14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 514 MART 2019 PERŞEMBE Yoklamalı miting!Erdoğan’ın mitingi için belediye personeli belediye otobüsleriyle taşınırken imzaları da alındı Ankara’da bele diye personeli Erdoğan’ın mitin gine belediye oto Alican büsleri ile taşın uludağ dı. Cumhuriyet’in tanık olduğu olayda perso nelin mitinge katılımını zo runlu tutmak için listelere imza attırıldı. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün, Ankara Gölbaşı’nda seçim mitingi düzenledi. Miting öncesinde Ankara Büyükşehir Belediyesi, kamu personeli ve araçlarını seçim mitingi için seferber etti. Belediye personelinin mitinge taşınmasına Cumhuriyet tanıklık yaptı. Belediye yöneticilerinin çağrısı üzerine Gençlik Parkı’nda bulunan belediyeye ait Gençlik ve Kültür Merkezi önünde toplanan yaklaşık bin güvenlik görevlisi, burada hazırlanan listelere imza attı. Böylece mitinge katılım zorunlu tutuldu. Listede isimleri olmayanlar, işten atılmakla tehdit edildi. Gençlik Parkı’nın önüne getirilen yaklaşık 10 EGO otobüsüyle bu güvenlik personeli, Gölbaşı’ndaki miting yerine taşındı. AKP’nin seçim mitingine belediye personeli ve kamu araçlarının kullanılması tepki çekti. Parkta bekleyen belediye yetkilileri, personelin nereye gittiği yönündeki soruyu ‘göreve’ diye yanıtladı. Ancak mitinge gitmek için bekleyen bazı güvenlik görevlilerine, “Nereye, neden gidiyorsunuz” diye sorduğumuzda gerçek ortaya çıktı. Gölbaşı’ndaki mitinge gitmek için beklediklerini belirten personel, buna mecbur olduklarını, “gitmeyenin sakıncalı ilan edilerek işini kaybedeceğini” kaydetti. Adının yazılmasını istemeyen bir güvenlik personeli, “Bu tür mitinglere gitmek istemiyoruz. Ama mecburuz. İş kaygısı taşıyoruz. Çocuğumuz çoluğu çocuğu var. Bizimki ekmek davası. ‘Git’ diyorlar, gidiyoruz, ‘gel’ diyorlar geli Belediye personeli zorunlu tutulan mitinge gitmek için Gençlik Parkı’nda toplandı. AKP’li öğretmene siyaset de serbest! ZEHRA ÖZDİLEK Hatay’da AKP’nin seçim çalışmalarına Eğitim Bir Sen’li bazı okul müdürlerinin katılması eğitimcilerin tepkisini çekti. Durumdan rahatsız olan eğitimciler, “Bu kişiler memura siyaset yasağını en iyi bilen kişilerdir. Binlerce öğretmen uydurma bahanelerle siyaset yaptı diye ihraç edildi. Bu durum farklı bir durum mudur? Bu kişilerin seçimlerde sandık kurullarında görev alıp almadıkları, görev almışlarsa nasıl tarafsız olacakları merak konusu” dedi. Hatay’ın Arsuz ilçesinde bulunan bazı okulların müdürleri memurların siyaset yasağı olmasına rağmen AKP’nin seçim gezilerine eşlik ediyor. Okul müdürlerinin meslek etiğine uygun davranmadıklarını savunan öğretmenler durumdan rahatsız olduklarını dile getirdiler. Bu duruma şahitlik eden ve ismini vermek istemeyen bir öğretmen Arsuz ilçesinde yapılan seçim çalışmalarına, mahalle gezilerine Eğitim Bir Sen ilçe başkanı ve bazı okul müdürlerinin katıldığını belirterek, “Olay mesai saatleri içinde oluyor. H.Ö., H.P. , C.M., A.Ş. katılıyor. H.Ö. Eğitim Bir Sen ilçe baş kanı. Aynı zamanda okul müdürü. Diğerleri de yönetimde ve hepsi değişik okullarda müdür. Büyükşehir Belediye Başkanı adayı İbrahim Güler, Arsuz Belediyesi başkan adayı Necim Bozkurt ve milletvekili Abdülkadir Özel’in köy gezilerine eşlik ediyorlar. Şu an Eğitim Bir Sen ilçe başkanının iki hafta izin veya rapor aldığı söyleniyor. Büyük ihtimal seçim çalışmaları için almıştır. AKP Arsuz İlçe Teşkilatı, Arsuz Belediyesi başkan adayı Necim Bozkurt’un ve milletvekili Abdülkadir Özel’in facebook sayfalarında fotoğrafları var” diye konuştu. l İSTANBUL yoruz. Anlayacağınız modern köleleriz” dedi. Seçimde kime oy vereceğine yönelik soru üzerine ise aynı personel, “Mansur Yavaş’a vereceğim. Mevcut yönetime birçok arkadaş bilendi. Oy vermeyecek. Bu düşüncemizi paylaşamasak da sandıkta tercihimizi yapacağız” diye konuştu. Erdoğan’ın seçim mitingine güvenlik görevlilerinin yanı sıra temizlik personeli de götürüldü. Kadınlar için 10 otobüs Bu arada merkezin yanında bulunan diğer bir yerde ise belediyenin kadın personeli toplandı. Kadınlar da buradan belediye otobüsleriyle miting alanına götürüldü. Kadınlar için de 10 belediye otobüsünün bekletildiği görüldü. Belediye personelinin, bugün de Erdoğan’ın açılışını yapacağı Bilkent Şehir Hastanesi’nin açılış töreni ile Yenimahalle mitingine götürüleceği öğrenildi. l ANKARA Mansur Yavaş’a ‘çekil’ çağrısıBahçeli, Yavaş’ın adaylıktan vazgeçmesini ve soruşturma sonucunu beklemesini istedi Bahçeli, Yavaş’a, “Bana göre ‘soruşturma tamamlanıncaya kadar çekiliyorum’ demesi en ahlaki yoldur” diye seslendi SELDA GÜNEYSU MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kırıkkale mitingi sonrası verdiği molada kendisini izleyen bir grup gazetecinin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Bahçeli, CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Mansur Yavaş hakkındaki senet iddialarıyla ilgili şunları kaydetti: “Bana göre kişinin, ‘Ben soruşturma sonucu alınıncaya kadar, siyasi olarak CHP’nin temsilinde hem şahsıma, hem partime bir zarar vermemek, hem de mahalli idareler seçimlerini gölgeye düşürmemek için adaylıktan çekiliyorum’ demesi en ahlaki yoldur. Ve ‘soruşturmanın sonucu alınıncaya kadar’ bu kararı aldığını söyleyecek. Sonucu aldıktan, adaylıktan çekildikten sonra tekrar bunun aday olması gibi şart da yok. Yani büyükşehir belediye başkan adaylığını noktalaması gerekir. Hem kendinin gelecekteki siyasetinin devamı açısından, hem CHP açısından, hem de hukuki yönden soruşturmanın sonucunu alınıncaya kadar böyle olmasında yarar var. Kendisinin seçimi kazanma şansının çok yüksek olduğu bir dönemde ‘Kumpas kuruluyor’ gibi geçmişten bugüne kadar her boyutuyla tartışılan bir kavramı kendi şahsında gündeme taşıması da doğru değil.” Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “Terörist Denizlililer nasılsınız” sözleriyle ilgili bir soru üzerine ise “Çok yanlış ve talihsiz bir açıklama. Bu tartışmanın içerisine siyaseti bütünüyle dahil etmek doğru olmaz. Biz, Türkiye’de ‘beka sorunu’ diyoruz ama gerçek sorun belli oldu: Kemal, Meral, Temel. Hepsi beş harften oluşan bir ittifakın kapsamı içerisinde bulunan anlamlı isimler olarak dikkat çekiyor” ifadelerini kullandı. l KIRIKKALE Myiunheatleerföertiisntasduaçylalamraınsaı Erdoğan’a ‘Albayrak’ tavsiyesi Erdoğan Ankara Pursaklar’da yurttaşlara seslendi. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, seçim çalışmaları kapsamında Ankara Pursaklar’daki toplu açılış töreninde yurttaşlara seslenirken muhalefete yönelik ‘terör’ söylemine devam etti. Erdoğan, “CHP örtüsü altında, adı iyi kendi fesat partinin makyajı altında PKK’liler, FETÖ’cüler belediyelere sızdırılmaya çalışılıyor, listelere bunları koydular. Şimdi Mansur efendinin listesinde de bunlar var, buraya da yerleştiler” dedi. İsrail’in Mescidi Aksa’ya saldırısına tepki gösteren Erdoğan “Ey Netanyahu kendine gel. Biz bu ülkede hiçbir Musevi’ye zulüm etmedik, hiçbir sinagoga kalkıp da sizin yaptıklarınızı yapmadık” diye konuştu. ‘Sen zalimsin’ Uluslararası İyilik Ödülleri töreninde yaptığı konuşmada da İsrail Başbakanı Neyatyahu’nun açıklamalarına yanıt veren Erdoğan “‘Erdoğan’ın ülkesinde gazeteciler cezaevindeymiş’ Netanyahu, rahatsız olmuş. Sen zalimsin zalim. İsrail’de seçim var diye cezaevinde binlerce kadın, çocuk tutan sen değil misin? Bu içerideki gazetecilere benzemez” dedi. AB liderlerinin Mısır’daki zirveye katılmalarına tepki gösteren Erdo ğan şunları söyledi: “Geçenlerde 9 genci idam ettiler. Ey Batı, Avrupa Birliği, hani AB ülkelerinde idam yasaktı? AB ülkelerinde idam yasak olduğu halde, siz Sisi’nin davetine nasıl oluyor da icabet ediyorsunuz? O da bir katliamın düzenleyicisi. Beni Sisi ile barıştırmak isteyenler var. Asla kabul etmiyorum. Halkının yüzde 52 oyunu almış olan bir Mursi’yi ve arkadaşlarını cezaevine mahkum eden, bir anti demokratla karşı karşıya gelmem, onunla aynı masada oturmam. İstanbul’da vahşice öldürülen Müslüman gazetecinin katli karşısında ses çıkardılar mı? Çıkarmadılar.”l ANKARA Saadet Partisi Genel Başkanı Te mel Karamol laoğlu, ekono mi yönetimiyle ilgili AKP’ye Karamollaoğlu eleştirilerde bulundu. Ekonomide son 10 yılın boşa gittiğini be lirten Karamollaoğlu sos yal medya hesabı üzerin den yaptığı açıklamada “Berat Albayrak’ın maliye ti 100 milyar doları geç ti” ifadelerini kullandı. Ka ramollaoğlu, “Ekonomi de sorunların çözülmesi nin ilk adımı Ekonomiden Sorumlu Bakanın değişti rilmesidir. Sayın Erdoğan ‘Ben Berat Bey’i çok se viyorum ille de Bakan ya pacağım” diyorsa Berat Bey’e farklı bir bakanlık verebilir, mesela Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı gibi” dedi. l ANKARA AKP, Kesgin’i önce savundu, sonra tanımadı Yavaş’tan Çelik’e canlı yayın çağrıSI CHP’nin Ankara adayı Mansur Yavaş, AKP’li Ömer Çelik’in dünkü açıklamasının neredeyse bütün TV kanallarından kesintisiz bir şekilde canlı yayınlanması üzerine sosyal medyadan çağrı yaptı. Yavaş, “Sayın Çelik, tüm televizyonlarda yayımlanan basın açıklamalarınıza, aynı şekilde cevap hakkımı sağlayın. Herkesin anlayıp sizin anlamak istemediğiniz cevaplarımı, sizin bile anlayacağınız seviyede açıklayalım. Böylece daha fazla mahcup olmayın” dedi. AKP Sözcüsü Ömer Çelik düzenlediği basın toplantısıyla, CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Mansur Yavaş’a ilişkin iddialarını sürdürdü. Çelik, “Benim saygıdeğer bir işadamı diye bir ifadem olmamıştır. Çünkü biz bu kişiyi tanımıyoruz. Biz Mansur Yavaş ile bu kişi arasında bir taraf da değiliz. Bu kişi hakkındaki kararı mahkemeler verecek. Bu kişinin saygıdeğer bir işadamı ya da kriminal bir kişi olup olmadığını bilecek kişi Mansur Yavaş’tır” dedi. Yavaş’ın sahte senetle icra takibi suçunun Yargıtay’da kesinleştiği ni, kendisinin de bunu basın toplantısında yalanlamadığını kaydeden Çelik, Yavaş’la davalık olan Necmettin Kesgin’in resmi belgede sahtecilik, şantajda bulunmak, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek suçlarından hüküm giymesine ise hiç değinmedi. ‘Türkiye’yi terk ederim’ AKP Ankara Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Mehmet Özhaseki ise Yavaş’a, “Eğer o adamı biz göndermişsek lütfen çıkıp göstersinler, Türkiye’yi terk ederim” diye seslendi. l ANKARA / Cumhuriyet Anketler aşağı gidince belden aşağı siyaset dönemi Siyasetçilerin birbirlerine sert üsluplarla sataşmalarına alışığız ama bu seçim, her türlü etik dışı saldırı ve kumpasın da devreye girdiği bir hal alıyor, seçim kampanyaları bir demokrasi şöleni olmaktan çoktan çıktı, hayırlısıyla patlama çatlama olmadan, kazasız belasız bir bitse duasındayız! 8 Mart gecesi ben de Taksim’deydim. Feminist Hareket, saat 19.30’da İstiklal Caddesi’nin Taksim girişinde buluşmak üzere çağrı yapmıştı. Sabah güzel havada cıvıl cıvıl bir kalabalık vardı İstiklal Caddesi’nde, turistler çoğunluktaydı. Öğleden sonra polis caddeye giriş çıkışları engelledi, Tüneli kapattı haberleri gelmeye başladı. Koskoca İstiklal Caddesi, birkaç yüz kadın yürüyecek diye niye kapatılsın? Taksim Metrosu’nun meydan çıkışı da kapatılmış. Herkes, özellikle de yabancılar şaşkın. Neyse ki Gezi çıkışı açık. Metrodan çıkıp arkadaşlarımla buluşmak için İstiklal’e yürüdüm. Polis, Cumhuriyet Anıtı’nın orada barikat kurmuş ama kadınları bırakıyor. Toplumsal bir hareket olduğunda ortaya çıkan seyyar satıcılar en çok düdük satıyor. Öyle tuhaf bir durum ki, yanında bir erkekle caddeye girmeye çalışanlar ayrılmak zorunda! Girenler de en fazla on metre ilerliyor, oradaki kalabalığın yanına gelip bekliyor. İzdaham giderek artıyor. İki saate yakın o kalabalığın arasında arkadaşlarımı aradım. Kızlar, düdük öttürüyor, ıslık çalıyor, “Korkmuyoruz, Susmuyoruz, İtaat etmiyoruz” diye slogan atıyor, yürümelerine izin vermeyen polisi protesto ediyor. Komik pankartlar hazırlamışlar, aksesuvarlar, mor renkli süsler, her şey mevcut; bıraksalar, bir saat yürüyüp Tünel’de dağılacaklar. Gürültüden başım şişiyor. O arada sokak arasındaki küçük mescitte ezan okunmuş, kim nasıl duyacak? Kimsenin ezanı protesto etmesine imkân yok, çünkü ezan okunduğundan haberi yok. Zaten okunduğu saat de ezan saati değilmiş? Bu bekleyişin bir müdahaleyle sonuçlanacağını anlıyor, Kazancı Yokuşu faciasını hatırlayıp ayrılıyorum. Nitekim hemen arkamdan polis dağılmaları için, kızların ayaklarına ayaklarına sıkıyor mermiyi, kalkanlarla ittiriyor, köpekleri salıyor üstlerine. Ama o köpekler itaat etmiyor, saldırmıyor kadınlara. Videoları seyretmediniz mi? Neyse ki o izdahamda kan dökülmedi diye seviniyoruz. ‘Ezana saygısızlık ettiler!’ Ertesi gün, önce Cumhurbaşkanı, sonra sözcüsü ve hemen arkasından yandaş havuz medyası aynı sözlerle provokasyona başlıyor: “Ezana saygısızlık ettiler!” O gece işareti alan sarıklı poturlu tipler, Mis Sokak civarında sloganlar atarak barlara, kafelere saldırıyor, gözdağı veriyor. O yürüyüşü ne Millet İttifakı ne de CHP düzenledi, ezan da protesto edilmedi. Tam bir Kabataş yalanı 2. Mansur’a komplo Hemen arkasından Ankara’da yarışı önde götüren Millet İttifakı’nın adayı Mansur Yavaş’ı hedef alan bir komplo düzenleniyor. Birkaç suçtan sabıkası olan biri bulunuyor, Yavaş’ı suçluyor. Hemen bir iddianame hazırlanıyor. AKP sözcüsü, “seçilse bile başkanlığı düşebilir” açıklamaları yapıyor. Mansur Yavaş’ın “Asıl mağdur benim, o şahıs bana sahte çek verdi” açıklamalarını yandaş medya görmezden geliyor, yer vermiyor. ‘Hapse attırırım’ En yanlışı Meral Akşener’e yapılanı: AKP Genel Başkanı günde üç kez yaptığı mitinglerinde bugüne kadar hiç ağzına almadığı Akşener’i “Seni hapse attırırım” diye tehdit etmeye başlıyor. Gerekçe, Akşener’in Erdoğan’ın kullandığı teröristler suçlamasını diline dolaması. Bizim halk, bir kadının böyle hapis tehdidiyle mağdur edilmesinden hoşlanmaz, ters teper. AKP’ye ve liderine bu kadar çok yanlış yaptıran nedir? Anketler! Erdoğan, kendi tabanını konsolide edeceğim derken karşı cepheyi de konsolide etti. İttifak yapayım derken karşı tarafı da ittifaka zorladı ve kazdığı kuyuya düştü. Şimdi yüzde elli elli olundu mu? Tehditler, iftiralar, dini provokasyonlar yerel seçimi şirazesinden çıkarıp adayları proje bazında değerlendirmekten alıkoyuyor. Beka sorunu dedi dedi, adaylarının çalışmalarına da yazık etti. Oysa bu gerginlik, bu ayrıştırma, bu kirli siyaset kullanılmasaydı, seçmen adaya, projelerine bakacak, yerel yöneticisini seçecekti. Polis ‘suçu yok’ deyip HDP aracına el koydu HDP Mardin milletvekilleri ile Büyükşehir Belediyesi eşbaşkan adayları Ahmet Türk ve Figen Altındağ’ın da aralarında bulunduğu kalabalık bir partili grup kırsal mahallelerde ziyaretlerde bulunmak için Mazıdağı’na geçti. Polisler, konvoyun arasında “bombalı araç karışmış olabileceği” iddiasında bulunarak araca el koymak istedi. HDP’li Ebru Günay ise polisten savcılık kararı ile araca el konulmasına dair gerekçelerini içeren tutanak istedi. Polis ise “Ben bu araca yazılı önceden ne alabilirim. Yani araçla ilgili hiçbir suç yokken. Şu an suça karıştığı iddiası var” dedi. Polis tartışmanın sonrasında araca el koydu l Haber Merkezi C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear