25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 20 EYLÜL 2019 CUMA EDİTÖR: CAFER KURT HABER ‘Esed’ yine ‘Esad’ olacak ama... Cumhurbaşkanı Erdoğan üç gün sonra başlayacak New York BM gezisi sırasında, gerçekleşecek ABD Başkanı Trump ile görüşmesinde, “güvenli bölge” konusundaki endişelerini doğrudan, muhatabına ileteceğini açıklamıştı. Cumhuriyet okurlarının artık yakından tanıdığı emekli General yazar Ahmet Yavuz, dünkü yazısında, bu konuda iktidarın çeşitli odakları arasında “zıtlık” olduğunu yazıyordu. Gerçekten de, Milli Savunma Bakanı Akar’ın tersine Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu ABD yönetiminin, Kuzeydoğu Suriye’deki tavrına kuşkuyla yaklaştığını her konuşmasında açıkça dile getirmekteydi. Bu kaygılarına karşın, Çavuşoğlu henüz Fırat’ın doğusunun güvenliği konusunda, Esad’ın muhatap alınmasını açıkça telaffuz etmiş değildir. Oysa, kamuoyunun ve siyaset dünyasının çoğunluğu bu görüşte. Şimdi herkes, bölgeye İhvancı ve neoOsmanlı gözlüğüyle baktığından Suriye politikasını Esad karşıtlığı temeline oturtmuş olan Erdoğan’ın nasıl bir tutum benimseyeceğini merak ediyor. HHH Bilindiği gibi ABD’nin etkisi ve eteklemesiyle “kardeşim Esad”, bir gecede Esed olmuş ve Tayyip Bey’in baş hedefi haline gelivermişti. Türkiye, Suriye’de çözümün yolunun Esad ile mücadeleden değil, müzakereden geçtiğini bir türlü anlamayan Tayyip Bey’in yanlış politikasının bedelini ağır ödedi ve de ödüyor. Ama artık bir dönüm noktasına gelindiği söylenebilir. Sakınımlı davranmak gereğini unutmadan Tayyip Bey’in inadının kırılmakta olduğunu gösterir belirtiler olduğunu ifade etmek gerek. Her şeyden önce Çankaya’da toplanmış olan ve sürdürülebilir bir barışın koşulu olarak, Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğüne saygılı bir çözümü özenle vurgulayan, TürkiyeRusyaİran devlet başkanları zirvesinin 16 Eylül’de yayımlanan ortak bildirisindeki, ifadeler isim verilmese bile muhatap olarak, PKK türevi PYD’yi, ülkesine kasteden saldırgan bir örgüt olarak nitelendirerek BM’ye şikâyet eden Esad’ı göstermektedir. Ortak bildirinin şu bölümü ise ABD’nin ısrarla istediği “güvenli bölge”ye karşı kaleme alınmış gibidir: “...Üç lider de, gayri meşru özyönetim teşebbüsleri de dahil edilmek üzere, terörle mücadele kisvesi altında sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına dair her türlü girişimi reddetmiş, Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğünü zayıflatmayı amaçlayan ve komşu ülkelerin milli güvenliklerini tehdit eden ayrılıkçı gündemlere karşı durmak konusundaki kararlılıklarını ifade etmişlerdir.” Cumhurbaşkanı Erdoğan’n yukarıdaki satırlarda dile getirilen görüşleri ne kadar içselleştirdiğine gelince: 17 Eylül’de Saray’da kendisi ile iki saate yakın bir görüşme yapmış olan Saadet Partisi Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun HT’den Kübra Par ile yaptığı söyleşide şu söyledikleri bu konuda ipucu vermek açısından ilginçtir: “(Sayın Cumhurbaşkanı’na) Bizim Suriye ile bu bölgede oturup konuşmaya ihtiyacımız var dedim. Sayın Cumhurbaşkanı şahsen kendi görüşmeyebilir, ama Türkiye sadece Suriye değil, Lübnan, Ürdün, hatta Irak ile görüşmeli onlar da bu işin içinde olmalı. Ama ABD olmamalı, ABD problemi çözmez, büyütür. Benim anladığım kadarıyla Sayın Cumhurbaşkanı’nın böyle bir tavrı kendisinin de kabul ettiğidir. Zaten Çankaya görüşmeleri bu yönde neticelendi. Çankaya’da alınan kararlar bizim tasvip ettiğimiz kararlardır.” Öyle görünüyor ki, Türkiye eninde sonunda, Suriye’nin batısında ve doğusundaki iki sorunu da Esad ile çözecektir. Çözecektir ama bunun için bir aşamada Esed’in tekrar Esad olması gerekecektir. Peki burada tükürdüğünü yalamak rolü kime düşecek? Sanırım bu soruyu “aidiyeti cihetiyle” Ahmet Davutoğlu’na yöneltmek en doğrusu. Cami imamından CHP’ye hakaret MUSTAFA ÇAKIR Diyanet’e bağlı görev yapan bazı imamların CHP’ye yönelik hakaretlerine bir yenisi daha eklendi. Muğla’nın Seydikemer ilçesi Çaykenarı Mahallesi Güzeller Camisi imamı Haşim Öztürk, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Şeytana sormuşlar, Türkiye’ye niye uğramıyorsun? En son uğradığımda CHP’liler ezana yuh çekip, ıslık çalıyorlardı. CHP varken benim Türkiye’ye uğramama gerek yok demiş” ifadelerini kullandı. İmama tepki gösteren CHP Muğla milletvekilleri Mürsel Alban ve Süleyman Girgin, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle önerge verdi. Önergede, imam hakkında işlem yapılıp yapılmayacağı soruldu. l ANKARA Parasal ilişki aydınlatılsınKılıçdaroğlu: Tamince hakkındaki takipsizlik kararına itiraz önemli bir aşama CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “FETÖ borsası oluştuğu” yönündeki iddiaların açıklığa kavuşması gerektiğini belirterek, hakkındaki dosyada takipsizlik kararı verilen Fettah Tamince için Adalet Bakanlığı’nın itirazının önemli bir aşama olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, “FETÖ davası açtığınız kişilerin dışında Fettah Tamince kalamaz, kalamazdı. Avukatlarla Tamince arasındaki parasal ilişkinin çok iyi irdelenmesi lazım. Acaba paranın gücüyle mi oluyor, yoksa başka güçler mi var? Adalet Bakanlığı’nın itiraz etmesi önemli bir aşama” dedi. Kılıçdaroğlu, Adalet Yürüyüşü sırasında kendisine saldırıda bulunacağını itileyla raf eden IŞİD’linin serbest kılıç bırakılmasına “Bana saldırınca bir şey yok. Ama başkalarına bir şey söyleyince neredeyse müebbetle yargılanıyorlar” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, dün Maltepe Miting Alanı’nda gerçekleştirilen “Kastamonu Günleri” açılış törenine katıldı. Kılıçdaroğlu, etkinliğe İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile birlikte geldi. Burada konuşan Kılıçdaroğlu, Kurtuluş Savaşı ve tarihimizde Kastamonu’nun öneminden bahsederek, “Savaş meydanlarınında kazanılan zaferler ekonomik zaferlerle taçlandırılmazsa bağımsızlığımızı sağlayamayız. Çağdaşlaşma sürecinde Kastamonun ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Bizim için gazilik ünvanını ÖZTRAK: Maklubeyi birlikte avuçladılar CHP Sözcüsü Faik Öztrak, parti genel merkezinde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün isim vermeden “Pelikanlar” grubuna yönelik FÖTÖ imasını değerlendiren Öztrak, “Ben bu mesajın kime olduğunu bilemem. Kendi partilerinin içinde gelişen birtakım sorular. Hepsi hep birlikte maklubeyi avuçladılar. FETÖ’nün siyasi ayağı ortaya çıkmadıkça kamuoyu neyin ne olduğunu anlamakta zorlanacaktır. Bi zim talebimiz FETÖ’nün siyasi ayağının bir an önce ortaya çıkmasıdır” diye konuştu. CHP’li Öztrak, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun açıkladığı 46 miyar liralık batık kredinin buzdağının görünen kısmı olduğunu belirterek “Bu batan 46 milyar lira kimin cebinden çıkacaktır? Zararı Hazine mi üstlenecektir? Bu batık krediler içerisinde devletin sahibi olduğu bankaların payı ne kadardır?” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet vermek onur ve şeref olur” dedi. Avukatlarla Fettah Tamince arasında Ardından Kılıçdaroğlu, Ekrem İma ki parasal ilişkinin çok iyi irdelenme moğlu ve Akif Hamzaçebi’ye plaket si lazım. Acaba paranın gücüyle mi verildi. Programın ardın oluyor yoksa başka güçler mi dan gazetecilerin soruları var? Adalet Bakanlığı’nın itiraz nı yanıtlayan Kılıçdaroğlu, etmesi önemli bir aşama” dedi. Adalet Bakanı Abdulhamit Muharrem İnce’nin Cumhur Gül’ün, “FETÖ’cülerle ay başkanı adayı olabilirim” açık nı maklubeye kaşık salla lamalarının anımsatılması üze yanlar bugün ders vermeye rine Kılıçdaroğlu,“Bizim gün kalkışmasınlar” sözlerinin demimizde bu yok. Seçim ol anımsatılması ve Fettah Ta duğu zaman bakarız” yanıtı mince kararına itiraz edil Kılıçdaroğlu nı verdi. mesinin sorulması üzerine “Bir FETÖ borsasından söz ediliyor ve bu konuda bir kişi de hayatını kaybetti. Bu konu sadece benim tarafımdan değil, AKP’den de bazı milletvekilleri, eski milletvekilleri tarafından da dillendirildi. Bütün bu konuların aydınlığa kavuşturulması lazım. Eğer bir şikâyet geliyorsa, bir itham geliyorsa mutlaka bunun aydınlığa kavuşması lazım. FETÖ davası açtığınız kişilerin dışında Fettah Tamince kalamaz, kalamazdı. Vicdanımda buna el vermiordu. Ben bu defalarca dile getirdim. ‘Anneleri ayırmıyoruz’ Diyarbakır’da HDP önünde eylem yapan annelere bir heyet gönderip göndermeyeceğinin sorulması üzerine Kemal Kılıçdaroğlu, “Diyarbakır’daki anneler ile Cumartesi Anneleri arasında bir ayrım yapmıyoruz. Anneler çocuklarını istiyorlar bu kadar. Anneler çocuklarını istiyorlarsa her iki anne grubunu da ayrıştırmadan kucaklamamız gerekiyor” ifadelerini kullandı. Adalet Yürüyüşü sırasında saldırıda bulunacağını itiraf eden IŞİD’linin serbest bırakılmasının anımsatılması üzerine Kılıçdaroğlu, “Adalet diyorduk hep. Bana saldırınca bir şey yok. Ama başkalarına bir şey söyleyince neredeyse müebbetle yargılanıyorlar. Bu ne demektir? Bu ülkede adaletin olmadığını gösteriyor. O nedenle adalet arayışımız sürüyor” dedi. ‘Peşkeşi kabul etmiyoruz’ AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in Tank Palet kararnamesine ilişkin açıklamalarına ilişkin de Kılıçdaroğlu, “Tank Palet olayı Türkiye’nin itibarı ile oynama olayıdır. Türkiye’nin saygınlığına gölge düşürme olayıdır. İki kararnameyi de gizlediler. Yayımlayın o zaman, niye gizliyorsunuz? Türkiye’ye ait silah fabrikalarının yabancı bir ülkeye peşkeş çekilmesini asla kabul etmiyoruz, şiddetle kınıyoruz” diye konuştu. CHP lideri, daha sonra Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın ev sahipliğinde Üreten Engelliler Merkezi’ne gitti. Burada Sevgi Kafe’de engelli gençlerin çay içen Kılıçdaroğlu, Çocuk Bilim Merkezi ve Kreşi’ni de ziyaret etti. Deney atölyesine de giden Kılıçdaroğlu’na deney seti hediye edildi. Yaralı itfaiye erine ziyaret Ardından Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve Kaftancıoğlu ile birlikte, önceki gün Tuzla’daki sanayi tesisi yangınında yaralanan itfaiye eri Nebi Polat’ı, tedavi gördüğü hastanede ziyaret etti. Polat, yoğun bakımda olduğu için ailesiyle görüşen Kılıçdaroğlu, başhekimden Polat’ın sağlık durumunun iyiye gittiği bilgisini aldı. l İSTANBUL AKP’nin hazırlıklarını sürdürdüğü 1. yargı paketinde, ceza ertelemesinin kapsamı genişliyor Tacize de erteleme geliyor TEKNOFEST’e KATILAN ekrem İMAMOĞLU’NA BÜYÜK İLGİ Anlayışımızda demokrasi var İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 19 yıl sonra İstanbul’da düzenlenen Avrupa Alüminyum Yüzey İşlemesi Birliği (ESTAL) Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “İstanbul’u 5 yıl içinde herkesin yaşamaktan mutlu olduğu bir kente dönüştürmek istiyoruz” dedi. Kongrede konuşan ESTAL Başkanı Jose Almeida, “İstanbul’u tüm dünyanın sayılı çekim merkezlerinden biri haline getirmek ve dünyanın en fazla ziyaret edilen üç metropolünden birisi yapmak istiyoruz. Şu anda dünyada en fazla ziyaret edilen 8. şehiriz. Ama daha fazlasını hak ettiğini düşünüyoruz” dedi. Ekrem İmamoğlu da, “Yeni nesil yönetim anlayışında elbette demokrasi var. Demokrasi ve özgürlüğün adil bir kentte yaşanmasının yeni çağda ne kadar önemli bir karakter olduğunun bilincin deyiz. Atatürk’ün, ‘yurtta barış, dünyada barış’ anlayışıyla hareket edeceğiz. Hem ülkemize hem bütün dünyaya seslenmiştik: Her şey çok güzel olacak, ya da başka bir dilde; Everything will be alright” dedi. İmamoğlu, Atatürk Havaalanı’nda düzenlenen Teknofest’e katıldı. Üzerinde adı yazılı Teknofest montunu giyen İmamoğlu, alana girer girmez katılımcı çocukların ve gençlerin ilgisiyle karşılaştı. Yoğun ilgi nedeniyle ilerlemekte zorlanan İmamoğlu, “Teknoloji güzel, geleceği görmek güzel. Gençlerin geleceğe koşması güzel. Bu deneyimi yaşamak ve onlarla hissetmek istedim” dedi. İmamoğlu, daha sonra Türkiye’nin ilk uçan aracı “Cezeri” ile ilgili teknik bilgi aldı. İmamoğlu, ayrıca yine yerli üretim olan “Atak” olan helikopterini inceledi. l İç Politika Uçaklar uçuyormuş! Cumhuriyet’in, İzmir’deki orman yangınında Türk Hava Kurumu (THK) söndürme uçaklarının kullanılmamasını gündeme getirmesi üzerine Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin “hurda” dediği THK uçakları, Teknofest’te söndürme gösterisi yaptı. CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, geçen ay İzmir’deki orman yangınlarında Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin THK ile ilgili açıklamalarını anımsatarak tepki gösterdi. CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi de, “THK uçağı Teknofest’te yangın söndürme şovu yaptı” dedi. Sosyal medyada Pakdemirli’ye yönelik “Hurda dediğiniz uçaklar uçuyor” tepkisinin yükselmesi üzerine THK’ye ait yangın söndürme uçakları apar topar Teknofest’ten çıkarılarak Ankara’ya uçuruldu. l İZMİR/Cumhuriyet Avrupa Parlamentosu’ndan kayyımlara kınama mesajı Avrupa Parlamentosu (AP), seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınarak kayyım atanmasını kınadı. AP’nin genel kurul oturumunda kayyım atanan belediye başkanlarının durumu ve son siyasi gelişmeler tartışıldı. Tartışmanın ardından siyasi gruplar tarafından ortak hazırlanan ve genel kurulda kabul edilen kararda, cezaevindeki muhalif siyasetçilerin serbest bırakılması çağrısı yapıldı. Kararda, kayyım atamaları kınanarak bunun demokrasiye zarar verdiği bildirildi. Kararda ayrıca CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na verilen cezanın siyasi olduğu belirtilirken, AİHM’nin eski HDP eş başkanı Selahattin Demirtaş kararına saygı duyulması gerektiği belirtildi. Kaftancıoğlu’na bu mahkumiyetin, CHP adayının İstanbul seçimlerini kazanmasındaki başarısı yüzünden “cezalandırılmak için ve siyasi nedenlerle” verildiği belirtilen kararda iktidarın diğer belediye başkanlarının da görev alınması için “tehditlerde” bulunduğu ve bunun kabul edilemez olduğu kaydedildi. l Haber Merkezi ‘Defalarca lanetledim’ İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, son günlerde bazı yayın organlarında “İzmir’de AK Parti’nin PKK’yi kınama önergesi reddedildi; CHP PKK’yı kınayamadı” başlıklarıyla yer alan haberler ve bu konuyla ilgili yorumlara ilişkin bir açıklama yaptı. Soyer, “Defalarca terör örgütü PKK’yi lanetledim, lanetlemeye de devam edeceğim. Belediye meclisimizdeki tüm parti gruplarının da bu konuda hemfikir olduğuna dair en ufak bir şüphe yoktur. Şehit yakınları ve gazilerimize yıllardır her türlü desteği sağlayan belediyemizin çabalarının da bu gibi siyasi rant elde etmeyi amaçlayan girişimlerle yıpratılamayacağı açıktır. Bu tür siyasi rant sağlama girişimlerine sağduyulu İzmir halkı her zaman gereken yanıtı vermiştir. Meclisimize sunulan önergenin gündeme alınmamasının nedeni, şekil ve ciddiyet itibarıyla kabul edilemez olmasındandır. Meclisimizin gayri ciddi bir açıklamayı gündeme alması beklenemez” dedi. l İZMİR/Cumhuriyet Hakaret, cinsel taciz, konut dokunulmazlığını ihlal gibi üst sınırı 2 yıla kadar hapis cezası olan suçlar da kamu davasının açılmasının ertelenmesi kapsamına alınacak. Ancak erteleme için şüphelinin, daha önceden bir mahkumiyetinin olmaması şartı aranacak. EMİNE KAPLAN AKP’nin TBMM’nin yeni yasama yılına başlamasıyla birlikte gündeme getirmeyi planladığı 1. yargı paketinde, şikâyete bağlı olan suçlarda kamu davasının ertelenmesi uygulamasında ceza üst sınırının 1 yıldan 2 yıla çıkarılmasına ilişkin düzenlemenin de yer alacağı öğrenildi. Buna göre, savcılar hakaret, cinsel, taciz ve konut dokunulmazlığını ihlal gibi suçların da yer aldığı üst sınırı 2 yıla kadar hapis cezası olan suçlarda bazı koşulların yerine getirilmesi durumunda 5 yıl süreyle kamu davasının açılmasını erteleyebilecek. AKP Grubu, Adalet Bakanlığı ve hukukçu milletvekilleriyle birinci yargı paketi üzerindeki çalışmalarını büyük oranda tamamladı. Gelecek hafta muhalefet partilerine sunulması planlanan pakette, istinaf mahkemelerinde kesinleşen 5 yılın altındaki hapis cezalarına temyiz yolunun açılması, Terörle Mücadele Yasası’nın 7. maddesine “Haber verme sınırlarını aşmayan veya eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz” ibaresinin eklenmesi, KHK ile kamudan atılanlardan haklarında soruşturma veya kovuşturma bulunmayan, beraat eden, mahkumiyet kararı bulunanlardan cezası tümüyle infaz edilenlere ya da ertelenenlere kolluk birimlerince yapılacak araştırma sonucuna göre İçişleri Bakanlığı’nca pasaport verilmesi, soruşturma evresinde tutukluluk süresinin sınırlandırılması gibi düzenlemelerin yer alması beklenen 1. yargı paketinde kamu davasının ertelenmesiyle ilgili değişikliğin olacağı belirtiliyor. Ertelemenin şartları Ceza Muhakemesi Yasası’na göre Cumhuriyet savcısı, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olup üst sınırı 1 yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı, yeterli şüphenin varlığına rağmen kamu davasının açılmasını 5 yıl süreyle erteleyebiliyor. Ancak erteleme kararı verilebilmesi için şüphelinin daha önceden bir mahkumiyetinin olmaması, erteleme halinde şüphelinin suç işlemekten çekineceği kanaatini vermesi, ertelemenin şüpheli ve toplum açısından kamu davası açılmasından daha yararlı olması, suçun işlenmesiyle mağdurun ya da kamunun uğradığı zararın tazmin suretiyle giderilmesi koşullarının yerine getirilmesi gerekiyor. l ANKARA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear