25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
KÜLTÜR TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Referans EskişehirOdunpazarı Modern Müze’yi iki ayda 50 bin kişi gezdi 1317 KASIM 2019 PAZAR Eskişehir, Anadolu’nun en aydınlık, çağdaş, evrensel değerlerine sahip kenti. Bu gerçekte en önemli etken Yılmaz Büyükerşen. 1999’dan bu yana her seçimde Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesi. Bunu bilmeyen yok ama tekrarlamakta yarar var! Benim en büyük şansım Büyükerşen’i taa 1974’ten beri Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nde ilk televizyon verici istasyonlarını, stüdyolarını, tiyatroları kurduğundan beri izlemem ve yıldan yıla kenti nasıl dönüştürdüğüne tanıklık etmem... Odunpazarı mucizesi Geçen eylül Eskişehir’de artı değer olarak açılan Odunpazarı Modern Müze’yi (OMM) görme fırsatını ise yeni yakaladım. 30 yılı aşkın bir süredir İstanbul’da Nev Galeri mucizesini yaratmış ve sürdürmekte olan Haldun Dostoğlu önderliğinde birkaç kişi kendimizi müzenin önünde bulduk. OMM, koleksiyoner Erol Tabanca’nın doğup büyüdüğü kente bir armağanı. Müzenin mimarisi için ünlü Japon mimar Kengo Kuma ve ortaklarını seçmesi zamanında çok tartışıldı. Frank Gehry, Guggenheim Müzesi’yle nasıl Bilbao kentini “uçurduysa”; Calatrava, köprüleri ve yapılarıyla nasıl Valencia’ya dikkatleri çektiyse, aynı beklenti içinde olmak çok doğal. Şimdiden beklenti doğrulandı. İki ayda 50 bin kişi müzeyi gezdi. Yabancı gruplar sırada. Tartışmaya girmeyip izlenimimi özetleyeceğim: Çok çarpıcı, çok etkileyici, çok dinamik bir yapı. (Üniversite şehri olan Eskişehir’in genç nüfusu gibi.) Fazla sıyla davetkâr! Gel diye sizi içine çekiyor. (Kentin kendisi gibi.) Çevredeki o tarihi dokuyla diyalog halinde. (Anadolu ahşabıyla Sibirya’dan gelen ahşap birbirine göz kırpıyor.) Önünde uzanan, merdivene benzemeyen merdivenler ve arkasındaki OMM Kafe, OMM Inn ile harika uyumlu bir ilişki içerisinde... Gündüz ayrı güzel, gece ayrı... Dışarıdan bakınca, bu çarpıcı ahşap yapı sistemi ya içeridekileri eziyorsa endişesine kapılmadım değil... Ve Vuslat Boşuna endişelenmişim. Öyle olmadı. İçerisi havadar, bol ışıklı ve ışık oyunlu. En geniş ilk kattan giderek daralan üçüncü kata dek, irili ufaklı farklı ölçekte mekânlar, eserlerin tadını çıkarmanıza yol açıyor... Hem de bu daralma, Osmanlının kubbe kavramına bir gönderme. Müzedeki ilk serginin başlığı “Vus Yaşayan kent Japon sanatçı Tanabe Chikuunsai’nin dört elementin (ateş, hava su, toprak) insan ilişkisine odaklanan bambu örgü dev eseri hâlâ müzenin cazibe merkezi. Haldun Dostoğlu eserin “başka sanatçılara ufuk açıcı rolünü” vurguluyor. Mimar Kenzo Kuma da zaten müzeyi tasarlarken en çok “Eskişehir’in yaşayan bir kent” olmasından etkilenmış; “Referans Eskişehir” demiş! (Haldun Dostoğlu’ndan kaptığım bu tümceyi ben de aldım başlığa koydum. Eskişehir’e gitmişken, Odunpazarı’nda Eldem Sanat Galerisi’nde Melike Bayık’ın küratörlüğündeki “Standart” sergisini sakın kaçırmayın. Hem yapı ve galeri hem sergi çok değerli. Eskişehir yalnız şahane parkları, gondollu Porsuk Çayı’yla, yapay plajlarıyla, heykellerle donatılmış sokaklarıyla değil, müzeleriyle de yaşıyor: Çağdaş Cam Sanatları Müzesi, Arkeoloji Müzesi, Balmumu Müzesi, Ahşap Eserler Müzesi, Lületaşı Müzesi vb. Darısı tüm kentlerimizin başına... lat”. Bu ilk serginin küratörü de olan Haldun Dostoğlu, üç kavuşma sahnesinden ilham aldığını söylüyor: 1) Kadim kent Eskişehir, çağdaş müzesine; 2) Koleksiyoner, hayallerine; 3) Eserler, seyircisine kavuşuyor. Koleksyondaki bini aşkın eser arasından Haldun Dostoğlu’nun seçtiği yerli ve yabancı 60 sanatçının eserlerini izlerken, bu Vuslat’tan elbet ben de pay alıyorum. 1950’lerden bu yana yapılmış eserler arasında süregelen kuşaklar arası iletişimin tadını çıkarıyorum, coşkusunu yaşıyorum. . Ferruh Başağa, Nuri İyem, Erol Akyavaş’la başlayıp; Gülsüm Karamustafa, İnci Eviner’den geçip; Yağız Özgen, Gizem Akkoyunoğlu (sonuncular 1987 doğumlu) gibi gençlere ulaşan müthiş bir zenginlik... Yıldız Kenter yoğun bakıma kaldırıldı Türk tiyatrosunun usta isimlerinden Yıldız Kenter dün yoğun bakıma kaldırıldı. Yaşadığı akciğer rahatsızlığı sebebiyle dün İstanbul’da Amerikan Hastanesi’ne kaldırılan 91 yaşındaki Kenter’in durumunun kritik olduğu öğrenildi. Yoğun bakımdaki Kenter’i ziyaret eden Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sos yal medya hesabında yaptığı paylaşımda, “İstanbul’da rahatsızlığı sebebiyle yoğun bakıma alınan, Türk tiyatrosunun duayen ismi Yıldız Kenter’i kaldırıldığı hastanede ziyaret ederek sağlık durumu ile ilgili bilgi aldık. Sanatçımıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyor, acil şifalar diliyorum” dedi. l Kültür Servisi Ahmet Kaya’sız 19 yıl Türkiye’de halk müziği ve özgün müzik denince akla gelen önemli isimlerden Ahmet Kaya’nın vefatının üzerinden 19 yıl geçti. 16 Haziran 1999’da Fransa’ya sürgüne gitmek zorunda kalan Kaya, 16 Kasım 2000’de, “Hoşçakalın Gözüm” isimli albümünün çalışmaları sırasında, Paris’teki evinde geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirmişti. Cenazesi 17 Kasım 2000’de düzenlenen törenle, kendisi gibi sür günde hayatını kaybetmiş olan Yılmaz Güney’in mezarının bulunduğu Père Lachaise Mezarlığı’na defnedilmişti. Kaya’nın ölüm yıldönümünde İstanbul Büyükşehir Belediyesi İBB Kültür AŞ’de sosyal medya hesabından #AhmetKaya etiketiyle paylaşımda bulundu. Paylaşımda sözleri Ali Çınar’a ait olan Ahmet Kaya şarkısı “Kendine İyi Bak”ın sözlerine yer verildi. l Kültür Servisi İzel Rozental Farklı bir bakış Karikatürcü ve mizah yazarı İzel Rozental, Schneidertempel Sanat Merkezi’nde “Gezginin Gözü, Gezginin Defteri’’ isimli sergisini açtı. Rozental’ın dünyanın farklı kentlerinde çektiği fotoğraflar ve gezerken kaydettiği notlardan oluşan sergi, 15 Aralık tarihine kadar ziyaret edilebilir. Sergiyi açma fikrini kendisine Turhan Selçuk’un eşi Ruhan Selçuk’un zerk ettiğini belirten Rozental, fikrin hayata geçişiyle ilgili şunları söylüyor: “Zerk etti diyorum çünkü hiç öyle bir niyetim yoktu. Ben seyahat, gezi fotoğraflarımı gösteriyordum bir yolculuk esnasında, ‘Onları mutlaka sergilemelisin’ dedi. Bu fotoğrafların hiçbiri profesyonel fotoğraf makinesi ile çekilmiş değil. Ya bir cep telefonu ya da sistematik kameralarla çekildi; ama öteden beri fotoğraflara meraklıyımdır.’’ Karikatürist ve gezgin... Serginin küratörlüğünü yapan yüksek mimar Aykut Köksal, sergi kitapçığında, Rozental’ın sayısız kenti gezmiş, fotoğraflamış ama bir yandan da notlar almış bir gezgin olduğunu belirtiyor, Köksal: “Peki bu fotoğraflarla bu notlar buluşunca ortaya ne çıkar? Dahası, bu buluşma bir serginin içeriğini oluşturabilir mi? Schneidertempel’in ana mekânında boy gösteren ‘yerleştirme’ bu soruların yanıtlarını vermeye çalışıyor” diyerek serginin değerini vurguluyor. “Milas Uluslararası Turhan Selçuk Karikatür Yarışması” gibi birçok saygın yarışmanın seçici kurulunda yer alan Rozental, gezip gördüğü yerlere hem bir karikatürist hem de gezgin gözüyle baktığını şu sözlerle ifade ediyor: “İster istemez karikatürcü gözüyle biraz gözlemci oluyor insan, farklı bir bakış. Yoksa ben kalkıp gezi kitapları yazmıyorum. Mizah kitapları yazıyorum ve farklı bir gözle bakıyorum zaten bu kısa metinlerde bile o bakış kendini ortaya çıkartıyor.” l Kültür Servisi Kadınlar Korosu 20 yaşında SevdaCenap And Müzik Vakfı Kadınlar Korosu 20. Yıl Konseri 18 Kasım saat 20.00’de, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Salonu’nda yapılacak. “Bütün Kadınlar Şarkı Söylemeli’’ sloganıyla müzik yolculuğuna devam etmekte olan Kadınlar Korosu’nun 20 yıllık müzikal yolculuğundan kesitler eşliğinde klasikler, türküler ve film müziklerinden oluşan bir repertuvarın seslendireceği gecede koroya piyanoda Ayşe Ediz, mandolinde Hülya Sağır ve Mualla Ayözcan, akordeonda Murathan Alınak, gitarda Ayşe Yoleri eşlik edecek. l Kültür Servisi İzmir’de caz esintileri Caz gitaristi Timuçin Şahin, avantgard caz müziğinin iki ismiyle oluşturduğu Timuçin Şahin Trio ile Türkiye’ye geliyor.18 Kasım saat 20.00’de İzmir Sanat’ta yapılacak konserde Şahin’e, davulda Jim Black ve basta MBase akımının kurucularından Reggie Washington eşlik edecek. l Kültür Servisi SOSYALİST DÜŞÜNCEYE “MÜHÜR” VURAN ON İKİ ESER! Haz^rlayan: Gökhan At^lgan Mühürler Şefik Hüsnü’den Mihri Belli’ye, Hikmet Kıvılcımlı’dan Mahir Çayan’a, Doğan Avcıoğlu’ndan Hüseyin İnan’a, İdris Küçükömer’den Behice Boran’a, Mehmet Ali Aybar’dan İbrahim Kaypakkaya’ya, Çetin Altan’dan Nihat Akseymen’e… Türkiye’de sosyalist hareketin bu önemli isimleri, kendi dönemlerinde geniş tartışmalar açan, yankısı daha sonra da süren, yıllarca okunan ve sosyalist harekete bir anlamda “mühür” vuran eserler kaleme aldılar. Gökhan Atılgan’ın hazırladığı ve yedi yazarın katkıda bulunduğu bu kitap, işte o eserleri çözümleyen kapsamlı makaleleri bir araya getiriyor. Şimdi kitapçılarda, internet satış noktalarında ve www.yordamkitap.com adresinde! YordamKitap YordamKitap YordamKitap www.yordamkitap.com
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear