23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
KÜLTÜR EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN BİR ORTADOĞU DRAMI 1328 MAYIS 2019 SALI Iggy Pop, Gaye Su Akyol hayranı ‘MASKELİLER’: İsrailli yazar Ilan Hatsor’un 1990’da kaleme aldığı ilk oyunu “Maskeliler” bu dönem Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları tarafından sunuluyor. Ankara turnesinde izlediğimiz yapıtın Türkçesi Nebil Tarhan’ın, dramaturjisi Şafak Özen’in. Mert Kırlak’ın sahnelediği oyunun müziğini Yiğit Dalgın, dekor tasarımını Aylin Önen, ışık tasarımını Ali Rıza Tekin yapmış. Kavimlerin kök saldıkları topraklardan sürülmesi insanlık tarihinin en büyük dramlarından biri olmuştur. Ortadoğu’daki huzursuzlukların tetiklediği, geniş bir coğrafyayı etkisi altına alan “göçmenlik” olgusu yıllardır dünyanın gündemindedir. Tarihe yer etmiş en önemli “sürülme” olaylarından biri Musevilerin başına gelmiştir. Nereye yerleşmeye çalışsalar bir süre sonra o ülkenin sınırlarının dışına atılan Musevilerin dramı, Hitler’in önce Almanya’da, sonra da 2. Dünya Savaşı boyunca ele geçirdiği ülkelerde uyguladığı korkunç “kıyım”la belleklere kazınmıştır. Ne ki Büyük Savaş sonunda, Birleşmiş Milletler’in, Filistinlilerin yaşamakta olduğu topraklarda bir İsrail devleti kurulmasına ön ayak olmasıyla, roller değişiyor, bu kez Filistinliler ‘mağdur’ konumuna itiliyordu. Yarı karanlıkta gergin söyleşim 1990 yılındayız. Batı Şeria’daki bir köyün yakınlarındaki depomsu bir kapalı uzamda iki erkek kardeşin gerginlik yüklü söyleşimiyle başlayıp, aralarına üçüncü kardeşlerinin katılmasıyla daha da gerginleşen, yarı karanlık bir ortamda yetmiş dakika boyunca soluk alıp vereceğiz. Üçü de Filistinli olan kardeşlerden biri “direnişçi” örgütün üyesi (Maskeli), öteki İsraillilerle iyi geçinerek onların işletmelerinde çalışan bir işçi, en genç olansa, çatışmalarda yaralanıp kötürüm kalmış küçük kardeşlerine bakan iki arada kalmış bir delikanlı. İki ağabeyini buluşturarak iletişim kurmalarını isteyen de o. Oyun boyunca yoğun bir sorgulama süreci yaşanırken, İsrail ile Filistin arasındaki karmaşık ilişkinin boyutları da ortaya çıkıyor. Bir yandan İsrail gizli polisinin sinsi eylemleri, öte yandan “direnişçi” Filistinlilerin, “işbirlikçi” olduğu kanısına varılmış kendi insanlarına yaptıkları işkenceler ve kıyım; bir yandan aile bireylerinin karnını doyurabilmek için vatanseverlikten ödün verilmesi, öte yandan hiç durmaksızın çalışan ‘ihbar’ mekanizması... “Çaresizlik” ve “hainlik”, güven ve kuşku öylesine iç içe geçmiş ki, kimse hakkında “ahlak yargısı”na varmak söz konusu olamıyor. Sahnedeki üç kardeşin yazgısı da sevgiyle öfkenin, sevecenlikle kıyıcılığın birbirinden ayrılmaz biçimde buluştuğu noktada oluşuyor. Metne bir ‘ilk oyun’ acemiliği egemen Oyunu projelendiren yönetmen Mert Kırlak, Ortadoğu’nun işgal altındaki bölgelerinde yaşanan acıları ve çelişkili duyarlıkları ve eylemleri anlatan bir metni seçerek, tiyatronun aydınlatma ve düşündürme görevini üstlenen bir sahne olayına imza atmış. Ne ki yazar ilan Hatsor, korkunç bir gerilim yaşamakta olan üç kişinin sürekli olarak konuştuğu oyununda, her şeyi oyunculara anlattırmakla yetinmiş. Yarı karanlık bir ortamda, hareket olasılığının da kısıtlı oluşu nedeniyle, söyleşim düzenini, oturdukları ya da ayakta durdukları yerde, ses tonlarını bir düşürüp bir yükselterek sürdüren üç oyuncunun söylediklerini anlamak için, bir açık oturum izlercesine dikkat kesilmeniz gerekiyor. Sonuç olarak da “seyir” tadı vermeyen bir sahne olayıyla karşı karşıyasınız; çünkü seyircinin nabzını ölçmeyi becerememiş bir “ilk oyun” acemiliği söz konusu... Oysa üç Filistinli erkek kardeşi oynayan sanatçılar (Naim’de Devrim Özder Akın, Halit’te Emre Demirci ve Davut’ta Sermet Yeşil) ‘söz’ü aksatmamak için ellerinden geleni yaparak, oyunun tartımını da baştan sona koruyarak, zor olanı başarıyorlar. Dünyaca ünlü punk rock yıldızı Iggy Pop’un, sıkı bir Gaye Su Akyol hayranı olduğu anlaşıldı. Geçen hafta BBC 6 radyo istasyonunda kendi hazırlayıp sunduğu Iggy Confidential adlı programda Gaye Su Akyol’un “İstikrarlı Hayal hakikattir” albümünden Şahmeran adlı parçayı çaldı dinleyicilerine. Gaye Su Akyol’dan “delifişek bir Türk” diye bahseden Iggy Pop gerçek bir fenomen olarak nitelediği müzisyeni de bir hayli mutlu etmiş olacak ki, Akyol kendi sosyal medya hesabından şu paylaşımı yaptı: “İstikrarlı hayallerden biri daha hakikat oldu! Gerçekten oldu! Tüm zamanlarımın en favori karakterlerinden, kâinatın dev ilham kaynağı IGGY POP, 24 Mayıs 2019 tarihli BBC Radio 6’daki programında akılları uçuran bi sunumla Şahmeran’ı çaldı”. ‘İnsana Dair Umut Türküleri’ Şef Veysel Kuyumcu yönetimindeki Dostlar Müzik Topluluğu, Süleyman Seba Kültür ve Sanat Merkezi’nde “İnsana Dair Umut Türküleri” temalı bir konser düzenleyecek. Beşiktaş Belediyesi ve Divriği Kültür Derneği’nin katkılarıyla düzenlenecek konser bugün saat 20.00’de başlayacak. “Her Şey Çok Güzel Olacak” sloganıyla gerçekleştirilecek konser halka açık ve ücretsiz olacak. l İSTANBUL / Cumhuriyet ’Nöbetçi Tiyatro’da bu hafta ‘Ben Ödüyorum’ BİFO, BORUSAN QUARTET VE BORUSAN MÜZİK EVİ KONSER SEZONU BİTTİ Baba Zula’dan ‘Kızıl Gözlüm’... Devlet Tiyatroları’nın “Nöbetçi Tiyatro” uygulaması kapsamında bu hafta, 1 Haziran’a kadar her akşam saat 18.00’de Ankara Küçük Tiyatro’da “Ben Ödüyorum” adlı oyun sahnelenecek. Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’nün sanatsal faaliyetlerden yazın da yararlanılması için hayata geçirdiği projenin ikinci haftasında Trabzon Devlet Tiyatrosunun sahnelediği “Ben Ödüyorum” Küçük Tiyatro Sahnesi’nde perdelerini açıyor. Yves Jamiaque’nin yazdığı, Hüseyin Mevsim’in dilimize çevirdiği ve Vladlen Alexandrov’un yönetmenliğini yaptığı oyun, para vererek oluşturulan kurmaca yaşamla yüzleşmenin hüzünlü ve neşeli halleri ile “insan mutlu olabilir mi” sorusunu sorgulatıyor. İçinde barındırdığı derin hüznü, komediyle birleştiren hayat bit tiyatrodur, tiyatro da bir hayattır düşüncesi ile yazılan oyunda, aşkta aldatılmış ve dostlukta satılmış yalnız ve mutsuz bir erkeğin, aile mutluluğunu parayla satın almak istemesi anlatılıyor. Dekor Tasarımının Vladlen Alexandrov’a, kostüm tasarımının Fatma Sarıkurt’a, ışık tasarımının Nihat Bahar’a, koreografisinin Meltem Atagün’e ve müziklerinin Kaan Uzuner’e ait olduğu oyunda; M. Ceyhun Gen, Elvan Saliha Karahasan, Emre Ön, Rümeysa Gülendam Sağlam, Ogün Kılıç, Ayşe Songül Natır rol alıyor. l Kültür Servisi 20. yıl yoğun ve renkli geçti Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası (BİFO), Borusan Quartet ve Borusan Müzik Evi 2018–2019 konser sezonu sona erdi. Avrupa turnesi dahil, yıldız solistlere eşlik ederek, değerli şefler yönetiminde başarı düzeyini yükselterek yoğun bir sezon geçiren BİFO, İstanbul Müzik Festivali’nde de 22 Haziran Cumartesi günü Sascha Goetzel yönetiminde konser vererek tatile girecek. Açılışını Bülent Evcil’in seslendirdiği Fazıl Say’ın “Flüt Konçertosu”nun dünya prömiyeri ile yapan BİFO, kapanışını keman virtüözü Nemanja Radulovic’e, eşlik ederek yaptı. BİFO, Lütfi Kırdar’da sezon boyunca gerçekleştirdiği 12 konserde Katia & Marielle Labèque, Mischa Maisky, Rudolf Buchbinder, Evelyn Glennie, Denis Kozhukhin, Ryan McAdams, Miah Persson, Dorottya Láng, Rame Lahaj, Adam Plachetka ve Gülsin Onay gibi önemli virtüözlere eşlik etti. Topluluk, 25 Ocak1 Şubat 2020 tarihleri arasında yapılacak, “keşfetmek” temalı Amsterdam Yaylı Çalgılar Dörtlüsü Bienali’ne davet edildi. Borusan Quartet’in Bienal kapsamında vereceği konser, 28, 29 ve 30 Ocak 2020’de. Borusan Sanat, Borusan Müzik Evi ile müzikte yeni türleri, akımları izleyicilerle buluşturmaya devam etti. Sezon boyunca aralarında Ekkozone, Heldon, Yinon Muallem Quintet, Ali Perret, Slagwerk Den Haag, Şirin Soysal, Frode Haltli, Baturay Yarkın Trio, Hezarfen Ensemble, Mabel Matiz, Jehan Barbur ve Mercan Dede gibi pek çok sanatçıyı ve topluluğu butik sahnesinde buluşturdu. Borusan Sanat, BİFO ve Borusan Quartet’in 2019–2020 konser sezonu programını Nisan ayında açıkladı. Yeni sezonun biletleri 5 Ekim’de satışa çıkıyor. Ayrıntılı bilgi www.borusansanat.com adresinde. l Kültür Servisi Berlin filmleri Pera Müzesi’nde Pera Müzesi Film Programları, 29 Mayıs 3 Temmuz tarihleri arasında, Berlin Film ve Televizyon Müzesi işbirliğiyle “Berlin Yuva Denilen Şehir” başlıklı bir program sunuyor. Deutsche Kinemathek küratörlüğündeki program, 20. yüzyılı çalkantılar içinde geçirmiş çok yönlü kentin 90 yıllık tarihini gözler önüne seriyor. Deutsche Kinemathek küratörlüğünde hazırlanan ve dokuz filnmin yer aldığı program kapsamında “Berlin’in Varoşları”, “M”, “Berlin’de Bir Yerde”, “Milyonda İki”, “Kaygı”, “45 Doğumlu”, “Gece Kesişen Yollar” ve “Ostkreuz” perdeye yansıyor. Filmler, kent manzarasındaki değişime panoramik bir bakış sunarken, sakinlerinin yaşamlarını ve mücadelelerini de mercek altına alıyor. Pera Film’in “Berlin Yuva Denilen Şehir” film programının biletleri Biletix’den temin edilebilir. l Kültür Servisi Baba Zula, her zamankinden çok daha deneysel 3 şarkıdan oluşan Kızıl Gözlüm EP’sini tüm dünyada yayımladı. Grup, aynı zamanda 19 Haziran’da Zorlu PSM’de yapılacak Franz Ferdinand konserinin de açılış grubu olarak sahneye çıkacak. Tüm dünyada Glitterbeat Records etiketiyle yayımlanan Kızıl Gözlüm, grubun eylül ayında yayımlamayı planladığı yeni stüdyo albümü “Derin Derin”in de müjdecisi.... EP’ye adını veren Kızıl Gözlüm, grubun kurucusu Murat Ertel prodüktörlüğünde kaydedildi. Hüseyni makamının synth davulla rı ile senkronize edildiği psychedelic kentsel folklorun sesi olan şarkı oldukça dikkat çekici. Parça, grubun diğer kurucusu Levent Akman’ın bendir ve kaşık, Periklis Tsoukalas’ın elektrik ud performanslarını da içeriyor. Mini albümdeki diğer şarkı Kervan Yolda, grubun eylül ayında yayımlanacak yeni albümünde de yer alıyor. Parçanın 2 farklı remix’i bulunuyor. EP’nin kapağı, Esma ve Murat Ertel tarafından tasarlandı ve uluslararası bir grafik sanatçısı olan Murat Ertel’in babası Mengü Ertel’in eserlerinden oluşturuldu. l Kültür Servisi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear