25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
KÜLTÜR EDİTÖR: EMRAH KOLUKISA TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 1312 HAZİRAN 2019 ÇARŞAMBA Balaban, Nâzım’ınBüyük ressam İbrahim Balaban dün yapılan törenin ardından memleketinde toprağa verildi evinden uğurlandı 98yaşında yaşama veda eden usta ressam İbrahim Balaban, Şişli Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nde yapılan törenle son yolculuğuna uğurlandı. Balaban için yapılan törene oğlu Hasan Nâzım Balaban, Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Kani Beko, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin,eski Tekirdağ Süleymanpaşa BeleaYÇA diye Başkanı Ekrem EşkiHAN nat, Bedri Baykam, Nebil Özgentürk, Rutkay Aziz, Nur Sürer, Turgay Fişekçi ve birçok sanatçı dostu ile sevenleri katıldı. Nazım Alpman’ın sunuculuğuyla başlayan törende Nebil Özgentürk’ün hazırladığı İbrahim Balaban belgeseli ve Reis Çelik’in çektiği “Balaban” adlı kısa film gösterildi. Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, Bedri Baykam, Ekrem Eşkinat, Turgay Fişekçi ve oğlu Hasan Nâzım Balaban usta sanatçıya dair birer konuşma yaptı. Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin konuşmasında, bu denli önemli bir ressama sahip olmanın önemine değindi. Keskin, Balaban’ın eserlerinin nesiller boyunca yol gösterici bir ışık olacağını söyledi. Dostları Balaban’ı anlattı Türkiye aydınlarının ve sanatçılarının çok değerli bir duayeni kaybettiğini belirten UPSD Başkanı Bedri Baykam, konuşmasında şunları söyledi: “1996’dan beri onur üyemiz olan Balaban, gerek derneğimizin, gerek Türkiye’nin kalbinde, zihinlerinde sonsuza dek yaşayacak ve ölümsüz yerini tabii ki alacak. Bir asırı tamamlamak üzere olan yaşamının içinde onca büyük yaşam dersi, onca büyük efsane yer alıyor. Yalnız sanatçılar için değil, insanlık için büyük yaşam dersi vardır Balaban’ın bize verdiği. En büyük zorluklardan, en büyük acılardan, en büyük tükenmişlikler ve çaresizliklerin içinden insanın o enerjiyi, o dayanışmayı, o sanat ışığını, o arkadaşlığın getirdiği Türkiye’nin önemli ressamlarından İbrahim Balaban’ın cenazesi, Şişli Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nde yapılan törenin ardından, defnedilmek üzere Bursa Seçköy’e uğurlandı. İbrahim Balaban (solda) için yapılan anma da Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin de söz aldı. inancı bularak yoluna devam etmesi ve bugün burada yaşadığımız gibi unutulmaz izler bırakacak bir sanat yaşamının sahibi olmasıdır. Bu çok büyük bir örnektir, herkes için. Bu topraklar onu asla unutmayacak.” Nâzım’la Balaban... Gazetemiz kitap eki Genel Yayın Yönetmeni Turgay Fişekçi ise, konuşmasında Balaban ve Nâzım’ın dostluğuna değindi. Balaban’ın Bursa Cezaevi’nde Nâzım Hikmet’le nasıl tanıştığını ve nasıl resim çizmeye başladığı anlatan Fişekçi şu ifadeleri kullandı: “Bir sanatçının Nâzım gibi bir öğretmeninin olması çok iyi bir şey, eğer resim yapıyorsanız Nâzım size sadece resim yapmayı öğretmiyor, her sanatçının sahip olması gereken donanımı da sunuyor. Balaban’a resim yapmayı öğretirken aynı zamanda ona felsefe de öğretiyor, sosyoloji de öğretiyor, topluma, insana nasıl bakılacağını öğretiyor ve bu başlangıçtan sonra Balaban’ın muhteşem sanat hayatı geliyor. Ulusları büyük sanatçıları büyük düşünürleri yaşatıyor, Nâzım Hikmet nasıl toplumumuzun onuruysa, Balaban da böyle bir sanatçıdır.” İbrahim Balaban Müzesi İbrahim Balaban Müzesi’nin kurulmasını sağlayan eski Süleymanpaşa Belediyesi Başkanı Ekrem Eşkinat, bu müzenin Belediye Başkanlığı boyunca yaptığı en onur verici işlerden biri olduğunu söyledi. Eşkinat, “Onun dünyaya bakışını, hayata bakışını, sanata bakışını, Anadolu’nun resmini çizişini gelecek nesillere ak tarmanın onurunu yaşıyoruz. Benim için büyük bir şerefti” dedi. ‘Çok gururlanıyorum’ Babası gibi ressam olan Hasan Nâzım Balaban ise, babasını kaybetmenin üzüntüsünü dostlarıyla paylaştı. Balaban şunları söyledi: “Ben birkaç gündür çok kötü durumdayım, biliyordum bu sonucun olacağını, iki aydır yatıyordu... Ama ölüm, ayrılık öyle bir şey ki kabullenmek çok zor. Konuşmakta zorlanıyorum kusura bakmayın; o benim babamdı, ben onun çocuğuydum, şimdi o gidince büyüdüm ben. O bana ressam oğlum derdi, gururlanırdı benimle; ben de onunla çok gururlanıyorum, çok büyük bir sanatçı. Vasiyeti üzerine Seçköy’de toprağa vereceğiz şimdi onu, sevgili anneciğine kavuşacak.” Luxemburg Filarmoni Orkestrası, Yuja Wang’la İzmir’de sahnede Festival ilkyaz müjdecisi Bundan yirmi beş yıl kadar önce bir aile dostumuz şöyle demişti: “Ne yapalım bizim yazlığımız yok. Onun yerine hazirantemmuz aylarında İstanbul Festivalimiz var!” Açıkçası bu sohbeti pek saçma bulmuştum o zamanlar. Elmayla armudu karıştırıyor demiştim. Oysa şimdi, yıllar geçtikçe onu anlıyorum. İnsanlar haziran geldi mi, halılarını naftalinleyip, koltuklarına örtü serip, yazlığa giderlerdi. Yaz geldi demek taze bir duyguydu. Kıştan sonra uyanan doğa gibi, İstanbul’un ilkyazında tatlı bir heyecan yaşanıyordu. İstanbul Festivali de böylesine bir ilkyaz müjdecisi olmuştu. Yazlığa gidenler kaçırıyordu, oysa İstanbul’da kalanlar ne yapıp ne edip bütçelerinden bilet parası ayırarak, özenle giyinip festival programlarını izliyorlardı. 1971’den beri dünyanın en büyük şef, solist ve orkestraları ilk kez İstanbul’a geldiler, Aya İrini’de konser vermenin keyfini sürdüler. Aya İrini, ancak turistlere veya okullara gezi için açılırdı. Onun sahnesinde çalmak bir yana, içine girip konser dinlemek bile son derece gizemli bir maceraydı. Şakir Eczacıbaşı’nın dediği gibi Aya İrini yıllarca festivalin en önemli sponsoru oldu. Sonra İstanbul’un yeni konser mekânları keşfedildi, şimdi de sokakları, bahçeleri, kiliseleri, eski yapılarıyla, Galata Kulesi meydanından Kapalıçarşı’ya kadar bütün kent festivali yaşıyor. Bu akşam 47. festivalin ikinci konseri var: Aya İrini, J.S.Bach, Vivaldi ve Handel gibi 18. yüzyıldan, Olgun barok dönemin üç büyük bestecisini konuk edecek. Koro müziği, insan sesi Aya İrini’de çok güzel tınlar. Zamana bağlı yorumlarıyla ünlü Berlin Erken Dönem Müzik Akademisi ve Rias Oda Korosu bizi Aydınlanma döneminin eşiğine taşıyacak. Önümüzdeki bir hafta içinde her gece merakla beklediğim etkinlikler var: Yarın akşam Süreyya’da dört piyanoya uyarlanmış bir program küçük bir orkestra gibi tınlayacak. Bu çok özel dinletide Lazaradis, Vakarelis ve Katseris gibi ünlü Yunan piyanistleriyle, bizim Amerika’da yaşayan değerli piyanistimiz Zeynep Üçbaşaran da yer alıyor. Wagner’den Vivaldi’ye kimi bestecinin 4piyano uyarlamalarını çalacaklar. Berlin Rias Oda Korosu Süreyya Operası’nın sahnesinde ikinci bir konsere katılıyor ve Brahms’ın çok nadir çalınan güzelim Aşk Şarkılarını UfukBahar Dördüncü piyano ikilisiyle seslendiriyor. Bu konserin bir başka sürprizi ise Avrupa’da nice ödüller alan ünlü bestecimiz Zeynep Gedizlioğlu’nun bu festival için yazdığı 2piyano yapıtı. Festivalin dünyaca ünlü iki ismi de gelecek haftanın konukları: Piyanist Yuja Wang ve çellist Daniel Müller Schott. Yuja, Lüksemburg Filarmoni, Daniel ise Tekfen Filarmoni eşliğinde Şostakoviç konçertoları çalacaklar. Galiba bu yılki festivalin en itibarlı bestecisi Şostakoviç! Pera bölgesine ‘Aralıktan Bakmak’ İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nde 21 Eylül’e kadar devam eden “Aralıktan Bakmak” sergisi, 19. yy dönemi Pera bölgesine kapsamlı bir bakış sunuyor. Fotoğraf, belge, harita ve obje gibi malzemeleri bir araya getiren sergi, ziyaretçileri tarihte bir yolculuğa çıkartırken bugün Pera Müzesi olarak kullanılan Bristol Oteli’nin sanal gerçeklik teknolojisiyle deneyimlenmesine olanak sağlıyor. Küratörlüğünü ve sergi tasarımını Atölye Mil’in, VR tasarım ve geliştirmesini APOLLO’nun üstlendiği sergi, başta İstanbul Araştırmaları Enstitüsü arşivi olmak üzere, İBB Atatürk Kitaplığı, Salt Araştırma, Pera Palas, Büyük Londra Oteli, Çelik Gülersoy Vakfı İstanbul Kitaplığı, Harvard Üniversitesi Kütüphanesi, Yapı Kredi Bankası ve özel arşivlerden derlenen fotoğraf, belge, harita ve obje gibi malzemeleri bir araya getiriyor. l Kültür Servisi İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı’nın (İKSEV) düzenlediği 33. Uluslararası İzmir Festivali, 14 Haziran Cuma günü 21.00’de Luxemburg Filarmoni Orkestrasını ağırlayacak. AASSM’de yapılacak konserde, Şef Gustavo Gimeno yönetimindeki Orkestra’ya, piyanist Yuja Wang solist olarak katılacak. Yuja Wang, 33. Uluslararası İzmir Festivali’nde Dmitry Shostakovich’in 2. Piyano Konçertosunu seslendirecek. Gustavo Gimeno yönetimindeki Luxemburg Filarmoni Orkestrası ise güçlü tınılarını; Çaykovski’nin “Tempest”, Gershwin’in “Mavi Rapsodi” ve Stravinski’nin ölümsüz “Ateş Kuşu” süiti ile duyuracak. Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde yapılacak konserin biletleri, Biletix’ten temin edilebilir. Sezon kapanışı Kesmeşeker’den 1990’ların başında kurulan Türk rock müzik grubu Kesmeşeker; 14 Haziran Cuma akşamı saat 22.00’de KargART’ın sezon kapanış konserini verecek. Konser biletleri etkinlik günü saat 20.00’den itibaren KargART gişelerinden temin edilebilecek. Kuruldukları günden bugüne Türk rock müziğine “Dipten ve Derinden” (1991), “Aşk ve Para” (1993), “Tut Beni Düşmeden” (1995), “İnsülin” (1998), “İçinde İçindekiler Vardır” (1999), “İzin Vermedi Yalnızlık” (2000), “Kum” (2004), “Doğdum Ben Memlekette” (2011) isimli albümleri kazandıran grubun son albümleri “Kadıköy’’, 2017 yılının sonunda Ada Müzik etiketiyle yayımlandı. l Kültür Servisi Kadıköy’e yeni bir soluk: [mecra] salon Kadıköy’de 2017’de kapılarını açan [mecra], “salon” isimli yeni katını 21 Haziran Cuma akşamı açıyor. [mecra] salon, sağladığı alanla birlikte misafirlerine çeşitli performans, parti, atölye, söyleşi, gösterim ile sergileri keşfetme ve hayata geçirme olanağı verecek. Mekân Enes Alba, Ömer Tevfik Erten, Ali Murat Gali, Ekin Keser ve Özgürcan Taşçı’nın katılacağı, “Salon w./ Proud & Pride” isimli karma sergiyle saat 20.00’de kapısını açacak. Sergi ile kokteyl devam ederken Barış Demirel ve Stiff Wiles’ın akustik performanslarının olacağı açılış gecesi, [mecra] teras’ta ‘Summer Night Sessions’ partisi ile devam edecek. l Kültür Servisi FESTİVALDE BUGÜN Evin İlyasoğlu ‘üç devi’ anlatacak 47. İstanbul Müzik Festivali, dinleyicileri nin deneyimlerini zenginleştirmek üzere hazırladığı “Konsere Doğru” konuşmalarında, farklı disiplinlerden konuşmacıları müzikseverlerle buluşturuyor. Konuşmalar edebiyat eleştirmeni Asuman KafaoğluBüke danışmanlığında hazırlanırken, bu akşamki konser öncesi etkinliğine gazetemiz yazarı Evin İlyasoğlu konuk olacak. Aya İrini’deki “Vokal Barok Hazineler: Bach & Vivaldi & Handel” konserinden önce saat 19.00’da başlayacak konuşmanın başlığı ise “Barok Çağda Koronun Üç Devi.” Etkinlik, konserin biletiyle ücretsiz olarak dinlenebilecek. l Kültür Servisi James Arthur Antalya’da Geçen yıl Dua Lipa, Rita Ora, Tom Jones ve Anne Marie gibi dünyaca ünlü isimleri ağırlayan Regnum Carya’nın “Live in Concert” serisinin bu yılki ilk ismi belli oldu. Kazandığı X Factor yarışmasındaki birincilikle, müzik dünyasında hızla yükselen ve “Impossible”, “You Deserve Better”, “Ain’t Won’t Let Go” gibi hitlere hayat veren İngiliz şarkıcı James Arthur, 18 Haziran’da Regnum Carya’da konser verecek. l Kültür Servisi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear