23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 20 HAZİRAN 2019 PERŞEMBE EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER/YORUM İhvancılık dış politikayı esir aldı Türkiye’nin Kıbrıs çevresindeki sondaj faaliyetine karşı ABD’den gelen tehdide, bir tehdit de AB’den eklendi: AB Genel İşler Konseyi, Türkiye’nin “yasadışı sondaj faaliyetlerine karşı gerekli tedbirlerin” alınmasını istedi. (18.06.2019) Daha önce de ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Matthew Palmer, “Türkiye, Kıbrıs açıklarındaki sondaj faaliyetlerini durdurmalı” demişti. (08.06.2019) Kısacası, aslında uzun zamandır ortada olan ama iktidarın pek üzerinde durmadığı en önemli sorunlarımızdan Doğu Akdeniz sorunu, adım adım tehdit boyutu yükselerek ülkemizi sıkıştırıyor. Doğalgaz nereden taşınacak? Doğu Akdeniz, iki nedenle büyük önem kazandı: Birincisi doğal rezervleri bulundu, ikincisi de Rusya Doğu Akdeniz’e indi. Doğalgaz rezervleri, önce İsrail ile YunanistanRum Kesimi ikilisini müttefik yaptı; ardından ihvan nedeniyle AKP iktidarının diplomatik ilişkileri kestiği Mısır yönetimi de bu ittifaka katıldı. Doğalgazın Avrupa’ya nasıl taşınacağı sorusunun iki yanıtı vardı: Türkiye ve Yunanistan. Kıbrıs’tan Ceyhan’a kolayca taşınacak doğalgaz, Avrupa’ya transferin en az maliyetli olanıydı. Girit Adası’na, oradan Yunanistan’a doğalgaz taşımak ise maliyetliydi. Fakat daha az maliyetli Türkiye güzergâhının önündeki engellerden biri Kıbrıs anlaşmazlığı, diğeri de AKP iktidarının İsrail politikasıydı. Gerçi İsrail’le ticaret her yıl artıyordu, Barzani’nin Ceyhan’a taşınan korsan petrolleri AKP hükümetinin oluruyla oradan İsrail’e sevk ediliyordu ama iç politikada İsrail karşıtlığı propagandası AKP hükümeti için hep ihtiyaçtı! Sonuçta güzergâh konusu hâlâ kesinlik kazanmış değil. Askeri cepheleşme Doğu Akdeniz’i önemli kılan ikinci önemli gelişme ise Rusya’nın Suriye nedeniyle bölgeye inmesiydi. ABD saldırılarına karşı Suriye’yi savunan Moskova bu süreçte Doğu Akdeniz’deki Tartus üssünü genişletti, çok önemli bir hava üssü inşa etti ve Doğu Akdeniz’de ve Suriye açıklarında gemi yüzdürmeye başladı. Bu gelişmeler Rum Kesimi’ne ve AB ülkelerine de yeni fırsatlar doğurdu. Örneğin Rum Kesimi, Fransa ile bir anlaşma imzalayarak bu ülkeye deniz üssü verdi. Fransa böylece hem Suriye saldırganlığı için bir harekât sahası elde edecek, hem Doğu Akdeniz’deki enerji savaşında kendi şirketini koruyacak, hem Türk müdahalesini caydıracak, hem de Rusya’nın varlığına karşı ABD ve İngiltere’ye destek verecekti. Öte yandan İngiltere de 121 adet F35 uçağını Kıbrıs’taki üssüne yerleştireceğini ilan etti. Müttefiklerimiz kim? Bu durumda Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki müttefikleri aslında kimdir? Doğu Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerden Suriye, yukarıda özetlediğimiz cephenin hem dışında kalan, hem de o cephenin ağır toplarının saldırısı altında olan bir ülke. Bu nedenle aslında nesnel olarak Türkiye’nin müttefiki olabilecek ülkedir. Ancak AKP hükümetinin Esad karşıtlığını sürdürüyor olması, bu olası müttefikliğin önündeki engeldir. Oysa Ankara, Şam’la anlaşsa hem Rusya’yla yavaş yavaş tansiyonu da yükselten İdlib yükünden kurtulacak, hem de Doğu Akdeniz’de İsrailYunanistanRum Kesimi üçlüsüne karşı güç birliği oluşturacak ve coğrafi üstünlük sağlayacak. Diğer yandan ihvancılık nedeniyle diplomatik ilişkilerin kesildiği Mısır’la ilişkilerin düzeltilmesi de, bölgedeki dengeleri Türkiye adına değiştirebilecektir. Mısır’ı İsrailYunanistanRum Kesimi cephesinden koparmak, hatta TürkiyeSuriyeMısır cephesi inşa edebilmek olası... Türkiye’nin sorunu: İhvancılık Türkiye’nin bu dış politika ihtiyacının önündeki engel ise AKP hükümetinin ihvancılığıdır! Erdoğan, ihvancı Mursi’yi şehit ilan ediyor, onunla “aynı yolu” yürüyen kardeşlerine başsağlığı diliyor, mevcut Mısır yönetimini ihvana karşı tutumu nedeniyle kınamaya devam ediyor. Erdoğan yönetimi, hükümetine ihvanı monte etmediği için devirmeye kalktığı Esad’a karşı olan pozisyonunu sürdürüyor; Esad yönetiminin kendi topraklarında İdlib’te yürüttüğü terörle mücadeleye karşı askeri olarak konumlanıyor! Kısacası Türkiye’nin dış politika ihtiyaçlarıyla AKP’nin ihvancılığı çelişiyor, çatıyor! 20 HAZİRAN 2019 SAYI: 34224 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l İç Politika: Ali Açar l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 03:24 03:17 03:50 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 05:25 13:11 17:10 05:13 12:55 16:53 05:41 13:18 17:12 Akşam 20:46 20:27 20:45 Yatsı 22:38 22:14 22:27 İçimiz umut dolu... Demokrasinin, seçmeseçilme hakkımızın uğradığı saldırı ve Ekrem İmamoğlu’nun yaşadığı haksızlığa karşı, bu sefer tartışılamaz bir farkla sandıktan çıkmak için haftalardır süren çalışmanın semeresini almamıza 45 gün kaldı... CHP ve İYİ Parti’nin öncülük ettiği, diğer partilerin de destek verdiği Ekrem İmamoğlu, var gücüyle İstanbul halkıyla buluşmaya devam ediyor. Mitinglerde, halk unuttuğu hayallerini, coşkusunu, Cumhuriyetçi kökenlerini buluyor tekrar. Refah Partisi’nin kazandığı 1994 seçimlerinde, solun büyük partisi SHP, oylara sahip çıkma konusunda o kadar yokları oynamıştı ki... Akıl almaz ve mantıksız bir özgüvenle, kimsenin sandığa sahip çıkmadığı korkunç bir seçimdi. Merkez sağ ve merkez solun “sözde devlet adamı”, ihtiras dolu liderlerinin hiçbir ikazı dinlemeden birbirlerini kayıkçı kavgasıyla denize dökmeleri, o tarihte Tayyip Erdoğan efsanesini böylece birden siyaset sahnesine sürmüştü. O tarihten beri bu gaflet, ülkeye nelere mal oldu tabii ki hepiniz biliyorsunuz. Ama artık demokrasimiz o kadar ağır yaralar aldı ki, halkımızın en apolitik kesimleri bile uyandı! Genç iş insanları, TÜSİAD, futbol seyircileri, demokratik kitle örgütleri, her biri “taraf olmayan bertaraf olur” sözünü biraz zorla da olsa anlamış durumda. Bu nedenle İmamoğlu ısrarla “Artık herkes konuşacak, iş insanları da konuşacak sanatçılar da konuşacak herkes konuşacak” diyor! 2002’den beri, yani CHP, SHP, DYP ve ANAP’ın RTE dönemini beraberce ve sorumsuzca ürettiklerinden beri, liderler arası canlı yayında tartışma izleyemedi sevgili ülkemiz. ErdoğanBaykal kapışmasının üzerinden 17 yıl geçtikten sonra nihayet ilk defa lütfettiler de, Türkiye futbol maçlarından daha çok ilgi çeken bir tartışma yaşayabildi! sorusunu İmamoğlu’na sordu. Halbuki bu verilerin tamamı kamuyu ilgilendiren halka açık verilerdi. Kim neden gocunuyor bu kop yalamalar nedeniyle ben anlayamadım. İBB’nin ihale Şimdi sıra bu ve diğer ticari faaliyetleri, “devlet sırrı” veya “ticari coşkuyu iktidara sır” olabilir mi? Neyse geçti artık, sayfayı çevirelim, o gün sarf edilen sözler ara taşımaya geldi! sında, şaşırtıcı, anlamsız, yersiz bulduğum başka yorumlar da vardı ama artık Yıldırım ve İmamoğlu arasında 2 pazara odaklanalım. değil, 3 saat süren açık tartışma, milyonları ekranlara kilitledi. Bence, AKP bu açıkoturumunu niye kabul Cumhurbaşkanı yine şaşırtmayı başardı! etti biliyor musunuz? Çünkü zaten Tartışmasız en ilginç demeci ve İmamoğlu’nun kazanmakta oldu ren yine Cumhurbaşkanı oldu! Bu ğunu gördükleri için “karşı karşıya sefer de evvelsi gün, kendisinden gelsinler bakalım belki bir gaf yapar şunu öğrendik: İmamoğlu şayet oylar kayar, zaten kaybediyoruz Ordu Valisi’nden özür dilemezse, daha kötü ne olabilir ki?” dediler! yine mazbata alamazmış. Bunu Bu arada ellerindeki tek sözde da her an kılık değiştirebilen koz olan “Ordu Valisi’ne hakaret” yasalarımız, çehresi değiştirilen iddiasını neresinden şişireceklerini demokrasimiz açısından bir hayli bilemediler. Söz konusu kasette ilginç buldum. Bizi yöneten ya net bir hakaret olsa, herhalde troller salar ve teamülleri hiç kimse çok sosyal medyada hepimize bunu ez iyi bildiğini iddia edemez çünkü berletirlerdi. bunlar dışavurumcu bir ressamın Son dört günde bu “münazara” içten gelen spontan hamleleri ile ilgili sayısız yorum dinledik. Val gibi her an her saniye yeniden lahi Binali Bey’in söylediği şeylerin yazılabiliyor! Artık “ne kadar günlük neredeyse hiçbirini anlayamadım! değişken şartlara adapte olabilen “Dört pusula varken nasıl yalnız esnek ve ileri bir bakış açısıyla biri nasıl yanlış olur?” cümlesi yönetiliyoruz, ne mutlu bize!” mi di hakkında da hiçbir gerekçe gös yeceksiniz, yoksa “Fesuphanallah” termeden orta yere anlaşılmaz diyerek gözlerinizi dik dik duvara mı yorumlar bıraktı. “Her şey elinizde çevireceksiniz, o sizin bileceğiniz iken İBB’de yapmadığınız indi bir şey! rimleri İmamoğlu yaşamımıza Bildiğim tek şey var: Bu keyfi ve soktuktan sonra mı programını yaratıcı (!) uygulamalara tepkili olan za aldınız” sorusu da aynen ha her gerçek demokrat vatandaş, vada kaldı. “Gönül belediyeciliği bu hafta sonu için organize oldu, kazandı” afişleri hakkında Yıldırım akın akın İstanbul’a geliyorlar. Artık yine ikna edici olamadı, çünkü o geleceklerine sahip çıkmak için afişlerde kazanan ilçe başkanla ellerinden gelen her şeyi kararlılıkla rının değil, kendi fotoğrafı yer alı ortaya koyacaklar. Üstelik artık yordu! Binali Bey “İBB’de kişisel bunun mümkün olduğunu gördüler, verilerin neden kopyalandığı” yaşadılar, kendi kaderlerinin sıkı sıkı ellerinde tuttukları bu dayanışma inancına ve zincirine bağlı olduğunu gördüler. 19 Mayıs, 100. yıl sergisi Dün, Taksim’deki Piramid Sanat’ta ebedi önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a ayak basışının, yani 19 Mayıs’ın 100. yılı hakkında düzenlediğimiz sergi, 12 sanatçının yapıtları ve 7 yazarımızın yorumları ile açıldı. Bundan 100 yıl evvel, 16 Mayıs’ta Samsun’a doğru yola çıkarken, genç Mustafa Kemal’in yaşadığı heyecanları, hedeflerini gözünde canlandırırken sorumluluklarının ağırlığını nasıl omuzlarında hissettiğini anlamak için gözlerimizi kapayıp kendimizi onun yerine koymayı denememiz lazım. O çelikten kararlılığıyla, tereddütlerini, başka insanları dehşete düşürebilecek korkuları nasıl elinin tersiyle ittiğini görmemiz lazım. Bir koca ulusun geleceğinin o dahi genç beynin içinde nasıl şekillendiğini, yüce amaçlarına ulaşmak için hangi stratejileri hazırladığının farkına vararak... Lütfen bu sergiyi gezin, çocuklarınıza, ailenize gezdirin. 30 Ağustos’a kadar açık kalacak olan bu büyük buluşmaya benim davet ettiğim şu sanatçılar katılıyor: Ertuğrul Akyüz, Bedri Baykam, Bahri Genç, Deniz Gökduman, Genco Gülan, Murat Havan, Ekrem Kahraman, Fazilet Kendirci, Hülya Küpçüoğlu, Seydi Murat Koç, Denizhan Özer, Yusuf Taktak. Katkıda bulunan yazarlar ise şu değerli isimler: Alev Coşkun, Uğur Dündar, Ataol Behramoğlu, Orhan Aydın, Emin Çetin Girgin, Ekrem Kahraman, Mahmut Nüvit Doksatlı. 19 günümüz aydının gözünden, 1919’un 100. yılı buluşmasını kaçırmayın. Piramid Sanat her gün açık ve sizleri bekliyor... YENI AKIT HABER MÜDÜRÜNE SALDIRI Darp edenler ülkücü çıktı Türk askerine “eşek” diyen Yeni Akit gazetesi Haber Müdürü Murat Alan’ı darp ettikleri gerekçesiyle tutuklanan 4 kişinin, ‘Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP ile ilişkili oldukları ortaya çıktı. TSK’de görevli generallere yönelik hakaretleri ile tepki çeken Akit Haber Müdürü Murat Alan’a saldıran 4 kişi önceki gün tutuklandı. Şüpheliler ifadelerinde, Ankara’da oturduklarını ve olaydan bir gün önce İstanbul’a geldiklerini belirtti. Saldırının planlı olmadığını iddia eden şüpheliler, yoldan geçerken Alan’ı gördüklerini, çıkan tartışma sonucu darp eylemini gerçekleştirdiklerini öne sürdü. Sosyal medya hesaplarındaki paylaşımlarındaki açıklamaları, fotoğrafları ve yer bildirimlerinde ise saldırganların ülkü cü olduğunu gösteriyor. Sanıklardan Bayram Gecimli’nin Facebook profilinde “Ankara Ülkü Ocakları’nda çalışıyor” ifadesi yer alırken profil fotoğrafında ise MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “06 MHP 01” plakalı makam aracının yanında çekilmiş görüntüsü bulunuyor. Facebook profiline bakıldığında, saldırganlardan Serdar Acar’ın 24 Haziran seçimlerinde MHP Ankara 2. Bölge aday adayı olduğu ve Genel Başkan Bahçeli ile çekilmiş fotoğrafı var. Saldırganlardan Savaş Karaca’nın Facebook profilinde de Bahçeli ile çekilmiş fotoğrafı ve MHP Genel Merkezi’nden yer bildiririmi yaptığı görüldü. Sanıklardan Ferhat Özcan’ın ise Abdullah Çatlı ve Alparslan Türkeş’i öven paylaşımları profilinde yer alıyor. l Haber Merkezi KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI Karaca Devlet Bahçeli Geçimli Bahçeli Acar behicak@yahoo.com.tr kamilmasaraci@gmail.com Bitlis’te PKK tuzağı: 1 yaralı Bitlis kırsalında PKK’li teröristlerin araziye yerleştirdiği el yapımı patlayıcının (EYP), infilak etmesi sonucu Seyithan Akkoyun ağır yaralandı. Bitlis Valiliği, merkeze bağlı Sarpkaya köyü kırsalında meydana gelen patlama ile ilgili yaptığı açıklamada Sarpkaya köyü kırsalında Seyithan Akkoyun’un dün saat 10.30 sıralarında bölgede dolaştığı esnada, BTÖ mensuplarınca tuzaklanmış olan EYP’nin infilak etmesi sonucu ağır yaralandığı ve Bitlis Devlet Hastanesi’ne sevk edilerek tedaviye alındığı kaydedildi. l DHA BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ 1941’de 1 Romanya’daki 2 Nazi soykırı 3 mından kaçan 769 Yahudi sığınmacıyla İstanbul’a gelen, Türk yetkililer tara 4 5 6 7 8 fından karaya 9 BAY I ND I R ÜR E DÜRÜM R İ NA VAKA ÜN R İ E ÜS C BAS AŞK EVEREST A K İ K VE LUR NAG İ NAT A KARO ASA çıkma izni ve rilmeyince 70 gün İstanbul açıklarında bek leyen ve bir infilak sonucu batan gemi... Kö pek. 2/ Kumaşlardaki benek... Briç, poker gibi oyunlarda oyunu oynayan dört kişilik grup. 3/ Dik tutularak parmakla çalınan, üç köşeli ve telli büyük çalgı... Yahudi Alman cası. 4/ Kişiden kişiye değişen, göreceli. 5/ Hile, oyun... Berilyum elementinin simgesi. 5/ Adana’nın Kozan ilçesinde antik bir kent. 7/ İyi, güzel... Çinko elementinin sim gesi... Karışık renkli. 8/ İtici neden, güdü... “Çıktım dalına / Anda yedim üzümü” (Yunus Emre). 9/ Elazığ ilinde, tunç çağına ait buluntularıyla ünlü höyük. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ 1946’da Nürnberg Mahkemesi tarafın dan mahkum edilen Nazi savaş suçlularının kapatıldığı hapishane. 2/ Kısa gezinti... Bir tepkimeye neden olan ve onu hızlandıran organik madde. 3/ Kolza bitkisine verilen bir başka ad... Boru sesi. 4/ Öğütülmüş tahıl... Siirt yöresinde yetişen bir nar cinsi. 5/ Niyet. 6/ Yeraltı suyunu taşıyan geçi rimli katman... Hayat arkadaşı. 7/ Bayağı... Sivas’ın bir ilçesi. 8/ Olağanı aşan büyük lüğü olan... Döl verme çağına ermiş olan. 9/ Çok istekli... Işık kaynağının 1 saniyede çevresine yaydığı ışık enerjisi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear