Catalog

haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: İLKNUR FİLİZ 522 ŞUBAT 2019 CUMA Kritik kentlere özel ekipCHP’de Meclis’in tatile girmesiyle MYK ve PM üyeleri adaylara destek için sahaya indi Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyeleri ve Grup Baş kanvekillerinin başkanlığın da oluşturulacak özel ekipler bu kentlerde kampanya dö neminde sahada olacak. Seçi me yönelik söylemler günde me göre güncellenecek. 31Mart Yerel Seçimleri’ne bugün itibarıyla 38 gün kalır ken; yerelde adayların seçim çalış malarına başlayan CHP; Meclis’in tatile girmesiyle birlikte Merkez Yö netim Kurulu (MYK) ve Parti Meclisi (PM) üyeleriyle birlikte sa haya çıkacak. Türkiye mahmut lıcalı genelindeki bütün seçim bölgelerini mercek altına alacak CHP; bu kapsamda özellikle oy oranları nın çok yakın olduğu kentlere iliş kin özel çalışma yürütecek. CHP’de; MYK üyeleri ve Grup Başkanvekil leri başkanlığında oluşturulacak özel ekiplerde PM üyeleri ve mil letvekilleri bulunacak. Özel ekip ler kampanya döneminde sahada seçim çalışması yürütecek. Sürekli güncellenecek Kampanya boyunca kullanılacak söylemin içeriği güncel gelişmelere göre Genel Merkez tarafından sürekli olarak güncellenecek. CHP kampanya boyunca ötekileştiren ve kutuplaştırıcı bir söylem yerine; uzlaşmacı ve birleştirici bir dil kullanacak. Mersin, Antalya, Adana gibi belirlenecek bazı kentlerde sahada yer alacak özel ekipler aracılığıyla kampanya döneminde izlenecek stratejilere ilişkin karar alma süreçleri de hızlandırılacak. Salon toplantıları CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da kampanya döneminde yaklaşık 20 miting yapması yönünde planlamalar yapılıyor. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun kampanya döneminde daha çok salon toplantılarına katılacağı; kanaat önderleriyle toplantılar gerçekleştireceği ifade ediliyor. ‘Kavgadan yana olmayız’ CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun; kurulacak özel ekiplerle seçim boyunca sahada olacaklarını kaydetti. Torun, kavgadan ve zıtlaşmadan yana olmayacaklarını belirterek, “Yapacaklarımızı anlatacağız. Temel sorunlarımız bizim bu ülkede bir arada yaşama zorunluluğumuz ve evimizdeki huzur. Ekonominin düzlüğe çıkarılabilmesi için yerelden genele bir anlayış içerisinde olacağız” diye konuştu. l ANKARA CHP 153 YERDE YARIŞA GİRMİYOR Aday listelerinin seçim kurullarına teslim edilmesiyle birlikte CHP ile İYİ Parti arasında işbirliği yapılacak büyükşehir, il, ilçe ve belde sayısı netleşirken, Saadet Partisi’yle yapılacak dirsek temasının da çerçevesi belli oldu. Buna göre CHP 19 büyükşehirde aday çıkarırken; 10 büyükşehirde İYİ Parti’yi, 1 büyükşehirde ise Saadet Partisi’nin adayını destekleyecek. CHP, 38 il belediyesinde aday çıkarırken, 12 ilde İYİ Parti adayını, 1 ilde de Saadet Partisi’ni destekleyecek. CHP, toplam 632 ilçe belediyesinde aday çıkarırken, 231 ilçede İYİ Parti adayını; 17 ilçede Saadet Partisi’ni destekleyecek. CHP; toplam 215 beldede kendi adayını çıkarırken, 48 beldede İYİ Parti adayını, 12 beldede Saadet Partisi adayını destekleyecek. CHP işbirliği kapsamında aday çıkarmayacağı ilçe ve beldelerin yanı sıra 42 ilçe ve 111 beldede aday çıkarmayarak toplam 153 seçim çevresinde yarışa girmemeyi tercih etti. CHP’nin aday gösterdiği 905 belediyenin yalnızca 48’i kadın adaylardan oluştu. Başka bir deyişle CHP’de her 20 adaydan yalnızca 1’i kadın olurken, kadın aday oranı yüzde 5,3 olarak gerçekleşti. Kentlerde 2 kadın aday CHP, 57 ilde gösterdiği belediye başkan adaylarından yalnızca 2’si kadın oldu. CHP; İstanbul, Ankara ve İzmir’in tüm ilçelerine bakıldığında ise sadece 4 kadını aday gösterdi. İzmir’de iki, Ankara’da bir, İstanbul’da da bir kadın listelerde yer aldı. l ANKARA / Cumhuriyet iBzaliaeleyrskkiaellno’ıncdaeudşyaignOuyslceaalmyainBnlaatyrökyraealnşialiendiı. Deniz Baykal, 7 ay sonra yemin etti 24 Haziran seçimlerinde yeniden milletvekili seçilen, ancak sağlık sorunları nedeniyle yemin edemeyen CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, dün TBMM Genel Kurulu’nda yemin etti. CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, yemin töreni için TBMM’ye ambulansla getirildi. İktidar kulisi tarafındaki bahçeye kadar özel bir araçla getirilen Baykal, tekerlekli sandalyede Meclis Genel Kurul salonuna alındı. Baykal’ın yemin edebilmesi için kürsüye platform kuruldu. Baykal, Genel Kurul açılmadan önce yemin için prova yaptı. Daha sonra Baykal, CHP sıralarına geçti. Birleşimi açan TBMM Başkanvekili Levent Gök, Baykal’ı yemin etmeye davet etti. Yemin, bluetooth kulaklığı takan Baykal’a uzaktan oğlu Ataç Baykal’ın yemin metnini okumasıyla gerçekleştirildi. Baykal’ın kürsüye çıkması ve inmesi sırasında iktidar ve muhalefet parti milletvekilleri ayağa kalkarak alkışladı. Yemin töreninde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli hazır bulundu. Siyasi parti grup temsilcileri yemin etmesi ve TBMM’ye gelmesi nedeniyle mutluluk duyduklarını belirterek, Baykal’a sağlık dilediler. Baykal, törenin ardından Kılıçdaroğlu, CHP ve AKP’li milletvekilleri tarafından Meclis’ten uğurlandı. lANKARA / Cumhuriyet PM üyeleri ‘toplantının anlamsız olacağı’ gerekçesiyle söz konusu talebi geri çekti 23 Şubat’taki PM ‘kadük’ kaldı MAHMUT LICALI CHP’de bazı adaylara tepki göstererek, olağanüstü toplantı çağrısı yapan 12 muhalif Parti Meclisi (PM) üyesi; aday listelerinin seçim kurullarına sunulmasından sonra toplantının anlamsız olacağı gerekçesiyle söz konusu taleplerini geri çekti. Ortak açıklama yapan 12 muhalif üye “YSK takvimini ve parti tüzüğümüzü de göz önüne alarak yaptığımız uyarıların hepsi göz ardı edilmiş, dilekçemizin genel merkezimize ulaştığı andan itibaren söz konusu toplantı için yeterli zaman olmasına rağmen, olağanüstü PM toplantısı, aday listelerinin tesliminden ve hatta itiraz süresinin bile bitiminden sonraki bir tarihe ko CHP’DE İSTİFALAR SÜRÜYOR CHP Beşiktaş İlçe Başkanı Burak Danışık ve CHP Beyoğlu Gençlik Kolları Başkanı Atakan Taşyürek görevlerinden istifa etti. Danışık, belediye meclis üyeliği listesine müdahale edildiği gerekçesiyle, Taşyürek de gençlik kotasının uygulanmama sı nedeniyle istifa ettiğini açıkladı. Eski CHP milletvekili Barış Yarkadaş da yaptığı açıklamada “Üyeye dayalı önseçimi kaldıran, örgütü yok sayan genel merkez yönetimi listeleri eş dost akraba ile doldurdu. Bunun siyasetteki adı NEPOTİZM’dir!” dedi. l İç Politika nulmuştur. Yaşanılan bu durumla, ne yazık ki örgütümüzün ve CHP’ye gönül veren milyonların sesini duymaya ve bu sesle ortaklaşarak partimizin gücünü ve başarısını artırmaya dönük bir fırsatın kaçırılmış olduğu açıktır” dedi. Muhalif üyelerinin taleplerini geri çekmesi üzerine 23 Şubat’ta yapılacak PM toplantısının salt çoğunluğun sağlanamayacağı gerekçesiyle gerçekleşmemesi bekleniyor. l ANKARA TORUN’DAN DSP SORUSU CHP’den aday olamayan bazı kişile rin DSP’den aday ol masıyla başlayan tar tışmaları değerlendi ren CHP Genel Baş kan Yardımcısı Se Torun yit Torun, “DSP’nin 24 Haziran’da seçi me girmeme gerekçeleri ortadan kalktı mı” diye sordu. Torun, “Ne ler yerine geldi, hangi sorumlu luklar yerine geldi de şimdi seçi me girebiliyorlar, açıklasınlar. De sinler ki; ‘Geçmişte şundan dolayı bizi seçime sokmamışlardı, şim di biz bu sorumluluklarımızı yeri ne getirdik ve seçime giriyoruz’ desinler. Biz de bilelim. Kaldı ki DSP’nin misyonu CHP’den aday laşmayanları aday yapmak mı? CHP’den adaylaşmayıp da dışarı dan buldukları kaç aday göstere bilirler?” dedi. l ANKARA ÖDEMİŞ ADAYI ÇEKİLDİ DSP’nin Ödemiş Belediyesi başkan adayı olarak açıklanan Özgür Köksal, CHP’ye zarar vermemek adına adaylıktan çekildiğini duyurdu. Çekilme kararı sonrası CHP Ödemiş İlçe Başkanlığı’nda partililerle görüşen Köksal, “Ekip arkadaşlarımla görüşerek böyle bir durumun CHP’ye zarar vereceğini gördüğüm için bu kararı verdik. Doğru olan buydu. Birleşerek kazanacağımıza yürekten inanıyorum” dedi. l İHA / DHA Eski bakan Ünlü için Meclis’te tören İstanbul’da kanser tedavisi gören ve önceki gün yaşa mını yitiren eski spordan so rumlu Devlet Bakanı Fikret Ünlü için TBMM’de tören dü zenlendi. Törene; Ünlü’nün ailesi, geçici Meclis Başkanı Celal Adan, CHP Genel Başkanı Ke mal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AKP Genel Başkan Vekili Numan Ünlü Kurtulmuş, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, eski Meclis Başkanları Bülent Arınç, Cemil Çiçek, Köksal Top tan, eski bakanlar ve çok sayıda millet vekili katıldı. Törende Fikret Ünlü’nün özgeçmişi okundu. Törenin ardından Ünlü’nün cenazesi toprağa verilmek üzere doğum yeri Karaman’ın Ermenek ilçesi Balkusan köyüne gönderildi. Karaman Ermenek’te 1943 yılında doğan Ünlü, İvriz İlköğretmen Okulu’nu ve Gazi Eğitim Enstitüsü Beden Eğitimi Bölümü’nü bitirdi. Öğretmenlik ve eğitim yöneticiliği, Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü ve Bakan Müşavirliği yapan Ünlü, 1983 yılında devlet memurluğundan istifa ederek, politikaya atıldı. SODEP ve SHP’de parti meclisi üyeliği, Genel Sekreter Yardımcılığı ve Genel Saymanlık yaptı. 19911995 yılları arasında Başbakan Başdanışmanı olarak çalıştı. 1995, 1999 ve 2002 seçimlerinde Karaman Milletvekili seçildi. 56. ve 57. hükümetlerde Spordan Sorumlu Devlet Bakanı olarak görev yaptı. l ANKARA / Cumhuriyet TARTIŞILACAK AÇIKLAMA Erdoğan: İzmir’e suyu da ben getirdim Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan İzmir’e suyu kendisinin getirdiğini iddia ederek, “Susuzdu bir zamanlar, suyu da inanın ben getirdim. Neyle? DSİ ile getirdim” dedi. Denizli ve Manisa’da halka seslenen Erdoğan, bir kez daha CHPİYİ Parti ittifakını hedef aldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin icraatlarını eleştiren Erdoğan, “İzmir’de biz bunların karşısına Nihat kardeşimizi çıkardık. Tüm bu tahribatı kurtarmak için, körfez pislikten geçilmiyor. Şimdi İzmir gibi bir şehrimize bu yakışır mı? Susuzdu bir zamanlar, suyu da inanın ben getirdim. Neyle? DSİ ile getirdim. Demir yolları çalışmıyordu, İZBAN. Ona da Ulaştırma Bakanlığı’nı soktum, orada da İZBAN’ı yaptım, gene biz yaptık ya” ifadelerini kullandı. ‘Gerekirse 81 ilde tanzim satışı yaparız’ Tanzim satış noktalarına değinen Erdoğan, “Patlıcan, sivribiber sohbeti yaptılar. Patates sohbeti yaptılar. Ne oldu? Tanzim satışları kurduk mu? Satışları başlattık mı? Eğer bu iş 31 Mart’a kadar düzeldi düzeldi. Zaten yarı yarıya düzeldi. TESKOOP gibi kuruluşlarla masaya oturacağız onlarla beraber ülkemizin en ücra köşelerindeki marketlere varıncaya kadar bu satışları yapacağız. Gerekirse ürün çeşitliliğini de artıracağız. Biz sömürü düzenlerine aracı olamayız” dedi. l Haber Merkezi Yolu yok Donkişot’um!* Gezi, 2013 yılının haziran ayına damga vuran ve sürdüğü kısacık zaman aralığında bu ülkenin endişeli ve aydınlık halkına büyük bir umut aşılayan tuhaf bir rüyaydı. Gülen tarikatının hücreleri, bir kanser gibi bünyesine yayıldığı devlet ve kamu kurumlarından, iş dünyasından, sanat dünyasından, medyadan, polisten, ordudan, yargıdan ve en önemlisi iktidardan henüz ayıklanmamıştı. Patladığında mevsimlerden bahardı. O bahardan bu kışa, arada geçen zamanda... Bu ülkede hangi devlet yıkıldı, hangi devlet, kuruldu? Hangi hükümet gitti, hangi hükümet geldi? Hangi iktidar yerini hangi iktidara bıraktı? O bombalar neden ardı ardına patladı? O süreçler neyle baltalandı? Bu arada neler yağmalandı? Zamanı geldiğinde tarih, 2013 yılının Türkiye’siyle 2019 yılının Türkiye’si arasındaki uçuruma bakacak ve bu soruların cevaplarını o uçurumda gördüklerinde bulacak. Ve bugün inatla bir darbe girişimi olarak lanse edilmeye çalışılan “Gezi”nin aslında “ne” olduğu o zaman anlaşılacak. Gerçek şüphe nedir, şüpheliler kimdir, bir gün mutlak ortaya çıkacak. Şu andaki şüphelilere bir bakın, ne yapmışlar? Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etmişler. Hükümetin görevini yapmasını engellemeye çalışmışlar. Mala zarar vermişler. Tehlikeli maddeler bulundurmuşlar. İbadethaneleri, mezarlıkları yakıp yıkmışlar. Yağmalar yapmışlar. İnsanları yaralamışlar. Bu şüpheliler... Oyuncu Mehmet Ali Alabora’ymışlar, gazeteci Can Dündar’mışlar, iş insanı Osman Kavala’ymışlar, avukat Can Atalay’mışlar, yapımcı Çiğdem Mater’mişler, mimar Mücella Yapıcı’ymışlar... Onlarla beraber toplam on altı aydın ve eğitimli insanmışlar. Ağırlaştırılmış müebbetle yargılansınmışlar. Bu on altı insanı... Hukuku niyete alet ederek katran ve tüye buluyorlar. İbreti âlem için cahilleştirdikleri halkın önüne “düşman” olarak atıyorlar. Onları dünyanın en tehlikeli teröristleriymiş gibi idam cezasına denk bir cezayla, ağırlaştırılmış müebbet istemiyle yargılamaya kalkışıyorlar. Bu insanların nasıl insanlar olduklarını düşünmekten vazgeçin; İdeolojilerini, kişiliklerini, kaygılarını, hayallerini, niyetlerini bir kenara atın; Sadece mesleklerine bile baksanız, bu ekibin bir ülkeyi yıkacak değil aksine kuracak nitelikte olduğunu görürsünüz. Şu an hukuk ne derse desin, bu iktidar kimi neyle itham ederse etsin, sonuç neye varırsa varsın gerçek net ve tektir. Tarihin herhangi bir zamanında ve yeryüzünün herhangi bir yerinde... Bir ülkenin gazetecileri, mimarları, hukukçuları, iş insanları, yazarları, sanatçıları, entelektüelleri, akademisyenleri, gençleri gidişattan endişelenir ve bir araya gelirlerse... Hükümete, devlete, ülkeye, siteme itiraz edip bir şeyler artık değişsin diye sokağa çıkarlarsa... Hele hele bir de istedikleri değişimin gerçekleşmesini sağlarlarsa... İnsanlık bunu korkunç bir darbe diye değil; Muhteşem bir aydınlanma diye geçirir kayda. *“... Yolu yok Don Kişot’um benim, yolu yok Yel değirmenleriyle dövüşülecek!...” Nâzım Hikmet Soylu’ya göre HDP legal bir parti değil İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, seçim çalışmaları kapsamında Ankara’da yaptığı konuşmada yine HDP’yi hedef alarak “Bilmenizi istiyorum ki HDP legal bir siyasi partidir diyenler yanılıyorlar” dedi. İçişleri Bakanı Soylu, dün Ankara’nın Çubuk ilçesinde AKP Seçim Koordinasyon Merkezi’nin açılışının ardından şehit aileleri, gaziler, engelliler, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve muhtarlarla yemekli toplantıda bir araya geldi. ‘Kandil’in avukatları...’ HDP’yi hedef alan Soylu, “Meclis’e bakıyorsunuz, HDP’nin ön sıralarında avukatlar, akademisyenler, okumuş adamlar, kadınlar oturuyor. Koca koca kitaplar devirmişler. Konuştuğu zaman senden benden daha güzel konuşur, güya Avrupa bilir, güya dünya görmüştür ama geldikleri netice Kandil’deki bir avuç sapığın, katilin avukatlığını yapmaktır” dedi. l İHA C MY B