02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 [email protected] 23 MART 2019 CUMARTESİ EDİTÖR: EMRAH KOLUKISA TASARIM: BAHADIR AKTAŞ KÜLTÜR ‘Şiir hep yalnızdır’şairsüreyyaberfeileşiirevehayatadair... Şair Süreyya Berfe bu yılki PEN Şiir Ödülü’nün sahibi. Bir sü redir Ege’nin bir köyünde yaşayan Berfe ile zamanda bir yol culuk yaptık ve kendimizi şiir dolu bir muhabbete bıraktık. Telefonun cızırtısıyla karşımdaki kişinin kırçıllı sesi birbirine karışıyor zaman zaman ve aradan yorum, uyduruk şeylerden değil. Şiire benzeyen şeyler var ama... İşte. n İlk şiiriniz 1962 yılında yayım yakaladığım sözcüklerle bir bütüne landı. Bundan tam 57 yıl önce... ulaşmaya çalışıyorum. Eksik kaldık Aslında 62’den önce de yayımlan ça tekrar tekrar soruyorum haliyle: dı, birtakım hevesli amatör gençlerin “Yani Fethi Naci’nin çıkardığı dergide çıkardığı iyice amatör dergilerde... S. mi yayımlandı o zaman?” Karşımda imzasıyla. Benim niyetim şair olmak ki ses yükseliyor bir an değildi aslında, gelgeç bir hevesti be da: “Hayıır. Olur mu? Do nim için şiir. Arkadaşlar ama benden ğan Avcıoğlu çıkarıyor habersiz rahmetli Fethi Naci’ye söy du dergiyi, aman ha. Fat lemişler. Biz delikanlıyız o zamanlar, hi Bey kültür sanat sayfa Fethi Naci ise büyük usta. Yolda ras emrah sını hazırlıyordu.” Uzak ladı bana, dedi ki “Duydum şiir yazıkolukısa bir Ege köyünden ses ve yormuşsun, getir o şiirleri”. Aman de ren ve ancak bölük pör dim, ne şiiri. Arkadaşların hoşuna git çük bir telefon sohbetiyle temas kur miştir herhalde, ama yok dedim ben, duğumuz kişi şair Süreyye Berfe’den ciddi bir şiirsel girişimim yok. Fet başkası değil. 60 yıla varan şiir mace hi Naci de benim babamın Erzurum rasında birçok ödüle layık bulunmuş Lisesi’nden öğrencisi... ama bunlardan da özel bir mutluluk devşirmemiş biri o ve şimdi de PEN ‘Telgrafınız var’ Şiir Ödülü’nün sahibi. Ona ilk soru n Ne hocasıydı babanız? muz da bu ödüle dair elbette. Fransızca hocasıydı... Fethi bey de n PEN Şiir Ödülü bu yıl size veri di ki “Anlamam ben eve gelir alırım liyor. Ödül haberini aldığınızda his babandan” dedi. O öyle tehdit edin setikleriniz, aklınızdan geçenler ce ben korktum, verdim üç dört şi neydi diye sorsak? irimi. Doğan Avcıoğlu’nun çıkardı Ne diyeyim bilmiyorum ki. Haberim ğı Yön dergisinin kültür sanat say yoktu, aradılar, söylediler, sonra bir fasını Fethi Naci hazırlıyordu, şiiri patırtıdır gitti işte. Aklımın kıyısına mi oraya koymuş. Nasıl utandım, na gelmezdi, ben katılmıyorum normalde sıl utandım anlatamam. Haftalık der ödüllere. Kim gönderdi, kim layık bul giydi Yön, haftada 70100 satıyor duysa sağ olsun. Ödül bu, sırayla ge du, tam 27 Mayıs zamanı... Orada da liyor herkese, olağanüstü ahım şahım H. Süreyya Kanıpak imzasıyla çıktı. bir şey değil. Ödülü küçümsediğinden Hikmet Süreyya babamın babasının değil ama bir saysak kaç ödül var, kaç adıydı. Öğrenciler Yön dergisini alıp şair var ödüle değer... Belki şair sayısı babama gitmişler, bu sizin neyiniz daha çok çıkar ödülden. oluyor diye sormuşlar. Babam da yü ‘Şiir orta malı olmadı’ zünü ekşitiyor, bizim ailede böyle birisi yok diyor. Ben de o zaman ya ba n Bu yılki Şiir Günü bildirisini de bam ölünce ya da ben ölünce duyu siz yazdınız. Diyorsunuz ki “İstedi lur, başka türlü duyulmaz bu dedim. ğiniz kadar dünyada da kainatta da İçimden de ama soyadımı suratını şiir günü yapalım yalnızlığı gidere çarpıcam ben onun dedim. O yıllarda meyiz”. Bir yolu var mı yalnızlığı gi Talebe Federasyonu festival düzen dermenin? ledi. Şiir, öykü, bir sürü değişik dal Şiir her zaman yalnızdır. Dünya ne larda... Üniversiteler arası bir yarış kadar kalabalık olursa olsun. Yalnız ma gibi bir şey... Rahmetli Tomris olmasa, bugün, yarın, öbür gün, man (Uyar) tutturdu senin “Kasaba” şiiri zara başka türlü olurdu. Bu yalnızlı ni göndereceğiz diye. Benden haber ğı gidermenin bir yolu da asla ve kata siz kendisi daktiloya çekip yollamış. yoktur. Şiir üvey evlat olarak var ol Papirüs dergisi çıkıyor o zamanlar, muştur ve hep de öyle olacaktır. Bel hepimiz de ara ara gidip yardım edi ki de şiirin kendisinden, bir türlü orta yoruz dergiye. Bir gidişimde Tomris malı olmadı. Ama iyi şiirden bahsedi dedi ki “Telgrafınız var beyefendi”. Ege’de bir köyde yaşayan şair Süreyya Berfe yeni kitabının hazırlıklarını sürdürüyor. Ne telgrafı dedim, “Senin adına geldi aç oku”... Bir açtım ki, telgrafta birinci olduğum yazıyor. İkinci Ataol Behramoğlu olmuş, üçüncü Şerif Gönültaş. Bir aşamaya daha geldik böylece, bunun artık yayımlanması gerek bir yerde.. Cemal de (Süreya) çıktı, “Birinci oldun madem, bir paragraf yazarım ben de, seni takdim ederim” dedi. Şiir Sanatı dergisini çıkarıyor o zaman Kemal Özer. Orada yayınlandı şiir, Cemal de hakikaten bir paragraf yazı yazdı. Ama nasıl bir yazı, oy oy oy... Halbuki ben sadece şiir yazmaya çalışıyorum, çok erken geliyor bana öyle yazılar falan... Ok yaydan çıktı ama. Kulağına gitmiş babamın, görmüş dergiyi, “Ödül almışsın” bilmem ne dedi... Arkadaşların marifeti dedim ben de babama. Orada da soyadım Kanıpak yazıyor. O gün ben Kanıpak’ı iade ettim babama. n Berfe’nin hikâyesi ne peki? Biz kendi aramızda çift kale maçlar yapardık. Mehmet Fuat abinin evinin orada, Altunizade’de bir arsa vardı, orada oynardık. Haldun Taner, Ülkü Tamer, Cemal Süreya, Ulvi Uraz, Mehmet Seyda, Murat Belge, Adnan Özyalçıner... Bu isimlerle toplanır, sık sık maç yapardık. Bir gün yine oynadık, meğer özel bir maç olacakmış, benim haberim yok. Soyadı bulma maçı, bana da sürpriz. Maç bitti işte, sonra gidildi Salacak’a. Oturduk büyük bir sofraya, yenilen taraf yenene ısmarlıyor. Ama öyle rakı sofrası falan değil, azıcık bir şey var. Adam başı bir bira, yarım menemen... Şamata patırtı gidiyor, sonra Cemal dedi ki “Sana soyadı bulma zamanıdır”. Herkes bir soyadı önerdi işte. Ülkü mesela Şenşiir olsun dedi falan. Sonra bir ara Cemal kulağıma eğildi “Berfe’yi al” dedi. “Ama” dedi “Ahmet abiden izin alacaksın”. Ahmet Arif’ten... Niye, çünkü Ahmet abi günün birinde evlenirse, evleneceği yok ya, bir de oğlu olursa ona verecekmiş Berfe adını. Neyse aradım Ahmet abiyi, bana “Yalabıklık yapmayacaksın, şöhret için çalışmayacaksın, abuk subuk işler yapmayacaksın. Küçük düşürme Berfe adını, yoksa öldürürüm seni” dedi. Tamam abi, elimden geleni yaparım dedim. Böylece ilk kez 1965’te Şiir Sanatı dergisinde Berfe adıyla yayımlandı şiirim. ‘Zaman yetmiyor’ n Bir süredir Ege’nin bir köyünde yaşıyorsunuz. Neredeyse bir tür inzivaya çekildiniz. Neden? Ben deniz kenarlarından, turistik tiplerden, insanlardan kaçtım... Sadece yazmaya çalışıyorum. İstanbul’dan çıkalı 20 yıl oldu. Birazı Foça’da, birazı Urla iskelesinde geçti. Şimdi de Urla’nın içlerinde Barbaros köyündeyim. n Nasıl geçiyor günleriniz, şiir ne kadar yer tutuyor hayatınızda? Yetmiyor, yetmiyor, yetmiyor zaman. Çok memnumun. Zaman diye bir şey varmış meğer biz bozuk para gibi harcıyormuşuz. Okuyamadığım bir sürü şeyi okuyorum, yazıyorum... Yeni kitap yolda. n Günümüz Türk şiiri hakkında ne düşünürsünüz? Önemli bulduğunuz şairler kimlerdir örneğin? Pek iyi değil durum. Burada bizim Rüzgâr Gülü diye bir kitapçıKafe var, oradaki arkadaşlara ısmarlıyorum heyecanla. Ne şiir kitapları söylüyorum ama hep hüsran. Dalga mı geçiyorlar bizimle bilmiyorum. Şiir kendini yine de koruyor ama. Şiirin yazgısı bu, piyasası yok, müzik gibi sinema gibi değil maalesef. ‘Uluslararası Caz Günü’ konseri Garanti Caz Yeşili konserleri kapsamında, Kerem Görsev Trio ve Elif Çağlar, caz klasiklerini seslendirmek üzere 30 Nisan Uluslararası Caz Günü’nde, Moda Sahnesi’nde bir ara Elif Çağlar ya gelecek. Piyanoda Kerem Görsev, vokalde Elif Çağlar, kontrbasta Kağan Yıldız ve davulda Ediz Hafızoğlu’nun yer alacağı konserin biletleri Biletix’te satışa çıktı. l Kültür Servisi um:ag Mehmet Eroğlu ile Yaratıcı Yazarlık, Kurgu ve Senaryo Atölyesi Roman İnceleme Sanat Felsefesi Yazma Felsefeye Giriş Felsefe Yazın İlişkisi Dijital Sosyal Medya Okuryazarlığı Lacancı Psikanalatik Kuram Öğretisi "Öznenin Diyalektiği" Film Atölyesi Editörlük Atölyesi Güzel Konuşma ve Kendini İfade Etme Atölyesi Felsefe Okumaları Siyasal Düşünceler Tarihi Eğitmenlerimiz: Mehmet Eroğlu Ahmet İnam Çiğdem Ülker Gürsel Korat Ahmet Özer A.Celal Binzet Mehmet Okyayuz S.Halil Turan Mutluhan İzmir Erdem İliç Şebnem Gürsoy Tuncer Yığcı Zafer Elgin İpek Çeken Ali Gül Elif Çongur Tuğrul Çomu Umut Erdal Gökhan Bulut um:ag Afyon’da Klasik Müzik Festivali Bu yıl 18.’si düzenlenecek Afyonkarahisar Klasik Müzik Festival’i 310 Nisan tarihleri arasında birçok sanatçıyı dinleyiciyle buluşturacak. Sekiz gün boyunca devam edecek festivalde çocuk edebiyatının büyük ismi Yalvaç Ural, yazar Ahmet Örs, edebiyat çevirmeni Regaib Minareci, gazeteci yazar Faruk Şuyun gibi isimler konuşmacı olarak yer alacak. 3 Nisan Çarşamba günü, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası 1. kemanı Jülide Yalçın ve piya nist Elif Önal’la perdeyi açan festival; 4 Nisan’da Rusya’da Türk Yılı olması nedeniyle Rus piyanist Swetlana MeermannMüret ile devam edecek. Bilinen Çek kemancılar arasında sayılan David Danel ise, Çekya’dan katılan aile fertlerinden kurulu “Danel Yaylı Çalgılar Dörtlüsü” ile iki konser sahneleyecek. 10 Nisan’a kadar sürecek festivaldeki programların tamamına cumhuriyet.com.tr adresi üzerinden ulaşabilirsiniz. l Kültür Servisi Oyunculara ‘İsrail’e gitmeyin’ çağrısı İsrail’e yönelik “Boykot, Yatırımların Geri Çekilmesi ve Yaptırımlar (BDS)” hareketi tarafından “İstanbullu Gelin” isimli televizyon dizisinin oyuncuları Özcan Deniz’e ve Aslı Enver’e çağrı yapılarak “İsrail’de sahneye çıkmayın” denildi. “Sosyal medyadaki Filistin yanlısı paylaşımlarınızdan İsrail’in katliamcı yüzünü bildiğinizi ve onaylamadığınızı biliyoruz” diye vurgu yapılan açıklamada, “Sizi kendinizle çelişkiye düşmeyerek Shakira, Lana Del Rey, Roger Waters, Lorde, Elvis Costello, Santana gibi apartheid İsrail’ini eğlendirmeyi reddeden sanatçıların kervanına katılmaya, Filistinlilerin ve muhalif Yahudilerin sesini duymaya, İsrail’in aklanma çabalarına destek olmamaya ve başta oyuncusu olduğunuz ‘İstanbullu Gelin’ adlı dizinin İsrail’de gösterilmesini reddetmeye ve Tel Aviv’deki etkinliğe katılmayarak İsrail’de sahne almamaya davet ediyoruz” ifadeleri kullanıldı. l Kültür Servisi Tekfen Filarmoni bahar konserlerine başladı Tekfen Filarmoni Orkestrası, bahar konserlerinde pek çok uluslararası ödülün sahibi Güney Koreli genç kemancı Bomsori Kim’i ağırladı. Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’ndaki Aziz Shokhakimov yönetimindeki Tekfen Filarmoni konserine sanatseverler yoğun ilgi gösterdi. Güney Koreli genç kemancı Bonsori Kim, Max Bruch’un Sol Minör 1. Keman Konçertosu’nu, 1774 yılı Joannes Baptista Guadagnini yapımı özel bir kemanla çaldı. Tekfen Filarmoni, bu akşam Caddebostan Kültür Merkezi’nde de konser verecek. l AA 50 yıl sonra iade etti ABD’nin Cleveland eyaletine bağlı bir kütüphaneye tam 50 yıl sonra iade edilen bir dergi bu alanda muhtemel bir rekora imza attı. Life dergisinin 1968 tarihli ve kapağında The Beatles’ın olduğu bir sayısı kütüphaneden alındıktan 50 yıl sonra Brian adlı kişi tarafından iade edil di. Soyadını açıklamayan ve gecikme masraflarına karşılık 100 dolar bırakan Brian, yazdığı özür notunda “Bu dergiyi çocukken Palma Ridge Road Kütüphanesi’nden çalmıştım. Aldığım için özür dilerim” dedi. Yaşamöykü kitapları Yaşamına anlam katarak birikimini ve ömrünü insanlığın, Anadolu’nun, Cumhuriyetin değerlerinin günümüze aktarılmasına veren insanlarımız için değerbilirlik sözcüğünün yaşamda karşılığını bulması çok önemli. Yaşamöykü kitapları dünümüzü aydınlatırken bunun örneğini veriyor. Her biri edebiyatta, sanatta, dilde, kültürde, siyasette insanlığın yaşamı güzelleştirme savaşımına güç katan değerlerimizi anlatan yapıtlar, bir bakıma dünü anlama, yarına hazırlama kılavuzu oluyor. İnternet bilgilerini yeterli görerek bu değerlerimizi tanıdığımızı söyleyemeyiz. Yaşamöykü kitaplarında, her biri için verilen ayrıntılı bilgiler, onların yaşamlarından süzülen damlalar, onlarla ilgili bilinenlere eklenirken kararlılık ve direnme gücümüzü de çoğaltıyor. Son yıllarda yayımlanan, ileride ayrı ayrı ele almak istediğim birkaç yaşamöykü kitabını bu çoğaltıma katkısı olsun diye anımsatacağım. Siyasetten müziğe yaşamöyküleri Asker İnönü’nün (Kırmızı Kedi Y.) girişine, E. J. Hobsbawm’ın “Bir ulusu ulus yapan geçmiştir, bir ulusu öteki uluslar karşısında haklı çıkaran geçmiştir, tarihi ortaya çıkaran da tarihçilerdir” sözünü alan Alev Coşkun, yaşamöykü kitaplarının aynı zamanda tarihçi gibi sorumlulukla yazılması zorunluluğunu da vurgulamış oluyor. Coşkun’un, Cumhuriyet tarihimizin “İkinci Adam”ı İsmet İnönü’yü çocukluğundan Lozan’a kadarki yaşamına kadar anlattığı yapıt, zorlu savaş dönemlerine ışık olurken geleceğin yapıtaşlarının nasıl oturtulduğunu da ayrıntılarıyla gözler önüne seriyor. Yaşar Kemal: İnsanı, Toplumu, Dünyayı Kucaklamak adlı kitapta büyük ustanın yaşamından ortaya konulan dünyasının yakın tarihimizin anlamlı bir parçası olduğunu görüyoruz. Ruhi Su ‘Sen Gittin Gideli’ (haz. Alaêttin BahçekapılıNabi Belekoğlu, BRT Y.), Ruhi Su’ya aydınlarımızın gönderdiği düşsel mektuplardan, anılardan oluşuyor. Bahriye: Aydınlanma Yolunda Bir Ömür’de (Asi Kitap) Elfin Tataroğlu, bağnazların bombalı paketle yaşamına son verdiği, aydınlanmamızın öncülerinden Doç. Dr. Bahriye Üçok’un yaşamını özgün bir biçemle aktarıyor. Edebiyatçıların yaşamöyküsü Bir Düş TerzisiOktay Akbal Kitabı ile Sevdadır Kısaltan GeceyiSennur Sezer Kitabı’nı, TYS sunuyor. Göğüne Sığmayan Bulut’ta (Akılçelen Kitaplar) Emin Özdemir’le son yıllarında yaptığı nehir söyleşiyi sunan Hatice Aydoğdu, bir Cumhuriyet aydınının insanlığa adadığı ömrünü verirken kültür dünyamızın oluşmasının derinliklerini de aktarıyor. Osman Şahin / Yurdunu Yüreğinde Taşıyan Yazar’da (haz. Burçak Evren, Altınkoza Y.), öykümüzün yağız atlısının sinemacı yanına dikkat çekilirken yaşamı ve edebiyatçılığı ayrıntılarıyla aktarılıyor. Muzaffer İzgü ile Gülümsemek’te (Bilgi Y.) yüze yakın yazarımızdan gülmecemizin ustası ile ilgili anılar ve değerlendirmeler yer alıyor. Osman Bozkurt’un hazırladığı Bir Portre Afşar Timuçin’de (Bulut Y.), bir bilim ve edebiyat insanının, Aydınlanma Savaşçısı İsmet Kemal Karadayı’da (haz. Tansu BeleAhmet Özer, Artshop Y.), hukukçu bir yazarın yaşamını okuyoruz. TÜYAP’ça yayımlanan İnsanlığın Öbür Yarısının Yazarı Ayla Kutlu (haz. Faruk Şüyun), çağdaş edebiyatımızın kadın sesini duyururken geçen yıl aramızdan ayrılan Enver Ercan’ın hazırladığı Uzun Yollar Yolcusu Hüseyin Yurttaş, edebiyatımızın bir yorulmaz emekçisinin ömrüne; Ahmet Özer’in Yaşamı ve Yapıtları: Akan Söz Çınlayan Zaman (haz. Çiğdem Sezer, Heyamola Y.), çalışkan ve çok yönlü bir edebiyatçının yaşamına ışık tutuyor. Yaşamöykü kitapları aydınlık hazinemizi zenginleştiriyor. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear