda soruları yanıtladı. Akar, Libya’da Türk askerinin diğer devletlerin askerleriyle karşı karşıya kalma olasılığının sorulması üzerine “Kalmak istemeyiz. Onlar da istemezler. Herhalde onlar da o noktaya getirmezler bu işi” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet AA ÇALIŞANLARI KAHIRE’DE GÖZALTINDA Mısır polisi, Anadolu Ajansı (AA) Kahire ofisine baskın düzenleyerek 4 çalışanı gözaltına aldı. Önceki gün TSİ 18.00’de ofise gelen polis ekipleri, sabah saatlerine kadar ofiste arama yaptı. AA avukatına baskının nedeniyle ilgili bilgi verilmedi. Ofisteki AA çalışanı Mısırlı bir kadın gazeteciyi, gece yarısı serbest bırakan polis ekipleri, Kahire Ofisi Mali ve İdari İşler Sorumlusu Hilmi Balcı’nın yanı sıra Mısır vatandaşı Hüseyin el Kabbani ve Hüseyin el Abbas ile Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) çalışanı Abdelselam Muhammed’i gözaltına aldı. Ofis çalışanları bilinmeyen bir yere götürüldü. Dışişleri Bakanlığı, gözaltı işlemini kınadı. Mısır’ın Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı, Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. Masla hatgüzara, Türkiye’nin tepkisi iletildi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, çalışanların gözaltına alınmasının hukukun ve insan haklarının aleni ihlali olduğunu kaydetti. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise AA Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Kazancı’yı arayarak çalışanların en kısa sürede sağ salim görevlerine dönmesi temennisinde bulundu. AKP Sözcüsü Ömer Çelik ise “Mısır, AA’dan ve çalışanlarından özür dilemeli, provokatif adımlardan uzak durmalı” dedi. Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) Hukuk Birimi Müdürü Ravi R. Prasad “Küstah saldırıyı şiddetle kınadığını” bildirdi. Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) yöneticisi Sherif Mansour, “Yetkililer medyayı taciz etme ve susturmaya yönelik asılsız suçlamalara son vermeli” dedi. l Haber Merkezi KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com Diyanet’ten faiz açıklaması Diyanet İşleri Başkanlığı, TOKİ’nin faizli sosyal konut projelerinin “caiz” olduğu yönünde fetva verdiği haberlerine ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, “Devletin, verdiği borçtan kâr etme amacı olmadığı gibi peşin verdiği paranın yıllar sonra değer olarak daha düşük bir şekilde tahsili söz konusudur. Dolayısıyla İslamın şiddetle savaş açtığı faiz, bu sosyal konut projesinde sonuç itibarıyla gerçekleşmemektedir” denildi. l ANKARA/Cumhuriyet Ankara’da PKK operasyonu Ankara’da, terör örgütü PKK’nin kadın yapılanması TJA’ya yönelik operasyonda 7 kişi gözaltına alındı. Ankara’da sorumlu düzeyde faaliyet yürüttükleri öne sürülen zanlılardan bazılarının HDP ve BDP üyesi oldukları, eylem ve etkinlikleri organize ettikleri ileri sürüldü. l ANKARA/Cumhuriyet BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Gaziantep yöresine 1 2 F ERFOR J E AKORT ADA özgü, et, 3 SEZA ALAN pirinç ve 4 ANAKURU A sarmısakla 5 R E S A Z İ L hazırlanan 6 bir tür çor 7 ba... Peru’nun plaka kodu. 2/ Havva’nın 8 9 İ KL İM İ N İ T OYAN UZ O T ONOM İ AYAN TATU Batı dillerindeki adı... “Tek başıma olsam şaha gedaya kul olmam / olası hanede evlad ü ayal var” (Dertli). 3/ Futbolda rakip kaleye doğru topu aşırtma... Bir soru sözü. 4/ Ender, sey rek... “O” gösterme sıfatının eski biçimi... Çıplak toprak. 5/ Adaçayına verilen bir başka ad. 6/ Gümüş elementinin simgesi... Katışıksız, saf. 7/ Hallaç tokmağı... Bir renk. 8/ Genellikle çay ve kokteyller için hazırlanan ve peynir, sucuk gibi şeylerle süslenen küçük ekmek. 9/ Özel gezinti ge misi... Kurumuş tütün yaprakları destesi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Süt katılan meyanenin muhallebi kıvamı na gelinceye dek pişirilmesiyle elde edilen beyaz sos. 2/ Etek ucuna doğru genişleyen giysiler için kullanılan sözcük... Volga’nın en önemli kolu olan ırmak. 3/ Giysi kolu... Fas’ın başkenti. 4/ Her türlü gereksinmesi ni gidermiş olan. 5/ Oyuklara taşları koyup almaya dayanan Afrika oyunu... Vietnam takviminde yılbaşı. 6/ Afrika’da bir ırmak... Eski dilde su... İtalya’da bir ova. 7/ Harman da sapları yaymaya yarayan uzun çatallı araç. 8/ Belli zamanlarda kurulan büyük pazar. 9/ Cılız, zayıf... Kaz Dağı’nın antik dönemlerdeki adı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear