17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
HABER EDİTÖR: CAFER KURT 924 AĞUSTOS 2019 CUMARTESİ Gazeteciye mesaj başınaİki yıl önce, iki mesaj paylaşan gazeteci Meryem Yıldırım’a hapis cezası verildi bir yıl iki ay hapis cezası TUĞBA ÖZER Gazeteci Meryem Yıldırım, iki yıl önce sosyal medya hesabı Twitter’dan attığı iki mesaj nedeniyle 2 yıl 4 ay 3 gün hapis cezasına çarptırıldı. Yıldırım’a iyi hal indirimi uygulanmadığı gibi hapis cezası üst sınırdan verildi. Yıldırım, cezanın istinaf mahkemesinde onanması durumunda attığı “tweet” başına 1 yıl 2 ay hapiste kalacak. Gazeteci Meryem Yıldırım geçen aylarda, iki yıl önce yazmış olduğu iki “tweet” nedeniyle “Terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla hâkim karşısına çıktı. Yıldırım, İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada yaptığı savunmada “İddi Gazeteci Yıldırım’ın avukatı Veysel Ok, “Mahkeme, Meryem cezaevine girsin diye cezayı üst sınırdan verdi ve ertelemeye tabi tutamadı. Meryem’in attığı tweet’ler tamamen adalet çağrısı içeren tweet’lerdi. Meryem’in mahkemede saygısız bir tavrı olmadı” dedi. anameye konu paylaşımlar üzerinden 2 yıl geçmiştir. Bu paylaşımları yaptığımı hatırlamıyorum. Ben terör örgütlerinin cebir şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini tasvip etmiyorum. Bu nedenle beraatimi talep ediyorum. Suçlamaları kabul etmiyorum” dedi. Mahkeme heyeti Yıldırım’a 2 yıl 4 ay 3 gün hapis cezası verdi. Üst sınırdan verilen hapis cezasında, duruşma esnasında “herhangi bir pişmanlığının gözlemlenmemiş olması” gerekçe siyle iyi hal indirimi uygulanmazken, hükmün açıklanması da geri bırakılmadı. ‘Saygısız tavrı olmadı’ Karara tepki gösteren Yıldırım’ın avukatı Veyse Ok, “Mahkeme, Meryem cezaevine girsin diye cezayı üst sınırdan verdi ve ertelemeye tabi tutamadı. Yani iki yıldan yüksek hapis cezası alsın ve hükmün açıklanması geri bırakılmasın diye üst sınırdan bir karar verildi. Meryem’in attığı tweet’ler tama men adalet çağ rısı içeren twe et’lerdi. Mah keme de maale sef kendi yetki sini kullanarak bir gazetecinin cezaevine gir Meryem Yıldırım mesi için elin den gelen her gayreti sergiledi. Şu anda dosya istinaf sürecinde. Eğer onanırsa maalesef Meryem cezaevi ne girmek zorunda kalacak. Eğer ce za onanmazsa tekrar yargılanacak. Mahkeme ‘duruşmadaki tavırların da pişmanlık göstermiyor’ demiş. Meryem’in mahkemede saygısız bir tavrı olmadı” dedi. l İSTANBUL Memurlar için geçerli olan KHK maddesi Silvan’da belediyede çalışan taşeron işçi için uygulandı ‘Sahte evrakla’ KHK’li oldu Diyarbakır Valiliği, kayyım döneminde belediyeden atılan taşeron işçi Nasır Çeliktemel’e, “KHK ile atılmayacağı” yanıtını vererek, OHAL Komisyonu başvurusunu reddetti. Diyarbakır Silvan Belediyesi’nde taşeron işçi olarak çalışan Nasır Çelik temel, kadrolu memurların ihraç edildi ği 667 sayılı KHK ile 21 Ekim 2017 tari hinde ihraç edildi. OHAL Komisyonu’na başvurmak için Diyarbakır Valiliği’ne gi den Çeliktemel’e “kadrolu çalışan olma dığı için OHAL Komisyonu’na başvuramayacağı” yanıtı ve rildi. Çeliktemel, “Hiçbir ya sal dayanak olmadan bizim ZEHRA ÖZDİLEK görevimize son verildi. Sahte evrakla beni işten atmışlar. Silvan’da hukuk yok” dedi. Silvan Belediyesi’nde taşeron işçi ola rak çalışan Nasır Çeliktemel, belediye nin kayyımla yönetildiği 2017 yılında me murlar için uygulanan KHK ile işten atıl dı. İşine son verilme gerekçesini öğren mek için Silvan Kaymakamlığı’na dilek çe yazan Çeliktemel’e, “667 sayılı KHK kapsamında terör örgütlerine veya Mil li Güvenlik Kurulu’nca devletin milli gü venliğine karşı faaliyette bulunduğu na karar verilen yapı, oluşum veya grup lara üyeliği, mensubiyeti, iltisakı yahut bunlarla irtibatı tespit edildiğinden Sil van Belediye Başkanlığı tarafından iş ak diniz feshedilmiştir” yanıtı verildi. Diyar bakır Valiliği OHAL Komisyonu’na baş vuran Çeliktemel’e gelen yanıt şaşırttı. Valilik’ten gelen yanıtta, Çeliktemel’in “devlet memuru olmadığı için KHK ile atı lamayacağı dolayısıyla OHAL Komisyonu na başvuramayacağı” belirtildi. 667 sayı lı KHK’nin memurlar için geçerli olduğu nu belirten Çeliktemel, “Sahte evrak dü zenleyip beni işten attılar. Silvan’da dev lete, Emniyet’e, adalete güveni bırakma dılar. Eski AKP ilçe başkanlarına dava aç mıştım. Onların talimatıyla işsizlikle ter biye etmeye çalışıyorlar. Hukuk, yasa tanımıyorlar”dedi. l İSTANBUL MESAİ ARASI HAK EYLEMİ Maaşlarını alamayan Merzifon Yeni Çeltek Linyit İşletmesi emekçileri, hak taleplerini işletme önünde düzenledikleri basın açıklamasıyla bir kez daha yineledi. İşletme önünde toplanan işçiler adına basın açıklaması yapan Türkiye Maden İşçileri Sendikası Merzifon Yeni Çeltek Şube Başkanı Cemil Güven, çalıştıkları Merzifon Yeni Çeltek İşletmesi’nin 2013 yılında Soma Holding Gürmin AŞ’ye devredilmesinden sonra birçok sıkıntılar yaşadıklarını ve geriye dönük maaş, tazminat ve kömür gibi sosyal haklarının halen verilmediğini söyledi. Güven, “Emekçiler, Kurban Bayramı’nı parasız geçirdi. İnsanlar aldığı kurbanlıkları dahi parasızlıktan geri verdi. Bizim, Soma Gürmin Holding diye bir işverenimiz var ama 2016 yılından beri yerine getirdiği hiçbir yükümlülüğü yok” dedi. Yeraltında iş güvenliği bulunmadığını anlatan Güven, 2018 yılından bugüne kadar 198 iş kazası yaşandığını ve kazaların yüzde 90’ının malzeme yetersizliği kaynaklı olduğunu anlattı. Basın açıklamasının ardından maden emekçileri, iş sahalarına döndü. l Haber Merkezi SAMSUN’DA ETKİLİ OLAN SAĞANAK YAĞIŞ CAN ALDI Etkili olan sağanak yağış Salıpazarı’nda büyük hasara neden oldu. Birçok işyeri ve evlerde su baskınları yaşandı. İlçedeki tekstil atölyesinde maddi kayıp yaşandı. Salıpazarı’nda sel: 2 ölü 3 kayıp Samsun’da, dün sabah saatlerinde etkili olan sağanak nedeniyle Salıpazarı’ndaki Yeşil Dere taştı, sele kapılan Ahmet Yıldız ile heyelanda toprak altında kalan Bilal Arslan yaşamını yitirirken, 3 yurttaşın ise kayıp olduğu bildirildi. Salıpazarı ilçesinden geçen Yeşil Dere, debisinin yükselmesiyle taştı. Dereden taşan sular ilçe yolunu göle çevirdi, bazı ev ve işyerlerinin giriş ve bodrum katları sular altında kaldı. Sağanak nedeniyle Salıpazarı Devlet Hastanesinin zemin ka tı ve tekstil fabrikasında su baskınları meydana geldi. Salıpazarı Belediye Başkanı Halil Akgül, sel ve heyelanda 2 kişinin yaşamını yitirdiğini, en az 3 kişinin kayıp olduğunu açıkladı. Akgül, “Dere suyunun taşması burada büyük hasara neden oldu. Kayıplara henüz ulaşılamadı” dedi. Yaşamını yitiren yurttaşlardan Ahmet Yıldız’ın Kırgıl Mahallesi, Karşı mevkisinde meydana gelen sele kapıldığı, Bilal Arslan’ın ise Albak Mahallesi’nde meydana gelen heyelanda yaşamını yitirdiği öğrenildi. Su baskını ve taşkının olduğu bölgeye AFAD görevlileri sevk edilirken, taşan derenin çevresinde yer alan bazı atölyelerdeki işçiler, tedbir amacıyla çıkarıldı. Toprak kaymalarının meydana geldiği ilçede, bazı köy yollarında da hasar oluştuğu belirtildi. Meteoroloji yetkilileri, elektrik kesintisi de olan ilçenin yanı sıra yağışların Samsun ve Ordu’nun yüksek kesimlerindeki bölgelerde etkisini artırıp kuvvetli olmasının beklendiğini bildirdi. l Haber Merkezi KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU’NA GELEN ŞikâyetLER ARTTI SGK, dert kaynağı oldu Kamu Denetçiliği Kurumu’na 2019’un ilk altı ayında 10 bin 712 adet şikâyet başvurusu geldi. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, Mahalli İdareler, Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı, en çok şikâyet edilen kurumlar olarak sıralandı. ŞEYMA PAŞAYİĞİT Kamu Denetçiliği Kurumu’na 2019’un ilk altı ayında 10 bin 712 adet şikâyet başvurusu geldi. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, Mahalli İdareler, Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı, en çok şikâyet edilen kurumlar olarak sıralandı. Şikâyetler arasında; bir tutuklunun down sendromlu çocuğuyla görüşememesi, bir hemşirenin bakmakla yükümlü olduğu annesine nöbetlere kalmasından dolayı bakamaması, babası vefat eden bir üniversite öğrencisinin ölüm aylığı alamaması, 18 yaşında bir gencin anne ve babasının ayrı cezaevlerinde kalması ve kardeşlerine kendisinin bakması yer aldı. Kamu Denetçiliği Kurumu’nun 2019’un ilk altı ayını kapsayan faaliyet raporuna göre; şikâyetler, geçen yılın ilk altı ayına bakıldığında yüzde 24.79 oranında arttı. Geçen yıldan bu yıla çözüme kavuşturulamayan 4 bin 32 adet şikâyet başvurusu devredildi. En çok şikâyet edilen konu; kamu personel rejimi, çalışma ve sosyal güvenlik, adalet, milli savunma ve güvenlik, mahalli idarelerce yürütülen hizmetler, ulaştırma, basın ve iletişim, eğitimöğretim, ekonomi, maliye ve vergi, mülkiyet hakkı, orman, su ve çevre şehircilik, sağlık, enerji, sanayi, çocuk hakları, insan hakları, mülteci hakları ve sosyal hizmetler alanlarından geldi. En çok şikâyet edilen kurumlar ise; Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, Mahalli İdareler, Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı olarak sıralandı. Çözüme kavuşturulan bazı şikâyetler şöyle sıralandı: n Bir tutuklu, down sendromlu ve yüzde 73 oranında zihinsel ve fiziksel engelli olan oğlunun ceza infaz kurumu ortamından korktuğunu ve oğluyla görüşemediğini kaydetti. Kendisinin Konya’dan Kayseri’ye nakledildiğini, oğlunun eğitimine Konya’da devam ettiğini bildiren tutuklu, Konya’ya nakil talebinin olumsuz yanıtlanmasından şikâyet etti. n Bir asker, yardım almaya başladığı Mamak Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nı bilgi almak için defalarca aradığını ifade etti. Askerliği dolayısıyla gitme imkanının olmadığını belirterek, idarenin telefonlara bakmamasından şikâyet etti. n Bir üniversite öğrencisi, babasının 7 ay önce vefat etmesinden dolayı ölüm aylığı almak amacıyla Bornova SGK Müdürlüğü’ne yaptığı başvurunun sonuçsuz kalmasından şikâyet etti. n Erzurum’da yaşayan bir genç, annesinin Erzurum E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu olduğunu, babasının Tokat T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu olduğunu, biri 8 yaşında diğeri 15 yaşında olan iki kardeşi ile beraber Erzurum’da ikamet ettiğini, kardeşleri ile kendisinin ilgilendiğini, her ay babasını ziyaret için Tokat’a gittiğini, annesinin genetik bir hastalığı ile birlikte astım hastası olduğunu, annesi ile ilgili adli tıp raporu istendiğini, 18 yaşında bir birey olarak yaşadıklarının ağırlığından şikâyet etti. l ANKARA avukatların cezaevi notları Silivri’de hak ihlalleri artıyor Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi, Silivri 9 No’lu Kapalı Cezaevi’nde mahkumlara yönelik hak ihlallerinde ciddi artışlar yaşandığını açıkladı. Dernek üyesi avukatların cezaevi ziyareti sonrası hazırladığı notlara göre, siyasi mahpuslara yönelik 8 ve 15 Ağustos 2019 tarihlerinde gardiyanlar tarafından iki ayrı saldırı gerçekleştirildi. Avukatlar yaşananları şöyle aktardı: “Hapishanedeki bir kısım siyasi tutuklu, başta sohbet hakkının engellenmesi olmak üzere; mektuplarının yerine ulaştırılmaması, geç verilip geç gönderilmesini, çok yoğun verilen disiplin cezalarını, bazı gazete ve yayınların kendilerine verilmemesini, sağlık haklarının engelleniyor olmasını protesto etmek için düzenli slogan atma eylemi yapmaktadırlar. Eylemi, açık ya da kapalı görüşe, telefon hakkını kullanmaya, avukat görüşüne giderken hapishane koridorunda gerçekleştirmektedirler. Uzun bir zamandır devam eden bu durum en son gardiyanların siyasi tutuklulara fiziki saldırısına dönüşmüştür. Açık görüşleri bitip hücrelerine dönmekte olan İsmail Akkol, Cem Ömür, İsmail Kara, Ali Dilmen ile olay sırasında açlık grevlerinin 53. gününde olan İbrahim Gökçek ve Barış Yüksel’e kalabalık bir gardiyan grubu saldırmışlardır. Saldırıda tutuklular yere yatırılmış, boyunları sıkılmış ve kolları arkaya bükülmüştür. Açlık grevindeki tutuklulara şiddet uygulanması durumun vahametini açıkça ortaya koymaktadır.” Açlık grevi cezası Grup Yorum’a yönelik baskıların sona erdirilmesi için eylem yapan grup üyeleri İbrahim Gökçek ve Barış Yüksel’in yasaya aykırı bir şekilde sohbet haklarının engellendiğini belirten avukatlar, daha önce beyin kanaması geçiren Yasemin Karadağ’ın, bir ay önce beyin damarlarında tıkanma tespit edildiği bilgisini verdi. Avukatların tutttuğu notlar şöyle: “Karadağ’a, MR çekilmesi için hastane tarafından 6 Ağustos 2019 tarihi verilmiş ancak bu tarihte kendisine hiçbir gerekçe gösterilmeden hapishaneden hastaneye götürülmemiştir. Karadağ’ın hayati riski bulunuyor. Aysu Baykal, birkaç sene önce böbrek nakli ameliyatı oldu. Düzenli kontrollerinin yapılması gerekiyor. Buna rağmen hapishane idaresi herhangi bir gerekçe göstermeksizin Aysu Baykal’ı hastaneye götürmüyor” l İSTANBUL/Cumhuriyet ANI KÖŞESİ’NDE saldırgan ismi Madımak kararını uygulamıyor MEHMET MENEKŞE 2Temmuz 1993’te Sivas Madımak Katliamı’nda yaşamını yitiren 2’si otel görevlisi 35 kişi için oluşturulan Anı Köşesi’ne 2 saldırganın isimlerinin yazılması mahkeme kararına karşın kaldırılmadı. Katliamın yapıldığı Madımak Oteli’nin “Utanç Müzesi”ne dönüştürülmesi istemine karşın uzun yıllar kebapçı lokantası olarak kullanılan otel kamuoyu baskısı sonucu kamulaştırılarak, Bilim ve Kültür Merkezi’ne dönüştürüldü. Otelin girişine de oluşturulan “Anı Köşesi”ne katliamda yanarak yaşamlarını yitiren 2’si otel görevlisi 33 aydın ve sanatçının adları yazıldı. Ancak aynı köşeye oteli yakmaya gelen ve güvenlik güçlerinin ateş etmesi ile ölen Ahmet Alan’ın ismi en başa olmak üzere Hakan Türkgil’in ismi de yazıldı. 2016 yılında Madımak Katliamı’nda yanarak hayatını kaybeden Gülsün Karababa’nın ailesi oteli yakmak için gelen iki saldırgan ile kızlarının isimlerinin aynı yerde olmasını istemediklerini belirterek, oluşturulan “Anı Köşesi”nden kızlarının isimlerinin çıkarılması için Sivas Valiliği’ne başvurdu. Sivas Valiliği, ailenin bu talebini kabul etmedi. Sivas İdare Mahkemesi, Valilik kararını yerinde buldu. Davanın taşındığı Danıştay 17. Dairesi, Sivas İdare Mahkemesi’nin kararını bozdu. Ancak karar uygulanmadığı için saldırganların ismi “Anı Köşesi”nde baş sırada yazılı olarak kaldı. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Sivas Şube Başkanı Hidayet Yıldırım, saldırganlar Ahmet Alan ile Hakan Türkgil’in isimlerinin kaldırılması için yeniden dilekçe yazdı. Dilekçede, “Katliam yapmış, insanlığa karşı suç işlemiş birilerinin, kurbanları ile yan yana koymak özünde suçu ve suçluyu övmekten başka bir anlam ifade etmemektedir. Bu acı ve insanlığa karşı bir görüntü yaratan duruma son verilerek öncelikle bu iki ismin silinmesi, ayrıca binanın işlev olarak da bir “Utanç müzesi” olarak yapılandırılması istemimizi bilgilerinize sunarız” denildi. l AMASYA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear